31 Mayıs 2016 Salı

CBS’in 2016-2017 Sezonundaki Yeni Dizileri

Mayıs ayının sonuna gelmemizle birlikte dizi sezonunu da kapatmış bulunduk ve iptal-devam haberlerinin yanında gelecek sezon bizlerle buluşacak yeni dizi projeleri de açıklanmış oldu. Geçtiğimiz sezon sekiz dizisini kaybeden (Angel From Hell, CSI: Cyber, The Good Wife, Mike & Molly, Rush Hour, Person of Interest, Supergirl, Limitless) CBS, bu sezon için yine sekiz dizi sipariş etmeyi tercih etti.

Bu dizilerin beş tanesi drama dizisiyken, üç tanesi ise komedi dizisi. Ayrıca toplamda sekiz yeni dizisinin altısı Sonbahar ile birlikte karşımıza çıkacekken iki tanesi sezon ortasında ekranlarda olacak. İşte o diziler:

* Sonbahar1) Bull

13 sezondur devam eden polisiye dizi NCIS’in orijinal kadrosundan olan Michael Weatherly, geçtiğimiz sezon sonunda diziden artık ayrılma kararı aldı ve yine aynı kanalda yeni dizisine başlıyor bile. Dizi Salı günleri 21:00’de, NCIS ve uzantı dizisi NCIS: New Orleans’ın arasında yayınlanacak.

Konusu: Dizinin merkezinde Weatherly’nin canlandırdığı Dr. Jason Bull karakteri var. Bu karakter de Amerika’nın tanınmış talk şovcularından Dr. Phil McGraw‘un, hayatının farklı bir kariyere sahip olduğu dönemine dayanan bir dizi. Dr. McGraw, esasında işinde iyi bir psikolog ve bir dava danışma şirketi kurmuş. Jürilerin, avukatların, tanıkların ve zanlıların neler yapacağını detayına kadar öğrenmek için ekibiyle birlikte insan psikolojisini, sezgiyi ve teknolojiyi kullanıyor.

Hazırlık için yapılan sahte davalarda savcı rolüne bürünen kayınbirderi Benny Colón (Freddy Rodriguez), davranış bilimlerinde uzman Marissa Morgan (Geneva Carr), dedektiflik yapan Danny James (Jaime Lee Kirchner), siber zeka olarak iş gören Cable McCrory (Annabelle Attanasio) ve müşterilerin davadaki görünüşleriyle ilgilenen stilist Chunk Palmer (Chris Jackson), McGraw’un ekibini oluşturan isimler.

Dizi, ekibin aldığı genellikle önemli isimlere ait davalar ve bunları kazanmak için uyguladıkları stratejiler üzerine olacak.

Dr. Phil hakkında:

Yiyecek İftirası Kanunları, Amerika’nın 13 eyaletinde kabul edilmiş ve yiyecek üreticilerinin ürünleriyle ilgili yapılan eleştirilerde cevap hakkı olması amacıyla çıkarılmış kanunlardır. Oprah Winfrey ve talk şovunda konuk olarak ağırladığı Howard Lyman, şovda sığır etiyle alakalı deli dana hastalığıyla bağlantılı bir şekilde bazı yorumlar yapınca, bunlar bazılarınca aşağılayıcı ve et hakkında halka yanlış bilgi verme olarak görülüp tepki çekti ve haklarında Texas’ta dava açıldı.

Oprah da dava için Dr. Phil’in şirketiyle anlaştı ve 1998’de biten davayı kazandı. Dava boyu süren performansını beğendiği Dr. Phil’i o tarihten sonra ara ara, ardından gelen iyi tepkiler üzerine haftalık olarak şovuna çıkarmaya başladı. Böylece de Amerikalılar kendisiyle tanışmış oldular. Şovla birlikte 4 tane çok satan listelerine girmiş kitap yazan Dr. Phil, sonrasında 2002’de Oprah’ın sahibi olduğu yapım şirketi üzerinden Dr. Phil adındaki kendi şovuna başladı ve 14 yıldır devam ettiriyor.

Fragman:

2) Kevin Can Wait

The King of Queens dizisiyle daha çok tanınan ve dizideki karakteriyle Emmy adaylığı da kazanan komedyen Kevin James‘in yaratıcısı/yapımcısı ve başrolü olduğu bir komedi dizisi. Kahkaha efektli olacak ve Pazartesi günleri 20:30’da The Big Bang Theory’nin arkasından yayınlanacak. CBS’in Perşembe günleri yayınladığı futbol yayınları bitince TBBT önceki senelerde olduğu gibi Perşembe’ye transfer olacak ve bu dizi de böylece 24 Ekim’den itibaren saat 20:00’ye geçiş yapacak.

Konusu: Dizi, Kevin isminde yeni emekli olmuş bir polisin merkezde olduğu bir dizi. Kevin’in emeklilik planları üç çocuğu, eşi ve arkadaş grubuyla güzel, eğlenceli ve sorunsuz zaman geçirmek üzerinedir. Kendisi gibi emekli olan eski ortağı ve yakın arkadaşı Goody (Leonard Earl Howze), en eski arkadaşı Duffy (Lenny Venito) ve şimdiye kadar ciddi bir yangınla muhattap olmamış itfaiyeci kardeşi Kyle (Gary Valentine), Kevin’ın bahsi geçen eğlence grubuna dahil olan kişiler.

Ancak Kevin kısa sürede fark eder ki evde, sokakta karşılaştığından daha sert sorunlar kendisini beklemektedir. Meğerse o, toplumu koruyorken 20 yıllık eşi Donna (Erinn Hayes) da bunlardan kendisini korumuştur. Şimdilerde genellikle güvenilir biri olan en büyük kızları Kendra (Taylor Spreitler), işsiz nişanlısı Chale (Ryan Cartwright) yeni uygulamasını yaratmakla uğraşırken ona destek olmak için okulu bırakmaya karar verir. Ergen kızı Sara (Mary-Charles Jones) okulda sorun yaşamaktadır, en küçük çocuğu Jack (James DiGiacomo) ise biraz hastalık hastasıdır.

Kevin şimdilik düşündüğü emeklilik hayatını bir kenara koyup bu sefer ailesi üzerinde çalışmaya başlar.

Fragman:

 

3) Macgyver

1985-92 arasında ABC’de 7 sezon (139 bölüm) yayınlanan, ülkemizde de TRT1, Star TV ve TNT’nin yayınladığı MacGyver dizisi modern zamanda ve daha genç bir karakterle ekranlara dönüyor. Cuma günü 20:00’de, CBS’in uzun süredir Cuma akşamları yayınlanan dizileri Blue Blood ve Hawaii Five-0 ile birlikte yayınlanacak.

Konusu: Aksiyon/macera türündeki drama dizisi, 20li yaşlarındaki Angus MacGyver’ı (Lucas Till) merkezine alıyor. MacGyver, hayat kurtarmak amacıyla Amerikan hükümeti içerisinde, Dışişleri Bakanlığı’nın koruması altında, tepeden tırnağa birçok imkanın elinin altında olduğu ve dünyayı kurtarmanın sorumluluğunu üstüne aldığı, problem çözme yeteneği ile bilimsel bilgisini kullanabileceği gizli bir organizasyon kuruyor. Dünya çevresindeki yüksek risk içeren görevlerinde ona katılan kişi ise biraz başına buyruk bir tip olan eski CSI ajanı Lincoln (George Eads, CSI) oluyor.

Fragman:

 

4) Man with A Plan

Henüz Episodes’un son sezonunu izleme şansımız olmasa da Matt LeBlanc yeni dizisine başlıyor bile. Kanalın Perşembe günkü futbol yayını bittikten sonra The Big Bang Theory o güne taşınacak ve Kevin Can Wait onun saati olan 20:00’yi alacak, Man with A Plan de Pazartesi gününde Kevin Can Wait’in saatini alarak 20:30’da yayınlanacak.

Konusu: Dizi, kahkaha efektli bir komedi, genel olarak da çocuklarıyla daha fazla zaman geçirmeye başlayan bir babanın yaşadıkları üzerine. Müteahhitlik yapan Adam, her ailenin nihayetinde fark ettiği gerçeği keşfediyor: Onların küçük melekleri aslında birer manyak.

Andi, 13 yıldır ev hanımı bir anne olsa da çalışma hayatına geri dönme kararı alınca, ebeveynlik konusunda kendisine güveni olan Adam da daha fazla ailevi sorumluluk almaya başlıyor. Ancak Adam, Wi-Fi olmaksızın yaşayamayan çocuklarıyla münakaşa etmenin ne kadar zor olduğunu fark ediyor. Bunlardan ergenliğe girmek üzere olan Kate, babasının kontrolü alması konusunda başlarda heyecanlı olan usta bir manipilatör, ortanca çocuk Teddy devamlı hatırlatmalara rağmen ellerini pantolonundan uzak tutamayan biri, en küçük çocuk Emme ise kreşe başlamak konusunda gergin.

Ama Andi’nin cesaretlendirmesi ve eş derecede stresli aile Marie ve Lowell’ın tavsiyeleriyle Adam işe koyuluyor ve bu işi becerebileceğini fark etmeye başlıyor.

Fragman:

 

5) Pure Genius

Friday Night Lights ve Parenthood dizileriyle daha çok tanınan Emmy ödüllü senarist/yazar/yönetmen Jason Katims’in yeni dizisi Pure Genius bir medikal drama olacak. Dizi, Perşembe günleri 22:00’de, Mom/Life in Pieces ikilisinin ardından yayınlanacak.

Konusu: Silikon Vadisi’nin genç ve zengin milyarderi James Bell (Augustus Prew), sağlık hizmetinde devrim yapmak ve nadir görülen zorlu tıbbi gizemleri ücret almaksızın tedavi etmek için Bunker Hill Hastanesi’ni kurmuştur. Dr. Walter Wallace (Dermot Mulroney) her ne kadar tıbbın teknolojiye değil de insan gayretine dayandığına inanan bir doktor olsa bile hastanede gördükleri sayesinde Bell onu ikna etmeyi başarır ve personelin başına geçirir. Dizi de bununla birlikte başlıyor işte.

James Bell’in kurduğu ekipte başına buyruk ve geçmişi biraz karışık Dr. Wallace haricinde yer alan isimler şu şekilde: Fevkalade, korkusuz ve içi dışı bir doktor olan Dr. Zoe Brockett (Odette Annable), hastanenin değişiklik için bir yol gösterici olduğuna inanan idealist beyin cerrahı Dr. Talaikha Channarayapatra (Reshma Shetty), eskiden çete üyesiyken şimdilerde bilgisayar üzerinden fakir bölgelerde 7/24 sağlık gözetimi yapan Dr. Malik Verlaine (Aaron Jennings), safkan bir Ivy League (Sarmaşık Birliği) mezunu ciddi kişilikli Dr. Scott Strauss (Ward Horton) ve son olarak 3-D yazıcı programcısı becerikli Angie Cheng (Brenda Song).

Bunker Hill’de Bell, tıbbı ve teknolojiyi iyi bir ekiple birlikte biraraya getirip bürokrasiyi denklemden çıkarıyor ve kendisininki de dahil olmak üzere hayat kurtmarmaya odaklanıyor.

Fragman:

 

6) The Great Indoors

Kanalın portföyündeki son komedi dizisi The Great Indoors,  Community’nin bitişinin ardından Joel McHale’i yeniden ekranlara getirmiş olacak. Diğer komediler gibi kahkaha efektli olan yapım, Perşembe günkü futbol yayını bittikten sonra bu güne taşınan The Big Bang Theory’nin arkasından 20:30’da yayınlanacak.

Konusu: Popüler bir magazin dergisi için muhabirlik yapan ve hayatını ‘dışarıda’ geçirmeye bayılan Jack’in bu dünya turu misali günleri, patronu ve derginin kurucusu Roland (Stephen Fry) nedeniyle kökten değişir. Çünkü patronu derginin artık sadece web üzerinden çıkacağını ilan eder ve Jack’i bir grup ‘online gazetecinin’ başına getirtir.

Jack’in 20’li yaşlarındaki çalışma arkadaşları arasında Mars’ta hayatta kalmak ve zombi kıyameti hakkında her şeyi bilen nörd Clark (Christopher Mintz-Plasse), Jack’i çevirmeli ağın insan versiyonu olarak gören sosyal medya uzmanı Emma (Christine Ko) ve dış dünyada zaman geçirmeye alışık olmayan hipster-oduncu karışımı Mason (Shaun Brown) bulunmaktadır. Jack ayrıca raporlarını patronunun kızı Brooke’a (Susannah Fielding) vermektedir.

Jack’in gençler arasında popüler bir barı yöneten en yakın arkadaşı Eddie (Chris Williams) ise ofisteki gençlerle anlaşabilmesi için Jack’e yardım etmeye başlar. Tık sayısının her şey olduğu bir dünyada şaşkına dönen Jack, diğer yandan da ofistekileri selfie (öz çekim) çubuğu ile pataklama konusunda kendisine engel olup dış dünyanın ekranda görünenden daha fazlası demek olduğunu onlara göstermeye çalışır.

Fragman:

* Sezon Ortası7) Doubt

Daha önce de kanalın gündeminde olan proje, ilk seferinde kanalı memnun edemeyince kadronun bir kısmı ve arkasındaki isimlerde değişikliğe uğrayarak yeniden gelişim aşamasına girmişti. İkinci defada işler yolunda gitti ve sezon arasında ekranlarda olacak.

Konusu: Fedakar bir çocuk cerrahı olan Billy Brennan (Steven Pasquale) 24 yıl önce ölen kız arkadaşının cinayetiyle suçlanmaktadır. Onu savunmaya başlayan ve butik bir avukatlık firmasında çalışan Sadie Ellis (Katherine Heigl) ise davayı aldıktan sonra yavaş yavaş Billy’den hoşlanmaya başlayan başarılı bir avukattır.

Sadie artmaya başlayan hislerini onunla ilgili her şeyi bildiğini düşünen yakın ve iş arkadaşı Albert Cobb (Dulé Hill) dahil herkesten saklamaktadır. Şirkette çalışan diğer kişilerin arasında, adaletsizliği ilk elden yaşadığından beri müvekkilleri için tutkulu bir şekilde savaşan Ivy League (Sarmaşık Birliği) mezunu transgender Cameron Wirth (Laverne Cox), çabuk öğrenen ikinci yılındaki bir öğrenci Tiffany Simon (Dreama Walker), hapisteyken eğitimini tamamlayan eski suçlu Nick (Kobi Libii) de bulunmaktadır. Bu kişilerin hepsi de bir efsane olarak gördükleri Isaiah Roth (Elliott Gould) için çalışmaktadırlar.

Sadie’nin bu davayı alması ve müvekkiliyle yakınlaşmaya başlaması hem kariyerini hem de mutluluğunu riske atmıştır ve bu nedenle onu kurtarmak için ‘makul bir şüpheye’ ihtiyacı vardır. Her ne kadar kendisinde de o şüpheden biraz olsa da…

Fragman:

Henüz yayınlanmadı.

8) Training Day

Dilimize İlk Gün olarak çevrilen, Denzel Washington‘ın En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını kazandığı, Ethan Hawke‘ın da En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar’ına aday olduğu 2001 yapımı Training Day filmi de dizisi yapılan filmler kervanına CBS’te katılıyor. Dizinin yapımcılığı TV sektöründe daha çok CSI serisiyle bilinen Jerry Bruckheimer’da.

Konusu: Sezon ortasında başlayacak dizinin hikayesi filmdeki olayların 15 yıl sonrasında başlayacak.

Dedektif Frank Rourke (Bill Paxton), şehrin en tehlikeli suçlularını yakalamada oldukça başarılı LAPD’nin şimdiye kadarki en iyi birimlerinden birinin başındadır. Ancak departmandaki üst düzeydekiler Rourke’un suçla savaşmaya dair tutkusunda şaibeler olduğunu düşününce cesur ve temiz polis Kyle Craig’i (Justin Cornwell) görevlendiriyorlar. Maksat tabii ki çaylak olarak girdiği ekipte Frank’i gözlemek ve onun kayda geçmeyen yöntemlerini rapor etmek.

Frank’in sadık takımının üyeleri arasında zorlu ve karanlık geçmişli Rebecca Lee (Katrina Law), Frank’in emirlerini tereddüt etmeksizin yerine getiren eski profesyonel sörfçü Tommy Campbell (Drew Van Acker) da var. Frank’e istihbarat sağlayan kişi ise bağlantıları sağlam, yaptıklarından pişmanlık duymayan Hollywood madamı Holly Butler (Julie Benz).

Amir Joy Lockhart (Marianne Jean-Baptiste) Frank’i yerinden etmek için Kyle’ı içeri sokarken, diğer yandan da Kyle’ın ilkokul öğretmeni karısı Alyse (Lex Scott Davis), polis babasının intikamını almak için cinayetini çözmeyi kafasına koyan kocasıyla ilgili endişelenmektedir. Frank ve Kyle ikilisi kolay olacakmış gibi görünmeyen, hayatlarını değiştirecek türden ve geri dönüşü olmayan bir usta-çırak ilişkisinin içine girerler.

Fragman:

 

CBS, 2016 sonbaharındaki yayın akışı programını açıkladı.

 

28 Mayıs 2016 Cumartesi

Ulusal Yayın Yapan 5 Kanalın 2015-2016 Sonbahar Kış Sezonu Reyting ve İzleyici Sayıları Ortalamaları

Zaman hızlıca aktı ve dizi manyakları olarak bizler, bir Sonbahar-Kış sezonunun daha sonunu görmüş bulunmaktayız. Amerika’da 21 Eylül 2015‘te başlayan 2015-2016 Sonbahar-Kış sezonu, 25 Mayıs 2016’da, birkaç istisna dizi dışında (Person of Interest, Bones, Cooper Barrett’s Guide to Surviving Life, Houdini and Doyle, Game of Silence, The Carmichael Show, Containment, Reign) sona erdi.

Bu 5 ulusal kanal, 61’i eski (The X-Files‘ı eskilerden sayıyoruz), 42’si yeni (Heroes Reborn‘u yenilerden sayıyoruz) toplam 103 dizi yayınladı. Bu dizilerin 67‘sine kanallardan onay alırken, 33‘ü iptal edildi. Geriye kalan 3 dizi mini dizi (The X-Files, Madoff ve Houdini and Doyle) kategorisindeydi. Tabi The X-Files’ın 2017-2018 sezonundan itibaren büyük ihtimalle geri döneceği haberini paylaşalım.

Bu 5 ulusal kanal, 60 eski dizinin 50‘sine onay verirken, 10‘unu iptal etti. 40 yeni dizinin ise, 17‘si kanallardan onay alırken, 23‘ü iptali gördü.

Bütün bir sezonu şu sayfalarda gün gün değerlendirdik. Aralık ayında sezon arasına giren dizilerin ortalamalarını da şurada paylaşmıştık. Madem sezonun sonuna geldik, o zaman şimdi bütün bu dizilerin reyting ve izleyici sayıları ortalamalarını, geçen sezona göre yaşadıkları kayıpları ve kazançlarını, iptal-devam durumlarını, kanalların başarı ve başarısızlık yüzdelerini toplu halde bir arada görelim.

 

 

 

1.Modern Family: 2.55 reyting – 7.92 milyon izleyici (%19.75 reyting, %15.77 izleyici kaybı) (DEVAM)

2.Grey’s Anatomy: 2.22 reyting – 8.04 milyon izleyici (%6.64 reyting, %2.17 izleyici kaybı) (DEVAM)

3.Scandal: 2.05 reyting – 7.18 milyon izleyici (%28.78 reyting, %21.91 izleyici kaybı) (DEVAM)

4.The Goldbergs: 2.04 reyting – 6.64 milyon izleyici (%7.20 reyting, %6.20 izleyici kaybı) (DEVAM)

5.The Middle: 1.88 reyting – 7.33 milyon izleyici (%5.50 reyting, %3.83 izleyici kaybı) (DEVAM)

6.How to Get Away with Murder: 1.87 reyting – 6.25 milyon izleyici (%36.74 reyting, %35.97 izleyici kaybı) (DEVAM)

7.Black-ish: 1.78 reyting – 5.85 milyon izleyici (%21.93 reyting, %17.64 izleyici kaybı) (DEVAM)

8.Once Upon a Time: 1.37 reyting – 4.40 milyon izleyici (%37.33 reyting, %32.98 izleyici kaybı) (DEVAM)

9.Fresh Off the Boat: 1.33 reyting – 4.44 milyon izleyici (%23.27 reyting, %22.78 izleyici kaybı) (DEVAM)

10.The Muppets: 1.27 reyting – 4.02 milyon izleyici (İPTAL)

11.Quantico: 1.23 reyting – 4.34 milyon izleyici (DEVAM)

12.Last Man Standing: 1.20 reyting – 6.74 milyon izleyici (%5.00 reyting, %1.55 izleyici kaybı) (DEVAM)

13.Agents of S.H.I.E.L.D.: 1.17 reyting – 3.44 milyon izleyici (%25.95 reyting, %23.15 izleyici kaybı) (DEVAM)

14.Dr. Ken: 1.11 reyting – 5.27 milyon izleyici (DEVAM)

15.The Real O’Neals: 1.11 reyting – 3.94 milyon izleyici (DEVAM)

16.Madoff : 1.10 reyting – 6.89 milyon izleyici (MİNİ DİZİ)

17.Castle: 1.09 reyting – 6.20 milyon izleyici (%31.10 reyting, %26.82 izleyici kaybı) (İPTAL)

18.The Catch: 1.04 reyting – 5.04 milyon izleyici (DEVAM)

19.Blood and Oil: 0.96 reyting – 3.90 milyon izleyici (İPTAL)

20.Nashville: 0.94 reyting – 4.19 milyon izleyici (%29.00 reyting, %18.78 izleyici kaybı) (İPTAL)

21.American Crime: 0.93 reyting – 3.72 milyon izleyici (%19.40 reyting, %25.32 izleyici kaybı) (DEVAM)

22.The Family: 0.82 reyting – 3.21 milyon izleyici (İPTAL)

23.Agent Carter: 0.80 reyting – 2.68 milyon izleyici (%47.36 reyting, %46.59 izleyici kaybı) (İPTAL)

24.Wicked City: 0.67 reyting – 2.46 milyon izleyici  (İPTAL)

25.Of Kings and Prophets: 0.65 reyting – 2.88 milyon izleyici (İPTAL)

26.Galavant: 0.64 reyting – 2.44 milyon izleyici (%52.35 reyting, %49.50 izleyici kaybı) (İPTAL)

 

ABC, 2015-2016 Sonbahar-Kış sezonunda toplam 26 dizi (1’i mini dizi) yayınladı. Bu dizilerin 16‘sına onay verirken, 9‘unu iptal etti; %64 başarı, %36 başarısızlık.

ABC, 16 eski dizinin 12‘sine onay verirken, 4‘ünü iptal etti; %75 başarı, %25 başarısızlık.

ABC, 9 yeni dizinin 4‘üne onay verirken 5‘ini iptal etti; %44 başarı, %56 başarısızlık.

 

 

1.The Big Bang Theory: 3.73 reyting – 15.22 milyon izleyici (%13.68 reyting, %5.70 izleyici kaybı) (DEVAM)

2.NCIS: 2.21 reyting – 16.61 milyon izleyici (%9.17 reyting, %3.76 izleyici kaybı) (DEVAM)

3.Life in Pieces: 1.99 reyting – 8.68 milyon izleyici (DEVAM)

4.Criminal Minds: 1.79 reyting – 9.01 milyon izleyici (%16.71 reyting, %12.60 izleyici kaybı) (DEVAM)

5.Scorpion: 1.77 reyting – 9.64 milyon izleyici (%23.35 reyting, %12.06 izleyici kaybı) (DEVAM)

6.NCIS: New Orleans: 1.75 reyting – 12.98 milyon izleyici (%15.98 reyting, %14.96 izleyici kaybı) (DEVAM)

7.Mom: 1.68 reyting – 7.91 milyon izleyici (%26.30 reyting, %20.80 izleyici kaybı) (DEVAM)

8.Supergirl: 1.68 reyting – 7.68 milyon izleyici (The CW‘da DEVAM)

9.2 Broke Girls: 1.61 reyting – 6.42 milyon izleyici (%20.18 reyting, %18.06 izleyici kaybı) (DEVAM)

10.Mike & Molly: 1.55 reyting –  7.26 milyon izleyici (%21.30 reyting, %13.96 izleyici artışı) (İPTAL)

11.Angel From Hell: 1.42 reyting – 7.05 milyon izleyici (İPTAL)

12.The Odd Couple: 1.41 reyting –  6.77 milyon izleyici (%36.10 reyting, %31.00 izleyici kaybı) (DEVAM)

13.Limitless: 1.35 reyting – 7.05 milyon izleyici (İPTAL)

14.NCIS: Los Angeles: 1.31 reyting – 8.65 milyon izleyici (%17.70 reyting, %6.90 izleyici kaybı) (DEVAM)

15.Code Black: 1.26 reyting – 7.11 milyon izleyici (DEVAM)

16.Blue Bloods: 1.25 reyting – 10.50 milyon izleyici (%7.85 reyting, %7.12 izleyici kaybı) (DEVAM)

17.Criminal Minds: Beyond Borders: 1.25 reyting – 6.92 milyon izleyici (DEVAM)

18.Madam Secretary: 1.20 reyting – 10.12 milyon izleyici (%16.58 reyting, %14.58 izleyici kaybı) (DEVAM)

19.Hawaii Five-0: 1.13 reyting – 8.70 milyon izleyici (%8.53 reyting, %8.10 izleyici kaybı) (DEVAM)

20.The Good Wife: 1.05 reyting – 8.35 milyon izleyici (%14.17 reyting, %14.06 izleyici kaybı) (İPTAL)

21.Person of Interest: 1.00 reyting – 6.06 milyon izleyici (%35.47 reyting, %35.69 izleyici kaybı) (İPTAL) (ilk 8 bölümün ortalaması)

22.Elementary: 0.96 reyting – 5.43 milyon izleyici (%25.19 reyting, %22.66 izleyici kaybı) (DEVAM)

23.Rush Hour: 0.93 reyting – 4.54 milyon izleyici (İPTAL) 

24.CSI: Cyber: 0.91 reyting – 6.15 milyon izleyici (%33.50 reyting, %24.15 izleyici kaybı) (İPTAL)

27 Eylül 2015 Pazar günü yayınlanan CSI: Crime Scene Investigation‘ın 2 saatlik televizyon filmi CSI: Immortality, 1.80 reyting ve 12.22 milyon seyirci ortalaması tutturarak ekranlara veda etti.

 

CBS, 2015-2016 Sonbahar-Kış sezonunda toplam 24 dizi yayınladı. Bu dizilerin 17‘sine onay verirken, 7‘sini iptal etti; %71 başarı, %29 başarısızlık.

CBS, 17 eski dizinin 13‘üne onay verirken, 4‘ünü iptal etti; %76 başarı, %24 başarısızlık.

CBS, 7 yeni dizinin 4‘üne onay verirken, 3‘ünü iptal etti; %57 başarı, %43 başarısızlık.

 

 

1.Empire: 4.42 reyting – 11.46 milyon izleyici (%13.14 reyting, %11.62 izleyici kaybı) (DEVAM)

2.The X-Files: 3.17 reyting – 9.54 milyon izleyici (MİNİ DİZİ)

3.The Simpsons: 1.74 reyting – 4.00 milyon izleyici (%19.14 reyting, %17.03 izleyici kaybı) (DEVAM)

4.Family Guy: 1.48 reyting – 3.09 milyon izleyici (%30.85 reyting, %34.37 izleyici kaybı) (DEVAM)

5.Lucifer: 1.47 reyting – 4.57 milyon izleyici (DEVAM)

6.Gotham: 1.40 reyting – 4.09 milyon izleyici (%35.89 reyting, %32.94 izleyici kaybı) (DEVAM)

7.Rosewood: 1.35 reyting – 4.79 milyon izleyici (DEVAM)

9.Brooklyn Nine-Nine: 1.20 reyting – 2.73 milyon izleyici (%30.40 reyting, %31.34 izleyici kaybı) (DEVAM)

8.The Last Man on Earth: 1.15 reyting – 2.74 milyon izleyici (%29.71 reyting, %31.17 izleyici kaybı) (DEVAM)

10.New Girl: 1.11 reyting – 2.52 milyon izleyici (%14.75 reyting, %7.48 izleyici kaybı) (DEVAM)

11.Scream Queens: 1.10 reyting – 2.79 milyon izleyici (DEVAM)

12.Bob’s Burgers: 1.04 reyting – 2.28 milyon izleyici (%14.00 reyting, %11.32 izleyici kaybı) (DEVAM)

13.Bones:  1.03 reyting –  5.05 milyon izleyici (%17.32 reyting, %5.97 izleyici kaybı) (DEVAM) (ilk 17 bölümün ortalaması)

14.Grandfathered: 0.92 reyting – 2.73 milyon izleyici (İPTAL)

15.Cooper Barrett’s Guide to Surviving Life: 0.90 reyting – 2.03 milyon izleyici (İPTAL) (ilk 10 bölümün ortalaması)

16.Sleepy Hollow: 0.82 reyting – 3.25 milyon izleyici (%40.64 reyting, %28.83 izleyici kaybı) (DEVAM)

17.The Grinder: 0.75 reyting – 2.18 milyon izleyici (İPTAL)

18.Minority Report: 0.71 reyting – 2.07 milyon izleyici (İPTAL)

19.Bordertown: 0.70 reyting – 1.70 milyon izleyici (İPTAL)

20.Houdini and Doyle: 0.65 reyting– 2.45 milyon izleyici (MİNİ DİZİ) (ilk 4 bölümün ortalaması)

21.Second Chance: 0.65 reyting – 2.43 milyon izleyici (İPTAL)

 

FOX, 2015-2016 Sonbahar-Kış sezonunda toplam 21 dizi (2’si mini dizi) yayınladı. Bu dizilerin 13‘üne onay verirken, 6‘sını iptal etti; %68 başarı, %32 başarısızlık.

FOX, 10 eski dizinin tamamına onay verdi; %100 başarı.

FOX, 9 yeni dizinin 3‘üne onay verirken, 6‘sını iptal etti; %33 başarı, %67 başarısızlık.

 

 

1.Blindspot: 1.83 reyting – 6.92 milyon izleyici (DEVAM)

2.Chicago Fire: 1.76 reyting – 8.01 milyon izleyici (%3.54 reyting kaybı, %7.93 izleyici artışı) (DEVAM)

3.Chicago Med: 1.71 reyting – 7.95 milyon izleyici (DEVAM)

4.Law And Order: SVU: 1.61 reyting – 6.89 milyon izleyici (%1.10 reyting, %5.68 izleyici kaybı) (DEVAM)

5.Chicago PD: 1.55 reyting – 6.88 milyon izleyici (%1.55 reyting, %3.36 izleyici kaybı) (DEVAM)

6.Superstore: 1.48 reyting – 5.07 milyon izleyici (DEVAM)

7.The Blacklist: 1.42 reyting – 6.83 milyon izleyici (%39.45 reyting, %28.20 izleyici kaybı) (DEVAM)

8.Heroes Reborn: 1.27 reyting – 4.33 milyon izleyici (İPTAL)

9.Shades of Blue: 1.17 reyting – 5.79 milyon izleyici (DEVAM)

10.The Mysteries of Laura: 1.11 reyting – 6.97 milyon izleyici (%8.19 reyting, %5.80 izleyici kaybı) (İPTAL)

11.The Carmichael Show: 0.96 reyting – 4.32 milyon izleyici (%8.19 reyting, %5.80 izleyici kaybı) (DEVAM) (ilk 12 bölümün ortalaması)

12.Telenovela: 0.95 reyting – 3.45 milyon izleyici (İPTAL)

13.Crowded: 0.91 reyting – 3.82 milyon izleyici (İPTAL)

14.Grimm: 0.90 reyting – 3.94 milyon izleyici (%20.40 reyting, %17.82 izleyici kaybı) (DEVAM)

16.The Player: 0.84 reyting – 3.97 milyon izleyici (İPTAL)

15.Heartbeat: 0.83 reyting – 4.52 milyon izleyici (İPTAL)

17.Game of Silence: 0.79 reyting – 3.78 milyon izleyici (İPTAL) (ilk 7 bölümün ortalaması)

18.Undateable: 0.78 reyting – 2.75 milyon izleyici (%45.78 reyting, %43.08 izleyici kaybı) (İPTAL)

19.You, Me and the Apocalypse: 0.69 reyting – 2.94 milyon izleyici (İPTAL)

20.Truth Be Told: 0.59 reyting – 2.14 milyon izleyici (İPTAL)

 

NBC, 2015-2016 Sonbahar-Kış sezonunda toplam 20 dizi yayınladı. Bu dizilerin 10‘una onay verirken, 10‘unu iptal etti; %50 başarı, %50 başarısızlık.

NBC, 8 eski dizinin 6‘sına onay verirken, 2‘sini iptal etti; %75 başarı, %25 başarısızlık.

NBC, 12 yeni dizinin 4‘üne onay verirken, 8‘ini iptal etti; %33 başarı, %67 başarısızlık.

 

 

1.The Flash: 1.37 reyting – 3.53 milyon izleyici (%4.81 reyting, %8.01 izleyici kaybı) (DEVAM)

2.Arrow: 0.94 reyting – 2.49 milyon izleyici (%7.23 reyting, %9.80 izleyici kaybı) (DEVAM)

3.DC’s Legends of Tomorrow: 0.80 reyting – 2.17 milyon izleyici (DEVAM)

4.Supernatural: 0.71 reyting – 1.78 milyon izleyici (%13.14 reyting, %12.14 izleyici kaybı) (DEVAM)

5.iZombie: 0.53 reyting – 1.38 milyon izleyici (%19.04 reyting, %24.21 izleyici kaybı) (DEVAM)

6.Containment: 0.50 reyting – 1.67 milyon izleyici (İPTAL) (ilk 5 bölümün ortalaması)

7.The 100: 0.48 reyting – 1.33 milyon izleyici (%7.60 reyting, %13.92 izleyici kaybı) (DEVAM)

8.The Vampire Diaries:  0.46 reyting –  1.14 milyon izleyici (%35.50 reyting, %25.71 izleyici kaybı) (DEVAM)

9.The Originals: 0.39 reyting – 931 bin izleyici (%36.20 reyting, %28.96 izleyici kaybı) (DEVAM)

10.Jane The Virgin: 0.37 reyting – 955 bin izleyici (%22.29 reyting, %20.46 izleyici kaybı) (DEVAM)

11.Reign: 0.30 reyting – 984 bin izleyici (%22.85 reyting, %8.91 izleyici kaybı) (DEVAM) (ilk 15 bölümün ortalaması)

12.Crazy Ex-Girlfriend: 0.30 reyting – 870 bin izleyici (DEVAM)

 

The CW, 2015-2016 Sonbahar-Kış sezonunda toplam 12 dizi yayınladı. Bu dizilerin 11‘ine onay verirken, 1‘ini iptal etti; %92 başarı, %8 başarısızlık.

The CW, 9 eski dizisinin tamamına onay verdi; %100 başarı.

The CW, 3 yeni dizisinin 2‘sine onay verirken, 1‘ini iptal etti; %67 başarı, %33 başarısızlık.

 

Kanalların 2014-2015 Sonbahar-Kış sezonuna göre reyting ve izleyici sayılarında yaşadığı kayıplar ve kazançlar ise şöyle:

1.CBS: 2.30 reyting – 10.90 milyon izleyici (reyting değişmemiş, izleyici sayısı %3 düşmüş)

2.NBC: 2.20 reyting – 8.10 milyon izleyici (reyting %12, izleyici sayısı %3 düşmüş)

3.FOX: 1.90 reyting – 5.80 milyon izleyici (reyting %5 düşmüş, izleyici sayısı %1 artmış)

4.ABC: 1.80 reyting – 6.80 milyon izleyici (reyting %18, izleyici sayısı %14 düşmüş)

5.The CW: 0.80 reyting – 1.99 milyon izleyici (reyting değişmemiş, izleyici sayısı %7 düşmüş)

Kaynak

(Reytingler ve izleyici sayıları için tvbythenumbers, kayıp ve kazanç yüzdeleri için tvseriesfinale sitesi kaynak olarak kullanılmıştır. Yukarıdaki rakamlar ve sıralamalar bazı sitelere göre ufak tefek farklılıklar içerebilir.) 

24 Mayıs 2016 Salı

Hand of God || Tanıtım

Amazon‘u bilirsiniz. Çok eski olmayan bir tarihte (19 Nisan 2013 – İlk deneme bölümü mevsimi) dizi işine başladı ve birbirinden güzel orijinal seriler yapıyor. Buna en güzel Bosch, Transparent ve Mozart in the Jungle dizilerini örnek gösterebiliriz. Evet dizi işine başladı ancak yayınlarken diğer platformlara ve kanallara göre farklı bir yol izliyorlar. Dizinin önce pilot bölümünü sitelerinden yayınlıyorlar. Gelen yorumlara, beğenilere ve izlenme oranlarına bakarak diziye yeşil ışık yakıyorlar ya da başlamadan pilot bölümünde bırakıyorlar. Onay alan dizilerde sezonun kalan bölümlerini çekip kanala sunuyorlar. Daha sonra belirlenen bir tarihte kalan bölümlerin hepsi Amazon’un kendi sitesinden yayınlanıyor.

İşte bu dizimiz de Amazon’un 3. pilot mevsiminde (28 Ağustos 2014) ortaya çıktı ve sezon onayını aldı. 4 Eylül 2015 itibarıyla tüm bölümleri bekleyenleri ile buluştu. Dizimiz Ben Watkins tarafından kaleme alınıyor. Daniel Tuch kendisine yardımcı oluyor. Yönetmen koltuğunda da Marc Forster oturuyor.

Gelin diziyi biraz daha yakından tanıyalım.

KİMLİK BİLGİLERİ:

Tür: Gerilim, Dram, Psikoloji

Sezon – Bölüm Sayısı: 1 Sezon – 10 Bölüm

Onay Durumu: 2. sezon onayı mevcut

Yapımcılar: Ben Watson, Daniel Tuch

Yayınlandığı Kanal veya Platform: Amazon Studios

Wikipedia – IMDb – Resmi Site – Facebook – Twitter

(İlk bölümden ufak ufak ispiyonlar vardır)

“Tanrı beni adaleti sağlamam için seçti. Tıpkı Süleyman gibi!”

Pernell Harris saygı duyulan bir yargıçtır. Ancak dizinin başladığı tarihten 7 ay önce ailecek üzücü bir olay yaşamışlardır. Gelini Jocelyn‘e oğlu PJ‘in gözü önünde tecavüz edilmiştir. Bu olaydan birkaç ay sonra da oğlu PJ bu psikolojik baskıya dayanamaz ve kafasına sıkarak intihar eder. Günümüzde de hastanede yaşam destek ünitesine bağlı olarak komada yatmaktadır. Doktorlar kurtulamayacağını ve artık fişinin çekilmesi gerektiğini söylerler. Ancak Pernell buna karşı çıkar. Çünkü oğlunun uyanacağına inanmaktadır.

“Ben iyi bir adam değilim. İçerim, fuhuş yaparım, yalan söylerim.”

Pernell‘in yaşadığı bu olaylardan sonra psikolojisi iyice bozulur. Bir gün Hand of God (Tanrı’nın Eli) isimli bir kiliseye gitmiştir ve orada vaftiz edilmiştir. Bu vaftizden sonra artık kendisinin adaleti getirmek için seçildiğine, Tanrı’nın kendisi ile PJ aracılığıyla iletişim kurduğuna inanır ve adaleti kendi kurallarına göre esneterek iş başına koyulur. En büyük amacı bellidir. Oğluna verdiği sözü tutup, tecavüzü gerçekleştireni bulmak.

“İncil’i tam anlamıyla bilmem. Tanrı’ya yalvarmayı bile bilmem.”

KARAKTERLER:

     Pernell Harris:

Kendisi saygıdeğer bir yargıç. İşinde oldukça iyi. Ancak oğlunun başına gelenlerden sonra psikolojisi oldukça bozuluyor ve sonunda Hand of God Şapeli‘nde yeniden vaftiz ediliyor. Bu vaftizle birlikte yeniden doğduğuna ve kendisinin adaleti sağlamak için Tanrı tarafından görevlendirildiğine inandırılıyor. Öyle bir noktaya geliyor ki, Tanrı’nın kendisi ile komadan yatan oğlu PJ aracılığıyla konuştuğuna inanıyor. Artık tek bir amacı vardır. Oğluna verdiği sözü tutmak. Bunu yaparken de adaleti kendi çıkarları ve kuralları doğrultusunda esnetmektedir.

Yargıç Pernell karakterine, yaşlansa bile karizmasından hiçbir şey kaybetmeyen Ron Perlman hayat veriyor. Kendisini en iyi Sons of Anarchy’deki Clay Morrow rolünden hatırlayabilirsiniz. Ayrıca birçok animasyonda seslendirme yapmıştır ve tonla filmde de rol almıştır.

     Crystal Harris:

Kendisi Pernell‘ın eşi. Yaşadıkları olaydan sonra Pernell‘e destek olmaya çalışıyor. Bu yeniden vaftiz olma işine pek inandığı söylenemez. PJ‘in fişinin çekilmesinden yana ama bunu Pernell‘in yanında asla dile getirmiyor. Rahatlamak için genellikle ot içiyor. Ara ara Pernell ile aralarına soğukluk girse de birbirlerini seviyorlar. Crystal için şu yorumu kullanabilirim. House of Cards’ta Claire duruşuyla diziye nasıl asalet katıyorsa burada da Crystal diziye asalet katıyor.

Crystal rolünde Dana Delany‘i izliyoruz. Kendisini en iyi Body of Proof ve Desperate Housewives dizilerinden hatırlayabiliriz.

     Robert “Bobo” Boston:

Kendisi San Vicente‘nin Belediye Başkanı ve Pernell‘in en yakın arkadaşı. Dizinin başından beri bir inşaat projesinin içinde. Diziyi izlemeye başladığımdan beri “Bu nasıl Belediye Başkanı” diye sürekli içimden geçirip geçirip durdum. Bana çok değişik geldi. Ama yine de çok kral adam. Sadece en yakın arkadaşları kendisine Bobo der. Genelde yanında oğlu ile takılıyor.

Bobo rolünde karşımıza Andre Royo çıkıyor. Kendisini şuanda Empire dizisinde Thirsty rolünde izliyoruz.

     Reverend Paul Curtis:

Kendisi yeni kurulan Hand of God Şapeli‘nin rahibidir. Hatırlamak istemediği bir geçmişe sahip. Pernell‘i yeniden vaftiz edip bir amaç uğruna çalışmasını sağlamıştır. Crystal kendisinin sahtekar olduğunu düşünüyor. Açıkça söylemek gerekirse sahtekar mı değil mi bilmem ama verdiği vaazlar çok iyi. Hitabı kuvvetli.

Paul Curtis karakterini Julian Morris canlandırıyor. Kendisini daha önce Once Upon a Time, New Girl, E.R. ve 24 dizilerinde görmüştük.

     Keith “KD” Dennison:

Kendisi tecavüz dahil birçok suçtan dolayı hapiste yatan bir mahkum. Ancak buradayken Tanrı’yı bulup İsa‘yı kabul etmiş ve yeniden doğduğuna inanmaktadır. İçerideyken gelişen bazı olaylardan sonra tekrardan mahkemeye çıkar. Hakimi de Pernell‘dir. (İlk bölüm ispiyonu) Mahkemede eski suçları için tövbe ettiğini ve yeniden doğduğunu söyler. İçeride gelişen olayı ise İncil okuması yapıldığı sırada yapılan saygısızlıktan kaynaklandığını söyler. Pernell bundan çok etkilenir ve onu serbest bırakır. Dışarıda da Pernell‘in yardımcılığını yapar. Pernell‘i ilah olarak görmektedir.

KD rolüyle karşımıza Garret Dillahunt çıkıyor. Kendisini Justified, The Mindy Project ve Raising Hope gibi dizilerinden hatırlayabilirsiniz.

     Jocelyn Harris:

Kendisi PJ‘in karısı ve Pernell‘in gelini. 7 ay önce gerçekleşen olayda kocasının gözü önünde tecavüze uğramıştır. Bu yüzden psikolojisi hala bozuk. Bu olayların üzerine birde PJ intihar edince siz düşünün artık psikolojisini. Gittikleri tüm doktorlar artık PJ‘in iyileşmeyeceğini uyanmayacağını bu yüzden fişinin çekilmesi gerektiğini söylemektedirler. Jocelyn‘de bunu kabul etmiştir ancak önünde bir engel vardır: Pernell. Oğlunun fişinin çekilmesine engel olmak istemektedir. Jocelyn‘de PJ‘in en yakın arkadaşı Josh (Hunter Parrish) ile birlikte PJ‘in fişinin çekilebilmesi için Pernell‘e dava açmaya hazırlanmaktadır.

Jocelyn rolünde güzel oyuncu Alona Tal karşımıza çıkıyor. Kendisini Burn Notice ve Supernatural gibi dizilerden hatırlıyoruz.

Ayrıca PJ rolünde Johnny Ferro, Pernell‘in devamlı takıldığı hayat kadını Tessie rolünde Emayatzy Corinealdi (The Young and the Restless), Paul Curtis‘in kız arkadaşı Alicia rolünde Elizabeth McLaughlin (Pretty Little Liars, Betrayal) karşımıza çıkıyor.

Tüm kadro için buraya bakabilirsiniz.

SON SÖZ:

İlk önce şunu belirtmeliyim ki dizinin sadece ilk 4 bölümünün Türkçe altyazısı mevcut. Diziye başlamamdaki en büyük etken tabii ki Ron Perlman oldu. Adamın sesine, karizmasına bayılıyorum. Yine oldukça güzel iş çıkartıyor Ron. Ayrıca diğer oyuncularda gayet iyi. Alona Tal olsun, Dana Delany olsun hiçbiri sırıtmıyor.

Konu çoğu kişiye sıkıcı gelebilir ama dizi kesinlikle sıkıcı bir dizi değil. Bölümleri genellikle 50 dakikanın üzerine ancak izlemeye başlayınca o 50 dakika nasıl geçiyor anlamıyorsunuz. Konu biraz yavaş ilerliyor gibi gelebilir en başlarda ama bu tarz dizilerde hızlı ilerlemesini beklememeniz lazım. Çok büyük bir beklenti içine gitmezseniz güzel bir dizi kazanmış olursunuz. 2. sezon onayının mevcut ve 2016 yılı içinde yayınlanacağını bir kez daha hatırlatalım. Herkesin izlemesini tavsiye ederim. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim.

Tanıtım Fragmanı:

21 Mayıs 2016 Cumartesi

Poyraz Karayel ve Duvar Yazıları

Artık yerli dizilere sürelerinin uzunluğundan dolayı çok şans veremez olduk. Yine de aralarından sıyrılan, bizi kendine bağlayan bazı yerli diziler çıkıyor. Poyraz Karayel ise bu tarz dizilerin başını çekiyor. Her bölümüyle bizi ekran başına kilitleyen, muhteşem senaryosuyla bizi şaşırtan bir dizi olmayı başarıyor. Her çarşamba günü Twitter gündeminde olarak başarısına başarı kattığını, insanlar tarafından çok fazla benimsendiğini söyleyebilirim.

Poyraz Karayel dizisi her karesiyle ayrı bir olay ama içlerinde en çok ilgimi çeken, her bölümde o bölümün ruh haliyle değişen duvar yazılarının olması. Ben de bunları sizlerle paylaşmak istedim. Yeni bölümlerde farklı yazılar gördükçe yazıyı güncellemeye çalışacağım.

Leyla ile Mecnun dizisine bir gönderme :)

 

 

SON SÖZ

Umarım sevmişsinizdir. Keşke hepiniz bu diziyi izleseniz.

 

 

17 Mayıs 2016 Salı

The Girlfriend Experience — Tanıtım

Spartacus, Outlander ve Black Sails gibi dizileriyle tanınan Starz, Şubat ayında bizleri The Girlfriend Experience ile buluşturdu. Dizi aynı isimli 2009 yapımı film uyarlaması olup aynı yapımcının elinden çıkmakta. Starz antoloji olarak yayınladığı bu diziyi Da Vinci’s Demons ve Flesh and Bone’a yaptığı gibi tüm bölümlerini internete verdi. Aynı zamanda haftalık olarak da yayınlıyor. İnternete verdiği dizilerin devamını istemediği için bu dizinin de devamının olacağını düşünmüyorum.

Şimdi gelin bu diziyi yakından tanıyalım.

KİMLİK BİLGİLERİ

Türü: DramSezon – Bölüm Sayısı: 1 Sezon – 13 BölümOnay Durumu: Henüz bir haber yok.Yapımcı: Steven Soderbergh, Lodge Kerrigan, Amy SeimetzBölüm süresi: 24-27 dk. Yayınlandığı Kanal: StarzÖnemli Bağlantılar: Wikipedia – IMDb – Resmi Site – Facebook – Twitter

KONU

Christine Reade, Chicago-Burnham Hukuk Fakültesi’nde ikinci sınıfta okumakta ve Kirkland & Allen isimli ünlü bir firmada stajyer öğrenci olarak çalışmaktadır. Yakın arkadaşı Avery eskort olarak çalışmaktadır ve lüks içinde yaşamaktadır. Avery onun da eskort olarak çalışabileceğini, yardımcı olabileceğini söyler. Arkadaşının yaşamı Christine’in ilgisini çekmiştir ve o da bu işe girişmeye karar verir. Okul-staj-eskortluk arasındaki dengeyi korumak zorundadır ama bu hiç kolay değildir.

KARAKTERLER VE OYUNCULAR

Christine Reade (Riley Keough)

Güzelliği ile her yerde dikkat çekiyor. Yeni başladığı eskortluk işiyle birlikte kendini, hayata bakış açısını sorguluyor. Başarılı ve zeki olmasının yanı sıra soğukkanlı kişiliğe sahip. Eskort işiyle birlikte insanları ve onların arzularını keşfetme fırsatı oluyor. Eskort hayatını gerçek hayatının içine sokmamaya çalışıyor.

Ünlü müzisyen Elvis Presley‘nin torunu olan oyuncuyu Mad Max: Fury Road filminden hatırlayabilirsiniz.

David Tellis (Paul Sparks)

Kirkland & Allen şirketinin yöneticilerinden biri. Christine’in patronu. Akıllı, zeki ve başarılı olmaya çalışan birisi.

Oyuncuyu House of Cards ve Boardwalk Empire dizilerinden hatırlayabilirsiniz.

Avery Suhr (Kate Lyn Sheil)

Christine’in eskort arkadaşı ve aynı zamanda okul arkadaşı. Christine’e işin kurallarını öğretip, yardımcı oluyor.

Oyuncuyu House of Cards dizisinden hatırlayabilirsiniz.

SON SÖZ

Öncelikle sonunu görmüş biri olarak dizinin sonunun sabunlu (ucu açık) bitmediğini söyleyebilirim. Zaten çok ağır bir ana konusu olmadığı için çok fazla kapanacak bir şey yok. Çok iyi bir dizi olmasa da ben diziyi severek izledim ve başından memnun kalktım. Başına çok yüksek beklenti ile oturmazsanız çerez niyetine severek izleyebilirsiniz. Bu tarz diziler çok yapılmıyor malumunuz. Ayrıca kızı da seviyorsanız mutlaka şans verin derim. Paul Sparks’ın hakkını yiyemem, dizinin erkek başrol açığını çok güzel kapatıyor. Karizmatik bulduğum bir oyuncu.

Dizi için Secret Diary of a Call Girl dizisinin saf drama hali desek yanlış olmaz sanırım. O tarz bir dizinin saf drama halini sevecek gibiyseniz girin. Dizi ilk bölüm nasıl başladıysa öyle bitti diyebilirim. Aynı tempodaydı hemen hemen. En iyi bölümleri 4, 9 ve 12. bölümleriydi. O bölümlerin sizi devamını izlemek için gaza getirdiğini söyleyebilirim.

İzleyecek olanlara iyi seyirler

TANITIM FRAGMANI

14 Mayıs 2016 Cumartesi

Yürütücüleriyle The Good Wife Finali Üzerine

Yedi sezon boyunca ekranlar aracılığıyla hayatlarımıza dahil olan “iyi eş ve arkadaşları”na geçen hafta veda ettik. Senelerce iptal korkusuyla izledikleri dizinin finale ermiş olması hüzünle birlikte eminim ki mutluluk da yaşatmıştır sevenlerine. Her güzel şeyin bir sonu var ve bu dizi de kazasız belasız finalini yaptı. Büyük final sonrası The Good Wife yürütücüleri final üzerine kısa bir röportaj yapmayı ve seyircileriyle vedalaşmayı ihmal etmediler. Biz de sizin için bu röportajı sitemize kazandırdık.

Final üzerine yorumunuz nedir?

Robert King: Final üzerine konuşabilmek için önce biraz başlangıçtan bahsetmemiz gerekiyor. Dizi bir tokatla başlamıştı ve yine aynı şekilde bir tokatla sona ermesi gerektiğini düşündük. Hikaye, kendindeki yeteneği ve gücü gördükçe zamanla değişen, kendine güveni artan, kurnazlaşan bir kadını anlatıyor. Yani sondaki tokat, diziyi başlatan tokatla oldukça bağlantılı. Alicia’nın zamanla ilk zamanlar davranışlarını onaylamadığı Peter’a dönüştüğünü ifade ediyor.

Michelle King: Zulmedilen kişi zulmeden kişiye dönüşüyor. Alicia’nın hayat döngüsünü gösteriyor.

RK: Michelle, ilk bölümdeki tokatın Alicia’yı kendine getirdiğini söyler hep. Aynı şekilde finaldeki tokatın da Alicia’yı ikinci kez kendine getirdiğini karakterin o andaki hassas tepkileri ve tabii ki Julianna Margulies’ın etkileyici performansı sayesinde görebiliyoruz.

Alicia neden Diane’e ihanet etti?

MK: Aslında Alicia’nın ihanetinin bilinçli olduğunu düşünmüyorum. Bunu amaçlamamıştı. Diane’in yaşadıkları, onun için olsa olsa ikincil hasardı. Alicia kendisini kurtarabilmesinin tek yolunun kocasını kurtarması gerektiğine inandırmıştı kendisini. Çünkü Jason, eğer kocası hapse girerse Alicia’nın sonuna kadar Peter’la devam edeceğini, onu asla boşamayacağını düşünüyordu. Yani aslında kendisini kurtarmaya çalışıyordu. Tabii Peter’ın kurtulmasının çocukları için de çok önemli olduğunun farkındaydı.

RK: Aslında bu gerçekten ironik. Çünkü dizinin başında Alicia kendisin de ikincil hasar olduğunu söylüyordu. Alicia’nın hayatı aslında biraz trajedi. Bundan Alicia’yı sevmediğimiz sonucunu çıkarmayın, Alicia’yı gerçekten çok seviyoruz çünkü. Ama karakterine dürüst olmak gerekirse finalde geldiği noktada kocasıyla kendisi arasında pek fark kalmamıştı.

Alicia sonunda kiminle beraber?

MK: En sonunda Jason’ın peşinden gittiği bariz ortada.

RK: Evet, Alicia kararını verdi. Bu sorunun cevabının biraz muğlakta hissettirmesini istedik. Çünkü final bölümü, Alicia’nın aşk hayatında önemli bir yere sahip üç erkeğin de fazlaca ön planda olduğu bir bölüm oldu. Peter, Jason ve son olarak Will. Peter onu dipte tutan ağırlık adeta. İlişki geçmişleri, çocukları, statüsü ve getirdiği ayrıcalıklar, iyi eş olma isteği, ailesini bir arada tutmaya çalışma çabası… Jason ise aksine onu hafifletiyor. Ona Mars’tan arsa satın alıyor düşünün. Onunlayken her şey çok kolay. Anı yaşamayı seviyor. Son olarak da Will’i yad ettik.

MK: Öncelikle Josh Charles ile tekrardan çalışabildiğimiz için çok şanslı olduğumuzu söylemek isterim. Will ise Alicia için bir fantezi. Çünkü o Alicia’nın doyamadan kaybettiği aşkı. Dolayısıyla onu düşüncelerinde olmasını istediği kişi haline dönüştürdü.

RK: Önünde üç yol vardı. Hangisini seçeceği konusunu biraz muğlak bırakmak istedik ama en azından Peter’dan uzaklaştığını biliyoruz. İşin trajik kısmı da burası. Peter’dan uzaklaşmak istediğini fark ettiği anda yediği tokatla aslında Peter’a dönüştüğünü fark etti.

Sonuç olarak sevenleri bu finalden ne anlamalılar?

RK: Dizide hiçbir zaman kolay yolu tercih etmedik. Alicia’nın aşkın peşinden koştuğu, son anda sevdiceğini uçağından/otobüsünden indirip sarılıp öptüğü bir versiyonunu yapabilirdik. Ama dürüst olmak gerekirse yedi yıl içinde bu karakterde birçok değişim oldu. Final sezonu boyunca seyirciye Alicia’nın nasıl da değişmiş olduğunu göstermeye çalıştık. Finaldeki Alicia’nın değişmiş bir Alicia olduğunu ama yine de sahiplenebileceğimiz, sevmeye devam edebileceğimiz biri olduğunu anlatmak istedik.

MK: Bu aslında değişiminin sadece bir yanı. Değişen Alicia aynı zamanda çok daha kendine güvenen, çok daha güçlü biri haline geldi. Müvekkilleri adına harika işler başardı. Aile hayatında da aynı şekilde. Bir yerlerden kazandıkça bir yerlerden kaybediyorsun mecburen.

MK&RK: İzleyicilere ve kanala bunca sezon boyunca arkamızda durdukları ve desteklerini esirgemedikleri için minnettarız.

10 Mayıs 2016 Salı

Fresh Off the Boat || Tanıtım

ABC‘nin, merkezine Taiwanlı bir aileyi koyduğu komedi dizisi Fresh Off the Boat‘un tanıtımına hoşgeldiniz. 4 Şubat 2015’te çift bölümle açılışını yapan dizinin yapımcılığını Nahnatchka Khan yapıyor. Aynı zamanda Eddie Huang ile birlikte senaristliğini de yapmakta. Dizi Eddie Huang‘ın gerçek yaşantısından uyarlanmakta ve Eddie dizinin anlatıcılığını da üstlenmiş durumda.

KİMLİK BİLGİSİ

Türler: Komedi, AileSezon – Bölüm Sayısı: 2 Sezon, 36 bölümOnay Durumu: 3. sezon onayı mevcutYapımcı: Nahnatchka KhanKanal: ABC

Wikipedia – IMDb – Resmi Site – Facebook – Twitter

1995 yılı Orlando‘sunda, Huang ailesi ile birlikteyiz. Dizi, Taiwanlı ailemizin yıllarca Washington‘da ikamet ettikten sonra, ailenin babası Louis‘in Orlando‘da bir restoran açması ile birlikte oraya taşınmalarını ve başlarından geçen olayları konu alıyor. Konunun asıl odak noktası ise ailenin 11 yaşındaki en büyük oğulları Eddie Huang. Washington‘da yıllarca Chinatown‘da (Çin Mahallesi) yaşayan aile, Orlando‘ya taşınmalarıyla birlikte bambaşka bir dünyaya adım atmış olurlar. Bakalım burada hayatta kalabilecekler mi?

KARAKTERLER

     Louis Huang:

Ailenin babası. Cattleman’s Ranch Steakhouse adında vahşi batı temalı bir restoran açıyor. Amacı iş yerinin bir an önce kar yapmasını sağlamak. Ama bunu yaparken de kendi bildiği yolu uygulamak istiyor. Kibar, anlayışlı, sabırlı biri. Bunu patronluğuna da yansıtma taraftarı. İnsanların içindeki iyiliği görmekten yana. Tam bir Amerika hayranı. Louis karakterine Randall Park hayat veriyor. Kendisini Wet Hot American Summer: First Day of Camp ve Veep dizilerinden hatırlıyoruz.

     Jessica Huang:

Ailenin annesi. Sert, otoriter ve çocuklarına karşı aşırı korumacı biri. Bu tutumunu her şeyde gösterebiliyor. Örneğin; restorana yardıma gittiği zaman çalışanları teker teker azarlayıp tabiri caizse muma çeviriyor. Hiçbir şeyin israf edilmesinden hoşlanmıyor. Stephen King romanlarına ve filmlerine bayılıyor. Ayrıca oldukça güzel şarkı söylüyor. Jessica rolünde Constance Wu karşımıza çıkıyor. Kendisini daha önce Eastsiders, Franklin & Bash ve Torchwood gibi dizilerde görmüştük.

     Eddie Huang:

Hikayenin 11 yaşındaki baş kahramanı. Ailenin en büyük oğlu. Rap müzik hastası. Orlando‘ya taşınmalarından hiç memnun değil. Bir plan yaparken ya da bir durumu değiştirmek istediği zaman bu planlarında her zaman en sevdiği hiphop şarkıcılarından esinlenir. Hayatının en büyük planı şu aşamalardan oluşuyor. Öncelikle masada bir sandalye elde et, sonra Shaq ile tanış ve son olarak oyunu değiştir (Muhtemelen Shaq‘ın yardımıyla). Eddie rolünde Hudson Yang‘ı görüyoruz. Kendisinin ilk ciddi projesi.

     Emery Huang:

Ailenin ortanca oğlu. Taşınma işinden en memnun kişi kendisi. Okulundaki ilk gününde sevgili yapıyor ve onu devamlı farklı kızlarla görüyoruz. Anında popüler ve cool biri oluyor. İyimser, kaygısız ve her şeyi oluruna bırakan birisi. Emery rolünde Forrest Wheeler var. Kendisini daha önce New Girl, Community ve Chasing Life dizilerinde ufacık rollerde görmüştük.

     Evan Huang:

Ailenin en küçük çocuğu. Tam bir ana kuzusu. Kurallara sıkı sıkıya bağlı ve itaatkar bir çocuk. Annesi onu mahalledeki kadınların buluşmasına kendisini temsilen göndermekte Evan rolüyle Ian Chen karşımıza çıkıyor. Kendisini daha önce Modern Family, Grey’s Anatomy ve Dr. Ken dizilerinde görmüştük.

Ayrıca Büyükanne Huang rolünde Lucille Soong (Desperate Housewives), Huang‘ların komşusu Honey rolünde Chelsey Crisp (The League, The Grinder), Honey‘nin eşi Marvin rolünde Ray Wise (Marvel’s Agent Carter, Mad Men, How I Met Your Mother), restoran çalışanı Mitch rolünde Paul Scheer (The League, Childrens Hospital) karşımıza çıkıyor. Tüm kadroya buradan ulaşabilirsiniz.

SON SÖZ

Dizi ilk başladığında hiç dikkatimi çekmemişti ve listeme almamıştım. Ancak Shaquille O’Neal‘ın konuk olacağı haberini aldığımda listeme almaya karar verdim. Başladım ve bir günde ilk sezonu hemencecik bitiriverdim. Oldukça güzel, kahkaha efektsiz, sıcacık bir komedi dizisi olmuş. Ben şahsen tüm karakterleri sevdim ama özellikle Jessica ve Honey‘nin yeri apayrı

Dizi hakkında sitede bir kişi haricinde (mertkytrk) kimse yorum yapmamış. Kimsenin izlememiş olduğunu tahmin ediyorum. Umarım bu diziye hepiniz bir şans verirsiniz. Asyalılar ilgimi çekmiyor diye düşünüyorsanız eğer çok fazla sayıda olmadıklarını söyleyebilirim. Çünkü etraflarında hiç Asyalı yok bunu belirtmek isterim. Dizinin 3. sezon onayı aldığını bir kez daha hatırlatayım. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim

Tanıtım Fragmanı

7 Mayıs 2016 Cumartesi

Containment — tanıtım

Son yıllarda bilimkurgu ve doğaüstü türleri dışında bir dizi yaptığına fazla şahit olamadığımız The CW, 2016’ın Mart ayında bilimkurgu soslu, “salgın” temasındaki yepyeni bir dramayı beğenimize sundu: Containment…

Dizi, 13 bölümlük bir “limitli dizi” olarak planlanmış durumda. Yani mini dizi formatında bir 1. sezon izleyeceğiz. Sezon finalinde, olası 2. sezona sarkacak ucu açık bir mevzu kalmayacak (en azından öyle umuyoruz); ama kanal diziden memnun kalırsa, keyfi isterse yeni sezon onayı verebilecek.

İlginizi çekti mi? Cevabınız “Evet” ise buyurun yazının devamına ve Containment‘ı yakından tanıyın.

 

Hakkında

Mutfaktakilere baktığımızda, yıllardır The CW ile güzel bir işbirliği içinde olan Julie Plec‘i (“The Vampire Diaries,” “The Originals,” “The Tomorrow People”) ve yanında David Nutter‘ı (The Flash,” “Arrow”) görüyoruz.

Dizi, 2014 yapımı Cordon isimli Belçika dizisinin uyarlaması olma özelliğini taşıyor. İlk sezonunda, tek bir hastadan başlayarak ölümcül bir virüsün koca bir şehre yayılmasını; ve bunun halktan daha ziyade, sayıca fazla olan ana karakterlerin üzerindeki etkisine tanık olduğumuz, 19 günlük bir hikayeyi izletme vaadinde bulunuyor.

Konu

Uzak Doğu’dan gelen biriyle taşınan, gizemli ve kısa sürede ölümcül olduğu fark edilen bir virüsün yol açtığı salgın Atlanta’da patlak verdiğinde, şehrin neredeyse tamamı hızlı bir şekilde, büyük bir karantinaya alınır. Burada sıkışıp kalan sağlıklı insanlar hayatta kalmak için mücadele verirken yerel ve federal görevliler, çaresizce bir tedavi aramaya başlarlar.

Sokaklarda huzuru sağlamakla görevli polis memuruyken Atlanta PD’de hızlı bir şekilde yükselen Lex Carnahan’ın işi şimdi her zamankinden çok daha zordur. Çünkü sorumlu olduğu insanların yanı sıra uzun zamandır sevgilisi olan Jana ile aynı zamanda iş arkadaşı olan en yakın arkadaşı Jake de karantinada sıkışmıştır.

Hamile ve erkek arkadaşından ayrı düşen 17 yaşındaki Teresa, öğretmenlik yaptığı sınıfıyla birlikte Katie Frank ve CDC (ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) araştırmacısı olup karantina konusunda tartışmalı açıklamaların yayıldığı bu karışık ortamda bir tedavi bulmaya çalışan Dr. Victor Cannerts, virüs bulgusu göstermedikleri halde Atlanta Merkez’de, yani karantinada kalan diğer isimlerden birkaçıdır.

Karantina dışında kalan bölgede, mahsurların yakınlarının hükümete karşı gittikçe azalan güvenleriyle beraber yarattıkları kaos süregelirken karantinadan sorumlu Dr. Sabine Lommers, bölgeyi kontrol etme konusunda Lex’in yardımına muhtaçtır.

Karantina içindeki sevdiklerinden ayrılan insanlar ise burada sadece ölümcül enfeksiyonla mücadele etmekle kalmamaktadırlar. Aynı zamanda yalnızlığın, korkunun ve halkın parçalanmasının yarattığı etkilerle baş etmekte ve bütün bunlar olurken de bir yandan birbirlerinin güvenini kazanmaya ve kalan umutlarını korumaya çalışırlar. Çaresizce bir tedavinin bulunduğu ve dışarı çıkabildikleri günü beklerler.

Karakterler ve Oyuncular

Alex “Lex” Carnahan (David Gyasi):

Atlanta Polis Departmanının yüksek rütbeli çalışanlarından. Sert görünen ama aslında yumuşak kalpli biri. İşine sadıklığı ve metanet sahibi olmasıyla bilinmekte. Kendini ziyadesiyle kız arkadaşı Jana’ya adamış; ama romantik duyguları ile adaleti sağlama görevinin sorumlulukları arasındaki dengeyi sağlama konusunda birtakım sıkıntılarla uğraşmakta.

İş yerindeki genç polis memuru Jake Riley ile çok yakın arkadaştır. Jake’in karantinada sıkışmasıyla ona ve diğer iş arkadaşlarına karşı olan sorumluluğu artar. Doğuştan lider niteliği olduğu için Dr. Sabine Lommers tarafından CDC ile halk arasında doğru irtibatı kurup, korku ve paniğin yaratacağı olumsuzlukları kontrol altına almakla görevlendirilir.

Karakteri, Interstelar ve Cloud Atlas gibi filmlerden tanıyabileceğiniz David Gyasi canlandırıyor.

Jake Riley (Chris Wood):

Atlanta Polis Departmanına yeni katılan bir polis memuru. Burada çalışan en yakın arkadaşı Lex’in kız arkadaşı Jana ile önceden bir birliktelikleri olmuş.

Jake, hastalık belirtesi gösteren ilk kişiyi hastaneye bırakıp dönecekken virüs belirtisi taşımadığı halde talihsiz bir şekilde karantina alanında kapana kısılır. Kendini kurtarma çabasındayken salgının ölümcül bir hal almasıyla başkalarının da ona ihtiyacı olduğunu fark eder; ve cesur bir şekilde mücadele etmeye çalışır.

Karakteri The Carrie Diaries ve The Vampire Diaries gibi dizilerden tanıyabileceğiniz Chris Wood canlandırıyor.

Jana (Christina Moses):

Jana, Lex’in kız arkadaşı ve Bitscan’de Veri Kurtarma Uzmanı olarak çalışmakta. Kimsesiz çocukların bir arada olduğu bir grup evinde, aynı zamanda iş arkadaşı da olan en yakın arkadaşı Suzy ile birlikte büyümüştür. Sorunlu çocukluğu nedeniyle sık sık duygusal çıkışlar yaşayan ve ilişkisinde verdiği sözler nedeniyle çeşitli problemlerle boğuşan biri. Salgın patlak verdiğinde Atlanta-Merkez’deki ofisinde sıkışıp kalır. Son derece zeki olan Jana, sevgilisi Lex’in de isteğiyle enfeksiyona olan itirazları kontrol etmeye çalışır ve karantina bölgesinde liderliği üstlenmeyi deneyip protokolleri uygulayarak ölümleri önlemek için çabalar.

Jake ile bir dönem birlikteyken, Jake’in kişisel sorunlarını neden göstererek onu terk etmiştir.

Karakteri Starship: Apocalypse ve Starship: Rising gibi filmlerden tanıyabileceğiniz Christina Marie Moses canlandırıyor.

 

Katie Frank (Kristen Gutoskie):

11 yaşındaki oğlu Quentin’i tek başına büyüten bir anne, bir ilkokul öğretmeni. Salgın ortaya çıktığı sırada, oğlunun da içinde bulunduğu sınıfıyla birlikte yaşlılara yardım amaçlı bir hastane gezisinde oldukları için öğrencileriyle birlikte karantina bölgesinde kalır. Ne pahasına olursa olsun oğlunu ve öğrencilerini korumaya çalışır. Hastanede tanıştığı polis memuru Jake’ten bu konuda büyük yardım almaktadır.

Karakteri, Beaver Falls dizisiyle tanıyabileceğiniz Kristen Gutoskie canlandırıyor.

 

 

Leo Green (Trevor St. John):

Karantinanın dışındaki bir gazeteci. Ortadaki biyolojik silah iddialarının aslını öğrenme, insanları mağdur edebilecek gizli anlaşmaları açığa çıkarma ve resmiyette açıklanmayan diğer şeyleri halka duyurma amacındadır. Bunun için ise karantina bölgesindeki arkadaşlarının gönderdiği videoları ve fotoğrafları yayınladığı Intheperimeter adında bir blog yazmaktadır.

Karakteri One Life to Live ve The Client List gibi dizilerden tanıyabileceğiniz Trevor St. John canlandırıyor.

 

 

Sabine Lommers (Claudia Black):

CDC’de (ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) çalışan, çok tanınmış ve yetkili bir doktor. Karantina bölgesinde kalan Atlanta Midtown Hastanesi’ndeki bağlantıları sayesinde salgının durumunu belirlemek için bazı çalışmalar yürütmeye başlar. Karantina kararını alan ve POTUS ile birlikte orayı yöneten kişi. Virüsün bu denli tehlikeli olduğunu fark edince alınması daha da zor kararlarla karşı karşıya kalır.

Karakteri Stargate SG-1, Farscape ve The Originals gibi dizilerden tanıyabileceğiniz Claudia Black canlandırıyor.

 

Teresa Keaton (Hanna Mangan Lawrence):

Teresa, erkek arkadaşıyla birlikte Atlanta’yı terk etme planları yapan hamile bir genç. Planın gerçekleşeceği gün CDC karantina kararı aldığı için karantina bölgesinde kalan mahallesinde, erkek arkadaşı ise dışarıda kalır.

Bir market işleten annesi ile gergin bir iletişimi var. Marketin içinde tek başına, erkek arkadaşının telefondan verdiği tavsiyelere güvenmek dışında yapabileceği bir şey yok.

Karakteri, şüphesiz Spartacus‘taki başarılı performansıyla akıllarda kalan aktris Hanna Mangan Lawrence canlandırıyor.

 

Victor Cannerts (George Young):

CDC’de çalışan bir doktor. Karantina kararı alındığında Atlanta Midtown Hastanesinde salgını başlatan hastayı teşhis etmekle meşgul olduğu için içeride tıkılı kalır. Dışarıdaki Sabine’nin emirleriyle hareket edip virüs hakkında gerekli bilgileri içeriden toplamaya başlar.

Karakteri George Young canlandırıyor.

 

Yazarın Notu

Bendeniz, The CW’nun doğaüstü ve bilim kurgu saplantısı olmadığı günler kendisini seven bir bünyeye sahiptim. Gayet düzgün ve izlemesi kolay diziler çıkarmasıyla, gelecek için umut vaat eden genç oyuncuları isabetli bir şekilde seçmesiyle gönlümü kazanmış bir kanaldı. Her zaman yeni işlerine şans verir ve çoğundan memnun kalırdım. Şu aralar pek anlaşamasak da yeni bir “normal” drama yaptığını görünce yine hemen koştum ve sonuçtan gayet memnun kaldım. Aslında Containment yapı itibarıyla çok fazla The CW dizisi gibi durmuyor ama sonuç olarak yine ortalamanın üstünde, sürükleyici, merak ettiren, izlemesi keyifli, oyunculukları yeterli ve eli yüzü düzgün bir drama.

Daha önce yapılan salgın temalı filmlerden / dizilerden çok da farklı ve fazla bir şey sunmuyor; ama bu türünün iyi bir örneği olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Mesela kanalın şu aralar devam eden bir diğer draması The 100’ta karakterlerin gelişimini, iyi-kötü ayrımındaki kafa karışıklıklarını, zor bir karar verme sürecindeki işin psikolojik tarafını dizinin çok başarılı bir şekilde yansıttığını düşünür ve bu yüzden de ayrı severim. Containment’ta da o potansiyeli gördüğümü söyleyebilirim. Karşılaştırmak ne kadar doğru bilmiyorum ama sonuçta bu dizi “kıyamet sonrası” türünde olmasa bile adeta tek bir şehirdeki kıyametin sonrasında, bir grup insanın hayatta kalma mücadelesini anlatan ve The 100 karakterlerinin başına gelenlere benzer şeylerle karşılaşan karakterleri barındıran bir dizi.

Reytingleri şimdilik iyi gittiğinden ve gelecek yıl The Vampire Diaries ile The Originals’ın bitme ihtimali söz konusu olduğundan, kanalın Julie Plec’le yollarını ayırmamak adına diziye yeni sezon onayı vereceğini düşünüyorum. Orijinal dizinin 2. sezonu henüz yayınlanmadığı için ve burada da ilk sezonun henüz başlarında olduğumuzdan “Olası yeni sezonda ne yaparlar, hikaye nerelere gidebilir?“, hiçbir fikrim yok. Yine de yapımcı koltuğunda Julie Plec oturduğu için bir şeyler bulma konusunda sıkıntı yaşamayacaklarına eminim.

Son olarak seyredecek olan herkese iyi seyirler…

Tanıtım Filmleri

 

5 Mayıs 2016 Perşembe

The Ranch – Tanıtım

Netflix’in yeni komedisi The Ranch’in tanıtımına hoş geldiniz.

Netflix, dizinin ilk sezonunun 10 bölümden oluşan ilk yarısını 1 Nisan 2016 tarihinde toplu olarak izleyicilerinin beğenisine sundu. Geçtiğimiz günlerde yapılan açıklama ile de dizinin 2. sezon onayını kaptığını, 20 bölümden oluşacak olan 2. sezonun 2017 yılı içerisinde izleyicilerle buluşacağını ve yine 10 bölümden oluşacak olan 1. sezonun 2. yarısının 2016 sonbaharında yayınlanacağını öğrendik.

The Ranch’in kahkaha efektli bir sitkom olduğunu da belirttikten sonra tanıtıma başlıyorum.

KİMLİK BİLGİLERİ

Tür: Komedi, Aile

Onay Durumu: 2. sezon onayı aldı.

Süre: 28-30 dk.

Mutfaktakiler: Don Reo, Jim Patterson, David Trainer, Ashton Kutcher, Danny Masterson, Blair Fetter

Yayınlandığı Dijital Platform: Netflix

Wikipedia – IMDB – Resmi Site –  Twitter – Instagram – Facebook

KONU

The Ranch, 15 yıl süren yarı profesyonel futbol kariyerinden sonra Colorado’da bulunan baba evine dönen Colt Bennett’ın çiftçilikle uğraşan ailesinin yanında başlayacak olan yeni hayatına odaklanıyor.

Colt’un babası Beau ve ağabeyi Rooster tarafından işletilen çiftlik zor günler geçirmekte, aile ekonomik olarak sıkıntılı günlerden geçmektedir. Uzun yıllardır çiftlik işlerinden uzak olan Colt’un ise kendisine çekidüzen vermesi ve bu zorlu süreçte babası ile ağabeyine çiftlik işlerinde yardımcı olması gerekmektedir.

KARAKTERLER VE OYUNCULAR

Ashton Kutcher & Danny Masterson

Colt Bennett (Ashton Kutcher):

15 yıllık çok da başarılı sayılamayacak olan yarı profesyonel Amerikan futbolu kariyerinden sonra eve dönen hayırsız evlat. Beş parasız bir halde eve dönüyor. Evde kalmak için babası ve ağabeyine çiftlik işlerinde yardım etmek zorunda tabii. Ayrıca ailesi ile, özellikle de babası ile arasındaki yılların büyüttüğü soğukluğu da kırmak zorunda. Onu o yapan şey olan futboldan da kopmak istemediği için kasabadaki amatör futbol takımına dahil olmayı da ihmal etmiyor bu arada. Fazla kültürlü olmayan, tembel, umursamaz, rekabetçi ve esprili biri.

Aktörü, Two And A Half Men ve That ’70s Show dizileri dışında The Butterfly Effect, Just Married, My Boss’s Doughter, A Lot Like Love, What Happens In Vegas, Valentine’s Day, New Year’s Eve gibi birçok popüler sinema filminden tanıyabilirsiniz.

Jameson Bennett (Danny Masterson):

Colt’un ağabeyi. İsim olarak lakabı Rooster‘ı kullanıyor. Colt kasabayı terk edince hayallerine set çekip babasına yardım etmek için çiftlikte kalan hayırlı evlat. Colt’un ebeveynlerinden gördüğü ilgiyi önceden de kıskanırmış, şimdi de kıskanmaya devam ediyor. Garip huyları olan, insanların itici olarak tarif edebileceği birçok olumsuz özelliği bünyesinde barındıran, kadınlarla düzenli bir ilişki kurmayan, kibarlıktan uzak biri. Aşırı öz güvenli, açık sözlü, utanmaz, rekabetçi, inatçı ve kıskanç.

Aktörü, That ’70s Show ve Men At Work dizilerinden tanıyabilirsiniz.

Debra Winger & Sam Elliott

Maggie Bennett (Debra Winger):

Colt ve Rooster’ın annesi. Eşi Beau’yu seviyor, hala onunla birlikte takılıyor fakat ondan ayrı olarak bir karavanda yaşıyor. İlişkilerinin sağlığı için böylesinin daha doğru olduğunu düşünüyor. Bir bar işletip kendi ayakları üzerinde durmayı başaran, güçlü ve kararlı bir kadın. İlgili, duygusal, mantıklı ve sakin biri.

Karakteri, The Red Tent‘ten hatırlayabileceğiniz Debra Winger canlandırıyor.

Beau Bennett (Sam Elliott):

Colt ve Rooster’ın babası. Eşini de yetişkinlikten uzak oğullarını da içten içe sevse de bu sevgisini pek göstermeyen biri. Yıllardır ortalıklarda olmayan Colt’a karşı kırgın ve güvensiz. Baba yadigarı çifliğine çok değer veriyor, çiftçi olmaktan gurur duyuyor. Eski kafalı, dediğim dedik, inatçı, gururlu, sıkılgan, laf sokmayı seven biri.

Aktörü, Justifield dizisinden hatırlayabilirsiniz.

Abby (Elisha Cuthbert):

Colt’un lise döneminden eski kız arkadaşı. Bugünlerde kasabadaki lisede tarih öğretmenliği yapıyor ve erkek arkadaşı Kenny ile uzun yıllardır devam eden ciddi bir ilişkisi var. Aradan yıllar geçmiş olsa da Colt ile aralarında hala bir çekim olduğunu söylemek mümkün. Otokontrolü yüksek, ilgili ve neşeli biri.

Aktrisi, Happy Endings ve 24 dizileri ile The Girl Next Door filminden tanıyabilirsiniz.

Heather (Kelli Goss):

Colt’un yeni kız arkadaşı. 23 yaşında bir genç kız. Her ne kadar çevresindeki insanlar yaşının küçük olmasından ötürü ona karşı ön yargılı yaklaşsa da yaşına göre olgun tavırlar sergileyebilen biri. ‘Her neyse!’ tarzı umursamaz bir yapıya, yargılamayan, rahat, neşeli ve eğlenceli bir tavra sahip.

Aktrisi, The Young and the Restless‘dan hatırlamak mümkün.

Abby’nin iyi çocuk diye tarif edilebilecek erkek arkadaşı Kenny rolünde Bret Harrison (The Astronaut Wives Club), kasabanın kulakları zor duyan yaşlı veterineri Dale rolünde Barry Corbin (Anger Management, One Tree Hill), Colt’un liseden yakın arkadaşı olan, şimdi kasabada polislik yapan Billy rolünde Ethan Suplee (My Name Is Earl) ve Heather’ın annesi Mary rolünde Megyn Price (Rules Of Engagement) ise ara ara karşımıza çıkan isimler.

Ayrıca sezonun ilk yarısında bölümlük konuk oyuncu olarak Jon Cryer (Two And A Half Men), Aimee Teegarden (Friday Night Lights, Star-Crossed) ve Rex Linn‘i (CSI: Miami) izleme fırsatı yakaladık.

YAZARIN NOTU

The Ranch, her ne kadar kahkaha efektli bir sitkom olsa da drama dozu da oldukça yüksek olan bir komedi. Aralara serpiştirilen duygusal sahnelerle bolca kahkaha molası verdiriyor dizi. Bu duygusal sahnelerin hiç de eğreti durmadığını, diziye güzel bir şekilde yedirildiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Sezonun ilk yarısını izlerken ‘Bu dizinin drama kısmı komedi kısmından daha başarılı sanki!’ diye düşündüğüm anlar bile oldu.

Karakterler güzel yazılmış bence. Hepsinin de bira müptelası olması dışında farklı farklı özelliklere sahip bu ailenin üyelerini izlemeyi gerçekten seviyorum. Oyuncuların hiçbirinin sırıttığını da söyleyemem. Aile üyelerinden en çok Maggie’yi izlemeyi ve de dinlemeyi sevdiğimi söylemeliyim. Debra Winger daha önce niye dizi sektörüne dahil olmamış anlamış değilim! Colt’a tembellik, Beau’ya dik kafalılık, Rooster’a da utanmazlık çok yakışıyor cidden. Heather’ı izlemeye de bayılıyorum.

İzlediğim kahkaha efektli komedilerle kıyasladığımda The Ranch’in üst sıralarda yer aldığını söyleyemesem de izlemekten keyif aldığım bir komedi olduğunu ve kesinlikle izlemeye devam edeceğimi içtenlikle söyleyebilirim.

Okuduklarınız ilginizi çektiyse, oyunculara da sempatiniz var ise en az 30 bölümü daha gelecek olan bu komedinin yayınlanmış olan 10 bölümünü bir an önce hüpletiverin derim ben. İzleyecek olanlara iyi seyirler!

 

 

3 Mayıs 2016 Salı

2016 Mayıs’ta TV Ekranı

Ayın TV Ekranı yazı dizisinde sıra Mayıs’ta.

YENİ GELENLER

5 Mayıs – Marseille (1. sezon) NETFLIX (tanıtım filmi)

Marsilya’da geçecek olan hikaye 25 yıldır şehrin belediye başkanlığını yapan Robert Taro’yu merkezine alıyor. Gelecek seçimler için karşısında eskiden beraber çalıştığı genç ve hırslı bir rakibi var.

 

12 Mayıs – Wolf Creek (1. sezon) STAN (tanıtım filmi)

Amerikalı turist bir genç kız kendisini bir seri katilin hedefi olarak bulur. Saldırıyı bertaraf eden genç kızımız intikamını almaya kararlıdır.

20 Mayıs – Lady Dynamite (1. sezon) NETFLIX (tanıtım filmi)

Komedyen aktris Maria Bamford’ın kendisini canlandıracağı dizide komedyenimizin gelgitlerle dolu hayatını izleyeceğiz.

 

22 Mayıs – Preacher (1. sezon) AMC (tanıtım filmi)

Konusu adında.

30 Mayıs – Roots (1. sezon) HISTORY (tanıtım filmi)

Alex Haley’in 1976’da çıkan aynı isimli romanından uyarlanan 1977 yapımı mini dizinin yeniden yapımı olacak olan dizi merkezine daha çocukken köle olarak Amerika’ya satılan ve orada hayat yolculuğuna devam eden Afrikalı Kunta Kinte’yi koyuyor.

31 Mayıs – Feed the Beast (1. sezon) AMC (tanıtım filmi)

Bankerot isimli bir Danimarka dizisinden uyarlanan dizi, biri çok yetenekli bir aşçı, diğeri çok başarılı bir şarap uzmanı olan iki çok yakın arkadaşın hayallerini gerçekleştirip ortaklaşa bir restoran açmalarıyla başlıyor.