30 Haziran 2016 Perşembe

Game of Thrones 6. Sezon Finalinde Olan Biten

6. sezon finali ile herkesin çenesini yormayı başaran Game of Thrones bu haftaya damgasını vurdu.Peki 68 dakikaya bir dolu şey sığdırıp sıkmamayı başaran bu bölümde neler oldu, neler öğrendik? DigitalSpy‘ın katkılarıyla, olanları, öğrendiklerimizi 14 maddede listeleyelim bakalım (seneye de lazım olur):

Yazının buradan sonrasının 6. sezon finalini izlememiş izleyiciler için ispiyon içerdiğini hatırlatalım.

1) Cersei’nin koyunu sonra çıkar oyunu

Cersei beklenen intikamını nihayet aldı. Hem de ziyadesiyle!Şehrin temelinde Deli Kral’ın döşettiği rivayeti olan -bu bölümle gerçek olduğunu öğrendiğimiz- “çılgınateş“i (wildfire) kullanarak Baelor Septi‘ni havaya uçurdu.Yedi Tanrının İnancı (Faith of the Seven) ve Yüce Rahip’i (High Sparrow) öldürme yolunda Margaery, Loras, Mace Tyrell, Kevan Lannister ve Lancel‘i de harcadı.“Utan Utan” (Shame Shame) deyişi ile akıllara kazınan rahibe Septa Unella‘yı da Gregor Clegane‘in şefkali(!) işkencelerine bıraktı.

2) Uçtu uçtu Tommen uçtu!

Patlamanın üzerine Tommen “Yetti gari!” dedi ve…Böylece Cersei’nin tek bir canlı çocuğu kalmadı.

3) Cersei kraliçe oldu. Muradına erdi mi?

Onca insanın katline neden olmasına ve tek kalan çocuğunun ölümüne rağmen Cersei tacı kafaya geçirip, tahta oturdu. Jaime bile bu sahnede Cersei’ye feci ters baktı. Eh Kral’ın delisini görmüş, ateş yakmasın diye öldürmüş adam ne de olsa.

4) Küçük Kuşlar Pycelle Hoca’yı niye harcadı?

Cersei, Tommen’in intihar edeceğini hesaplamamıştı tabii. Dolayısıyla Kraliçe olmayı da…Qyburn “yeni bir yola girmek için eskileri kızağa çekmeliyiz” demişti. Cersei belki bu yüzden Küçük Kuşlar’a Pycelle‘i öldürttü.Belki Pycelle şehrin altındaki çılgınateş stoğundan haberdardı ve Cersei de bu konuda ona güvenmiyordu.Ya da kuracağı yeni rejimde sadece güvenebileceği adamları yanında istiyordu.

5) Bran buradan geleceği de çekebiliyormuş.

Bran’in daha önce gördüğü çılgınateş patlaması bu bölümde gerçekleştiğinden, kendisinin geleceği görebildiğini anlamış olduk. (Bran’in şu ana dek gördüklerinin bir derlemesinin yavaşlatılmış videosu için şuraya uğrayabilirsiniz.)

6) Melisandre nereye gidecek? Biz mi alsak?

Davos, küçük Shireen‘in ölümündeki gerçeği ortaya çıkartınca Jon, kızıl kadın Melisandre‘yi güneye gidip bir daha dönmemesi için sürgün etti.Eh, kendisini öbür taraftan geri getiren kadını öldürecek hali yoktu ya..?

7) Sansa er geç Jon’a cephe alacak.

Her ne kadar Serçe Parmak’a (Lord Baelish) orta parmağı göstermiş olsa da Sansa‘nın kimden yana olacağı konusunda içinde bir kararsızlık yaşadığı ortada.Baelish, kızımıza kral olmak istediğini ve yanında da kraliçe olarak Sansa’yı hayal ettiğini itiraf etti. Ardından da Jon’a değil, gerçek bir Stark olan Sansa’ya sadık kalmayı tercih ettiğini…

8) Kuzey’in Kralı JON SNOW! Tahta geçiren leziz velet!

Kuzey Lord’ları, Vadi’nin Şövalyeleri ve Yabaniler hep bir ağızdan onu Kuzey’in kralı ilan edince eriyen iç yağlarından kışlık erzağımız çıktı.Ama asıl onca adamı gaza getiren sağduyulu duruşu ve başarılı hitabetiyle Lyanna Mormont gönüllerimizde yer eden nadir bilmiş çocukların arasına girdi. Yaşa Lyanna!

9) R+L=J teorisi nihayet doğrulandı! (YGS’de çıkabilir.)

Benjen Amca, duvardaki büyüler nedeniyle Ak Gezenler’in oradan geçemeyeceğini söyledikten sonra Bran ile Meera‘yı duvara getirip bıraktı. Bunun üzerine bir nefes alabilen Bran, hemen “Dur şu geçmişe bir daha gidip babamın o kulede kaçın kaçını bulduğunu göreyim, çatlayacağım” yaptı.Genç Ned kuleye girdiğinde kızkardeşi Lyanna’nın yeni doğum yapmış bir halde buluyordu. Doğan çocuk da Jon Snow’un ta kendisi! Lyanna’nın son nefesinde “Bu bebeği koru. Eğer Robert öğrenirse… Biliyorsun yapar.” diyerek Kral Robert’ın bebeği öldüreceğini kastediyordu.R+L=J teorisi denilen Rhaegar (Targaryen) + Lyanna (Stark) = Jon (Snow)(Rhaegar Targaryen dizide görmediğimiz bir adam. Daenerys’in ağabeyi. Lyanna ile olan ilişkilerinin rıza alarak mı yoksa tecavüz yoluyla mı olduğu şimdilik belirsiz.)Yorumlar Lyanna’nın, “Gözünü seveyim bu çocuğun bir Targaryen bebeği olduğunu sakla. Robert bir Targanyen’i yaşatmaz” dediği yönünde.Bu durumda Jon’un damarlarında hem Stark hem de Targaryen kanı akıyor ve dahi Daenerys de Jon’un halası oluyor.Bakalım Bran bu haberi Jon’a önümüzdeki sezon nasıl yetiştirecek.

10) …ve Arya sonunda çiçek açar. Ama bir kaktüs olarak…

Arya‘nın Eric Cartman‘e dönüşünü izledik bu bölümde.Walder Frey‘e önce öldürdüğü iki oğlunu yedirdi, sonra da gırtlağını annesinin katledilişindeki gibi keserek intikamını aldı.Bunu yapmadan önce de kendisinin Jaqen‘den çaldığı bir maske ile kılık değiştirerek gezdiğini ve hatta Jaime ile bazı Lannister’ların mekandan ayrılmalarına göz yumduğunu da anladık.

11) Sam cennetini bulur!

Babası kapının önüne koyunca Gilly‘i de yanına katan Sam‘e ne mi oldu? Üstat eğitimi için Oldtown’a vardılar.Burada meşhur devasa kütüphaneyi görünce bizimkinin elbette ağzının suları aktı.Tavandaki kemer size de şunu hatırlatmadı mı?

12) Varys, Daenerys’e yeni müttefikler buldu.

Varys‘in birkaç hafta önce Meereen’e bilinmeyen bir görevle gittiğini biliyorduk. Eski kurt, sepetinden müttefik olarak Kum Yılanları (Sand Snakes) ve Olenna Tyrell‘i çıkartmasın mı?İttifaka koş: Daenerys, Dothraki’ler, Lekesizler (Unsullied), üç ejderha, gemileri kaçıran Greyjoy’lar, Kum Yılanları (Sand Snakes) ve Tyrell’ler.Cersei bu donanmayı kapısında görünce bakalım ne yapacak.

13) Zavallı Daario

Daario‘ya üzülmemek elde mi? Daenerys onu geride bıraktı. Meereen ve Köle Körfezi’nin yeni yöneticisi olarak bıraksa da… Yani…Bu arada Daenerys, danışmanı Tyrion‘ı “Kraliçenin Eli” ilan etti.

14) Brienne ile Tazı’ya ne oldu?

Son bölümde Brienne, Podrick, Tazı ve Sancaksız Kardeşlik (Brotherhood Without Banners) yer almadı.Geçen bölüm Daenerys’in yanından ayrılan Jorah‘nın da gri hastalığına tedavi aramak için nerelerde dolandığını görmedik bu bölümde.Son bölümde görünmeyen bir grup da Ak Gezenler (White Walkers) idi. Eh bütçe yetmemiştir haliyle…

15) Bu bonus madde de bizden olsun. Kış geldi!

Esiyor.

 

1 yıllık araya yeniden giren dizinin 7. sezonu için hayranlarına sabırlar ve iyi beklemeler diliyoruz.

 

23 Haziran 2016 Perşembe

Malcolm In The Middle – Tanıtım

KÜNYE

Türü: Komedi (Kahkaha Efektsiz, Tek Kamera)

Sezon – Bölüm Sayısı: 7 Sezon, 151 Bölüm

Yayın Aralığı: 9 Ocak 2000 – 14 Mayıs 2006

Süre: 22 dk.

Mutfaktakiler: Linwood Boomer, Michael Glouberman, James Simons, Don Voorhies

Kanal: FOX

IMDB – Wikipedia

Dizimiz, sosyo-ekonomik seviyesi düşük, kalabalık bir ailenin 4 oğlundan biri olan Malcolm’ı merkezine alan bir aile komedisi. Dizinin ismi de zaten buradan geliyor: Malcolm In The Middle. Ama kamera sadece Malcolm’e odaklanmıyor tabii ki. Ailenin tüm fertlerinin içinde bulundukları eğlenceli durumları yeterli süre dağılımıyla izleme şansını yakalıyoruz.

Sıradan işlerde çalışıp, ailelerinin kıt kanaat geçimlerini sağlayan Lois ve Hal ikilisi, her biri ayrı ayrı baş belası olabilen 4 erkek çocuğa sahip.

Ailemizin babası Hal, kendi halinde, hayattan fazlaca bir beklentisi olmayan, küçük şeylerle mutlu olmasını bilen, rahat bir adam. Acayip işlere sarmaya meraklı, normal görünen şeylere bile farklı yaklaşımlar getirebilen, yaptığı şeylerle ve verdiği tepkilerle sizi her an şaşırtabilme potansiyeli olan biri. Karaktere hayat veren isim, Breaking Bad‘den tanıdığımız Bryan Cranston.

Hal

Hal, bu kadar rahat bir adam olunca ailenin reisi olma unvanı haliyle ailemizin annesi Lois‘e kalıyor. 4 yaramaz erkek çocuğunu disipline etmek kolay bir iş değil. Hal’i de sayarsak 5 aslında! Doğal olarak bir disiplin delisi olmak zorunda kalan karakterimiz, çocuklarını hizaya sokabilmek için birbirinden ilginç disiplin ve sorgulama taktiklerine başvuruyor, akla gelmez binbir türlü ceza ile onları ehlileştirmenin yollarını arıyor. Bu işte uzmanlaşan Lois’i kolay kolay kandırmak da mümkün değil! Haliyle çocuklarının çok çekindiği ve korktuğu bir anne Lois. Tabii ki çocuklarını çok seviyor ve onları çok önemsiyor. Karaktere Jane Kaczmarek hayat veriyor.

Lois

Oğlanlardan en büyüğü, yatılı askeri lisede okuyan Francis. Ailenin sorun çıkarmaktan en fazla zevk alan üyesi. Hobi olarak, sırf eğlence için sorun çıkaran biri diyebiliriz onun için. Bu sorumsuz hareketlerinin sonucu olarak da annesi tarafından evden uzaklaştırılıp disipline olması için yatılı askeri liseye gönderilmiş zorla. Ama onu askeri lise bile disipline edemiyor tabii ki! Orada da binbir türlü sorun çıkarmaya devam ediyor. Hatta telefon konuşmaları ile de kendisine aşırı seviyede saygı duyan ve onu çok seven diğer erkek kardeşlerine sorun çıkarmalarında veya çıkardıkları sorunlardan paçayı sıyırmaları konusunda yardımcı olup evdeki sorunlara katkı sağlamayı da ihmal etmiyor. Karakteri Christopher Masterson canlandırıyor.

Francis

Francis’in bir küçüğü Reese de tam bir baş belası. Ailenin en aptal üyesi. Haliyle zevk için çıkarmaya çalıştığı sorunlar veya sorunlara getirdiği çözüm önerileri epey aptalca kaçabiliyor. Çoğu sorununun çözümünü şiddette arayan biri, okulunun kabadayılarından. Bir kızdan hoşlandığında ise tamamen kendini kaybediyor, azıcık aklını da yitirip saçma salak tepkiler gösterebiliyor. Karaktere Justin Berfield hayat veriyor.

Reese’in bir küçüğü, dizimize adını veren Malcolm. Ailenin en zeki üyesi. Normal bir şekilde öğrencilik hayatına devam ederken bir öğretmeninin dikkatini çeken Malcolm’ın girdiği zeka testinde IQ‘su deha seviyesinde çıkınca (165) okulun özel sınıfına alınır ve öğrencilik hayatı bir anda değişir. Artık okulun en fazla dalga geçilmeye müsait öğrencileri olan Krelboynelardan biri olmuştur. Tabii bu yeni sınıf arkadaşlarına uyum sağlaması o kadar da kolay olmayacaktır. Ağabeyi Reese kadar saçmalamasa da o da bir kızdan hoşlandığında garip tepkiler verebiliyor. Ailenin erkeklerinin genetik kusuru işte!

Evde bir sorun çıktığında diğer kardeşleri çözüm için onun yüksek zekasından medet umuyor. Annesinin verebileceği tepkiler üzerine kafa yorarken ise bu konuda ekstra tecrübeye sahip Francis’ten bolca fikir almayı da ihmal etmiyor. Herkesin kolayca kanının kaynayabileceği sevimli çocuk, akıllı bıdık. Francis’in kendisi dışında ailedeki en normal insan olduğunu düşünmesi ve ona olan hayranlığı ise en büyük handikabı bana göre. Karaktere Frankie Muniz hayat veriyor.

Ailenin en küçük oğlu ise Dewey. Ailenin en anormal üyesi. Farklı bir kafa yapısı, farklı bir hayal dünyası var. Aptal desen aptal değil, zeki desen zeki değil, garip bir çocuk. Tıpkı babası gibi ailenin tepkileriyle şaşırtan üyelerinden biri. Çoğu zaman sürüye uymayı tercih ediyor olsa da kalabalık aile içinde unutulduğu zamanlarda sıkıntı çıkarmadan kendi işini kendi görmeye çalışan, o ya da bu şekilde şekilde başının çaresine bakmayı öğrenmiş bir çocuk. Karakteri Erik Per Sullivan canlandırıyor.

Malcolm – Dewey – Reese

Bunların dışında dizide en çok karşımıza çıkan 2 karakter şunlar:

Malcolm’ün üstün zekalılar sınıfındaki en yakın arkadaşı Stevie. Aşırı yavaş konuşmaları ile ünlü karaktere Craig Lamar Traylor hayat veriyor.

Lois ile aynı iş yerinde çalışan, ona delicesine vurgun şapşal aşık Craig. Karakteri David Anthony Higgins canlandırıyor.

Tırıvırı Bilgiler ve Yazarın Görüşü7 sezon boyunca 46 ödül kazanan ve 114 ödül adaylığı alan dizinin yetişkin başrol ikilisi Jane Kaczmarek ve Bryan Cranston‘ın birçok defa aday gösterilmiş olsalar da Altın Küre veya Emmy ödülü kazanamamış olmaları üzücü. Keza 2 isim de çok iyi iş çıkarmış dizide.Bryan Cranston’ın Breaking Bad‘te başrolü paylaştığı Aaron Paul, Francis rolü için seçmelere katılmış fakat seçilememiş. Böylece ikilimiz 8 sene daha önce aynı projede buluşma fırsatını kaçırmış.Dizi ilk olarak UPN kanalına sunulmuş, beğenilmeyince FOX kapmış.Dizinin 7 sezonu süresince, aralarında Cameron Monaghan, Hayden Panettiere, Beth Grant, Tricia O’Kelley, Patrick Warburton, Susan Sarandon, Betty White, Brenda Strong, Danielle Panabaker, Busy Philipps, Heidi Klum, Alexander Gould, Kat Graham, Lyndsy Fonseca, Leah Pipes, Yvette Nicole Brown, Emma Stone, Christina Ricci, Alanna Masterson, Michaela Watkins, Dakota Fanning ve Ashley Tisdale‘in de bulunduğu birçok ünlü isim diziye konuk olmuş.Genelde bu tarz hamleler beni rahatsız etse de Malcolm’ın olaylar esnasında kameraya dönüp seyirci ile konuşmasının beni hiç mi hiç rahatsız etmediğini, aksine sevdiğimi söyleyebilirim.Henüz ilk sezonu bitirdikten sonra dizinin sitede tanıtımı olmadığı için bu tanıtımı hazırlamaya karar verdim. Dizinin ilk sezonunu çok sevdiğimi, karakterlerin tamamına bayıldığımı söylemeliyim. Çok başarılı bir cast seçimi olmuş gerçekten. Jane Kaczmarek’ın performansına şapka çıkarıyorum zaten. Dizinin en büyük şansı kesinlikle o! Dizinin ilk sezonunu izlerken kahkaha attığım anlar da oldu, gülümsediğim anlar da ve hiç sıkmadı kesinlikle!

Hatam varsa affola! İzleyecek olanlara iyi seyirler.

Dizi Jeneriği

Fragman

O zaman nasıl görünüyorlardı, şimdi nasıl görünüyorlar?

Hal’in zıvanadan çıktığı anlardan biri

Üç silahşörler

Bu ailede çıplaklık çok büyük bir tabu değil demiş miydim?

Mutlu aile fotoğrafı! Yersen!

Haftalık tıraş seanslarından biri

Suç sonrası üzerine masumluk çökmüş ikili

Aradığınız anneye ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz. Şimdi ise ne haliniz varsa görünüz!

Klasikleşmiş telefon görüşmelerinden biri

Disiplin, hastalık falan dinlemez!

Sorgudan asla kaçamazsınız!

Annelik, tam zamanlı bir meslektir.

Babalık bir tık daha rahat sanki!

Hık demiş burnundan…

Olay aslında birbirini tamamlayabilmekte…

21 Haziran 2016 Salı

Amazon’da 7. Deneme Bölümü Mevsimi

Amazon, bildiğiniz gibi diğer kanallardan / online platformlardan daha farklı bir deneme bölümü (pilot) sezonu sürecine sahip. Orijinal dizileri için sipariş ettiği deneme bölümlerinin hepsini internet sitesi üzerinden yayınlıyor ve izleyicisinin puanlamalarına, tepkilerine, gördüğü arz ve talebe göre içlerinden seçtiklerini diziye dönüştürme kararı alıyor.

Belli dönemlerde birkaç deneme bölümü aynı anda çıkıyor ve hangilerinin tam sezon onayı alacağı belli olana kadarki süreye ‘deneme bölümü mevsimi (sezonu)’ diyoruz. Bunlardan 3. mevsimin deneme bölümlerini şurada, 4. mevsiminkileri şurada ve 6. mevsiminkileri de şurada sizlerle paylaşmıştık. En son 6. mevsimin 6 dizisinden 5’i (Good Girls Revolt, Highston, One Mississippi, Patriot ve Z: The Beginning of Everything) ilk sezon onayını kapmıştı.

İşte geldik 17 Haziran’da girdiğimiz 2 yeni deneme bölümlü yeni bir mevsime. (Normalde daha fazlalar ama diğerleri çocuklara yönelik diziler olduğu için onları almıyoruz)

2 dizinin de deneme bölümlerini şu an kendi yöntemlerinizle bulup izlemeniz mümkün.

THE INTERESTINGS

Tür: DramaYönetmen: Mike NewellYazarlar: Lynnie Greene ve Richard Levine (Nip/Tuck, Masters of Sex)Başrol Oyuncuları: Lauren Ambrose, Katie BalenYardımcı Oyuncuları: Matt Barr, Jessica Collins, Corey Cott, Gabriel Ebert, Jance Enslin, Sasha Frolova, David Krumholtz, Justin Matthews, Sarah Mezzanotte, Jessica Pare, Ed SquiresKonu: Meg Wolitzer‘ın 2013’te çıkan kitabından uyarlanan dizi, 1974 yılında, 15 yaşlarındayken bir sanat kampında tanışan 6 kişilik bir grup arkadaşı merkezine koyuyor.

Hikaye, aralarındaki bağı koparmayan bu arkadaşların ilişkilerini gelecek 3 yeni dekatta (70’lerde, 80’lerde ve 90’larda) ayrı ayrı ele alacak. Beklenmedik olaylar ve trajediler onların ilişkilerini parçalamaya çalışsa bile bir arada kalan bir grubun yaşadıklarına ve hayallerinin peşinden koşuşlarına tanık olacağız.

70’lerde ergenlik çağında olan karakterler, Spirit in the Woods kampında geleceklerine ve sanat üzerine kurmak istedikleri kariyerlerine odaklanacaklar. 80’lerde New York’ta bir şeyler yapabilmek ve ayakta kalabilmek için mücadele edecekler. 90’larda ise artistik fikirleriyle istedikleri sahalarda başarı sağlamak için bir takım yollar kat etmeleri ve kademe kademe ilerlemeleri gerektiği gerçeğini kabullenecekler.

Esasında bir oyuncu-komedyen olmak isteyen ama terapist olan Jules (Lauren Ambrose)

THE LAST TYCOON

Tür: DramaYönetmen: Billy Ray ((The Hunger Games, Shattered Glass, Captain Phillips)Yazar: Billy RayBaşrol Oyuncuları: Matt Bomer, Kelsey GrammerYardımcı Oyuncuları: Lily Collins, Dominique McElligott, Enzo Cilenti, Koen De Bouw, Mark O’Brien, Rosemarie DeWittHakkında: F. Scott Fitzgerald‘ın (The Great Gatsby) son yazdığı ve bitiremediği kitabından uyarlanıyor. Kitabın 1976 yapımı bir sinema filmi uyarlaması da mevcut.Başta HBO’ya sunulmuş ama reddedilmiş proje, şansını şimdi de Amazon’da deniyor.Konu: Hollywood’un altın çocuğu Monroe Stahr, stüdyolarının ruhunu kurtarmak için, baba figürü ve patronu olan Pat Brady (Kelsey Grammer) ile mücadele etmektedir. Hitler’in Almanya’sının tesiri ve üzüntünün iyice kararttığı bir dünyada The Last Tycoon, 1930’lar Hollywood’unun tutkularına, şiddetine ve zirve yapmış ihtirasına ışık tutuyor.

1930’ların başında geçen hikayede, Monroe Stahr (Matt Bomer) küçük bir Hollywood stüdyosunda çalışan bir sanat yönetmenidir. Hala iki yıl önce ölen film yıldızı karısının yasını tutmaktadır. Bir gün, bir Nazi kültürel elçilik görevlisi ortaya çıktığında ve onlara filmlerinin Almanya’da gösterime girmesini istiyorlarsa, Führer’in standartlarıyla tanışmaları gerektiğini söylediğinde Stahr çok öfkelenir. Almanlar, Stahr’ın ev hayvanları projesini ve karısı hakkındaki biyografik film planını öldürür. Stüdyo sahibi Pat Brady (Kelsey Grammer) ise buna aldırış etmez. Stahr ise intikamını Brady’nin dik başlı kızı Cecelia (Lily Collins) ile birlikte yeni bir film tasarlayarak almaya karar verir. Yalnız öncelikle Cecelia’nın stüdyoda mevkisinin yükseltilmesini ve yetkilerinin artırılmasını sağlamalıdır.

İki dizinin bir arada yer aldığı tanıtım videosu:

Kaynak 1Kaynak 2Kaynak 3

9 Haziran 2016 Perşembe

BoJack Horseman || Tanıtım

BoJack Horseman, yayın hayatına 2014 yazında başlayan, yetişkinlere yönelik bir animasyon dizisi. Yayın hayatına Netflix üzerinden devam eden dizinin şu ana dek 2 sezonu yayınlandı. 3. sezon ise 22 Temmuz 2016’da ekranlarımıza teşrif edecek. Komedinin yanında dramayı da tam ayarında sunan bu ilginç kara komedi örneğine yakından bakmak isteyenleri yazımıza alalım.

Dizinin konusuna girmeden önce ufak bir bilgi vermekte yarar var: Dizide insanlar ve antromorfik (insansı) hayvanlar bir arada yaşıyorlar. Yani dizi boyunca iki ayağı üzerinde yürüyen, insanların yaptığı her türlü işi yapan hayvanlar görüyoruz. Bu absürdlük de diziye eğlence katan unsurlardan biri.

KONU

BoJack Horseman, 90’lı yıllarda çok popüler olan bir sitkom dizisinin yıldızıdır. Ancak, dizinin iptalinin üzerinden yıllar geçtikten sonra eski şöhretinden pek de eser kalmamıştır. BoJack günlerini içki içerek ve aylaklık ederek geçirmektedir. Bir gün, bir yayıneviyle hayatını anlatan otobiyografik bir kitap yazmak üzere anlaşır. Ancak, yapabildiği en iyi şey aylaklık etmek olan karakterimiz kitabı bir türlü yazamaz. Bunun üzerine yayınevi, BoJack’in hayat hikayesini anlatan kitabı yazması için bir gölge yazar olan Diane Nguyen ile anlaşır. Bundan sonra Diane’in kitabı yazmak için gününün büyük bir kısmını BoJack’le geçirmesi gerekecektir; fakat bu durum beraberinde birbirinden farklı olayların da kapısını açacaktır.

KARAKTERLERBoJack Horseman

 

90’larda kazandığı şöhretini gün geçtikçe kaybeden BoJack, gününün tamamını yıldızı olduğu Horsin Around dizisinin eski bölümlerini izlemekle geçiriyor. Sorumsuz, aylak ve bencil bir karakter olmasının yanında depresif biri olarak da göze çarpıyor. Yine de derinlerde iyi kalpli ve savunmasız biri olduğunu söyleyebiliriz.

Karakteri aynı zamanda dizinin yapımcısı da olan  Will Arnett seslendiriyor.

 

 

Diane Nguyen

 

BoJack’in bir türlü yazamadığı kitabı, BoJack’in adına yazması için görevlendirilen bir yazar. BoJack ilk başlarda Diane’in varlığından rahatsızlık duysa da çok geçmeden ikilimiz arasında bir bağ oluşuyor. Kitabın yazım aşamasında sorduğu sorularla BoJack’in kendini keşfetmesi yönünde önemli katkıları oluyor.

Karakteri Alison Brie seslendiriyor.

 

 

Todd Chavez

BoJack’in “beleşçi” ev arkadaşı. Yıllar önce evde düzenlenen bir partide BoJack’in yanında kalıyor ve evi bir daha da terketmiyor. 24 yaşında ve işsiz olan Todd, son derece saf (zaman zaman salak) olmasının yanında duygusal da bir karakter. Tek başına kaldığı zamanlarda kendisini birbirinden absürd olayların içine sokmayı başarıyor. Kendisi için dizinin en eğlenceli karakterlerinden biri diyebiliriz.

Karakteri Emmy ödüllü oyuncu Aaron Paul seslendiriyor. Aaron Paul aynı zamanda dizinin yapımcılarından biri.

 

Mr. Peanutbutter

Diane’in sevgilisi. Kendisi de BoJack gibi bir oyuncu. BoJack’in dizisinin yayınlandığı zamanlarda ikilinin dizileri büyük bir rekabet içinde olmuşlar. Yıllar geçmesine rağmen BoJack’in aksine ününü daha iyi muhafaza etmeyi başarmış, hatta öyle ki yeni bir reality programı çekmeye hazırlanıyor. Tüm bu sebeplerden dolayı da BoJack kendisine pek tahammül edemiyor.  Son derece enerjik ve neşeli bir karakter. Bu neşelilik hali -özellikle BoJack için- zaman zaman sinir bozucu düzeye ulaşıyor.

Karakteri Paul F. Tompkins seslendiriyor.

 

Princess Carolyn

 

BoJack’in menajeri ve eski sevgilisi. Sözünü sakınmayan, sivri dilli ve çıkarcı bir karakter.

 

Karakteri Amy Sedaris seslendiriyor.

 

 

 

 

 

 

Bu ana karakterlerin yanında, dizide tekrarlayan rollerle karşımıza çıkan karakterleri ve bölümlük olarak yer alan karakterleri birbirinden ünlü isimler seslendiriyor. Daniel Radcliffe, Naomi Watts, Olivia Wilde, J.K. Simmons, Stanley Tucci, Tatiana Maslany, Paul McCartney, Angela Bassett, Ricky Gervais, Lisa Kudrow, Rachel Bloom, Liev Schreiber, Margo Martindale, Ken Jeong, Alan Arkin, Kristin Chenoweth, Anjelica Huston ve John Krasinski bu isimlerden bazıları.

MUTFAKTAKİLER / SON SÖZ

Dizinin yaratıcısı Raphael Bob-Waksberg.  Yapımcı koltuğunda ise Raphael Bob-Waksberg’in yanı sıra , Will Arnett, Aaron Paul, Steven A. Cohen ve Noel Bright oturuyor.

Diziye animasyon olduğundan dolayı sadece komedi gözüyle yaklaşmamanızı  tavsiye ediyorum. Ekip, işin komedi kısmını çok iyi kotarsa da dramatik sahnelerde de bir o kadar başarılı. Özellikle kaybedilen şöhretin yol açtığı yalnızlık ve geçmişe özlem hissini bir “at” olan ana karakterimiz üzerinden çok iyi yansıtabilmesi dahi takdire şayan. Kendinizi bir noktada konuşan bir at ile empati kurarken bulmak da ilginç bir deneyim. Bu açıdan her ne kadar birbirlerinden farklı diziler olsalar da zaman zaman The Comeback izlerken hissettiğim duyguları bana yaşattı dizi.

Kısacası, hem eğlenip hem de çok baymayan dramasıyla keyifli vakit geçireceğiniz bir dizi arıyorsanız, BoJack Horseman gönül rahatlığıyla önerebileceğim dizilerden.

!!! İzleyecek olanlar için bir de küçük hatırlatma: Dizinin ilk sezonunun ardından yayınlanan bir adet Noel özel bölümü bulunuyor. Ana konuya katkı sağlamasa da o bölümü de izlemekte yarar var.

FRAGMANLAR / VİDEOLAR

Önemli Bağlantılar: Wikipedia–Wikia–iMDB

7 Haziran 2016 Salı

Vinyl || Tanıtım

70’ler rock müzik tarihinde önemli dönemlerden biridir. Aerosmith, The Rolling Stones, Pink Floyd, Black Sabbath, Led Zeppelin, The Who gibi birçok önemli grup bu dönemde ortaya çıkmıştır. Blues müziğinin tarihi ise çok çok daha eski zamanlara dayanır. 400 senelik bir geçmişi vardır ve kökenleri Afrika’ya uzanır. Blues, Afrika’dan Amerika’ya getirilen kölelerin tarlalarda çalışırken söylediği umudu, hüznü, acıyı ve özgürlüğü anlatan şarkılardan doğmuştur. Şimdi diyeceksiniz ki bunları bize niye söylüyorsun? Dizimiz 1973 yılı New York‘unda geçiyor. Ana kahramanımız American Country Record adında bir ses kayıt stüdyosunun sahibi ve dizide duyduğumuz müziklerin birçoğu da rock türleri ve Blues’dan oluşmakta. Şimdi gelin diziyi biraz daha yakından tanıyalım.

KİMLİK BİLGİLERİ:

Tür: Müzik, Drama

Bölüm – Sezon Sayısı: 1 sezon, 10 bölüm

Onay Durumu: 2. sezon onayı mevcut

Bölüm Süreleri: Ortalama 55 dakika (İlk bölüm 113 dakika)

Yapımcılar: Rick Cohen, Mick Jagger, Martin Scorsese, Terence Winter

Kanal: HBO

Wikipedia – IMDb – Resmi Site – Facebook – Twitter

KONU:

(İlk bölümden ufak ispiyonlar içerir!!!)

1973 yılı New York‘undayız. Baş karakterimiz Richie arabasında kokain ile kafayı bulup bir konsere girer. Tam konserde müzikle biz de coşarken bir anda 5 gün öncesine döneriz ve kendimizi Almanya’da bir toplantının ortasında buluruz. Masanın bir tarafında Alman şirket PolyGram, diğer tarafında da Richie ve ekibi vardır.

Durumu şöyle özetleyecek olursak: Richie ve arkadaşlarının sahip olduğu bir ses kayıt stüdyosu vardır; American Country Record. Uzun yıllar çalıştıkları, sıfırdan yarattıkları bu şirket iflas etmek üzeredir ve zor da olsa satma kararı alırlar. Ancak Richie, başına gelen olaydan sonra bu işten vazgeçer.

Seks ve uyuşturucunun müzik piyasasında çok fazla yer kapladığı bu dönemde, rock’n’roll, punk, disko ve hip-hop müziğinin gelişimini ve Richie ile ekibinin piyasada yok olmadan hayatta kalma çabalarına şahit oluyoruz.

KARAKTERLER:

     Richard “Richie” Finestra:

Richie, America Country Records‘un kurucusu ve patronu. Bugünlere sıfırdan gelmiş. Yeri geldiğinde yerleri süpürmüş, küllükleri boşaltmış, tuvaletleri temizlemiş ama en sonunda bu şirketi kurup bu seviyeye getirmiş. Çok iyi bir müzik kulağı var ve yeni yetenekler keşfetmeye bayılıyor. Son zamanlarda yaşadıklarından ötürü kokain sorunu ortaya çıkmaya başlıyor. Hedefi, şirket iflas etmeden önce tekrardan düzlüğe çıkmak.

Richie Finestra karakterine Bobby Cannavale hayat veriyor. Kendisini Nurse Jackie, Boardwalk Empire ve Will and Grace dizilerinden hatırlıyoruz.

     Devon Finestra:

Kendisi Andy Warhol isimli bir sanatçının yanında modellik yaparken Richie ile tanışır ve daha sonra evlenirler. Şimdi iki çocuğuyla evindedir. Arada sırada bazı toplantıları ya da davetleri düzenliyor. Bir sorun olduğu zaman Richie‘nin yanında olmaya çalışıyor ancak Richie‘nin tek yaptığı içip kokain çekmek oluyor. Bu yüzden pek de başarılı olduğu söylenemez. Kocasını sevse de şansları bir türlü gülmez.

Devon rolünde Olivia Wilde karşımıza çıkıyor. Kendisini daha önce House MD, The O.C. gibi dizilerde karşımıza çıktı.

     Zak Yankovich:

Richie‘nin sağ kolu ve en yakın arkadaşı. Şirketteki teşvik ve reklam işlerine bakıyor. Ayrıca şirketin 4 ortağından birisi. Kendisi Yahudi. Belki de bu yüzden para işleriyle o ilgileniyor olabilir. Şirketin satılmasından yana ama mecbur Richie‘nin kararına saygı göstermek zoruna kalıyor. Richie kendisini “Koyun postu giymiş kurt.” olarak tanımlıyor.

Zak rolüne Ray Romano can veriyor. Kendisini Parenthood ve Everybody Loves Raymond dizilerinden hatırlıyoruz.

     Skip Fontaine:

Şirketin satış işlerinden sorumlu kişisi ve 4 ortaktan birisi. Şirkete para kazandırmadaki en etkili yöntemlerinden birisi, mağazalardan şirkete geri ödeme için dönen plakları yok etmek. Böylece nakliyat sırasında başına bir olay gelmiş gibi gösteriliyor ve şirket tonla para kazanıyor. Tabii kendi cebine para indirmeyi de ihmal etmiyor.

Skip olarak J.C. MacKenzie karşımıza çıkıyor. Kendisini Hemlock Grove, The Shield ve Dark Angel dizilerinden hatırlıyoruz.

     Scott Levitt:

Şirketin avukatı ve 4. ortağı. Ancak Scott‘ın hissesi çok düşük. Boş konuşan, yaptığı saçmalıklarla Richie‘nin sinirini zıplatan bir yapısı var. En büyük hedefi A&R bölümüne geçmek. (A&R’ı bir sonraki karakterde açıklayacağım).

Scott Levitt karakterine P.J. Byrne hayat veriyor. Kendisini Intelligence dizisinden ve The Legend of Korra animasyonunda seslendirdiği Bolin karakterinden hatırlıyoruz.

     Julius “Julie” Silver:

Şirketin A&R bölümünün başındaki kişi. Asabi ancak müzik konusunda çok bilgili bir kişi. (A&R: İngilizce’deki Artists and Repertoire‘in kısaltmasıdır. Türkçe’ye çevirince Sanatçılar ve Repertuvar anlamına geliyor. Şirkete kazandırılmak istenen yetenekleri gözlemleyen, şirketteki sanatçıların sözleşme ve albüm işleriyle ilgilenen bölüm)

Julie karakterini Max Casella canlandırıyor. Kendisi The Sopranos, Boardwalk Empire gibi dizilerde boy göstermişti.

     Jamie Vine:

Julie‘nin güzeller güzeli asistanı. Genelde hep getir götür işleriyle uğraşıyor ancak bir gün bir grup keşfeder ve bunu Richie‘ye dinletir. Richie‘nin beğenmesiyle bu grupla ilgilenmek için kendini öne sürer. Bakalım bu grupla işler nasıl gidecek?

Jamie rolünü son dönemlerde çok çok beğendiğim güzelliğiyle beni benden alan Juno Temple canlandırıyor. Kendisi sinema kariyeri ile ön planda olan bir oyuncu. Black Mass, Maleficent, Horns gibi filmlerden kendisini tanımak mümkün.

     Clark Morelle:

Kendisi A&R‘ın elemanlarından birisi. Ancak genellikle her işi eline yüzüne bulaştıran birisi. Hiç sanatçı işi bağlayamamış şu ana kadar. Ama yine de hırslı ve bıkmadan uğraşmaya devam ediyor. Sonradan bazı olaylar gerçekleşiyor ve kendisini biraz daha farklı bir rolde izliyoruz.

Clark olarak Jack Quaid karşımıza çıkıyor. Kendisini Açlık Oyunları filmlerinden biliyoruz.

     Kip Stevens:

Kendisi The Nasty Bits grubunun solisti. Punk rock yapıyorlar. Jamie tarafından keşfedilip Richie‘ye sunuluyorlar. Grubunun başarılı olması ve ünlü olma arzusu çok fazla.

Kip Stevens olarak karşımıza James Jagger çıkıyor. Kendisi, yapımcılardan biri olan ve aynı zamanda The Rolling Stone grubunun kurucu üyelerinden biri olan Mick Jagger‘ın oğlu.

     Lester Grimes:

Kendisi zamanında çok yetenekli bir Blues sanatçısı ve gitar virtüözü iken geçirdiği bir olay sonunda müzik işlerini bırakmak durumunda kalır. Bu dönemlerini flashbackler ile (geri dönüşler) görüyoruz. Günümüzde ise başka bir görevde çıkıyor karşımıza. Ama söyleyip ispiyon (spoiler) vermeyeyim.

Lester Grimes rolünde karşımıza Ato Essandoh çıkıyor. Kendisini daha önce Elementary, Blue Bloods, Copper ve Believe gibi dizilerde izlemiştik.

Tüm kadroya buradan ulaşabilirsiniz.

SON SÖZ:

İlk önce geleceğini tahmin ettiğim şu soruya cevap vereyim: Pilot bölümü nasıl seyrettim? Bölüm 113 dakika olduğundan bunu nasıl atlatırım diye düşündüm ve 2 adımda yaptım. Birincisi, bölüm uzun çok sıkar şimdi diye kendimi şartlamadım. İkincisi, bölüme dizinin iki bölümünü birden izliyormuşum ya da bir film izliyormuşum gözüyle baktım. Gerçekten de hiç sıkılmadan harika müzikler eşliğinde müthiş bir bölüm oldu. Size verebileceğim en iyi tavsiye bu olurdu.

Dizide sahnelerin arasında bazen çok güzel performanslar sergileniyor. Dönemin o zamanki şarkılarını duyabiliyoruz. Ayrıca bazı bölümlerde de dönemin önemli müzik adamlarını (Jimmy Page, Robert Plant, Alice Cooper, John Lennon, Elvis Presley vs.) görmemiz mümkün oluyor. Eğer Empire dizisini seviyorsanız ama pembe dizi tadında olmasın, müziklerde hip-hop ve R&B dışında bir şeyler olsun istiyorsanız, üstüne üstlük dönem dizilerini de seviyorsanız, hiç durmadan direkt Vinyl‘a giriş yapabilirsiniz. Uzun pilot gözünü korkutmasın, çünkü çok güzel bir dizi kazanacaksınız. 2. sezonun olacağını ve 2017’de yayınlanacağını bir kez daha hatırlatalım. Herkese tavsiye ederim. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim.

Tanıtım Fragmanı:

4 Haziran 2016 Cumartesi

Dizi-Takip iPhone Uygulaması

Bundan yaklaşık 1,5 yıl önce şu yazıda tanıtımını yaptığım dizi-takip.com‘un biz dizi severler için iOS uygulaması sonunda çıkmış.

Uygulamayı buradan indirebiliyoruz. Kısaca anlatmaya çalışayım.

Sitedeki gibi Kullanıcı Adı – Parola, Facebook ya da Google ile kayıt olup kullanabiliyoruz.

İzlemediklerim Ekranı

 

Takip ettiğim dizilerde tarihler gelmiş geçmiş fakat benim henüz izleyemediğim dizileri ve bölümleri görebildiğim ekran.

Arrow 5 adet dediği yerden en son 4. sezon 18. bölümü izlediğim ve ondan sonra 5 adet daha bölüm yayınlandığını anlıyorum.

Bu ekranda sola doğru kaydırıp “İzledim” olarak işaretleyebiliyoruz.

Alttaki menüde gördüğümüz 6 ise 6 farklı diziden izlemediğim bölümler olduğu.Takvim Ekranı

 

Takip ettiğim dizileri kendi takvimimizde gördüğümüz ekran.

18 Mayısta Arrow’un 4. sezon 22. bölümü yayınlanmış ve ben bu bölümü henüz izlememişim.

22 Mayısta Game of Thrones’un 6. sezon 5. bölümü yayınlanmış ve ben bu bölümü izlemişim.

Sağ tarafta gördüğümüz yuvarlak ile bölümü izleyip izlemediğimizi işaretleyebiliyoruz.

Sayfayı alta doğru kaydırıp yenilersek 1 hafta öncesinde başlayacak şekilde düzenliyor takvimimizi.Keşfet Ekranı

 

Bu ekranda son dönemde popüler olan dizileri ve en çok izlenen dizileri görebiliyoruz.

Yeşil daire içerisinde beyaz ok olan Lucifer – Mr. Robot gibi dizileri takip ettiğimi anlıyorum.

Beyaz boş daireden ise 11.22.63 dizisini takip etmediğimi görebiliyorum.Profil Ekranı

 

Takip ettiğim dizilerin yeni bölümlerine kaç gün kaldığını ve burada göremesek de biten dizileri görebiliyoruz.Dizi Ekranı

 

Dizi ekranımızda posterin içerisinde yuvarlak ve tik işareti ile Game of Thrones dizisini takip ettiğimi işaretleyebiliyorum. Eğer tıklarsak tick’i kaldıracak ve takibi bırakacaktır.

Dizi-Sezon-Bölüm ekranlarında çok belli olmasa da sol ok bir önceki sayfaya dönmemizi, çarpı işareti ise ana ekrana dönmemizi sağlıyor.

Açıklamaya tıklayarak dizinin açıklamasına ulaşabiliyoruz.

Alt tarafta gördüğümüz liste ise Sezon 5’te 10 bölüm olduğunu 10 bölümü de izlediğimizi görebiliyorum.

Herhangi bir sezona bastığımızda o sezonun ekranına geçiş yapıyoruz.Sezon Ekranı

 

Game of Thrones’un 6. sezonunu görüyoruz.

İlk 6 bölüm yayınlanmış ve izledim olarak işaretlemişim.

Üstteki bölümlerin tarihi geldiğinde tik olmayan bir daire geliyor ve buradan işaretleme yapabiliyoruz. Ya da 6. bölümün yanındaki tick’e tıklayarak izledim bilgisini izlemedim olarak değiştirebiliyoruz.

Herhangi bir bölüme geçmek için listede istediğimiz bölüme tıklamamız yeterli.Bölüm Ekranı

 

Game of Thrones dizisinin 6. sezon 6. bölümünü görüyoruz. Bu bölümün fotosunun altında izledim bilgisini görebiliyoruz. Her zamanki gibi sarı tick’i tıklayarak izlemedim olarak işaretleyebiliyoruz. Game of Thrones yazısına tıklayarak dizi ekranımıza geçiş yapabiliyoruz.

2 Haziran 2016 Perşembe

The Last Ship || Tanıtım

“We Know Drama” (Dramadan Anlarız) sloganı ile yoluna devam eden ve birçok sağlam drama dizisi yayınlayan TNT‘nin 22 Haziran 2014’te bizlerle tanıştırdığı dizinin tanıtımına hoşgeldiniz; The Last Ship. Çok uzun zamandır bu tanıtımı hazırlamayı düşünüyordum ancak bir türlü nasip olmamıştı. Sonunda fırsatını buldum ve 3. sezon başlamadan bu tanıtımı hazırlamaya karar verdim. Diziyi daha yakından tanımak istiyorsanız buyurun tanıtımın devamına efenim.

KİMLİK BİLGİLERİ:

Tür: Drama, Aksiyon, Bilim Kurgu, Kıyamet Sonrası

Bölüm – Sezon Sayısı: 2 Sezon – 23 Bölüm

Onay Durumu: 3 sezon onayı mevcut ve 12 Haziran’da başlayacak

Bölüm Süreleri: Ortalama 43-45 dakika

Kanal: TNT

Yapımcı: Steven Kane, Hank Steinberg

Wikipedia – IMDb – Resmi Site – Facebook – Twitter

Tek düşman virüs değil!!

KONU:

(İlk bölümden biraz ispiyon içerir!!!)

Dizi William Brinkley‘in 1988’de yayınlanan aynı isimli romanından uyarlanan, genel anlamıyla bir kıyamet sonrası draması. Biraz daha içine girecek olursak; Dr. Rachel Scott, CDC (Hastalık Kontrol Merkezi – Centrals for Disease Control and Prevention) adına Mısır‘da bir hastalığın peşindedir ve buralardan örnekler toplamaktadır. Daha sonrasında ABD Deniz Kuvvetleri‘ne bağlı bir muhrip olan USS Nathan James, 217 mürettebatı ve Dr. Rachel ile kutuplara gider. Gemideki herkes bunun bir tatbikat olduğunu sanmaktadır. Bir kişi hariç, Dr. Rachel.

Dünya, devamlı mutasyona uğrayan bir virüsün etkisi altına girer ve nüfusun %80’i yaşamını yitirir. İşte kutuplardaki gemimizdeki Dr. Rachel da kutupta hastalığın ilk halinin örneğini aramaktadır. Bununla birlikte bir ilaç hazırlayabileceğini düşünmektedir. Ancak bazı olaylar gelişir ve bunun sonucunda Nathan James‘in kaptanı Tom Chandler bunun bir tatbikat değil bir görev olduğunu anlar. İşte bu andan itibaren en zorlu görevleri başlar. İlacı bulup hayatta kalan kişilere ulaştırmak.

KARAKTERLER:

      Tom Chandler:

Kendisi gemimizin birinci kaptanıdır ve mürettebatı için her şeyi yapabilecek biri. Kutuplara giderken hiçbir şeyden haberi yoktur. Sıradan bir tatbikat sanmaktadır. Ancak gelişen olaylardan sonra Rachel‘ı sorgulayarak buraya gelmelerinin asıl amacını ve dünyadaki felaketi öğrenir. Şimdi zor bir karar vermesi gerekmektedir. Eve mi dönecektir yoksa hastalığın ilacını mı bulmaya çalışacaktır?

Tom Chandler rolünde karşımıza Eric Dane çıkıyor. Kendisini daha önce Grey’s Anatomy ve Charmed dizilerinde görmüştük.

     Dr. Rachel Scott:

Hastalık Konrtol Merkezi‘nin doktorlarından birisi ve bu virüsü durdurmak için bir ilaç bulmak istemektedir. Bunun için kutuplarda hastalığın ilk versiyonunu bulmak için USS Nathan James gemisine biner. Tabii kendisinin virüse ilaç bulmaya çalışan bir doktor olduğu, ne gemi kaptanı ne de mürettebat tarafından bilinmektedir. Herkes kendisinin kuşlar hakkında araştırma yapan bir doktor olduğunu sanmaktadırlar. Gelişen olaylar neticesinde artık herkes kimliğini ve amacını öğrenir. Bunun üzerine ilaç bulmak için tüm mürettebat kendisine yardım etmeye başlar.

Rachel Scott karakterine Rhona Mitra hayat veriyor. Kendisini The Practice, Boston Legal, Nip/Tuck ve Strike Back dizilerinden hatırlıyoruz.

Ayrıca ikinci kaptan Mike Slattery rolünde Adam Baldwin (Chuck, Angel, Firefly), Danny Green rolünde Travis Van Winkle (Hart of Dixie, 90210), Carlton Burk rolünde Jocko Sims (Masters of Sex, Crash, Castle), amcam gibi sevdiğim Tex rolünde John Pyper-Ferguson (Suits, Burn Notice, Brothers and Sisters), Jeter rolünde Charles Parnell (Fringe, The Mentalist, Bones) ve Kara Foster rolünde Marissa Neitling (Leverage) karşımıza çıkıyor.

Ayrıca tüm kadroya buradan erişebilirsiniz.

SON SÖZ:

Dizimiz iki sezonu devirmiş ve TNT‘nin en çok reyting alan dizisi konumunda. Oldukça etkileyici çatışma sahneleri mevcut dizide ve aksiyon başladığı zaman insanın içi kıpır kıpır oluyor. Bölümleri peşpeşe izleme isteği yaratıyor.

Böyle bir dizinin tanıtımının olmaması beni rahatsız ediyordu. Uzun zamandır yazmayı düşünüyordum, kısmet bu zamanaymış. Dizinin 3. sezonunun 12 Haziran’da başlayacağını ve 13 bölüm süreceğini hatırlatalım. Daha önce şura–larda yorumlar yapılmıştı. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim.

Tanıtım Fragmanı: