30 Nisan 2015 Perşembe

Mayıs’ta TV Ekranı

Artık yazı dizisi haline gelen ayın ekranında sıra Mayıs’ta. Ama bu ay çok bir şey yok, rahatlayabilirsiniz. 5 yeni, 5 eski toplamda 10 diziyle hoşgeldiniz Mayıs’a. =)

YENİ GELENLER

Home Fires

3 Mayıs – Home Fires (1. sezon) ITV

2. Dünya Savaşı devam ederken Cheshire bölgesinde yaşayan, çocuklarını, eşlerini ve yakınlarını savaşa gönderen kadınların ilham verici ve örnek alınası hikayesinin anlatılacağı bir dizi. İlk sezon 6 bölüm.

The Enfield Haunting

5 Mayıs – The Enfield Haunting (Mini dizi) – SKY LIVING

Londra’nın kuzeyindeki Enfield bölgesinde 1977 Ağustos zamanı 4 çocuklu yalnız bir kadın olan Peggy Hodgson polise evinde tuhaf şeyler olduğuna dair bir ihbarda bulunur. Dizi bu dönemde başlayıp da evde devam eden ve gazetelere konu olan o paranormal olaylara dayanan bir dizi olacak. 3 bölümlük bir mini dizi.

No Offence

5 Mayıs – No Offence (1. sezon) CHANNEL 4

Orijinal Shameless‘ın yaratıcısı olmanın yanında Amerikan uyarlamasına da destek çıkan Paul Abbott‘un yeni dizisi. Manchester’ın tehlikeli ve suçtan arındırmanın Herkülvari bir görev olarak görüldüğü bir bölgesinde göreve başlayan bir grup meslekleri konusunda hevesli ve acemi polisin yaşadıklarını üzerine. İlk sezon 8 bölüm.

Grace and Frankie

8 Mayıs – Grace and Frankie (1. sezon) NETFLIX

Zarif Grace ile sıradışı Frankie, kocaları aynı avukatlık bürosunda senelerdir beraber çalışmasına rağmen birbirleriyle arkadaş olmamışlardır. Ancak bu durum kocaları kendilerini birbirleri için terk ettiğinde değişir. Bu beklenmedik gelişme onların arasında güçlü bir bağ oluşturacak ve hayata yepyeni bir bakış açısıyla bakmalarını sağlayacaktır.

Wayward Pines

14 Mayıs – Wayward Pines (1. sezon) FOX

Gizli Servis ajanı Ethan Burke, kayıp 2 federal ajanı bulmak amacıyla kendisini Wayward Pines kırsallarında bulur. Sorularına cevap ararken aksine daha fazla soruyla karşılaşır. Gerçeğe yaklaştığı her adım onu olduğu kişiden o kadar uzaklaştıracaktır. Zamanla belki de ‘Wayward Pines’tan canlı olarak çıkamayacağı ihtimali’ ile yüzleşmek zorunda kalacaktır.

Between

21 Mayıs – Between (1. sezon) CITY + NETFLIX

21 yaş ve altındakiler hariç herkesi kırıp geçiren gizemli bir hastalığın musallat olduğu bir kasabada yaşananları ve hayatta kalanların bu gerçekle mücadelesini izleyeceğiz. Hükümetin desteğini çekip karantina altına aldığı kasaba sakinleri kendilerini korumak için bir yol bulmalıdır.

Texas Rising

25 Mayıs – Texas Rising (mini dizi) HISTORY

1836’da Missisippi’nin batısı, Vahşi Batı olarak adlandırılırmış ve Texas bölgesi cehennemin dünyadaki karşılığı olarak görülürmüş. Bir yandan Meksika donanması tarafından sıkıştırılırken, bir yandan da bölgede yaşayan acımasız Komançi kabilesi tarafından saldırıya uğramaktadır. Acımasız Meksika generali Santa Anna’ya karşı kahramanımız general Sam Houston’ın mücadelesini izliyoruz.

Aquarius

28 Mayıs – Aquarius (1. sezon) NBC

Yıl 1967. Devir aşk devri, uyuşturucu devri. Vietnam hakimiyet altına alınmış. Genç bir kız olan Emma kaybolduğunda Dedektif Sam Hodiak soruşturmaya başlar. Görür ki devrin hippi çocuklarının polislerle arası pek iyi değil. Kendisine güvenilir bir ortak bulur ve davanın içine dalar.

GERİ DÖNENLER

Penny Dreadful

3 Mayıs – Penny Dreadful (2. sezon) SHOWTIME

Maron

14 Mayıs – Maron (3. sezon) IFC

Tanıtım filmi henüz yok.

Beauty and the Beast

21 Mayıs – Beauty and the Beast (3. sezon) CW

Rookie Blue

21 Mayıs – Rookie Blue (6. sezon) GLOBAL

Tanıtım filmi henüz yok

Halt and Catch Fire

31 Mayıs – Halt and Catch Fire (2. sezon) AMC

29 Nisan 2015 Çarşamba

You’re The Worst — Tanıtım

Yayın Bilgileri

Tür: Romantik Komedi

Bölüm sayısı: 10

Kanal: FX (2. sezon için komedi dizilerini yayınlayan kardeş kanal FXX’e taşındı.)

Onay Durumu: 2. sezon onayı aldı. (2. sezonun başlangıç tarihi henüz açıklanmadı.)

Dizi, ilişki konularında kötü olan Jimmy ve Gretchen’in ilişkilerini konu alıyor. Bir düğün ile diziye başlanıyor ve ikilimiz de bu düğünde tanışıyorlar. Düğün kimin derseniz, Jimmy’nin eski sevgilisi Becca’nın. Jimmy düğünde çıkardığı olay yüzünden damat ve kankaları tarafından kapının önüne atılıyor.  Jimmy dışarıda dikilirken, düğün için getirilen mutfak robotu sanarak çaldığı hediye paketi elinde bir şekilde Gretchen çıkageliyor ve sonrasında olaylar gelişiyor.

İlk Karşılaşma

Jimmy – (Chris Geere)

 

Gretchen – (Aya Cash)

Jimmy, İngiliz aksanlı, Manchester’ın varoş kısmından gelen, yazdığı kitapları satmayan ve hiç kimse tarafından okunmayan bir yazar.

 

 

 

 

 

Gretchen,  oldukça dağınık bir yaşam sürdüren -ki ilerleyen bölümlerde evini görünce anlayacaksınız- halkla ilişkiler uzmanı. Oldukça güzel ve eğlenceli esas kızımız.

 

Edgar – (Desmin Borges)

 

 

 

Edgar, Jimmy’nin ev arkadaşı. Eski bir asker ve gazi.

 

 

 

 

 

Lindsay – (Kether Donohue)

 

 

 

Lindsay, Jimmy’nin eski sevgilisi Becca’nın kardeşi ve Gretchen ile çok yakın arkadaşlar.

 

 

 

 

YAZARIN SON SÖZÜ

Ben diziye başladığımda 5. bölümü henüz yayınlanmıştı ve izlemeye nasıl başladım hiç hatırlamıyorum. Ama iyi ki de başlamışım; yayınlanan tüm bölümleri peş peşe yaklaşık 2 saatte izleyerek bitirdim ve tabii ondan sonra yeni bölümleri beklemek oldukça zor oldu. Türü seven herkese şiddetli, sevmeyenlere şiddetsiz önerimdir. Herkese iyi seyirler dilerim.

28 Nisan 2015 Salı

5 Muhtemel Marvel Televizyon Dizisi

ABC kolları sıvadı. Agents of S.H.I.E.L.D.‘e kardeş 2 dizi birden geliyor. Bunların haberlerini daha önce şurada ve şurada vermiştik. Bu diziler ne ve kimlerle ilgili olabilir bir bakalım istedim. Sıralamayı tamamen olma ihtimaline göre yapıyorum. Yani 5. sıradaki dizi, olma ihtimali en düşük dizi.

5- She-Hulk

Law and Order’ın Avengers ile buluştuğunu hayal edin. Ya da Daredevil‘ın daha suç/hukuk ve daha süper güç dolu kadın başrollü bir televizyon dizisi hayal edin. İşte bu tam olarak She-Hulk olurdu. Kendisi süper kahramanların avukatlığını yapıyor ve Civil War hikayesinde önemli bir rolü var. Olma olasılığı en düşük dizi ama insan yine de hayal ediyor işte.

4- Nova Corps

Nasıl Avengers’tan sonra Agents of S.H.I.E.L.D. dizimiz olduysa, Galaksinin Koruyucuları‘ndan sonra bir Nova serimiz olabilir. Kendisi şu aralar çizgi romanlarda ve Ultimate Spiderman animasyonunda oldukça popüler bir karakter ve filmde hali hazırda bir Nova kurumunu görmüştük. Ama bizim bahsettiğimiz asıl Nova olan ve etrafta süperkahramancılık oynayan kişi. Carefree, Arizona’da annesi ile yaşayan Samuel Alexander, bir gün babasından yadigar bir kask bulur ve hayatı sonsuza dek değişir. Eğer Marvel parayı basar ve bu projeyi hayata geçirirse, genç Samuel Alexander’ın maceralarını seven bir sürü insan çıkacaktır. DC’nin Flash dizisi ile başardığını, Marvel da Nova ile başarabilir. Kendisi Örümcek ile pek anlaşamasa bile iyi arkadaştır. Belki dizi geldiğinde tüm olaylar şu noktaya çıkar ne dersiniz?

3- Ms. Marvel

Marvel’ın son zamanlarda yapmaya çalıştığı şey farklı ırklardan/dinlerden kahramanları sinematik evrenlerine dahil etmek oldu. Sizi Kamala Kahn ile tanıştırayım. Kendisi Marvel evreninin ilk müslüman kahramanıdır. Geçtiğimiz sene başlayan çizgi romanı ile de Marvel’ın en sevilen işlerinden biri oldu ve çizgi romanları satış rekorları kırdı. Nova gibi gençlere hitap eden ve eğlenceli bir iş olabilir. Çünkü çoğu izleyici ajanlar yerine daha kafa yormayan, iki ağız burun kıracak bir süper kahraman dizisi izlemeyi tercih ediyor. Zaten Kaptan Marvel geleceği için bu ihtimal düşük ama tüm bu dönen Inhumans olay örgüsüyle, insan birkaç tanıdık yüz daha mı göreceğiz yoksa diye düşünmeden edemiyor.

2- Deathlok

Son bölümlerden de anladığımız üzere, Marvel hala Deathlok’tan vazgeçmiş değil. Mike Peterson ve hayatı ne kadar sevilir, ne kadar izlenilebilir bir şey çıkar bilemeyiz ama kesinlikle çıkabilecek diziler arasında büyük bir aday. Açıkçası aralarından en olmasını istemediğim proje olabilir. Ama ihtimali yüksek.

1- Mockingbird ve Lance Hunter

Son çıkan haberlere göre çıkacak yan dizilerden birinin başrollerinin Agents of S.H.I.E.L.D.’dan tanıdığımız Alaycı Kuş ve Lance Hunter olduğunu öğrendik. Bu dizi Bay ve Bayan Smith tarzı bir ajanlık dizisi olur mu bilemem ama öyle olursa bile en azından Agent Carter seviyesinde ve kalitesinde olmalı. Özellikle Bobbi karakterini oynayan Adrianne Palicki dizide daha yeni kadrolu olmuşken, ayrıldığını görmek hepimizi üzecektir. Bir teorim ise SHIELD gibi başka bir organizasyonun başına geçebilecekleri. Yine ilginç (ama farklı) olayları, davaları izleyebileceğimiz bir dizi olabileceği yönünde.

Siz ne düşünüyorsunuz? Bunlardan hangilerini görmek isterdiniz? Başka ne gibi projeler ilginizi çekerdi? Yorumlar kısmında görüşlerinizi bekliyorum.

27 Nisan 2015 Pazartesi

Houdini — Tanıtım

Houdini, History Channel’da 1-2 Eylül 2014 tarihlerinde peş peşe iki bölüm olarak yayınlanmış bir kısa dizidir (mini series-mini dizi). Bir bölümünün uzunluğu yaklaşık bir buçuk saat kadar olan yapım, efsanevi sihirbaz Harry Houdini’nin hayatını anlatmaktadır. Dizide Harry Houdini karakterini zamanında Oscar da kazanmış olan ünlü oyuncu Adrien Brody canlandırmaktadır.

Harry Houdini kimdir?

Gerçek adı Erik Weisz olan Macar asıllı Amerikalı sihirbaz Houdini, zincirle bağlı bir şekilde sandıktan kurtulma numarasıyla üne kavuşmuştur ve “Escape Artist” (Kaçış Ustası) olarak bilinir. Adını eski Fransız sihirbaz Jean Eugène Robert-Houdin’den almııştır ve sahne performanslarını karısıyla birlikte gerçekleştirmiştir. Sahnede başarılı gösteriler yaptıktan sonra kendi sınırlarını zorlayan Houdini, büyük çapta kaçış gösterileri yapmaya başladı ve zamanında Amerikan başkanından daha meşhur birisi oldu. Sihirbazlık ve kaçış numaralarının dışında kendini medyumlarla mücadeleye vermiş, onların sahtekarlıklarını da bir bir gün yüzüne çıkarmayı başarmıştır.

Karakterler

Dizi 2 bölüm olduğundan sadece ana karakterleri tanıtmak istiyorum.

Harry Houdini (Adrien Brody)

Ünlü sihirbaz Houdini’yi “The Pianist” filmiyle Oscar kazanmış Adrien Brody canlandırmaktadır. Gerçek hayatta da Houdini hayranı olduğu bilinen ünlü oyuncu, gerçekten de rolü yaşamış diyebilirim. Karakter olarak Houdini’den bahsedecek olursak, sihirbazlık ve sahne dünyasında kendini zorlamayı seven biri diyebiliriz. Zamanında sahne gösterileri yaparken sinemanın popüleritesinin artmasıyla Houdini de sokaklarda gösterilerini sahnelemeye başlamıştır. Dizide bu tarz sahneler de vardır. Ayrıca Houdini, annesine oldukça düşkün biridir.

Bess Houdini (Kristen Connoly)

Karakteri House of Cards’tan tanıdığımız Kristen Connoly canlandırmaktadır. Dizide Harry Houdini ile birlikte sahne performanslarında boy gösteren Bess Houdini, güzelliğiyle gerçekten dikkat çekmeyi başarıyor. Ayrıca Adrien Brody ile güzel bir çift olmuş diyebiliriz.

Jim Collins (Evan Jones)

Evan Jones’un canlandırdığı Jim Collins karakteri, Harry Houdini’nin asistanı olup ona sahnede sergileyeceği numaraları hazırlamasında yardımcı olmaktadır. Kendisi Houdini’nin büyük bir hayranıdır ve beraber çalışmaya başlamalarının en büyük nedeni de bu hayranlıktır.

Hayattan değil, ölümden kaçıyorum.

Yazarın Yorumu

Oyunculuk, müzikler, hikaye ve senaryo yönünden çok başarılı bulduğum diziyi, özellikle Adrien Brody’nin mükemmel performansı için izlemenizi tavsiye ederim. Hem toplamda 3 saati bile bulmayan uzunluğuyla bir çırpıda izlenebilecek bir dizi. Ayrıca diziyi izlerken Houdini’nin casusluk yaptığı sahnelerde dozunda bir gerilim yaşıyorsunuz ister istemez. Dizideki sihirbazlık ve kaçış numaraları da gerçekten etkileyici. Biyografik ve tarihi yapımları sevenlerin kaçırmaması gereken bir dizi olmuş diyebilirim. Buyrun, bu da dizinin tanıtım videosu:

 

20 Nisan 2015 Pazartesi

Klondike — Tanıtım

Discovery Channel, çoğunluğun bildiği üzere yayınladığı reality, bilim veya doğa üzerine programlarıyla bilinen bir kanal. Geçtiğimiz yıla kadar da dizi işine bulaşan bir kanal olmamıştı ama 2014 yılının başındayken kendine uygun bir yapımla ilk kez bir dizi hazırladı ve aradan çıkartmış oldu. Bahsettiğim bu dizinin adı Klondike. Nasıl bir dizi olduğu ise yazının devamında.

Tür olarak bir tarihi drama. Mini dizi özelliğini taşıyor ve 20-22 Ocak 2014 arası yayınlanan toplamda 3 bölümü var. Ama bölümler 90 dakika civarı olduğundan dolayı 6 bölüm olarak da kabul edilebilir. Zaten Wikipedia sayfasında yayın süresi 272 dakika olarak geçiyor. Dizi hazırlanırken Kanadalı tarihçi Charlotte Gray’in Gold Diggers: Striking It Rich in the Klondike adlı kitabından esinlenilerek, zaten kitap da gerçek yaşanmışlar üzerinden hazırlanmış ve dizinin yapımcılığını Ridley Scott gibi bir isim yapmış.

Kont – Yağcı Smith – Bill Haskell – Byron Epstein – Belinda Mulrooney

Konusu:

1896 yılında Kanada’nın Yukon kentinin Klondike bölgesinde yerel madenciler tarafından altın bulununca haberler hızlı bir şekilde Seattle ve San Francisco’da da yayılmış, bölgeye insan akını olmaya başlamıştı. Kayıtlara göre yaklaşık 100.000 kişi altın bulma amacıyla yola çıktı, zorlu kış koşulları ve çeşitlli nedenlerden dolayı ancak 30.000 civarı kişi buraya ulaşabildi ve bunların da sadece 4000 civarı altın bulabildi. Altın kaynağı nihayetinde tükenince ve bir sonraki adres Nome için yola çıkış zamanı geldiğinde takvim 1899 yılını gösteriyordu ama Klondike, tarihin hep son büyük altına hücumu olarak kaldı, hatırlandı.

Kabataslak hikaye esasında bu şekilde. 3 bölüm boyunca bölgedeki altın arayışı ve sırasında yaşananları izliyoruz. Merkezde ise bizi ilgilendiren iki madenci, Bill Haskell ve arkadaşı Byron Epstein var. Tabii ki Klondike sakinleri de dizide kendilerince önemli bir yer kaplıyorlar. Yazının, daha doğrusu konunun bundan sonrasını belli karakterler üzerinden anlatayım diyorum:

William ‘Bill’ Haskell: (Richard Madden) Üniversiteden yeni mezun olan ve hayatını sıkıcı ve tatmin etmeyen işlerde çürütmek istemeyen, rahat yaşam düşüncesindeki Bill, Klondike’daki altın keşfini duyduktan sonra arkadaşı Byron’ı ikna eder ve birlikte yola çıkarlar. Zor koşullar altında geçen bir yolculuğun ardından Klondike’a vardıktan sonra uygun gördükleri bir yeri satın alan ikili, kazı çalışmalarına başlarlar ama bu iş tabii ki o kadar kolay değildir.

Kışın zorlu koşullarını bir kenara bırakırsak, bir yandan da hakları olanı korumak ve çevreye karşı uyanık kalmak da zorundalar. Çünkü Klondike’ta başarıya giden yol sadece kazmadan değil, ayrıca kandan da geçmekte.

Belinda Mulrooney: (Abbie Cornish) Klondike’ın en zengin kadını. Erkek egemen dünyada ayakta kalmaya çalışan Belinda’nın en büyük hayali burada kendine ait bir otel açmak. Bunun için çaba gösterirken bir yandan da kendisini baltalamak isteyen Kont ile uğraşıyor. Ayrıca Bill’e yaşadığı sorunlarda destek çıkan da birisi.

Peder Judge: (Sam Shepard) Herkesin var olma çabası içinde olduğu Klondike’da Peder’in çabası ise Tanrıya inancın pek olmadığı bir bölgede var olabilmek. O da bir kilise inşa etme peşinde. Kont ile uğraşmak zorunda kalanlardan biri de kendisi.

Kont: (Tim Roth) Bölgenin en zengin adamı. Nüfuzunu korumak ve Klondike’ı kontrol altında tutmak isteyen Kont, kendince bir güç savaşının içinde. Bill’den hoşlanmıyor, Belinda’nın daha da güçlenmesini istemiyor, Peder’in kilise yapmak istediği yeri kendisine istiyor.

Yağcı Smith: (Ian Hart) Bill’in sorunlarından bir diğeri. Kar getiren işlerle uğraşan Smith, kazı yapan madencilerin arazilerini henüz ortada bir şey yokken ucuzdan kapatma derdinde biri. Bill ve Bryon’ınkini de istiyor.

Sam Steele: (Marton Csokas) Klondike’ın şerifi, kanun uygulayıcısı. Tamamen temiz olduğu söylenmese de kanunları uygulamaya çalışan birisi. Tarafında olduğu kişi için iyi bir destek.

Jack London: (Johnny Simmons) Klondike’ın hikayesinin ünlü olmasının nedenlerinden biri de kendisi. Çünkü kendisi öylesine biri değil, hikayeleriyle bildiğimiz ‘o’ ünlü yazar. O da altın arayanların içinde ama bir yandan da hikayeleriyle haşır neşir. Bill’in iyi anlaştığı kişilerden.

** Gerçek hayattan aktarılan kişilerden, var olanların Wikipedia sayfaları: Belinda Mulrooney – Sam Steele –  Soapy Smith –  Father Judge –  Jack London

Not: Dizinin çekimleri Kanada’nın Alberta eyaletinin çeşitli bölgelerinde yapılmıştır. Fortress Dağı‘nda yapılan çekimler sırasında soğuktan dolayı kadroda frijit tehlikesi atlatan kişiler olmakla beraber, oyuncular hikayenin geçtiği Dawson City için Calgary‘de yapılan çekimler sırasında da bu sefer sıcak havada soğuktan üşüyormuş taklidi yapmaları gerektiği ve kat kat giyindikleri için sorun yaşamışlardır.

Dizi aşağı yukarı bu şekilde yani. Nasılına gelirsek:

Benim diziyi giriş yapmam, programlarını sevdiğim Discovery’nin ilk dizisinde nasıl bir iş çıkardığını merak etmemden ve Game of Thrones‘tan dolayı sevdiğim Richard Madden‘ı başka bir yapımda izlemek istememdendi. Sonuçta da olan bitenlerden zevk aldım ve başından memnun ayrıldım diyebilirim. Ama temposu veya karlar içinde geçen ortamının bir başkasını sarmaması da anlaşılır bir durum olur. Mini dizi olduğu için hikayesini ayakları yere ‘sağlam’ basan bir şekilde tamamlayan bir dizi oldu elbette. Zaten genellikle usta veya işini bilen isimlerden oluşan bir kadrosu da var. Velhasıl, dizi eğer herhangi bir tarafından ilginizi çekiyorsa bir deneyin derim. İyi seyirler efendim.

17 Nisan 2015 Cuma

Fairy Tail (Anime) — Tanıtım

“Fiore Krallığı, 17 milyonluk nüfusuyla tarafsız, istikrarlı bir ülke. Büyüyle dolu bir dünya. Büyünün sıradan mallar gibi ticareti yapılıyor. Günlük yaşamın bir parçası oldu. Geçinmek için büyü kullanan insanlar var. Bu insanlara ‘büyücüler’ denir. Büyücüler çeşitli loncalara aittir ve istek üzerine işlerini yaparlar. Bu ülkede sayısız loncalar kuruldu ve bir şehirde belirli bir büyücü loncası var. Geçmiş zamanlarda… Hayır, şimdi bile efsaneler oluşturuyor. Adı… FAIRY TAIL!!!”

Yeni bir anime tanıtımıyla daha sizlerle birlikteyim. Bu yazımda sizlere elimden geldiğince yukarıda giriş kısmını paylaştığım Fairy Tail’ı tanıtmaya çalışacağım. Fairy Tail, Hiro Mashima tarafından yazılan Japon mangasıdır. 23 Ağustos 2006 yılından bu yana Haftalık Shounen dergisinde (Weekly Shōnen Magazine) yayınlanmaktadır. 12 Ağustos 2009 tarihinden itibaren A-1 Pictures ve Satelight tarafından animeleri yapılmaya başlandı.

Hikayemiz, Fiore Krallığı’nın Magnolia şehrinde bulunan bir büyücü loncası olan Fairy Tail’ın (Peri Masalı) ve bu loncanın büyücülerinin başından geçen maceraları konu alıyor. İlk bölümden spoiler (ispiyon) vererek biraz konuyu açmak istiyorum.

Lucy Heartfilia’nın en büyük hayali Fairy Tail loncasına katılmaktır. Bu hayalini gerçekleştirmek için evinden ayrılıp yollara düşer. Bir gün kasabanın birinde Natsu Dragneel isimli bir genç ile karşılaşır. Ona hayalinden bahseder ve sonra yolları ayrılır. Ancak Lucy, bir takım adamlar tarafından kaçırılarak köle olarak satılmak istenir. Bu sırada Natsu ortaya çıkar ve Lucy’yi kurtarır. Natsu aslında bir Fairy Tail büyücüsüdür ve Lucy’yi loncaya davet eder. Lucy de teklifi kabul ederek en büyük hayalini gerçekleştirir. Artık o da bir Fairy Tail büyücüsüdür.

Animemizdeki karakterleri tanıtmadan önce belirtmek isterim ki çok fazla karakter var ve bölümler ilerledikçe bu sayı artmaya devam ediyor. Karakter tanıtımında sadece 5 ana karakteri tanıtacağım. Diğer karakterleri bölümleri izledikçe tanıyıp, fikir edineceksiniz.

          Karakterler:

Natsu Dragneel (Salamander):

Natsu Dragneel, animemizin baş erkek karakteridir. Güçlü bir ateş büyücüsüdür. Ayrıca kendisi Ejder Avcısı’dır (ya da Ejder Kesici). Ejder Avcıları, büyülerini ejderlerden öğrenen büyücülere denir. Bu büyücüler zayıf düştüklerinde ya da büyü güçleri tükendiğinde kendi elementlerini yiyerek tekrardan güçlenebilirler. Örneğin Natsu; ateş gücünü kullandığı için alev yiyerek güçlenebilir. Ayrıca Ejder Avcıları, isimlerinden de belli olacağı gibi ejderhaları öldürebilirler. Natsu çok küçükken Igneel isimli ateş ejderhası tarafından evlat edinilir ve onun tarafından eğitilmeye başlanır. Bir gün Igneel dahil bütün ejderhalar ortadan kaybolur. O günden sonra Natsu Fairy Tail’e katılır ama Igneel’i aramaktan da vazgeçmez.

Natsu ortalama boyda, kaslı ve güçlü bir fiziğe sahiptir. Pembe saçları vardır ve daima Igneel’den aldığı atkıyı takar. Natsu’ya karşı yapılacak en büyük yanlış, arkadaşlarına ya da loncasına hakaret etmek veya zarar vermektir. Bir kavga olduğunda Natsu asla kaçmaz. Eğer “Şimdi gaza (gayrete) geldim.” derse çok sıkı bir kavga olacağına işarettir. Genellikle tüm sorunları şiddetle çözmek ister. Ayrıca sürekli kendini kanıtlama çabası içindedir. Bunun için loncanın en güçlülerine devamlı meydan okur. Özellikle Gray ile sürekli didişir.

Natsu’nun en büyük zayıflığı taşıtlardır. Taşıtlara bindiğinde midesi bulanır ve güçsüz düşer. Taşıtları düşünmek bile buna sebep olabilir. Ama bu durum asla Happy’yi kapsamaz. Çünkü Happy’yi taşıt olarak görmez. Başkalarının da görmesini istemez.

Natsu, Tetsuya Kakihara tarafından seslendirilmektedir.

Lucy Heartfilia:

Lucy, hayali olan Fairy Tail loncasına katılmak için evinden ayrılıp yollara düşen, hikayemizin kadın baş karakteridir. Yıldız Ruhu büyücüsüdür. Yani savaş esnasında sahip olduğu anahtarlarla başka bir evrendeki yıldız ruhlarını (Akrep burcu ruhu, Kova burcu ruhu vb. ruhlar) çağırabilir. Lucy, yıldız ruhlarına asla bir köle gözüyle bakmaz. Daima arkadaş olduklarını söyler. Her ne kadar savaşlardan kaçmak istese de zorunda kaldığında elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışır.

Lucy, omuzlarına kadar gelen sarı saçlara ve kahverengi gözlere sahiptir. Loncadaki güzel hatunlardan biridir. (Kişisel görüşüm: Benim listemde dördüncü sırada.) Çok sık elbise değiştirir. Özellikle dekolte kıyafetler tercih eder. Güzelliğine ve fiziğine çok güvenir.

Lucy’yi Aya Hirano seslendirmektedir.

Happy (Uçan Kedi):

Happy henüz yumurtayken Natsu tarafından bulunur. Yumurtadan çıktıktan sonra Natsu’nun en yakın arkadaşı ve ortağı olur. Çoğu zaman Natsu gibi umursamaz ve rahattır. (Sonuçta birlikte büyüdüler.) Ancak savaşlarda ekibe, özellikle de Natsu’ya yardımı çoktur. İlk başlarda türünün tek örneği gibi görünse de serinin ilerleyen arclarında öyle olmadığı anlaşılacak ve türü hakkındaki gerçekler ortaya çıkacak. Happy tanıtımına en çok kullandığı cümle ile son vereceğim: “Aye sir!!”

Happy’yi Rie Kugimiya seslendirmektedir.

Gray Fullbuster:

Gray bir buz büyücüsüdür. Küçükken köyü, bir yaratık Deliora tarafından yok edilmiştir. Bunun üzerine Ul isimli bir büyücü, Gray’i yanına alıp yetiştirmeye başlar. Ona buz yapım (Ice-Maker) büyüsünü öğretir. Ul’u kaybettikten sonra (Gray köyünü yok eden yaratıkla savaşmaya çalışırken Ul yetişip Gray’i kurtarır ancak kendi hayatını feda eder.) Fairy Tail’e katılır. Natsu ile devamlı rekabet içindedir. Sürekli ya ağız dalaşı yaparlar yada fiziksel olarak kapışırlar (Üç gün aralıksız kavga ettikleri görülmüştür.). Kavgalarını durdurabilen tek kişi vardır, onu da yazının ileriki bölümlerinde yazacağım. Belli etmeseler de birbirlerini severler ve birine bir şey olsa hemen yardıma koşarlar.

Gray dik siyah saçlara ve koyu mavi gözlere sahiptir. Kaslı, güçlü ve dayanıklı bir yapısı vardır. Genellikle pantolon ve tişört giyer. Çok garip bir huyu vardır ama bunu burada açıklamayacağım. İzleyip görülmesi daha güzel.

Gray’i Yuichi Nakamura seslendirmektedir.

Erza Scarlet (Titania):

Erza, şövalye büyüsü kullanan bir büyücüdür. Bu kullandığı büyü ile istediği zaman zırhını, kıyafetini veya silahını değiştirebilir. Buna mayo, bikini vb.şeyler de dahildir. Değiştireceği zaman “donat” der. Erza, loncanın S-sınıfı bir büyücüsüdür. (S-Sınıfı: Üst düzey büyücü) Loncanın en güçlülerindendir ve loncadakiler onu kızdırmaktan çok korkarlar. Çok zor bir çocukluk dönemi geçirmiştir. Normalde çocukluğunu yazacaktım ama vazgeçtim, izleyip öğrenmek daha iyi olur.

Erza oldukça güzel ve çekici bir hatundur. (Kişisel görüşüm: Benim kesinlikle favorim <3 <3) Uzun kızıl saçları, kahverengi gözleri vardır. Genellikle gri zırh ve mavi etek giyer. Natsu ve Gray’in kavga etmesine çok kızar. Onları durdurabilen tek kişidir. Loncasına ve arkadaşlarına çok değer verir. Onları canı pahasına korur ve onlar için her şeyi yapar.

Erza, Sayaka Ohara tarafından seslendirilmektedir.

          Son Söz:

İlerleyen bölümlerde bu ekibe başka büyücüler de eklenecek. Yakın bölümlerde gelmediklerinden eklememeyi tercih ettim. Fairy Tail; One Piece ve Naruto gibi eski bir anime olmamasına rağmen çok kısa sürede onların seviyesine çıkmıştır. Şu ana kadar 228 bölüm (175’i ilk sezon, 53’ü ikinci sezon olmak üzere), 7 OVA ve 1 film yayınlandı. Kimi zaman duygulandıran, sık sık güldüren, savaş sahnelerinde heyecanlandıran, müzikleriyle içinizi kıpır kıpır yapacak bir anime izlemek istiyorsanız, Fairy Tail doğru adres. Son olarak sizlerle animenin en sevdiğim birkaç müziğini paylaşmak istiyorum. İzleyecek olanlara şimdiden iyi seyirler dilerim.

+plus – Fiesta

Back On – Strike Back

Jamil – Rock City Boy

Fairy Tail Main Theme Song

16 Nisan 2015 Perşembe

22dakika – Ödüllü Tahmin Yarışması: Dizi İddaa

Uzun zaman sonra yeniden ödüllü bir yarışma ile karşınızdayız:

Dizi İddaa

 

Meraklılar için önce ödülü tanıtalım

Seagate Expansion 1TB 2,5″ USB 3.0 Taşınabilir Disk (24 ay garantili)

 

Konusu/Sorusu

Daha önceki yıllarda yarışmalarımız Emmy ödüllerini alacak dizileri tahmin üzerine oluyorken, bu sene biraz daha destekli tahminlerde bulunabileceğimiz bir konu seçelim istedik ve konumuzu iptal/devam üzerine belirledik.

Amerikan ulusal kanallarında şu anda yayında olan ve iptal/devam durumu ile ilgili bir açıklama gelmemiş olan alttaki dizilerin hangilerinin iptal olacağını, hangilerinin devam edeceğini tahmin etmenizi istiyoruz.

 

KurallarAltta listesi bulunan dizileri kopyalayıp bu yazının altında yorum olarak yapıştırmanız ve yanına iptal mi devam mı olacağını yazmanız gerekiyor.Durumları açıklanan dizileri listeden eksilteceğiz.Listeden kalkan diziler için kalktıktan sonra yapılan tahminler geçersiz olacak.Listeyi parçalayarak ayrı yorumlara koyanların oyları geçersiz sayılacak. Tahminlerinizi tek yorumda paylaşmanız gerekiyor.Tüm listenizi birden fazla kez yollarsanız ilk listeniz dikkate alınacak.Her günün sonunda, saat 23:59 sona erdiğinde o gün gelen yorumlar editörlerinizden dkamoy* tarafından kaydedilecek. Yani, yorumunda geriye dönüp değişiklik yapmak isteyen olursa sadece hakkını kullandığı günün geceyarısına dek yapabilecek. O günden sonra yaptıkları geçersiz olacak.Yarışmamız 15 Mayıs 13:30’da sona erecek. (Eğer bu tarihten önce hepsi belli olursa, 15 Mayıs’ı beklemeden yarışmamız sonlanacak.)En fazla doğru tahminde bulunan kişi kazanacak.Beraberlik halinde yorumunu önce göndermiş olan kişi kazanacak.*dkamoy bu yarışa katılmayacak. Katılsa da ödül alamayacak.

 

Dizi Listesi

A.D. (NBC) ||About a Boy (NBC) ||American Crime (ABC) ||American Odyssey (NBC) ||Backstrom (FOX) ||Battle Creek (CBS) ||Black-ish (ABC) ||Blue Bloods (CBS) ||Bones (FOX) ||Castle (ABC) ||Constantine (NBC) ||Criminal Minds (CBS) ||Cristela (ABC) ||CSI (CBS) ||CSI: Cyber (CBS) ||Elementary (CBS) ||Family Guy (FOX) ||Forever (ABC) ||Fresh Off the Boat (ABC) ||Galavant (ABC) ||Grey’s Anatomy (ABC) ||Hart of Dixie (The CW) ||Hawaii Five-0 (CBS) ||How to Get Away With Murder (ABC) ||iZombie (The CW) ||Last Man Standing (ABC) ||Marry Me (NBC) ||Marvel’s Agent Carter (ABC) ||Marvel’s Agents of S.H.I.E.L.D. (ABC) ||Modern Family (ABC) ||Mulaney (FOX) ||Nashville (ABC) ||NCIS (CBS) ||NCIS: Los Angeles (CBS) ||Once Upon a Time (ABC) ||One Big Happy (NBC) ||Person of Interest (CBS) ||Resurrection (ABC) ||Revenge (ABC) ||Scandal (ABC) ||Secrets and Lies (ABC) ||Stalker (CBS) ||State of Affairs (NBC) ||The Following (FOX) ||The Goldbergs (ABC) ||The Good Wife (CBS) ||The Middle (ABC) ||The Mindy Project (FOX) ||The Mysteries of Laura (NBC) ||The Night Shift (NBC) ||The Odd Couple (CBS) ||Undateable (NBC) ||Weird Loners (FOX) ||

İyi Şanslar!

Tahmin yaparken şuradaki yazıdan kopya çekmek ve reyting yazılarından ilham almak serbesttir.

İyi Şanslar!

14 Nisan 2015 Salı

Rectify — Tanıtım

KİMLİK BİLGİLERİ

Türü: Suç, Drama

Yapımcı: Ray McKinnon

Sezon-Bölüm sayısı: 3 sezon, 6+10+6 bölüm – 3. sezon 2015 yazında.

Yayın tarih aralığı: 22 Nisan 2013 — devam ediyor

Bölüm süresi: 45 dk

Yayınlandığı kanal: Sundance TV

Jenerik Müziği: Balmorhea – Bowsprit

Wikipedi – Imdb

Tanıtımı okurken arka plan müziği olarak iyi gidebilir. =)

KONU

18 yaşındaki Daniel, 16 yaşındaki sevgilisi Hannah için tecavüz ve öldürme suçundan idama mahkum edilmiştir tam 19 yıl önce. Temyizlerle geçen onca yıldan sonra, ortaya çıkan yeni DNA kanıtları, hükmü geçersiz kılarak Daniel’ın beraatini sağlamıştır. Artık o özgür biridir. Bir liseli olarak ayrıldığı evine, mahallesine, Paulie, Georgia‘ya dönme vakti gelmiştir.

Ölümü beklerken yaşamayı unutan Daniel’ın yaşamayı yeniden öğrenmesi gerekecektir. Ömrünün önemli bir kısmını 4 duvar arasında geçirdiğinden, onun için hayata adapte olmak çok kolay olmayacaktır. Geride bıraktığından çok daha farklı bir dünya vardır artık karşısında. Duymadığı markalar, yepyeni mağazalar, birbirinden gelişmiş teknoloji ürünleri, telefonlar, bilgisayarlar…

Değişim bunlardan ibaret değildir elbet. Odasında hiç tanıma fırsatı bulamadığı kardeşi kalmaktadır artık. Annesi yeni biriyle evlenmiştir ve babasının iş yerine üvey babası ile üvey kardeşi bakmaktadır. Çok uzun zamandan beri onlardan ayrıdır. Hapishanedeki arkadaşıyla, annesinden, kız kardeşinden çok daha fazla zaman geçirmiştir. Bir daha o dört duvar dışında bir yer göremeden öleceğini bilerek yaşayan Daniel’ın o dört duvarın dışına, sosyal hayata, aile kavramına, üzerindeki ön yargılara adaptasyon sürecini izleyeceğiz.

Daniel için ne kadar zorsa geride kalanlar için de bir o kadar zor bir süreç başlamıştır. Rectify bu sancılı süreci başarılı bir şekilde izletiyor bize.

KARAKTERLER

Hikayeye etkisi olan birçok yan karakter olsa da ben sadece hikayenin merkezinde yer alan ailenin üyelerini tanıtacağım size.

——————————————————-Daniel Holden(Aden Young)

Reşit olmayan sevgilisiyle rızası olmadan cinsel ilişkiye girmekten ve cinayetten idama mahkum edildi. 19 yıl temyizlerle idam edilmeyi bekledi. Yıllar sonra gelen yeni DNA kanıtlarıyla mahkeme kararı düştü ve beraatine karar verildi.

——————————————————-

 

——————————————————-Amantha Holden(Abigail Spencer)

Daha 12 yaşında ağabeyini idama gönderdiği anda Amantha’nın hayatı değişmişti. Hayatını herkese inat ağabeyinin suçsuzluğunu kanıtlamaya çalışmakla geçirdi. Daniel’dan bu kadar çabuk vazgeçtikleri için ailesini hiç affetmedi.

——————————————————-

-

——————————————————-Janet Talbot(J. Smith-Cameron)

Kızı kadar çaba sarfetmediği için, oğlunu geride bıraktığı ve hayatına devam ettiği için içten içe hep kendini suçlamaktadır. Oğlunun beklenmedik dönüşü eski pişmanlıklarını gün yüzüne çıkaracaktır.

——————————————————-

-

——————————————————-Ted Talbot Sr.(Bruce McKinnon)

Janet’in 2. ve şimdiki eşi. Evin direği, işin başındaki kişidir. Eşine ve çocuklarına karşı çok iyi ve sabırlıdır. Daniel’ın dönüşü sırasında ona elinden gelen desteği verir. Beklenmedik gelişmeler aralarındaki ilişki dinamiğini bozacaktır.

——————————————————-

-

——————————————————-Ted Talbot Jr.(Clayne Crawford)

Daniel’ın dönüşü konusunda diğerlerinin aksine huzursuzdur. İşini kaybedeceğinden korkmaktadır. Kaybedebileceklerinden habersizdir aslında. Eşini ve üvey annesini çok sevmektedir ancak üvey kardeşleriyle arası iyi değildir.

——————————————————-

-

——————————————————-Tawney Talbot(Adelaide Clemens)

Ted Jr’ın karısıdır. Koyu bir hristiyandır. Daniel’ın masumiyetine, haksız yere yaşadıklarından sonra huzuru hak ettiğine inanmaktadır. Huzuru Tanrı’da bulabileceğini umarak bu yolda ona rehber olmaya çalışır.

——————————————————-

-

——————————————————-Jared Talbot(Jake Austin Walker)

Hiç tanıyamadığı ağabeyini hep merak etmiş, onunla ilgili her haberi okumuş, saklamıştır. İlk kez göreceği ağabeyinin dönüşü için bir yandan heyecanlı bir yandan da tedirgindir. Ağabeyiyle ilgili taciz mesajları almaktadır.

——————————————————-

-

——————————————————-

Jon Stern(Luke Kirby)

Masum olmasına rağmen hüküm yiyip hapis yatan kişileri bulup onlara yardım eden bir avukat Jon Stern. Daniel için elinden geleni yapıyor ve onu 4 duvar arasından kurtarıyor. Bu süreçte Amantha ile de arasında duygusal gelişmeler oluyor.

——————————————————-

Bu karakterler dışında kızının ölümünden dolayı hala nefret dolu olan Hannah’nın ailesine, seçimler yaklaşırken bu gelişmenin üzerinde olumsuz etkisi olacağını düşünen belediye başkanına, doğruyu yapmakla politik hareketler arasında kalan kasaba şerifine, Daniel’ın yaşamaya devam etmesinde büyük etkisi olan hapishanedeki arkadaşına uzanan bir karakter skalası mevcut.

YAZARIN NOTU

Aradan geçen yılların aile bağları üzerine etkisini izleyiciye oldukça başarılı bir şekilde yansıtıyor yapım. Sadece Daniel’a değil, ailenin her üyesine odaklanıyor. Sağlam yan hikayelerle destekleniyor hikaye. Çoğu kez içinizi buruyor izlerken, gülümsemeye hasret bırakıyor sakince ilerleyen dramatik hikayeleri. Oyunculuklar muazzam. Müzikler de çok hoş. İzlerken sanki bir İngiliz dizisi sakinliği var. Bir ailenin normalleşme çabalarını izlettiğinden bu diziye bir olay dizisi değil de durum dizisi olduğunu bilerek başlamak lazım. Tabii ki başarılı yan hikayelerle de besleniyor dediğim gibi.

Breaking Bad’in yapımcılarından diye tanıtılmış ancak dizinin esas yaratıcısının Breaking Bad ile alakası yok. TV’deki ilk işlerinden biri. Üstesinden de başarı ile gelmiş. 6 bölümlük ilk sezonunu, 10 bölümlük ikinci sezonu takip ediyor. Bu yaz 6 bölümlük üçüncü sezonuyla ekranlarda olacak. Kablolu kalitesindeki bu diziyi kesinlikle öneriyorum. İçinize işleyeceğine eminim.

TANITIM FİLMLERİİzleyecek olanlara iyi seyirler…

13 Nisan 2015 Pazartesi

The CW’dan Yeni Yaz Komedisi: SIGNIFICANT MOTHER

Geçen yazki Backpackers ve Seed felaketlerinden akıllanmayan The CW, bu yaz için yine yarım saatlik bir komediye girişiyor: Significant Mother.

Josh Zuckerman (“90210”), Krista Allen (“What About Brian”), Jonathan Silverman (“Weekend at Bernie’s”), Emma Fitzpatrick (“The Social Network”) ve Jay Ali (“The Fosters”) gibi isimleri kadrosunda barındıran dizinin konusu kısaca şöyle:

Hikaye, Portland’da bir restoran sahibi Nate’i (Zuckerman) merkezine koyuyor. Nate, bir gün iş gezisinden döndüğünde yakın zamanda boşanan annesi Lydia’nın (Allen) aynı zamanda ev arkadaşı da olan, en yakın ve çapkın arkadaşı Jimmy ile çıkmaya başladığını öğreniyor ve dünyası altüst oluyor. İşin daha kötüsü ise Nate’in önceden ilgisiz olan babası Harrison (Silverman), şimdi Lydia’yı geri kazanmaya karar veriyor ve Nate’i bu yolda istediği gibi kullanmaktan çekinmiyor. Bu durum, öz ailesi ile ilk kez ciddi bir ilişkiye başlayan en yakın arkadaşı arasında kalan Nate’in hem onlarla olan ilişkisini değiştiriyor, hem de kendi romantik yaşamında bazı engellerle boğuşmasına neden oluyor.

Proje başta kanalın dijital platformu CW Seed’de yayınlanacak bir web dizisi olarak tasarlanmış ama sonunda TV dizisi olmasında karar kılınmış. Prodüksiyon yakında başlayacakmış ve 9 bölümlük ilk sezon bu yaz içinde kesin olarak yayınlanacakmış.

Web dizisi aşamasındayken Jimmy rolü için imza atan Rob Mayes‘ın (The Client List) TV dizisi hali için yeniden anlaşması henüz gerçekleşmemiş; ama yakın bir zamanda gerçekleşmesi bekleniyormuş.

Kaynak

10 Nisan 2015 Cuma

One Piece (Anime) — Tanıtım

“Zenginlik, şöhret, güç.

Bu dünyadaki her şeyi elde eden adam, Korsanlar Kralı Gol D. Roger. İdamı sırasında söylediği son sözler insanları denize gönderdi. ‘Servetim ve hazinem mi? Eğer istiyorsanız, almanıza izin vereceğim. Arayın. Hepsini o yerde bıraktım.’ Şimdilerde erkekler, Grand Line’a doğru hayallerinin peşinden gidiyorlar. Artık Dünya, Büyük Korsan Çağı’na giriyor.”

Tanıtıma başlangıcın en iyi yolunun animenin girişi olduğunu düşündüm. One Piece nedir, kim tarafından yaratılmıştır gibi soruların cevaplarına bakacak olursak;

One Piece, Eiiçiro Oda tarafından yaratılan shounen manga serisidir. Haftalık Shounen Jump dergisinde 1997 yılından beri yayınlanmaktadır. Manga serisi, Production I.G. tarafından 1998’de bir orijinal video animasyonuna, Toei Animation tarafından da tüm Japonya’da yayın yapan Fuji Televizyonu’nda yayınlanan bir anime serisine uyarlanmıştır. Animemiz Şeytan Meyvesi kullanıcısı Monkey D. Luffy isimli genç bir adamın, zaman içinde oluşturduğu tayfayla Grand Line’a açılıp One Piece’i bulma ve Korsanlar Kralı olma çabasını konu ediniyor.

          Şeytan Meyvesi nedir?

 

 Şeytan Meyvesi, yenen meyvenin özelliğine göre güçler verir. Bu güçler kullanıcı ölene kadar onu terketmez. Peki, bu meyveyi yemenin dezavantajı yok mu? Tabii ki var. Bu meyveyi yiyenler bir daha yüzemezler. Denize düştüklerinde tek başlarına kurtulma ihtimalleri hiç yoktur. Ayrıca Kairouseki (Deniz Taşı) olarak bilinen maddeye dokunduklarında güçleri etkisiz hale gelir ve kullanıcı güçsüz, bitkin bir hale düşer. 

Bir söylentiye göre bir meyve yendiğinde, o meyvenin gücünü veren şeytan yiyen kişinin içine girermiş ve eğer ikinci bir meyve yenirse, bu iki şeytan birbiriyle savaşacağından kullanıcının bedeni patlarmış. Bu yüzden iki meyve yenilemiyor.

Marshall D. Teach (Nam-ı diğer Karasakal) dışında kimse iki meyve yiyememiştir.

Üç çeşit meyve türü vardır:

Logia: Bu meyve türünden yiyen bir kullanıcı, vücudunun herhangi bir kısmını meyvenin verdiği doğa gücüne (ateş, çelik vb.) çevirebilme ve kontrol edebilme yeteneği verir. Örneğin Portgas D. Ace’in vücudunu ateşe dönüştürebilmesi, Daz Bones’un vücudunu çeliğe dönüştürmesi gibi.Zoan: Bu meyve türü, kullanıcının hayvan ya da insan-hayvan karışımı bir dönüşüm geçirmesine olanak verir. En güçlü örneği Rob Lucci’nin leopar dönüşümü.Paramecia: Bu tür meyveler kullanıcılarına insan üstü güçler verir. En iyi örnek Monkey D. Luffy’nin Gomu Gomu meyvesini yiyerek lastik adam olması.

Bu yazıyı yazdığım tarihe kadar One Piece 687 bölüm, 13 film, 3 OVA, 6 özel bölüm ve 5 tiyatro bölümü yayınladı. Bu kadar bölüm içerisinde yüzlerce karakter karşımıza çıktı. Hepsini tek tek tanıtmak isterdim ama bu sizler için çok can sıkıcı olurdu. O yüzden sadece ana karakterimizin tayfası olan Hasır Şapka Korsanları’nı tanıtacağım sizlere. Diğer karakterleri izledikçe tanıyacaksınız.

          Karakterler:     Monkey D. Luffy (Mugiwara no Luffy: Hasır Şapkalı Luffy):

Animemizin 17 yaşındaki ana karakteri. Hasır Şapka Korsanları’nın kaptanıdır. Gomu Gomu no Mi Şeytan Meyvesi’ni yiyerek lastik adam olmuştur. Korsan olmak istemesinin en büyük sebebi, dostu olan Kızıl Saçlı Shanks’a duyduğu hayranlıktır. En büyük hayali Korsanlar Kralı olmaktır. Çünkü ona göre Korsanlar Kralı denizlerdeki en özgür kişidir. Genellikle hep aynı kıyafetleri giyer: Kolsuz kırmızı bir gömlek, dizine kadar gelen mavi bir pantolon ve sandaletler. Ayrıca daima Shanks’ın verdiği ve artık kendiyle özdeşleşmiş hasır şapkasını takar. İnce ve cılız bir yapısı vardır, ancak bu görünüme tezat oluşturacak derecede bir fiziksel dayanlıklılığı vardır. Tayfanın en önemli savaş gücüdür. Genelde en güçlü rakibi kendisi alır.

Luffy saf bir karakterdir. Aklı bir karış havadadır. Etrafta gördüğü değişik tipleri daima tayfaya davet eder. En basit şeylerden bile hayrete düşüp Sugoi (Luffy’ce Suggeeeee) diye bir yaygara koparır ve gözlerinde yıldızlar belirir. Ayrıca korkusuz bir yapısı vardır. Kavgadan kaçmaz. İş kavgaya geldiğinde Luffy çok ciddileşir ve hayret verici bir şekilde kafası çok iyi çalışır. Ayrıca kavga sırasında rakiplerine aşağılayıcı lakaplar takar. Örneğin, Gekko Moria – Pırasa, Enel – Kulak memesi.

Ek Bilgiler:

En sevdiği yiyecek ettir. Etin kendini güçlendirdiğini söyler.Eiiçiro Oda, o anda “Luffy” adını hissettiği için ana kahramana Luffy adını vermiştir.Eğer Luffy gerçekten yaşasaydı Brezilyalı olurdu.Luffy, seride gösterilen ilk D.’dir.Luffy’yi Mayumi Tanaka seslendirmektedir.Oda, Luffy’nin suratını maymuna benzetmektedir.     Roronoa Zoro (Korsan Avcısı Zoro, Şeytan Kesici Zoro):

Roronoa Zoro, eski bir ödül avcısı ve yeni bir korsandır. Luffy’nin tayfaya kattığı ilk kişidir ve bir kılıç ustasıdır. 19 yaşındadır. Yetenekleri ve davranışları göz önüne alındığında kaptanın o olması gerektiği düşünülmektedir. Ayrıca tayfa dışındaki kişiler Zoro’nun yardımcı kaptan olduğunu düşünmektedir. En büyük hayali dünyanın en iyi kılıç ustası olmaktır.

Zoro’nun kıyafetlerini değiştirdiği çok nadir görülmektedir. Genelde beyaz bir tişört ve paçalarını botlarının içine soktuğu siyah pantolon giyer. Kolunda siyah bir bandana bağlıdır. Bu bandanayı sadece ciddi bir savaşa gireceği zaman kafasına bağlar. Görünüşündeki en belirgin özellik yeşil saçlarıdır. Saçları yüzünden Sanji, ona “Marimo” (Yosun Kafa) lakabını takmıştır. Vücudu savaşlarda aldığı yaralarla kaplıdır. En büyüğü Mihawk’tan aldığı omzundan kalçasına kadar gelen yaradır. Tayfanın en önemli 3 savaş gücünden biridir. Luffy’den sonra en güçlü ikinci rakibi kendisi alır.

Zoro, Santoryuu (Üç kılıç tekniği) tekniğini kullanır. Bu teknikte kılıçlardan birini ağzıyla kavrar. Bu tekniği başka birinin kullandığı görülmediğinden Zoro’nun bulduğu bir teknik olduğu düşünülmektedir. Zoro çok yüksek bir fiziksel dayanıklılığa sahiptir. Ağır yaralar almasına rağmen savaşlarına devam ettiği sıklıkla görülmüştür. Savaşlarında ciddi, merhametsiz ve canavarımsı bir tavır sergiler. Sadece zayıf rakipleri karşısında öldürmemek için kılıcının tersini kullanır. Ama çok güçlü olduğundan yine de ağır hasarlar verir.

Zoro ilk başlarda tayfaya katılmak istememişti ancak Luffy hayatını kurtardıktan sonra katıldı. Luffy’ye çok bağlıdır. Kararları beğense de beğenmese de hep Luffy’nin yanındadır. Çok ciddi meseleler olduğu durumda fikrini belirtir. Zoro yön bulma konusunda çok ama çok kötüdür. Düz yolda bile rahatça kaybolur. Ama kaybolduğunu hiç anlamaz, ona göre hep tayfa kaybolmuştur. Zoro’nun en sevdiği şeyler uyumak, içki içmek ve antrenman yapmaktır. Çoğunlukla uyur. Uyumadığı zamanlarda antrenman yapar ve içki içtiğinde sarhoş olmaz.

Ek Bilgiler:

Zoro, Hasır Şapka Korsanları içerisinde en çok İngilizce dublaj sanatçısı kullanan kişidir.Zoro, adını gerçekte yaşamış bir korsandan alan tek Hasır Şapka korsanıdır. (Francois L’olonnais)Oda, Zoro’ya en çok benzeyen hayvanın köpekbalığı olduğunu açıklamıştır.Zoro’nun en sevdiği yiyecekler beyaz pirinç, Deniz Kralı eti ve birayla tadı güzel giden her şeydir.Hasır Şapka Korsanları bir aile olsaydı, Zoro bu ailenin en büyük oğlu olurdu.Zoro gerçek dünyada yaşasaydı Japon olurdu.Zoro, Kazuya Nakai tarafından seslendirilmiştir.     Nami:

Nami tayfanın rotacısıdır. Aynı zamanda kapkaççı ve hırsızdır. 18 yaşındadır ve tayfaya katılmış ikinci kişidir. En büyük hayali dünya haritası çizmektir. Sezgileri oldukça kuvvetlidir. Bu sezgileri sayesinde havadaki ufacık değişimleri bile fark edebilmektedir. Nami’nin korkak bir yapısı vardır ve genellikle kavgalardan kaçar. Ancak sorumluluk alması gereken yerlerde elini taşın altına sokup kavgaya katılır. Kıyafetlerini çok sık değiştirir. Bunun dışında, omuzlarına kadar inen turuncu saçları vardır. Oda ve Sanji’ye göre vücut ölçüleri 87-56-86’dır.

Nami’nin en büyük özelliği tam bir paragöz olmasıdır. Para için yapmayacağı şey yoktur. Tayfanın para kontrolü de Nami’dedir. İsteyene borç para verir ama üç katı faizle geri ister. Tüm tayfa para konusunda Nami’den korkar. Paraya çok önem verse de asıl önem verdiği şey arkadaşlarıdır.

Ek Bilgiler:

Nami’nin çizdiği ilk harita Cocoyashi Köyü’nün haritasıdır.Nami de Zoro gibi sarhoş olmaz.Nami’nin en sevdiği yiyecekler portakal ve diğer meyvelerdir.Nami başka bir korsan tayfasından Hasır Şapkalar’a katılan tek kişidir.Nami, Chopper’dan sonra en düşük ikinci ödüle sahip kişidir.Nami’yi Akemi Okamura seslendirmiştir.     Usopp (Yalancı Usopp, Keskin Nişancılar Kralı Sogeking):

Usopp tayfanın keskin nişancısıdır. 17 yaşındadır ve tayfaya katılan üçüncü kişidir. En büyük hayali Denizin Cesur Savaşçısı olmaktır. Usopp, uzun kıvırcık saçlı ve sıska bir karakterdir. Kafasında koyu yeşil bir bandana ve özel nişancı gözlükleri vardır. Kahverengi bir tulum giyer ve omzunda içinde malzemelerini taşıdığı bir çantası vardır.

Usopp son derece yalancı ve korkak biridir. Ama bazı durumlarda cesaret gösterebilir; bu da korkak cesaretidir. Düşmandan kaçmak için saniyede bin tane yalan uydurabilir. (Bu bir dünya rekorudur.) Tehlikeli bir durumda hemen bahaneler uydurur. Örneğin, bu adaya çıkarsam ölürüm hastalığı.

Her ne kadar çok yalancı olsa da aynı derecede iyi bir keskin nişancıdır. Genellikle silah olarak sapan kullanır. Çantasında türlü türlü malzemeler bulunur: Acı tobacco sosu, çürük yumurta gibi.

Ek Bilgiler:

Usopp mantardan nefret eder; çünkü küçükken zehirli mantar yemiştir.Usopp’un doğum tarihi 1 Nisan’dır. Yalancılar Günü olarak da bilinir.Usopp’u Kappei Yamaguchi seslendirmektedir.     Sanji (Kara Bacak Sanji):

Sanji, tayfanın yetenekli aşçısıdır. 19 yaşındadır ve ekibe dördüncü olarak katılmıştır. En büyük hayali tüm denizlerin birleştiği yer olduğu söylenen ve henüz varlığı kanıtlanmamış bir yer olan All-Blue’yu bulmaktır. Sanji’nin ince ve uzun bir yapısı vardır. Genellikle şık siyah bir takım elbise giyer. Arada gömleği değişiklik gösterir. Sarı saçları daima bir gözünü kapatır. Görünüşündeki en belirgin özellik kaşlarıdır. Kaşının bitimi spiral bir şekildedir. Bu yüzden Zoro tarafından “Dart Kaşlı” ya da “Ucube Kaş” diye çağırılır. Devamlı sigara içer.

Sanji, Zoro ve Luffy ile birlikte tayfanın en temel üç savaş gücünü oluşturur. Savaşırken ellerini kullanmaz. Bunu da elleriyle yemek yaptığı için riske atmak istemediğini söyleyerek açıklamıştır. Savaşırken ayaklarını ve bacaklarını kullandığı için vücudunun alt tarafı çok güçlüdür. Ayrıca giydiği ayakkabılar da özel yapımdır ve gücünü arttırır.

Zoro’nun en önemli özelliği yiyeceklere gösterdiği saygı ve aşçılık becerileridir. Yiyeceklerin ziyan olmasına çok sinirlenir. Aç olan hiç kimseyi geri çevirmez. Çünkü küçükken aç kalmanın ne demek olduğunu yaşayarak öğrenmiştir. Yemeklerini ustalıkla ve kısa sürede hazırlar. En büyük zaafı ise kadınlardır. Güzel ve çekici bir bayan gördüğünde hemen onla flört etmeye başlar. Bu hareketleri yüzünden diğer lakabı Ero-Cook (Sapık Aşçı) olmuştur. Ayrıca güzel veya çirkin olsun, hiçbir bayana vurmaz.

Ek Bilgiler:

Sanji’nin içtiği sigaranın markası King Ground’tur.Sanji güzel bir kadın gördüğünde sürekli Mellorine der.Zeff hala hayatta olduğu için tayfada sevdiği birini kaybetmeyen tek Hasır Şapka korsanıdır.Sanji, Usopp ve Luffy hiç hasta olmadıklarından nasıl bir his olduğunu bilmezler.Chopper’a göre Sanji’nin kan grubu S(-)’tir ve bu çok çok nadir bulunur.Sanji’nin bir bakışta kadın bedenlerini ölçme yeteneği vardır.Sanji’nin en sevdiği yiyecekler acılı deniz ürünleri, makarna ve siyah çay ile iyi giden her şeydir.Hasır Şapka Korsanları aile olsaydı Sanji ikinci çocuk olurdu.Eğer Sanji gerçekte yaşasaydı Fransız olurdu.Sanji’yi Hiroaki Hirata seslendirmektedir.     Tony Tony Chopper (Pamuk Şeker Seven Chopper):

Chopper tayfanın doktorudur. 15 yaşındadır ve tayfaya beşinci katılan kişidir. Chopper, Hito hito no Mi Şeytan Meyvesi’ni yiyerek insan özellikleri kazanmış bir ren geyiğidir. En büyük hayali tüm hastalıkları iyileştirebilen bir ilaç yapmaktır. Chopper’ın kafasında, üzerinde x işareti olan pembe bir şapka vardır. Mor bir şort giymektedir ve sırtında içinde tedavi için gerekli malzemeleri taşıdığı mavi bir çanta vardır. Chopper’ın görünüşündeki iki farklılık, burnu ve sol boynuzundadır. Boynuzunu kırdığı için metal bir plaka bağlamıştır. Burnu ise mavi renktedir. Chopper’ı ilk defa görenler onu “tanuki” (rakun) sanmaktadır.

Chopper son derece saftır ve ekibin en duygusal üyesidir. Duygularını hiç saklayamaz ve her an ağlamaya hazırdır. Her şeye çok çabuk kanar. Usopp’un her yalanına inanır. Aynı zamanda Nami ve Usopp gibi korkaktır. Bunun nedeni çocuksu yapısı ve güven eksikliğidir. Buna karşın bir görevi varken görevi eksiksiz tamamlamaya çalışır. Benim en sevdiğim karakterlerden biridir. (Çok sevimli ya.)

Chopper’ın dönüşebildiği formlar vardır ama özellikle savaşacağı zaman, kendi bulduğu Rumblee Ball isimli bir top kullanır ve bu top ona ekstradan dönüşme imkanı sağlar.

Ek Bilgiler:

Chopper, Rumble Ball’u altı saatte bir kullanabilir. Aksi takdirde dönüşüm geçiremez.Chopper, tayfadaki en genç elemandır.Chopper’ın en sevdiği yiyecekler pamuk şeker, çikolata ve tatlı olan her şeydir.Chopper, Ikue Ohtani tarafından seslendirilmektedir.

 Yazının bundan sonrasında tanıtımı yer alan 3 karakter, diziye bir süre sonra katılmaktadır. O nedenle ispiyon içine alındı.

     Nico Robin (Şeytan Çocuk): (130)

Nico Robin tayfanın arkeoloğudur. 28 yaşındadır ve tayfaya altıncı katılan kişidir. Yediği Hana Hana no Mi Şeytan Meyvesi ona istediği yerde istediği kadar uzuv çıkarma yeteneği verir. En büyük hayali Rio Poneglyph’ini bulup tarihin uzun ve saklı kısmını çözebilmektir. Robin uzun boylu ve ince yapılı bir kadındır. Uzun siyah saçları vardır. Nami gibi o da çok sık kıyafet değiştirmektedir. Sanji ve Eiiçiro Oda’nın ortak düşüncesine göre vücut ölçüleri 99-59-89’dur.

Robin’in son derece umursamaz ve sakin bir tavrı vardır. Çok fazla konuşmaz ve çok az mimiği vardır. Kendi tayfasıyla bile az konuşur. Sık sık onlar hakkında uğursuz şeyler söyler. Robin küçüklüğünden beri Arkeoloji’ye meraklıdır. Henüz 8 yaşındayken arkeolog ünvanı kazanmıştır. Ohara bilginlerinden hayatta kalan tek kişidir. Görünüş olarak göstermese de Robin savaş sırasında en az Zoro kadar merhametsizdir.

Ek Bilgiler:

** Robin, Luffy’nin tayfaya davet etmediği tek ekip üyesidir. ** Robin tayfada ödül açılış ücreti en yüksek kişidir. Hatta bir süreliğine Luffy’den daha yüksek ödüle sahipti. ** Robin’in en sevdiği yiyecekler sandviç, şekersiz kek ve kahveyle yenebilecek her şeydir. ** Robin, tayfanın annesi olarak tarif edilmiştir. ** Eğer Robin gerçekte yaşasaydı Rus olurdu. ** Nico Robin’i Yuriko Yamaguchi seslendirmektedir.

     Franky (Sayborg Franky): (322)

Franky tayfanın marangozudur. 34 yaşındadır ve tayfaya yedinci olarak katılmıştır. Küçüklüğünden beri çok yetenekli bir marangoz olan Franky, geçirdiği bir kaza sonrasında bu yeteneğini kullanarak kendini yarı insan yarı makineye (Sayborg) çevirmiştir. Gücünü koladan alır. Franky ince bacaklara sahip olmasına rağmen üst vücudu kaslı ve iridir. Açık mavi saçlara sahiptir ve renkli gömlek ile külottan başka bir şey giymez. Bu yüzden çevreden sapık damgası yer.

Franky, Chopper gibi aşırı duygusaldır. Duygusal bir hikaye duysa hemen ağlamaya başlar ama asla ağladığını kabul etmez. En çok kullandığı kelime Super (Süüpıııır) dır. Kendini övmeyi çok sever. Franky’nin vücudunda çok sayıda silah vardır: Elinde makineli tüfek ve top mermisi vardır. Sol elinin üstünde hedef aygıtı vardır. Sağ elinin derisini eldiven gibi çıkarıp demir bir yumruk yapabilir ve bu el fırlatılabilir bir yapıdadır; zincirli bir şekilde koluna bağlıdır. Böylece uzak mesafelere uzanabilir. Vücudunun ön tarafı oldukça sağlamdır. Top mermilerine bile dayanabilir. Ama arka kısmı hala normal insan bedenine sahiptir ve yaralanabilir.

Ek Bilgiler:

** Franky’nin en sevdiği yiyecekler hamburger, patates kızartması ve koladır. ** Franky’yi Kazuki Yao seslendirmektedir.

     Brook (Mırıldanan Kılıç Ustası): (381)

Brook tayfanın müzisyenidir. 88 yaşındadır ve tayfaya katılan sekizinci kişidir. Brook yaşayan bir iskelettir. Bunun sebebi yediği Yomi Yomi no Mi’dir. Bu Şeytan Meyvesi yiyen kişiye öldükten sonra tekrar dirilip sonsuz bir yaşam verir. Brook 2.66 cm’lik boyuyla tayfanın en uzunudur. Brook iskelet olmasına rağmen afrosu bozulmadan kalmıştır. Bunu saç köklerinin çok güçlü olmasına bağlar. Biraz eskimiş bir siyah takım giyer. İç astarı ve yakası turuncudur. Boynuna mavi bir eşarp bağlar. Brook ölmeden önce alnında (Ω) şeklinde yara izi vardı. Öldükten sonra bu, alnında bir çatlak şeklinde kalmıştır. Brook’un görünüşü Ozzy Osbourne, Jimmy Hendrix, Slash gibi birçok sanatçıya benzerdir.

Brook son derece yetenekli bir müzisyendir. Her türlü müzik aletini rahatlıkla çalabilir. Müzisyenliğinin yanı sıra tayfada Zoro’dan sonraki kılıç ustasıdır. Elinde taşıdığı mor baston aslında bir kılıçtır. Dövüş stili eskrim tarzındadır. Sadece kemik olmasına rağmen göründüğünden daha dayanıklıdır. Brook her ne kadar dıştan centilmen gibi gözükse de içten içe içinde bir sapıklık barındırmakta. Gördüğü kadınlara genelde “Külodunuzu görebilir miyim?” diye sorar. Genellikle çok neşeli ve esprilidir. Şöyle kendine özgü bir gülüşü vardır. Nami, Usopp ve Chopper gibi Brook’un da korkusu vardır; hayalet ve hortlaktan korkar. Luffy ile ilk tanıştıklarında kendisinin iskelet olduğunu unutmuş ve “yaşayan iskelet” dendiğinde çok korkmuştu.

Ek Bilgiler:

** Brook Hasır Şapka Korsanları’nda tayfa olmadan önce diğer tayfasında kaptan olan tek kişidir. ** İskelet müzisyen fikri, Oda’nın aklına 2000 yılında gelmiştir. ** Brook’un ödülünün aktif olup olmadığı bilinmiyordu. 600. bölümde aktif olduğu onaylandı. ** Brook seride görülen ikinci iskelettir. ** Brook’un doğum tarihi 3 Nisan’dır. ** Oda, Brook’u ata benzetmektedir. ** Brook’un simge renkleri siyah ve beyazdır. ** Eğer Hasır Şapka Korsanları bir aile olsaydı, Brook büyükbaba olurdu. ** Brook gerçekte yaşasaydı Avusturya’da doğardı. ** Brook’un kan grubu yaşadığı zamanlarda X’ti. (Nami ve Chopper ile aynı) ** Brook Yuichi Nagashima tarafından seslendirilmektedir.

 

          Son söz:

Kimi zaman güldüren, kimi zaman duygulandıran, kimi zaman heyecandan hop oturup hop kaldıran harika bir anime. Bir sonraki bölüme geçmek için zaman kaybetmek istemeyeceksiniz. Bu ilk yazım, eğer bir kusurum varsa affola. Ek bilgiler kısmı şuradan alıntıdır. Son olarak sizlerle 3 adet video paylaşmak istiyorum. Birinci video animenin ilk açılış müziği. İkinci video benim en çok sevdiğim açılış müziği olan altıncı açılış müziği. Üçüncü video ise diziye sonradan katılan Brook’un söylediği Binks Sake şarkısıdır. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim.

Birinci Açılış Müziği

Altıncı Açılış Müziği

Binks Sake Şarkısı

9 Nisan 2015 Perşembe

The Americans || Tanıtım

Yıl 1981, burası Washington… Son zamanlarda buralarda güvenebilecek insan sıkıntısı çekiliyor. Devletin üst kademesinde çalışan bir bürokrat, mesai saati bitiminde bir barda günün yorgunluğunu atarken ona kur yapan kadının cazibesine kapılmakla kendisini satranç tahtasında bir piyon olarak bulabilir. Sayısı kestirelemeyecek derecede fazla stratejik hamlenin yapıldığı bu oyunun asıl ismi ise Soğuk Savaş!

YAYIN BİLGİLERİ

30 Ocak 2013’te Fx‘te yayın hayatına başlayan The Americans, aldığı olumlu tepkiler üzerine 2. sezon onayını çok geçmeden kaptı. Sezonları 13’er bölüm olan dizinin hali hazırda 3. sezonu yayınlanıyor. Kısa bir süre önce de 4. sezon onayını aldı.

Dizinin yaratıcısı olan Joseph Weisberg eski bir CIA ajanıdır. Daha önce bir kaç bölüm Damages ve Falling Skies‘da senaristlik yapmıştır.

KONU

Hikayemiz dünyanın kutuplaşmayla doğu ve batı bloğu olarak ikiye ayrıldığı bir dönemde geçiyor. A.B.D. başkanlık koltuğuna Ronald Reagan’ın oturmasıyla ikili ilişkilerde gergin bir döneme girilir. Biz ise hikayenin bu tarafında, olaylara iki Sovyet KGB ajanın hayatları üzerinden dahil oluyoruz.

Amerika’nın dört bir yanına dağılmış olan bu Rus ajanlar, süper gizli kimliklere sahiptirler. Tek bir kelime Rusça konuşmaları dahi yasaktır. Bir Amerikalı’dan daha iyi olan İngilizceleri ile toplum içine kaynaşıp farkedilmeden yaşarlar. Yerel yaşam tarzına uyum sağlarlar. Burada bir aile kurup, çoluk çocuğa karışıp normal bir hayat sürerler. Kimliklerini ise çocuklarından dahi saklarlar. Son derece tehlikeli olan istihbarat toplama işlerinin yanı sıra, kendilerini gizlemek için sıradan birer işe de sahiptirler. FBI ise yavaş yavaş onlardan haberdar olmaya başlamıştır.

The Americans’ta bu ajanlardan Philipp ve Elizabeth Jennings hikayemizin merkezinde yer alıyor. Washington’da sıradan bir banliyö kasabasında iki çocuğuyla yaşayan bu çift, dışarıdan bakıldığında gayet normal bir yaşam tarzına sahiptirler. Oysa, aslında hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Oldukça tehlikeli görevlerin verildiği bu ikilinin bir sonraki güne sağ çıkacağının hiçbir garantisi yoktur. Özellikle üzerlerinde artan FBI baskısına karşı zor günler de başlamıştır.

Diziyi anlamak için kısaca KGB’nin de nasıl bir oluşum olduğunu bilmek gerekiyor. Bazı görüşlere göre S.S.C.B.’nin idaresi tek bir örgütün elindeydi. Bu örgütün adı da KGB idi. Bu nedenle örgütü sadece istihbarat teşkilatı olarak değerlendirirsek hata etmiş oluruz.

Tüm dünyaya örümcek ağı gibi yağılmış ajanlarını oldukça disiplinli, katı bir eğitim sürecinden geçirirler. Bu eğitimlerin belki de en vurucu örneğinden bahsetmek gerekirse; bir kadın KGB ajanı eğitiminde yüzlerce erkek ile cinsel münasebete (bazen uygulamalı tecavüz) girmek zorundadır. Sahada istihbarat toplarken bir çok erkekle yapmak zorunda olduğu iş için önceden bu şekilde eğitilir. The Americans’ta da bu konuya Elizabeth Jennings üzerinden değinilir.

JENNINGS’LER

Jennings’lerin Amerika’ya adım attıkları ilk günün sonunda aralarında geçen diyolog;

Elizabeth: Şimdiye kadar burayı nasıl buldun?

Philip: Bize anlatılandan daha farklı, aydınlık ve huzurlu buldum.

Elizabeth: İnsanlarında zayıflık var. Bunu hissediyorum.

Elizabeth Jennings

Ülkeme ihanet edeceğime her şeyimi feda ederim. Gerekirse hapse girerim, hatta canımı bile veririm.

Elbette bu ajanlar görevlerinin getirdiği sorumluluğa paralel olarak, belli bir ideolijiyi savundukları için bu görevi kabul ederler. İşte Elizabeth’in hem söylemleri hem de hareketleriyle bu ideoljiyi kocasından daha fazla savunduğunu her fırsatta hissederiz. Kocası taraf değiştirme fikrini açıklarken, suratında yediği okkalı tokat bu duruma verebileceğimiz en iyi örnektir.

Elizabeth herşeyden önce bir annedir. Tüm tehlikeli görevlerinin arasında çocukları Paige ve Henry’i ihmal etmemeye çalışır. Buradaki ironi ise, çocuklarının koyu bir şekilde savunduğu ideolojik sistemin düşman tarafında eğitim görmeleridir. Onların kafasında oluşan fikirleri kabul etmekte zorlansa da rolüne devam etmek zorundadır.

Karakteri, çoğunluğun Felicity ile hafızalarına yer etmiş Keri Russell canlandırıyor.

Philip Jennings

Ülkesine bağlılığı konusunda yumuşak bir karına sahiptir. Aslında açığa çıkma tehlikesine karşın, ailesini korumak adına zaman zaman gelgitler yaşıyor da diyebiliriz. Amerikan yaşam tarzını daha bir özümsemiş ve ayak uydurmuştur. Bunda görevinin getirdiği sorumluluk kadar, burada yaşamanın verdiği hoşnutluk da rol oynar.

Elizabeth ile görevleri icabı evlenip aile kurmuşlardır. Bu sıradışı durumu kabullenip, evlilikte daha fazla duygusal bağlılığa sahip olan ve kendini bu yönde daha çok ifade eden taraftır. Beraber bir seyahat acentasında çalışırlar. Bu, onlara gerçek işlerini gizlemede yardımcı olur.

Karakteri, en iyi Brothers and Sisters ile hatırlayabileceğimiz Matthew Rhys canlandırıyor.

Paige Jennings

Paige ergenlik çağına yeni adım atmış ve beraberinde ufak tefek sorunlar çıkarmaya başlayan bir genç kızdır. Anne ve babasının KGB ajanı olduğunu bilmemektedir. Onların garip tavırları ve gece vakti görev icabı dışarı çıkmalarından hep kuşku duyar. Sorduğu sorulara da mantıklı cevap alamaması kuşkularını artırır.

Paige rolünde, taze oyunculardan Holly Taylor var.

Henry Jennings

Henry de tıpkı ablası gibi olan bitenlerden habersizdir. Tek bir farkla; Paige’in ailesi hakkında içini kemiren kuşkulu durum onda yoktur. Onca sıradışılığın içinde hayat Henry için normal akışındadır.

Henry rolünde, yine daha önce bir oyunculuk deneyimi olmayan Keidrich Sellati var.

BEEMAN’LAR

Stan Beeman

Jennings Ailesi’nin kapı komşusu olarak yeni evlerine taşınan Beeman Ailesi’nin babası Stan, aynı zamanda bir FBI ajanıdır. Süper gizli kimliklere sahip KGB ajanlarını yakalamakla görevlendirilmiştir. Stan’in FBI ajanı olması dolayısıyla Jennings’lerin eteği tutuşmuştur. Kimliklerinin açığa çıktığını düşünürler.

Stan’i, The Walking Dead‘deki konuk oyunculuğundan hatırlayabileceğimiz Noah Emmerich canlandırıyor.

Sandra Beeman

Güney Arkansas’ta Aryan ırkı arasında gizli bir görevde üç yıl geçiren kocası Stan, bu sürede Sandra’ya vakit ayıramamıştır. Sandra bu üç yılda neredeyse kocasının yüzünü dahi zor görmüştür. Yeni görev ve yeni ev zarar gören ilişkilerini tamir etmek için Sandra’ya bir umut verir.

Karakteri, Person of Interest ve The Good Wife‘tan hatırlayabileceğimiz Susan Misner canlandırıyor.

Matthew Beeman

Babasının görevleri dolayısıyla ondan uzak kalıp, annesine daha fazla yakınlaşmıştır.

Karakteri, The Leftovers ve Nurse Jackie gibi dizilerin konuk oyuncu kadrosundan hatırlayabileceğiniz Danny Flaherty canlandırıyor.

FBI KARARGAHI

Chris Amador

FBI ajanı olan Chris, Stan’in de en yakın arkadaşıdır. Son dönemlerde teşkilatın gizli KGB ajan avına düşmesini eleştirir. Ona göre bu ajanlar bir hayal dünyasının ürünüdür. Kendisi Reagan politikalarına da muhalif kanattadır. Her sahnede mutlaka söyleyecek bir şeyi olan, kadınlara karşı ilgisi çapkınlık düzeyine erişmiş bu karakteri, The Last Ship ile ekranlarımıza konuk olan Maximiliano Hernandez canlandırıyor.

Martha Hanson

Martha FBI’da sekreterdir. Philip kendini CIA’den karşı istihbarat ajanı olarak tanıtarak, Martha’dan hayati bilgiler sızdırmaktadır. KGB’nin en büyük projelerinden olan Martha’nın bu oyunda piyon olarak kalmasının anahtarı Philip’e karşı olan hislerinin karşılık bulmasıdır.

Martha’yı Alison Wright canlandırıyor.

Frank Gaad

Frank, Stan’in emirlerini aldığı üst düzey FBI yöneticisidir. Karakteri, Richard Thomas canlandırıyor.

KGB KARARGAHI

Nina Krilova

Karakter hakkındaki bilgiler ilk iki bölüm için ispiyon içerir.

Sovyet konsolosluğundan çaldığı pahalı havyarları, son teknoloji müzik setleri ile takas ederek ailesine maddi yönden yardımcı olmaktadır. Son derece katı olan bir dizi Sovyet kanunu çiğneyen Nina, FBI tarafından şantaj yapılarak saf değiştirmesi sağlanır. Artık Stan’in gizli haber kaynağı olmuştur.

Karakteri, daha önce çeşitli konuk oyunculuklarda boy göstermiş Annet Mahendru canlandırıyor.

Claudia

Karakter hakkındaki bilgiler ilk üç bölüm için ispiyon içerir.

Bir KGB gözetmenidir. Yani Jennings’lerden sorumludur. Moskova’dan gelen emirleri onlara iletmede aracıdır. Ajanlarıyla daha yakından, kişisel olarak ilgilenmeyi sever.

Caludia’yı, Justified ve The Millers‘tan hatırlayabileceğimiz Margo Martindale canlandırıyor.

 

Vasili Nikoaevich

Üst düzey KGB yöneticisidir. Moskova’da nüfuzlu biri olmasına karşın, değişen dengeler karşısında dikkatli olmak zorundadır. Rahatlığına ve uçkuruna düşkün karakteri, Peter Von Berg canlandırıyor.

 

Arkady Ivanovich

Vasili’den sonra gelen KGB yöneticisidir. Daha disiplinli ve otoriter bir yapıya sahiptir. Karakteri, Lev Gorn canlandırıyor.

MÜZİKLERİ

Hikaye 80’lerde geçince, bu dönemin birbirinden kaliteli şarkılarıyla sık sık kulaklarımızın pasını da silme şansına erişiyoruz. Diziyi izlerken, önünüzdeki sahnede çalan şarkının ismini ve kimin söylediğini merak edenlerdenseniz sizi içeriye alalım.

1.SEZON

 

1.Bölüm

Harden My Heart : Quarterflash

Bölüm açılışı

Feeling Happy : Heide Pehofer

Philip (Yani Clark) Martha’yı ziyarete gider.

Queen of Hearts : Juice Newton

Philip alışveriş merkezinde kovboy çizmeleri ile dans ediyor.

In the Air Tonight : Phil Collins

Eizabeth ve Philip, taraf değiştiren KGB ajanının cesedinden kurtuluyorlar.

Roller by April Wine

Philip, alışveriş merkezinde Paige’e asılan pedofiliyi hırpalıyor.

Tusk : Fleetwood Mac

Bölüm sonu.

3.bölüm

My Only Love : Dust

Philip, Robert’tan gelen şifreli mesajı çözer.

Sunset : Roxy Music

Bölüm sonu

4.Bölüm

Pictures On My Wall : Echo And The Bunnymen

KGB iletişim evinde, masanın üzerinde bulunan onlarca telefonun çalmasıyla sahne açılıyor.

7.Bölüm

Coit Tower : Millionaire At Midnight

Kumarhane sahnesi.

8.Bölüm

Trouble Blues : McKinley Mitchell

Philip ve Martha öpüşürler.

Love Will Find a Way : Pablo Cruise

Martha müzikçalara şarkı koyar.

Siamese Twins : The Cure

Bölüm Sonu.

9.Bölüm

Good Days : The Gringos

Beeman’larda parti zamanı.

10.Bölüm

Better : Blue Shoes

Gregory barda Elizabeth ile buluşur.

To Love Somebody : Roberta Flack

Gregory vurulur.

11.Bölüm

At Midnight (My Love Will Lift You Up) [feat. Chaka Khan] : Chaka Khan & Rufus

Elizabeth ve Sandra gece kulübünde içerler.

Slap and Tickle : squeeze

Elizabeth ve Sandra gece kulübünde dans ediyorlar.

In the Dark : Billy Squier

Elizabeth The Wheel House’a gider.

Rough Boys : Pete Townshend

Elizabeth ve Richard Petterson konuşuyorlar.

12.Bölüm

Angel of the Wilderness : Craig Marsden

Elizabeth barda Sanford Prince ile görüşüyor.

Mississippi Queen : Screen Cast

Matthew, Paige’e serenat yapar.

13.Bölüm

Games Without Frontiers : Peter Gabriel

Bölüm sonunda Paige çamaşır odasını karıştırıyor.

 

2.SEZON

 

1.Bölüm

Beer Bar Blues : Lloyd Conger

Philip Afgan restoranından çıkıp arabasına biniyor.

3.Bölüm

Here Comes the Flood : Peter Gabriel

Bölüm sonu

4.Bölüm

This Little Light of Mine : Guy Carawan, The Montgomery Gospel Trio & The Nashville Quartet

Paige kiliseye katılıyor. Müzik grubuyla birlikte bu şarkıyı söylüyorlar.

Beer Bar Blues : Lloyd Conger

Philip çamaşır odasındayken radyoda çalan şarkı.

Eine kleine Nachtmusik”, Serenade in G Major, K. 525: I. Allegro : Radio Orchestra Berlin & Franz Richter

Elizabeth ve Brad müzik dükkanında albüm dinliyorlar.

I Melt With You : Modern English

Elizabeth, Philip ile çamaşır odasından çıktıktan Sonra Paige’in odasına girer.

5.Bölüm

The Gambler : Kenny Rogers

Bölümün başında, Philip ve Elizabeth bir adamı caddede koluna girip sürüklüyorlar.

6.Bölüm

Amaneci Bebiendo : Los Pamperos

Lucia ve Carl ikinci eroin alemindeler, bu da Carl’ın sonu oluyor.

7.Bölüm

Set Me Free : Utopia

Nina yalan makinasından çıktıktan sonra, Elizabeth ve Philip’in işyerine gidiyoruz.

8.Bölüm

Rock This Town : Stray Cats

Philip ve Henry, yeni arabaları Chevrolet Z28 ile eve gelirler.

10.bölüm

It Must Be Done (from “the Americans”) : Pete Townshend & Nathan B

Elizabeth, yüzme havuzunda suikast hazırlığındadır.

13.Bölüm

Twilight Zone : Golden Earring

Paige, nükleer silahlara karşı bir barış mitingindedir.

3.sezon daha sonra güncellenecektir.

The Americans konusuyla bir casusluk hikayesinden çok, ana karakterlerin evlilik hikayesine daha fazla yoğunlaşır. Casusluk işlerinde çoğu zaman uyum içinde çalışan Jennings’ler, aile hayatına gelince sürekli bir çatışma halindedirler. Çocukları hakkında aldıkları kararlar ilk başlarda uyumlu gözükse de bir noktadan sonra ciddi fikir ayrılıkları kaçınılmaz hale gelir.

Yukarıda yazdıklarımdan bunun bir aile draması olduğu sonucu çıkartılmasın. Soğuk savaş döneminde uygulanan politikalar, iki süper gücün kedi fare oyunu ve bir casusluk hikayesinde bulabileceğiniz abartmayan kaç-kovala sahneleri ile bu yönde de tatmin olursunuz. Kahramanlarımızın girdikleri birbirinden leziz kılıklar da cabası.İzlemek isteyenlere iyi seyirler…

TANITIM FRAGMANI

7 Nisan 2015 Salı

One Big Happy — Tanıtım

One Big Happy, NBC‘nin Mart ayında bizleri tanıştırdığı ve yapımcılığını ünlü komedyen Ellen DeGeneres‘in üstlendiği, standart kahkaha efektli bir komedi. Eğer yeni başlayan taze bir komedi dizisi arayışı içerisindeyseniz, gelin bu diziyi yakından tanıyalım. (Tanıtım ilk bölümden ispiyon içerir!)

KONU

Çok yakın arkadaşlar olan Lizzy ve Luke aynı zamanda ev arkadaşıdırlar. Lizzy lezbiyendir ve çocuk yapmak ister. Baba adayı olarak da en yakın arkadaşı Luke’u görür. Luke da hayatının aşkını bulamamış, normal bir şekilde hayatını sürdüren biridir. O da çocuğunun olmasını ister ve Lizzy ile birlikte çocuk yapmaya karar verirler; fakat Luke hayatının aşkını tesadüfen bulunca ve onunla hemen evlenince işler değişir. Bir de üstüne Lizzy hamile kalınca işler iyice sarpa sarar. En sonunda ortak yol bulup üçü de aynı evde yaşamaya karar verirler.

KARAKTERLER VE OYUNCULAR

Lizzy (Elisha Cuthbert)

En yakın arkadaşı Luke’un bir anda evlenmesiyle şok olan Lizzy, istemeyerek de olsa Prudence’a razı olur ve aynı evde yaşamaya başlarlar. Tabii Prudence’in gelmesiyle evindeki rahatıyla düzeni değişir ve yıllardır hep yanında olan Luke’u başka bir kadınla paylaşmayı da hazmetmek zorundadır. Aşk hayatında çok başarılı olamasa bile o da bu bebekle birlikte her şeyin daha iyi olacağına inanmaktadır.

Oyuncuyu Happy Endings ve 24 dizilerinden tanıyabilirsiniz.

 

 

 

Luke (Nick Zano)Lizzy’nin ev arkadaşı, aynı zamanda çocuğunun babası. Luke hayatını sıradan geçiren ve gündelik ilişkilerle gününü gün eden bir evladımız. Ama bak sen şu işe ki tesadüfen barda gördüğü Prudence’a aşık oluyor ve bir delilik yapıp evleniyorlar. Buradan sonrasında ise iki kadını da mutlu etmekle ömrünü geçireceğe benziyor.

Oyuncuyu Happy Endings ve 2 Broke Girls dizilerinden hatırlayabilirsiniz.

 

 

 

 

 

Prudence (Kelly Brook)

Aslen İngiliz kızı olup Amerika’da yaşayan Prudence, Luke’u görür görmez aşık oluyor ve Luke’un baba olacağından habersiz olarak onunla evleniyor.

Güzel oyuncuyu Lemon La Vida Loca programından ve Trollied dizisinden tanıyabilirsiniz.

 

 

 

 

 

 Leisha (Rebecca Corry)

Lizzy’nin kardeşi. Lizzy gibi değil ve evli. Lizzy’nin tam zıttı bir karakter.

Oyuncuyu Rizzoli & Isles ve 2 Broke Girls‘deki kısa rollerinden tanıyabilirsiniz.

 

 

 

 

 

Roy (Chris Williams)

Leisha’nın kocası. Biraz karısının gölgesinde kalan, fazla sözünü dinleyen birisi.

Oyuncuyu Satisfaction dizisinden tanıyabiliriz.

 

 

 

 

 

Marcus (Brandon Mychal Smith)

Luke’un iş arkadaşı. Az da olsa hemen hemen her bölüm kendisini görüyoruz.

Oyuncuyu You’re The Worst dizisinden tanıyabilirsiniz.

YAZARDAN DİZİ HAKKINDA GENEL YORUM

Komedi dizilerini çok seven veya oyuncuları seven herkesin bu diziyi sevebileceğini düşünüyorum. Ama bir sürü aynı tip (konu olarak farklı tabii ki) ya da sezonlarca alıp başını giden başarılı komediler varken herkese bunu da tavsiye edemem. Yine de şöyle diyebilirim: Eğer oyuncuları seviyorsanız ve “Öteki komediler almış başını yürümüş, ben yeni başlayan bir komedi arıyorum.” veya “İzleyebileceğim her komediyi izledim, yenisini getirin bana.” diyorsanız, gelecek vaat eden dizi arayışındaysanız, işte o zaman önerebilirim. Gerçi diziye haksızlık etmeyim, 2. bölümünden sonra epey sevdirdi bana kendisini. Gayet tatlı ve güzel bir dizi. İlerleyen bölümlerinde daha da güzel olacağını tahmin ediyorum.

Onay durumuna gelirsek… Konuşmak için daha erken fakat reytingleri daha 1,0’ın altına düşmedi. NBC’nin neredeyse ilk sezonlarındaki tüm dizilerinin 1,0’ın altını gördüğünü düşünüp üstüne bir de Ellen faktöründen dolayı arkasında duracağını tahmin ederek kendisinin onay alabileceğini düşünüyorum. Bu istikrarını korursa NBC’nin reyting bakımından bu sene ilk sezonundaki komedileri arasında en başarılısı olur.

Dizi genel olarak bu üçlümüz etrafında gelişiyor ve diğer değindiğim üç karakter de sıkça görünüyorlar. Ayrıca çeşitli konuk oyuncular olarak da Lizzy’nin sevgili adaylarını görüyoruz.

TANITIM FRAGMANI

Yedi Ölümcül Günah (Nanatsu no Taizai) – Tanıtım

Yeni anime tanıtımlarıma tüm hızımla devam ediyorum. Yine size sonlanmış, kısa ve sürükleyici bir anime ile geldim. Nakaba Suzuki tarafından çizilen ve japonyada satış rekorları kıran Nanatsu no Taizai mangasının anime adaptasyonu 5 Ekim 2014’te yayınlanmaya başlandı ve Mart ayı sonu itibarıyla sona erdi.

Tür: Aksiyon, Macera, Fantastik, Doğaüstü

Bölüm sayısı: 24

Konusu: İnsan ve insan dışı varlıkların bir arada yaşadığı bir dönemde Liones Krallığı kutsal şövalyeler tarafından korunmaktadır. Birçok kişinin saygı duyduğu ve krallığı layıkıyla koruduğuna inandığı bu kutsal şövalyeler söylenenlere göre kendi içlerinden bir grup şövalye tarafından ihanete uğramış ve birçoğu “Yedi Ölümcül Günah (Nanatsu no Taizai)” olarak adlandırılan bu grup tarafından katledilmiştir. Bu olayın üstünden 10 yıl geçer, bu grubun üyelerinin akıbeti ile ilgili kimisi ölü, kimisi diri, kimisi yakalanmış gibi çeşitli söylentiler vardır. Bu sırada da Kral hastalanır ve Kutsal Şövalyeler ülkeyi zalimce yönetmeye başlamıştır. Kralın kızı olan Elizabeth ise krallığı geri almak için 7 Ölümcül Günah’ı bulmak ister ve her yerde onları aramaya çıkar.

Karakterler

Meliodas: 7 Ölümcül Günah’ın kaptanıdır. Ama malum olaylardan sonra kimliğini gizleyerek, yardımcısı hawk-chan ile Boar Hat (Domuz Şapkası) barını işletmeye başlar. Çocuk gibi gözükse bile aslında koca adamdır. Son derece sapık ve her fırsatı değerlendiren bir karakter.

Prenses Elizabeth: Saf, çabuk duygulanan bir tip olmasına rağmen mızmız biri değil ve masum insanların kendisi yüzünden zarar görmesine izin vermeyecek kadar da cesur.

Ban: 7 Ölümcül Günah üyeleri arasındadır. Çok serseri havası olsa da, neden bu hale geldiğini öğrendiğinizde ona bol bol hak vereceksiniz. Bu arada aralarında ölümsüz olan tek üyedir.

 

Diane: 7 Ölümcül Günah grubunun insan olmayan üyelerindendir. Kendisi bir devdir. Ama son derece kırılgan, duygusal ve grubun kaptanı Meliodas’a aşık, kıskanç bir karakterdir.

King: Gerçek adı Harlequin’dir ve peri ırkının kralıdır. 7 Ölümcül Günah üyesidir ve Diane’ye aşıktır.

Konu itibarıyla ilginç gözükmemesine rağmen içerisinde bir sürü entrika ve gizem barındıran, eğlenceli ve sezonun sonlarına doğru sağlam ters köşeleri ile sizi mutlu edecek, konu ve karakter gelişimlerinin iyi işlendiği ve kurgunun da belli bir mantık çerçevesinde yürütüldüğü, klişelerinden son anda sıyrılan bir yapım olmuş. Özellikle karakter tasarımlarını çok sevdiğimi söylemem gerek. Her karakterin kendine has bir havası var. Animasyonu ve müzikleri de Avrupa’nın mistik orta çağ atmosferini harika bir şekilde yakalamış.

Ayrıca şu domuz (hawk-chan) sevilmez mi yahu?

 

 

 

 

3 Nisan 2015 Cuma

2014-2015 Sezonu Final Tarihleri

Amerikan ulusal kanalları 2014-2015 sezonunun son demlerini yaşamaya başladı. Kendilerine kışın izlediğimiz kablolu Amerikan dizileri de eklenince Mart ayından itibaren epey dizinin sezon finalini görmeye başladık.5 ulusal Amerikan kanalından CBS ve The CW sezon final tarihlerini açıkladı. Kendilerine ABC, FOX ve NBC’nin eklenmesini beklerken, bunların yanına bazı kablolu kanal ve İngiliz dizilerini de ekledik.Böylece, Nisan, Mayıs, Haziran’da final yapan dizilerle sınırladığımız bir “final tarihleri” takvimimiz oldu.“Kim, ne zaman, kaçıncı sezonunu deviriyor?” listemize buyurmaz mısınız?Her zamanki gibi hem kronolojik hem de alfabetik iki takvim var aşağıda ve belli olmayanlarla ilgili kesin bilgiler geldikçe güncellenecekler.

Kronolojik

1 NisanThe Dovekeepers (1. sezon)

2 NisanArcher (6. sezon)The Slap (mini dizi)

5 NisanShameless (ABD) (5. sezon)

6 NisanBetter Call Saul (1. sezon)

10 Nisan12 Monkeys (1. sezon)Helix (2. sezon)

14 NisanJustified (6. ve son sezon)Sirens (2. sezon)

16 NisanFortitude (1. sezon)

17 NisanLast Man Standing (4. sezon)Cristela (1. sezon)

20 NisanScorpion (1. sezon)

22 NisanThe Americans (3. sezon)

23 NisanVikings (3. sezon)

28 NisanPowers (1. sezon)

30 NisanBackstrom (1. sezon)Mom (2. sezon)

1 MayısBlue Bloods (5. sezon)

3 MayısMadam Secretary (1. sezon)

4 MayısGotham (1. sezon)

5 MayısNew Girl (4. sezon)Person of Interest (4. sezon)

6 MayısCriminal Minds (10. sezon)

7 MayısDig (1. sezon)The Big Bang Theory (8. sezon)

8 MayısHawaii Five-0 (5. sezon)

10 MayısThe Good Wife (6. sezon)

11 MayısJane The Virgin (1. sezon)The Originals (2. sezon)

12 MayısNCIS (12. sezon)NCIS: New Orleans (1. sezon)

13 MayısArrow (3. sezon)CSI: Cyber (1. sezon)

14 MayısReign (2. sezon)The Vampire Diaries (6. sezon)The Odd Couple (1. sezon)Elementary (3. sezon)The Blacklist (2. sezon)Grey’s Anatomy (11. sezon)Scandal (4. sezon)

15 MayısGrimm (4. sezon)

17 MayısMad Men (7. ve son sezonun ikinci yarısı)The Simpsons (26. sezon)Family Guy (13. sezon)Brooklyn Nine-Nine (2. sezon)

18 MayısThe Following (3. sezon)2 Broke Girls (4. sezon)Mike & Molly (5. sezon)Stalker (1. sezon)NCIS: Los Angeles (6. sezon)The Night Shift (2. sezon)

19 MayısThe Flash (1. sezon)Marvel’s Agents of S.H.I.E.L.D. (2. sezon)

20 MayısSupernatural (10. sezon)

24 MayısBattle Creek (1. sezon)

4 HaziranBones (10. sezon)

Belli değilChicago Fire (3. sezon)Forever (1. sezon)The Mysteries of Laura (1. sezon)Law & Order:SVU (16. sezon)Chicago P.D. (2. sezon)The Middle (6. sezon)The Goldbergs (2. sezon)Modern Family (6. sezon)Black-ish (1. sezon)Nashville (3. sezon)Brooklyn Nine-Nine (2. sezon)Once Upon a Time (4. sezon)Revenge (4. sezon)Castle (7. sezon)Bob’s Burgers (5. sezon)About A Boy (2. sezon)American Dad! (12. sezon)Workaholics (5. sezon)Fresh Off the Boat (1. sezon)Bitten (2. sezon)

Alfabetik

12 Monkeys – 10 Nisan2 Broke Girls – 18 MayısAbout A Boy – Belli değilAmerican Dad! – Belli değilArcher – 2 NisanArrow – 13 MayısBackstrom – 30 NisanBattle Creek – 24 MayısBetter Call Saul – 6 NisanBitten – Belli değilBlack-ish – Belli değilBlue Bloods – 1 MayısBob’s Burgers – Belli değilBones – 4 HaziranBrooklyn Nine-Nine – 17 MayısBrooklyn Nine-Nine – Belli değilCastle – Belli değilChicago Fire – Belli değilChicago P.D. – Belli değilCriminal Minds – 6 MayısCristela – 17 NisanCSI: Cyber – 13 MayısDig – 7 MayısElementary – 14 MayısFamily Guy – 17 MayısForever – Belli değilFortitude – 16 NisanFresh Off the Boat – Belli değilGotham – 4 MayısGrey’s Anatomy – 14 MayısGrimm – 15 MayısHawaii Five-0 – 8 MayısHelix – 10 NisanJane The Virgin – 11 MayısJustified – 14 NisanLast Man Standing – 17 NisanLaw & Order:SVU – Belli değilMad Men – 17 MayısMadam Secretary – 3 MayısMarvel’s Agents of S.H.I.E.L.D. – 19 MayısMike & Molly – 18 MayısModern Family – Belli değilMom – 30 NisanNashville – Belli değilNCIS – 12 MayısNCIS: Los Angeles – 18 MayısNCIS: New Orleans – 12 MayısNew Girl – 5 MayısOnce Upon a Time – Belli değilPerson of Interest – 5 MayısPowers – 28 NisanReign – 14 MayısRevenge – Belli değilScandal – 14 MayısScorpion – 20 NisanShameless (ABD) – 5 NisanSirens – 14 NisanStalker – 18 MayısSupernatural – 20 MayısThe Americans – 22 NisanThe Big Bang Theory – 7 MayısThe Blacklist – 14 MayısThe Dovekeepers – 1 NisanThe Flash – 19 MayısThe Following – 18 MayısThe Goldbergs – Belli değilThe Good Wife – 10 MayısThe Middle – Belli değilThe Mysteries of Laura – Belli değilThe Night Shift – 18 MayısThe Odd Couple – 14 MayısThe Originals – 11 MayısThe Simpsons – 17 MayısThe Slap – 2 NisanThe Vampire Diaries – 14 MayısVikings – 23 NisanWorkaholics – Belli değil

2 Nisan 2015 Perşembe

Happy Valley – Tanıtım

İsmiyle hiç müsemma olmayan bu pis, uğursuz ve üzerine güneş doğmayan vadinin tanıtımına hoş geldiniz!

İngiltere’nin kuzeyinde, bir vadi üzerine kurulmuş ve Halifax’e bağlı olan bir yerleşim yerindeyiz. Açılışta dediğim gibi, isminin “mutlu” olmasına hiç aldanmayın. Artık İngiltere’nin havasından mıdır, suyundan mıdır bilinmez ama (bence havasından) bu vadinin insanları mutsuz ve umutsuz. Vadilerinde yıllardır bitmek tükenmek bilmeyen uyuşturucu illeti kol geziyor. Vadinin cengaver kadın polisi ve dizinin ana karakteri Çavuş Catherine Cawood’un yegâne amacı da bu illetin kökünü kazımak. Çünkü dizinin konusunu da oluşturan bir olaylar silsilesine sebep olmak üzere bu illet.

Şimdi çay içen çayını, kahve içen kahvesini doldursun; şöyle etraflıca bir tanıtım için yazının devamına buyursun.

Cawoodgillerden Catherine

 

YAYIN BİLGİLERİ

Dizi 29 Nisan 2014’de BBC One’da yayın hayatına başlayıp, 3 Haziran 2014’teki 6’ncı bölümüyle ilk sezonunu tamamladı. Aslında “ilk sezonu” demek de doğru olmaz zira normalde mini-dizi olarak tasarlanmıştı. Ama izleyiciden aldığı iyi tepkiler ve yüksek reytingler sonrası 18 Ağustos 2014’te 2’nci sezon onayını aldı. Yayın tarihi ise henüz belli değil.

Yayınıyla alakalı birkaç bilgi daha vereyim.

– Dizinin 29 Nisan 2014’te yayınlanan ilk bölümü İngiltere’de 7,6 milyon kişi tarafından izlenirken, 6 bölümün ortalama izleyici sayısı ise 7,2 milyonmuş.

– Bunun yanısıra dizideki şiddet içeren sahnelerden ötürü, İngiltere’nin RTÜK’ü olarak nitelendirebileceğimiz Ofcom, buna dair bazı şikayetler aldıklarını belirtmiş.

– Bu şiddet içeren sahnelerin zirve yaptığı 3. ve 4. bölümlerde ise, Daily Mail‘in iddiasına göre BBC‘ye 15 adet olumsuz, 45 adet ise olumlu yorum içeren telefon gelmiş. Kafalar karışmış.

Dizinin ABD hakları ise Netflix‘in elinde bulunuyor. Orada da 20 Ağustos 2014 tarihinde yayınlanmış.

 

“Gel canım, kaçalım gidelim buralardan”

 

KONU

Catherine Cawood, adeta hayatın sillesini yemiş bir kadın. Polislik yapıyor. 1 kızı intihar etmiş, diğer oğluyla da pek konuşmuyor. Boşanmış. Kız kardeşi uyuşturucu tedavisi görüyor. Bakmak zorunda olduğu bir torunu var. Bunlar yetmiyormuş gibi bir de vadisinde uyuşturucu kol geziyor. Yıllardır bu sorunu bertaraf etmek için çabalıyor ama pek beceremiyor.

Catherine, intihar eden kızına tecavüz edip intiharına sebep olduğunu düşündüğü ve kendince suçladığı Tommy Lee Royce’un vadiye geri geldiğini öğreniyor. Kızının intiharı sonrası bu adamla çok uğraşmasına rağmen tecavüzden hüküm giymesini sağlayamıyor. Tommy Lee Royce ise uyuşturucu tedarik etmekten hapis cezası almış ve 8 sene yatmış birisi. Dizinin ilk bölümünde cezasını tamamlamış olarak karşımıza çıkıyor.

“Beyler siz ne ayaksınız?!”

Dizideki baskın karakterlerden birisi de Kevin. Patronu Nevison’dan, kızlarını iyi bir okula gönderebilmek için para istiyor ama Nevison, en güvendiği çalışanı olmasına rağmen Kevin’in bu isteğini geri çeviriyor. Bu durum karşısında gözü dönen Kevin, çiftlik sahibi Ashley ile akıl almaz bir plan yapmaya girişiyor ve dananın kuyruğu tam da bu noktada kopuyor.

 

 

 

KARAKTERLER

Kadın gibi kadın

Catherine Cawood:

Dizinin baş karakteri. 47 yaşında, boşanmış, 1 kız kardeşi ve 2 de evladı olan bir polis Catherine. Kızı Becky 8 yıl önce intihar etmiş, oğlu Daniel ile de pek konuşmuyor. Becky öldüğünde 6 haftalık, şimdi ise 8 yaşında olan Ryan isminde bir torunu var, ona bakıyor.

Karaktere, Lark Rise To Candleford ile The Paradise‘tan hatırlayacağımız Sarah Lancashire hayat veriyor. Gerçekten olağanüstü bir oyunculuk sergilediğini de söylemeden geçemeyeceğim.

 

Paçasından para akan adam

Nevison Gallagher:

Kendi ismini taşıyan bir şirket sahibi. Zengin ve varlıklı bir adam. Özenle yetiştirdiği 1 kızı var, onun üzerine titriyor. Karısıyla da arası gayet iyi.

Karaktere, Homefront ile The Long Firm‘den hatırlayacağımız George Costigan hayat veriyor.

 

 

Ödlek muhasebeci

Kevin:

Nevison Gallagher’ın şirketinde muhasebeci. Nevison’un en güvendiği çalışanı. Yıllardır kendisiyle birlikte çalışıyor ve şirketteki her türlü para işi ondan soruluyor. Biraz pasif ve pısırık bir adam. Karısı ve 2 tane kız çocuğu var.

Karaktere, Whitechapel ile Mapp & Lucia‘dan hatırlayacağımız Steve Pemberton hayat veriyor. Kendisinin performansını da üst düzey bulduğumu belirtmek isterim.

 

Karavanlarım var benim

Ashley:

Çiftlik ve karavan filosu sahibi. Nevison kadar zengin değilse de ortalamanın üstünde bir hayat sürüyor. Öte yandan pis işlere de bulaşmış, pis adamları tanıyan birisi. Karısı ve 2 de oğlu var.

Karaktere, Public Enemies ile The Village‘dan hatırlayacağımız Joe Armstrong hayat veriyor.

 

 

Saçlarım şekil önümden çekil

Tommy Lee Royce:

Dizinin psikopatı. 8 yıl önce uyuşturucu tedarik etmekten hapse girmiş ve cezasını yeni tamamlamış. Yani olabildiğince tehlikeli, tekinsiz, psikopat, serseri ve aklınıza gelen her türlü olumsuz sıfatı taşıyan bir adam. Ashley’nin çiftliğinde çalışıyor.

Karaktere, Grantchester ile Death Comes to Pemberley‘den hatırlayacağımız James Norton hayat veriyor. Dizide adeta döktüren oyunculardan biri de kendisi.

 

Kısa adam

Lewis:

Ashley’nin çiftliğinde çalışan diğer eleman. Biraz fırlama, dengesiz bir çocuk bu. Sağı solu belli olmuyor. Ama Tommy kadar tehlikeli değil. Daha kendi halinde, çekingen, saf ve temiz kalpli.

Karaktere, The Passing Bells‘ten hatırlayacağımız Adam Long hayat veriyor.

 

 

Enteresan insan

Richard:

Catherine’ın eski kocası. Gazeteci. Şimdi Ros isminde genç ve güzel yeni bir eşi var fakat Catherine ile de hâlâ çatır çatır s… görüşüyor. Genel olarak ilginç bir adam.

Karaktere, Frankie ile The Village’dan hatırlayacağımız Derek Riddell hayat veriyor.

 

Kadim dost

Clare:

Catherine’in kız kardeşi. Uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak için tedavi görüyor. Catherine’in en büyük destekçisi. İyi bir insan.

Karaktere, Downton Abbey‘den hatırlayacağımız Siobhan Finneran hayat veriyor.

 

Üniversite mezunu işsiz

Ann Gallagher:

Nevison ve Helen Gallagher’ın evladı. Üniversiteyi bitirmiş ama henüz iş bulamamış. Mini marka bir arabası var. Kendi hâlinde takılan bir kızcağız.

Karaktere, ’71 ve The Village’dan hatırlayacağımız Charlie Murphy hayat veriyor.

 

Sıpa

Ryan:

Merhum Becky’nin oğlu, Catherine’in torunu. Her çocuk gibi biraz yaramaz. Catherine, kızı Becky öldükten sonra ortada kalmasın diye bu çocuğa sahip çıkıyor.

Bu küçük kardeşimizin ilk yapımı.

 

 

 

 

Kedi demeye dilimin varmadığı hayvanıyla Sally Wainwright

YARATICI:

Dizinin senaryo yazarı, yaratıcısı ve 1 bölümün de yönetmeni Sally Wainwright. Kendisi aynı zamanda Last Tango in Halifax adlı İngiliz dizisinin de yazarı ve o diziyle 2013 yılındaki BAFTA ödüllerinde en iyi dizi ve en iyi yazar ödüllerini almış. 2011 yılında ise yine yazarlığını yaptığı Scott & Bailey de en iyi dizi ödülünü almış.

Dizinin ilk formatı mini-dizi olmasına rağmen Sally Wainwright, final bölümünün yayınlandığı gün -yani 2. sezonun olup olmayacağı henüz belli değilken- RadioTimes‘a “Kafamda 2’nci bir sezona dair bazı planlarım var.” açıklamasını yapmış. (Bağlantı, sezon finaline dair ispiyon içerir.)

 

 

Ödül töreninden bir kare

ÖDÜLLER:

Happy Valley, İngiltere’deki haftalık dergi TV Choice‘in 2014 yılının en iyilerini seçtiği törende The Crimson Field, The Musketeers ve The Widower’ı alt edip “En İyi Yeni Drama” ödülünü aldı. Sarah Lancashire ise rakipleri Lauire Brett (Waterloo Road), Joanne Froggatt (Downton Abbey) ve Judy Parfitt’i (Call The Midwife) geride bırakıp “En İyi Kadın Oyuncu” seçildi.

 

 

DİZİDEN BAZI AYRINTILAR:

– Dizide sürekli bir çay sirkülasyonu var. Her bölümde kişiler birbirine ortalama 3 ila 4 sefer çay içme teklifinde bulunuyor. Çok dikkatimi çektiği için paylaşmak istedim. Aslında gereksiz bir ayrıntı.

– İnanılmaz kötü bir dil ve aksan mevcut. Çeşitli mecralarda okuduğum yorumlara göre, Netflix üzerinden izleyen bazı Amerikan vatandaşları diziyi İngilizce altyazıyla izlemek zorunda kaldıklarını belirtmiş. Yine bu konuda bazı İngilizlerin dediklerine göre de bu çok doğalmış, şaşılacak bir şey yokmuş. Kullanılan dilin tamamiyle yaygın İngiliz dili içinde olduğunu ve kuzey bölgelerine ait bir şey olmadığını söylüyorlar. Fakat Londra’da geçen herhangi bir İngiliz dizisiyle karşılaştırıldığında fark çok belirgin şekilde ortaya çıkıyor; hem aksan, hem de kullanılan dil açısından.

– Dizinin jeneriği ve sahneler için seçilen müzikler epey başarılı. Özellikle yaylı çalgılar ön planda. Dizide hakim olan gerilimi içinizde hissediyorsunuz.

 

Vadimize tepeden bakış

 

YAZARIN GÖRÜŞÜ:

Her ne kadar sıradan bir konu işliyor gibi gözükse de klişeden olduğunca uzak, adamakıllı bir suç draması Happy Valley. Ne eksiği var, ne fazlası.

Çeşitli mecralarda “İngilizlerin Fargo’su” yakıştırmasını okudum ve özellikle şiddet sahneleri açısından katıldığım bir yakıştırma oldu bu. Fakat Happy Valley’in dramı, Fargo’ya oranla daha yoğun ve kara mizah ağırlıklı değil. Oradan bazılarınızın “Sen bunu ciddi ciddi Fargo’yla karşılaştırdığının farkındasın değil mi?!” dediğini duyar gibiyim. İzleyip görün diyorum.

Bir karşılaştırma da Broadchurch ile yapılabilir diye düşünüyorum bir yandan. Bunu hiçbir yerde okumadım ama ikisinin de suç draması ve İngiliz yapımı olması açısından bakabiliriz. Mesela kaliteli oyunculuklar yönünden Broadchurch’te ne buluyorsak, aynısını Happy Valley’de de bulabiliyoruz. Ama konu işlenişi bakımından Broadchurch daha sakin sakin ilerlerken, Happy Valley’de olaylar paldır küldür gelişiveriyor. Broadchurch’te, yaşanan tek bir olayın kişiler üzerindeki etkisine yoğunlaşılırken, Happy Valley’de kişilerden ziyade olaylara daha fazla yoğunlaşılıyor.

Bu karşılaştırmaları yapma sebebim, izlenmek istenirse nasıl bir şeyle karşılaşılacağı açısından kafalarda fikir oluşturmak içindi.

Sonuç olarak, “Şiddete, uyuşturucuya, kavgaya ve ölüm sahnelerine bayılırım; tam bana göre!” diyenler hiç vakit kaybetmeden diziyi izlemeye başlayabilir. İnsanı ciddi anlamda rahatsız eden bir dizi.

 

 

Catherine deme bana!

 

SON SÖZ:

Öncelikle, yazıyı yazarken @unfortr‘ın “The Paradise” adlı dizinin tanıtımındaki düzeninden ve planından yararlanıp üstüne kendimce bazı eklemeler yaptığımı belirteyim, kendisine teşekkür ediyorum. Bu ilk dizi tanıtımımdı; mutlaka eksik gedik vardır, kusura bakmayınız. Geç bulup çabuk kaybettiğim bu dizinin (6 bölümünü de 1 günde izledim) tanıtımını umuyorum ki beğenmişsinizdir. Biraz uzun oldu çünkü her şey bulunsun istedim. Elimden geldiğince de sıkıcı olmamasına uğraştım. Bu arada, dizinin Türkçe altyazı çevirileri de tarafımdan yapılmıştır. Dolayısıyla tanıtımda objektif olmadığını düşündüğünüz, “bildiğin kayırmışsın diziyi, çakal seni” filan dediğiniz veya “vay efendim ne alâkası var, hiç olmuş mu bu şimdi?” diye içinizden geçirdiğiniz herhangi bir yer olursa lütfen bildirmekten çekinmeyiniz.

Yazıma son verirken, sizi Tommy’nin sıfatıyla başbaşa bırakıyorum.

PSİKOPAT

İyi eğlenceler, iyi seyirler!

Fragman

1 Nisan 2015 Çarşamba

Gelecek Günlüğü (Mirai Nikki) – Tanıtım

Size bugüne kadar hep güncel şeyler tanıtmıştım ama ben her zaman bu kadar animesever değildim. One Piece1, Naruto, Pokemon gibi animeler artık beni baymaya başlamıştı. Uzun süre animelere küsmüştüm. Ama 2012’de bu anime ile yollarımız kesişmişti ve animeleri neden sevdiğimi bana bir kez daha hatırlatmıştı. Gelin şimdi nasıl bir animeymiş bu inceleyelim.

Tür: Aksiyon, Gizem, Doğaüstü, Psikolojik, Gerilim

Bölüm Sayısı: 26

Konusu: Amano Yukiteru (Yuki), asosyal, çevresi ile iletişim kuramayan, tüm gününü cep telefonundan günlük yazmakla ve hayali arkadaşlarıyla konuşmakla geçiren biridir. Bir sabah uyanır ve cep telefonunda gün içerisinde olacak her şey tek tek yazmaktadır. Telefonunda yazan olaylar gerçekleştikçe Yuki daha da şaşırır. Sonra anlar ki aslında bu hayali arkadaşı gerçektir ve  bu arkadaşı aslında zaman tanrısı Deus’dur. Deus, Yuki’yi bir yarışmaya dahil eder. Yuki kendisi gibi 11 kişinin daha olduğunu öğrenir ve ölümüne bir yarış başlar. Bu 12 kişiden sadece biri sağ kurtulacak ve kazanan kişi yeni zaman tanrısı olacaktır.Her yarışmacıda Yuki gibi bir telefon olduğu gibi, her telefonun da kendine göre avantaj/dezavantajları var. İşte animeyi ilginç kılan noktalar bunlar. Kiminin telefonu etrafında ne olup biteceğini anlatırken, kiminin telefonu gelecekte nasıl kaçabileceğini anlatıyor. Böyle ufak detaylar, birbirlerini tanımamaları, kör noktalar ve akıl oyunları derken anime alıyor başını gidiyor. Hamleler ve karşı hamleler yaparak bu geleceği gören şahıslar birbirlerini nasıl öldürecekler?

Her yazımda yazdığım karakterler bölümünü bu anime için pas geçiyorum; çünkü animede bu cep telefonu sahiplerinin kim olduğunu öğrenmek bile büyük spoiler olabilir. O yüzden sizi sadece Yuno ve Yuki ile tanıştıracağım. Yuki’den zaten hikayeyi anlatırken bahsettim. Biraz da Yuno’dan bahsedeyim.

 Yuno Gasai: Animenin belki de en karanlık geçmişine sahip, en gizemli ve kesinlikle en psikopat ve en kıskanç karakteridir. Yuki’nin sınıf arkadaşlarından biri olan Yuno da günlük sahiplerinden biridir ve Yuki’ye aşıktır. Onu korumak için her şeyi yapar. Bu yarışmadan Yuki ile beraber sağ çıkmak istemektedir. Ama yarışmadan sadece 1 kişi sağ çıkacağını unutmayalım.

Son sözlerimde şunları söyleyeyim, gerçekten karanlık bir anime. Bol ölümlü, kopan kafalar, kollar vs olduğu gibi bu yarışmacıların her biri aslında çok acı şeyler yaşamış insanlar. Yani hepsi zamanda geri gidip hayatlarındaki bir anı değiştirmek isteyen, bu yüzden yeni zaman tanrısı olmak isteyen insanlar. Kestirelemeyen olay örgüsü, ve akıl oyunları ile neredeyse bir oturuşta hiç sıkılmadan izleyebileceğiniz bir aksiyon ve garip bir aşk hikayesi sizleri bekliyor. Ayrıca animenin bluray versiyonunu izlemenizi tavsiye ederim, çünkü tüm bu renk cümbüşünü veolağanüstü müzikleri kaliteli bir şekilde izlerseniz seyir zevkiniz artacaktır.

Açlık Oyunları‘ndan önce Mirai Nikki vardı.