31 Ekim 2015 Cumartesi

2015 Kasım’da TV Ekranı

Eylül ve Ekim karmaşasını geride bırakıp biraz daha sakin sularda yüzmeye başlıyoruz artık. Siz yine de çok rahatlamayın ama. Ayın ekranını tekrardan tek bildiriye sığdırabildiğim için bana öyle geliyor da olabilir pek ala

YENİ GELENLER

6 Kasım – Master of None (1. sezon) NETFLIX (tanıtım filmi)

Kendisini bulmak amacıyla New York’a yol alan 3o yaşındaki bir aktörün kişisel ve mesleki hayatına bakış atacağımız bir komedi.

8 Kasım – Flesh and Bone (1. sezon) STARZ (tanıtım filmi)

New York bale şirketinde çalışmaya başlayan, sorunlu bir geçmişi ve kişiliği olan genç bir balerin sayesinde bale dünyasına bakış atacağımız bu mini drama, bu dünyanın perde önü ve arkasında yaşananlarını tüm gerçekliğiyle bize sunacak.

8 Kasım – Agent X (1. sezon) TNT (tanıtım filmi)

Baş karakterimiz başkan yardımcısı pozisyonuna yükseldiğinde öğrenir ki ülkeyi ilgilendiren bazı büyük krizlerin çözümünde görevli, başkanın bile haberdar olmadığı, kendisinin emrinde çalışacak Agent X kod isimli biri vardır ve CIA, FBI gibi birimlerin üstesinden gelemediği durumlarla ilgilenir.

9 Kasım – London Spy (1. sezon) BBC 2 (tanıtım filmi)

Farklı dünyalara ait iki insan arasındaki romantizmi konu alacak bu mini dizinin karakterlerinden biri(Danny) Gizli İstihbarat Birimi müdürü iken, diğeri(Alex) anı yaşayan, masum, romantik bir gençtir. Çok geçmeden birbirlerinin ruh eşi olduklarını anlarlar ancak birden Alex ortadan kaybolur. Danny bu işin peşini bırakmaz ve kendisinin İngiliz casus dünyasının ortasında bulur.

10 Kasım – Donny! (1. sezon) USA (tanıtım filmi)

Ünlü bir medya yıldızı, TV insanı olan bekar bir babanın hayatından zenginliğe, medyaya, günümüz ilişkilerine bakış atacağımız bu yapım konuya eleştirel yaklaşacak ve yarı doğaçlama bir tarzı olacak.

11 Kasım – Josh (1. sezon) BBC 3 (tanıtım filmi)

Josh için şu sıralar her şey yolunda gibi görünmüyor. Nişanlısı tarafından terk edilmiş ve eski ev arkadaşları Owen, Wellsman ve Kate ile tekrardan birlikte yaşamaya başlamış. Tek istediği ev arkadaşlarıyla sakin bir gece geçirip ayrılık acısını atlatmak ancak bu pek mümkün olmayacak gibi.

11 Kasım – The Frankenstein Chronicles (1. sezon) ITV (tanıtım filmi)

19. yüzyıl Londra’sında geçen bir Frankeinstein uyarlaması. Sene 1827. Thames River Polis Departmanı bir çocuk cesedi bulur. Daha doğrusu bulduğunu sanır. Sonradan anlaşılır ki bu bir çocuk cesedi değil, farklı parçaların bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bir bedendir.

12 Kasım – The Last Panthers (1. sezon) SKY ATLANTIC (tanıtım filmi)

Balkanların ünlü mücevher hırsızları Pink Panthers‘tan esinlenilerek kurgulanan dizi, çalınan elmasların bulunmasıyla görevlendirilmiş birinin Balkanlar ve Avrupa’ya uzanan yolculuğunu ve bu süreçte organize suçlarla mücadelesini anlatacak.

15 Kasım – Into The Badlands (1. sezon) AMC (tanıtım filmi)

Feodal yönetime sahip topraklarda, korkusuz bir savaşçı ile kendini bulmaya çalışan ve bu uğurda tehlikeli bir yolculuğu göze alan genç bir adamın hikayesini anlatacak.

17 Kasım – Chicago Med (1. sezon) NBC (tanıtım filmi)

Chicago Fire ve Chicago PD‘ye kardeş geldi. Chicago itfaiye ekibini, acil ambulans çalışanlarını, polis dedektiflerini izliyoruz o kadar, doktor ve hemşirelerinin neyi eksik. Şimdi de Chicago Hastanesi’nde çalışan doktorları izleyeceğiz.

19 Kasım – The Art of More (1. sezon) CRACKLE (tanıtım filmi)

Açık artırmalarda el değiştiren lüks gayrimenkullerin dünyasında dolandırıcıların, kaçakçıların, garip ve ama aynı zamanda da ilgi çekici şeyler toplayan koleksiyoncuların hayatına dahil oluyoruz.

20 Kasım – The Man in the High Castle (1. sezon) AMAZON (tanıtım filmi)

Kuzey Amerika ve müttefiklerinin 2. Dünya Savaşı’nı kaybettiği bir evrendeyiz. Nazi Almanyası ve Japonya dünyayı hakimiyeti altına almış. Amerika toprakları üçe bölünmüş: Japonların kontrolündeki batı bölgesi, Almanların kontrolündeki doğu bölgesi ve arada kalan tampon bölge Rocky Dağları bölgesi. Bu alternatif distopik Amerika’da yaşayan bir grup insanı izliyoruz. Dizi bir kitap uyarlaması. (Philip K. Dick’in aynı isimli ödüllü romanı)

20 Kasım – Marvel’s Jessica Jones (1. sezon) NETFLIX (tanıtım filmi)

Trajik bazı olaylar sonucunda süperkahramanlık hayatını geride bırakmak zorunda kalan Jessica Jones, bir dedektiflik bürosu açıyor ve New York’taki özel insanlarla ilgili davaları alıyor. Marvel sinematik evreninin bir parçası olacak dizi Marvel’s Daredevil ile başlayan bir projenin ikinci dizisi. 2 ek yapımla beraber sonunda Defenders’ta toplanacaklar.

22-23 Kasım – Saints & Strangers (mini dizi) NAT GEO (tanıtım filmi)

İngiltere’den yola çıkan ve henüz keşfedilmemiş yeni dünyaya (Amerika) doğru yol alan Mayflower gemisini ve içindeki pilgrimlerin(yolcu) yeni dünyadaki ilk yılını izleyeceğiz.

Kasım – Versailles (1. sezon) CANAL+ (tanıtım filmi)

Versailles, sene 1667. 14.Louis o zamanlar 28 yaşında. Soyluluğunun ve sınırsız gücünün de getirdikleriyle Versailles’i değiştirmeye başlıyor. Aslında amacı Paris soylularını kontrolünde ve yerlerinde tutabilmek. İşler tabii ki planladığı gibi gitmeyecek. Romantik tutkularla, ihanetlerle, sırlarla, politik oyunlarla dolu, Versailles’in gerçek yüzünü gözler önüne serecek bir dizi izleyeceğiz.

29 Ekim 2015 Perşembe

The Brink || Tanıtım

HBO yaz sezonunda yeni bir komedi dizisini soframıza getirdi: The Brink…

Aynı zamanda siyasi hiciv/ kara mizah türünde olan dizinin mutfağındaki isimler: Roberto Benabib ve Kim Benabib kardeşler. Yönetmen koltuğunda ise Jay Roach ve Jon Poll var.

Dizimiz 21 Haziran 2015 tarihinde başladı ve 23 Ağustos 2015 tarihinde 10 bölümlük ilk sezonunu tamamladı. Kanal aslında ikinci sezon onayını vermişti ama kısa süre önce yaptığı açıklamayla vazgeçtiğini belirterek onayı geri aldı ve diziyi iptal etti.

KONU

Güç peşinde koşan bir general, Pakistan’ın kontrolünü ve ülkenin nükleer silah deposunu ele geçirir ve ülkeyi bir kaosa sürükler. Bu durum başta Amerika olmak üzere bütün ülkeleri tehdit eder. Eğer Amerikan hükumeti bu durumu düzeltemez ise 3. Dünya Savaşı çıkacaktır. Bütün Dünya’nın kaderi Amerika Dış İşleri Bakanının, Amerika’nın Pakistan elçiliğindeki rütbesiz bir memurun ve Amerikan donanmasının savaş pilotunun ellerinin arasındadır.

Walter ve Kendra

Olayın Amerikan Hükumeti tarafında, matrak, çapkın, zeki ve ülkelerle dalga geçmeyi seven Dış İşleri Bakanı Walter Larson (Tim Robbins) ve onun her işine koşan asistanı Kendra Peterson (Maribeth Monroe) ülkeler arası sorunu çözüp bu işi savaş olmadan halletmeye çalışıyorlar.

Alex Talbot

Olayların Pakistan ayağında ise oradaki Amerikan elçiliğinde çalışan rütbesiz bir memur olan Alex Talbot (Jack Black) bir anda Amerikan hükumetinin tek kozu haline gelir. Kendisi de eğlenmeyi seven, matrak, biraz da ukala birisidir. Yanında da şoförü ve tek dostu olan Pakistanlı Rafiq Massoud (Aasif Mandvi) dünyayı kurtarmasında yardımcı olacaktır.

Rafiq

Zeke ve Glenn

Olayların 3. kısmında ise Amerikan donanmasında çalışan zevklerine düşkün, rahat takılan iki kafadar Zeke Tilson (Pablo Schreiber) ve Glenn Taylor (Eric Ladin) yer alıyor. Aynı zamanda dünyanın kaderi bu iki kafadarın da ellerinin arasındadır.

KADRODA OLAN VEYA KONUK OLAN DİĞER İSİMLER 

Pierce Grey ( Geoff Pierson): Savaş yanlısı olan Amerika Savunma Bakanı.

Julian Navarro (Esai Morales): Amerika Başbakanı.

General Umair Zaman (Iqbal Theba): Pakistan’ın kontrolünü ele geçiren komutan.

Fareeda (Melanie Chandra): Rafiq’in kız kardeşi.

Joanne Larson (Carla Gugino): Walter’ın eşi.

Gail Sweet (Jaimie Alexander): Donanmada Zeke’in sevgilisi.

SON SÖZ

Normalde hazırladığım tanıtımların alışılmış düzeninden çıktım fakat diziyi bu şekilde daha iyi anlatacağımı düşündüm.

The Brink benim ilk bölümlerinde alışamadığım bir diziydi fakat sonradan hikayesiyle, aksiyonuyla, komedisiyle ve oyunculuklarıyla beni doyuran ve çok sevdiğim bir dizi oldu. Özellikle de hikaye kısmının rahat 40 dakikalık dizilere taş çıkartabileceğini düşünüyorum. HBO’nun yaptığı dizilerin kalitesi ortada zaten. Şiddetle öneririm, mutlaka izleyin bence; kaçmaması gereken bir dizi. Başroller için bile izlenir. İzlemeyen kalmasın.

TANITIM FRAGMANI

27 Ekim 2015 Salı

Anime Rehberi: Psikolojik Türü 10 Anime

Merhaba arkadaşlar. “Anime Rehberi” yazı serimizin 4. bölümüyle karşınızdayız. Bu bölümde psikolojik türdeki 10 animeyi kısaca sizlere tanıtmaya çalışacağım. Buyurun devamına

     Kiseijuu: Sei no Kakuritsu:

17 yaşındaki Izumi Shinichi, Tokyo’nun sakin bir mahallesinde annesi ve babasıyla yaşamaktadır. Bir gece Parazitler olarak adlandırılan solucanımsı uzaylılar, dünyayı istila edip insanların kulaklarından ya da burunlarından girerek beyinlerinin kontrolünü ele geçirirler. Shinichi uyuduğu sırada bir Parazit kulağından girmeye çalışır. Ama o sırada Shinichi kulaklık taktığı için Parazit başarısız olur ve sağ koluna girerek kolun kontrolünü ele geçirir. Bu Parazit‘in adı ise Migi‘dir. Shinichi, Migi‘nin yukarılara çıkıp beynine ulaşmasına engel olur. Böylece ikisi de kişiliklerini ve akıl sağlıklarını kaybetmezler. İkili diğer Parazitlerle karşılaştıklarında tuhaf durumlarından yararlanır. Hayatta kalabilmek için yavaş yavaş aralarında güçlü bir bağ oluşmaya başlar. Çift, Shinichi‘nin insan beyninin hala bozulmamasının üzerine diğer Parazitlere karşı bir mücadele vermeye karar verirler. Shinichi, Migi‘den yardım alırken insanları hunharca yiyen Parazitlere karşı savaşmaya kendini mecbur hisseder.

Myanimelist Puanı: 8.65

Yapım Yılı: 2014

Bölüm Sayısı: 24 Bölüm

Detaylı Tanıtım Yazısı – Tanıtım Videosu – İlk Açılış Videosu

     Death Parade:

Öldükten sonra insanlar ya cennete gider ya da cehenneme. Fakat nedense, öldükleri an, beyaz saçlı gizemli Decim’in bulunduğu bir bara, Quindecim’e gelirler. Decim, Ölüm Oyunları ile onlara meydan okur ki bunlar, hayatlarını riske attıkları ve gerçek yüzlerini gösterdikleri oyunlardır. Decim de kimin kazanıp kimin kaybettiğine, kimin yaşayıp kimin öleceğine hakemlik yapan nihai bir yargıçtır.

Myanimelist Puanı: 8.41

Yapım Yılı: 2015

Bölüm Sayısı: 12 Bölüm

Tanıtım Videosu – İlk Açılış Videosu

     Neon Genesis Evangelion:

Yıl 2015, dünya büyük bir nükleer felaketten sonra toparlanmaya çalışmakta. Fakat Birleşmiş Milletler‘e bağlı gizli ve özel bir organizasyon olan NERV‘ün başka hedefleri var. Kadim metinlerde anlatılmış olan Angel‘ların dünyaya gelişine hazırlanıyorlar. NERV‘ün başkanı Gendo Ikari, yıllardır ayrı yaşadığı 14 yaşındaki oğlu Shinji‘yi aniden Tokyo-3 şehrine çağırır. Niye çağrıldığını anlayamayan Shinji, Tokyo-3’e gelir gelmez önce şehre saldırmakta olan devasa bir Angel ile, ardından da NERV‘in merkez üssünde babası ile karşılaşır. Shinji daha bunların şokunu üstünden atamadan, Gendo Ikari oğluna, Shinji‘in hayatında ilk kez gördüğü dev ve korkutucu bir mecha’ya girip üsse saldıran Angel‘la savaşmasını emreder. Shinji başta reddetse bile, bunu yapmaya zorunlu kalacak ve hayatı asla eskisi gibi olmayacaktır.

Myanimelist Puanı: 8.32

Yapım Yılı: 2007

Bölüm Sayısı: 26 Bölüm

Tanıtım Videosu – İlk Açılış Videosu

     Zankyou no Terror:

Alternatif bir gelecekte, Tokyo’nun büyük bölümü terörist bir saldırıdan dolayı yok olmuştur. Ve suçluların kimliğiyle ilgili tek ipucu internete yüklenmiş garip bir videodur. Bu gizemli ipucundan ötürü şaşkına dönen polis, halk arasında yayılan korkuyu önlemekte çaresizdir. Dünya bu trajediden sorumlu tutacağı bir suç dehasını ararken, iki gizemli genç -aslında var olmaması gereken- ustaca korkunç planlarını uygulamaktadırlar. Dokuz ve On İki isimleriyle dünyada yaşamaya lanetlenmiş bu iki genç, bir araya gelerek insanları rüyalarından uyandırır ve dünyaya doğrulttukları tetiği çekmekte kararlı Sfenks adlı gizli örgütü oluştururlar.

Myanimelist Puanı: 8.31

Yapım Yılı: 2014

Bölüm Sayısı: 11 Bölüm

Tanıtım Videosu – İlk Açılış Videosu

     Black Lagoon:

Okajima Rokuro, Japon iş adamlarının dolu olduğu bir şehirde, Japon bir iş adamıdır.Onun normal günü, patronun emirleriyle geçer. Rokuro, işi gereği şirketi tarafından özel ve gizli bir disket ile Doğu Çin’e gönderilir. Seyahat ettiği botu Black Lagoon adlı hırsızlar tarafından diski ele geçirmek için kaçırılır. Daha sonra sırf disketi almak için şirketi tarafından kurtarılır. Bunu anlayan Rokuro adını Rock olarak değiştirerek Black Lagoon‘a katılmaya karar verir.

Myanimelist Puanı: 8.21

Yapım Yılı: 2006

Bölüm Sayısı: 12 Bölüm (Birinci Sezon)

12 Bölüm (İkinci Sezon – “Black Lagoon: The Second Raid“)

7 Bölüm OVA (“Black Lagoon Omake“)

5 Bölüm OVA (“Black Lagoon: Roberta’s Blood Trail“)

Tanıtım Videosu – İlk Açılış Videosu

     Mirai Nikki:

Ortaokul 2. sınıf öğrencisi Amano Yukiteru, arkadaş edinmekte güçlük geçen bir çocuktur. Kendisini bir izleyici olarak tanımlar ve her gördüğünü cep telefonundaki günlüğe yazar. Yalnızlık acısı çektiği zamanlarda Yukiteru, Deus Ex Machina adında zaman ve mekanın efendisi olan bir arkadaşı olduğu şeklinde hayaller kurmaya başlar.

Myanimelist Puanı: 8.19

Yapım Yılı: 2006

Bölüm Sayısı: 26 Bölüm + 2 OVA

Detaylı Tanıtım Yazısı – Tanıtım Videosu – İlk Açılış Videosu

     Tokyo Ghoul:

Tokyo’da insanları yiyen gizemli hortlakların neden olduğu gerilim dolu bir korku hikayesi başlar. Bu gizemli hortlakların verdiği korku tüm insanları etkisi altına almıştır. Sıradan bir üniversite öğrencisi olan Kaneki, tıpkı kendisi gibi bir kitap kurdu olan Rize‘yle Café Anteiku‘da karşılaşır. Kaneki, kaderinin bir gecede değişeceğinin farkında değildir.

Myanimelist Puanı: 8.11

Yapım Yılı: 2014

Bölüm Sayısı: 12 Bölüm

12 Bölüm (İkinci Sezon – “Tokyo Ghoul √A“)

1 Bölüm OVA (“Tokyo Ghoul Jack“)

Tanıtım Videosu – İlk Açılış Videosu

     Aoi Bungaku:

Seride altı Japon edebiyat klasiği uyarlanmakyadır: Osamu Dazai‘den No Longer Human (Ningen Shikkaku) ve Run, Melos! (Hashire, Melos!), Natsume Soseki‘den Kokoro, Ryunosuke Akutagawa’dan Hell Screen (Jigoku Hen) ve The Spider’s Thread (Kumo no Ito) ile Ango Sakaguchi‘den In the Forest, Under Cherries in Full Bloom (Sakura no Mori no Mankai no Shita).

No Longer Human (Ningen Shikkaku): Showa döneminde bir sanat öğrencisi kendini kayıp ve yabancılaşmış hissetmektedir. Umutsuzca ve gayesizce, yıllarca hayatını lekeleyecek olan depresyon, uyuşturucu ve kendine zarar verme çemberinin içine düşer. Üç bölümde anlatılan bu hikayede her bölüm gencin hayatının farklı bir noktasına değinmektedir.

Run, Melos! (Hashire, Melos!): Klasik Yunan mitolojisindeki Damon ve Pythias’ın günümüze uyarlanmış yeniden anlatımıdır. Ana teması arkadaşlık olan Run, Melos!‘ta; karşılaştığı zorluklara rağmen ana karakter Melos, dostunun hayatını kurtarmak için elinden geleni yapar ve sonunda çabaları ödüllendirilir.

Hell Screen (Jigoku Hen): Ünlü bir sanatçı, büyük bir lord tarafından Budist Cehennemi’ni tasvir eden manzaralar resmetmesi için görevlendirilir. Sanatçının daha önce görmediği bir manzarayı resmetmesi mümkün değildir ancak işkenceyle tehdit edilince, cehennemi kendi hayal gücünden yaratarak çizer. Yaratıcı çabaları zamanla ev halkını lekelemeye başlayarak onları deliliğe ve yıkıma doğru sürükleyecektir.

Kokoro: 1914 yılında genç bir adamın Meiji dönemi sırasında geçen hayat yolculuğu anlatılır. Hikayede Meiji toplumunun, modern döneme geçişi; genç adam ile kendisinin “sensei” (öğretmen) dediği daha yaşlı bir adamın arasındaki arkadaşlık üzerinden anlatılır. Yazarın önceki çalışmalarında gelişen yalnızlık temasının yeniden görüldüğü bu çalışmada, egoizm ve suçluluk karşısında utanç gibi duygular birlikte örülür.

The Spider’s Thread (Kumo no Ito): Budha Shakyamuni, Cehennem’de acı çeken taş kalpli bir suçluyu fark eder. Bu suçlu, ormanda bir örümceğin ağına basmayarak hayatı boyunca tek bir defa iyi yüreklilik göstermiştir. Bu hareketten etkilenen Shakyamuni, Cennet’teki bir örümceğin gümüşümsü ağını alarak onu Cehennem’e doğru uzatır. Ancak onu tutup kendini dışarı çekmek –eğer yapabilirse tabii- suçluya kalmıştır.

Myanimelist Puanı: 7.96

Yapım Yılı: 2009

Bölüm Sayısı: 12 Bölüm

Tanıtım Videosu

     Texhnolyze:

Yapay güneşi, gece gündüz döngüsü ve kaynakları ile yeraltında inşa edilmiş Lukuss şehri farklı grupların hesaplaşmaları ile çalkalanmaktadır. Üst sınıftan insanlar tarafından yönetilen Organo ve karşısında yer alan Birliğin yanı sıra kendilerini Organo ve Birliğin çatışmalarından soyutlayan Racan isimli bağımsız bir grup Lukuss şehrinin bölünmüş çıkar gruplarını oluşturur. Class isimli bir dördüncü grup ise Lukuss‘un iç yapısından uzak bir şekilde, daha çok dış dünyayla (yüzeyle) ilgili bir gündemi takip etmektedir. Bu gruplara üye olmayan kişiler ise açlık ve sefalet içerisinde yaşamaya çalışmaktadır. Bu karanlık dünyada geçinmek için ödüllü dövüşlere katılan boksör Ichise, bir çatışma esnasında bir kolunu ve bir bacağını kaybeder. Ölümün eşiğinde, Organo lideri Onishi‘nin himayesine alınan ve kendisine protez bir bacak ve kol takılan Ichise, yaşadığı şehrin ve kendisinin kaderini tayin edecek yeni bir hayata adım atar.

Myanimelist Puanı: 7.80

Yapım Yılı: 2003

Bölüm Sayısı: 22 Bölüm

Tanıtım Videosu – İlk Açılış Videosu

     Btooom!:

Dünyada oyuncu sayısı milyonları aşmış olan online BTOOOM oyunu, silahların kullanılmadığı, herkesin birbiriyle çeşitli bombalar kullanarak savaştığı bir oyundur. Ryouta Sakamato da gerçek hayatta sıradan, çok da başarısı olmayan biriyken, BTOOOM oyununda dünyaca tanınan Japonya’nın en başarılı oyuncularından biridir. Ryouta bir gün nasıl olduğunu anlayamadan kendini tropikal bir ormanda bulur. Buranın neresi olduğunu ve nasıl geldiğini araştırırken bir adamın saldırısına uğrar. Kısa zamanda adamın bir BTOOOM oyuncusu olduğunu, kendisinin de bir şekilde BTOOOM oyunu içerisine girdiğini fark eder. Ryouta, oyun tecrübeleriyle kısa sürede kendisine saldıranı yendikten sonra, neler olup bittiğini araştıracak, bir yandan da BTOOOM dünyasında hayatta kalmaya çalışacaktır.

Myanimelist Puanı: 7.76

Yapım Yılı: 2012

Bölüm Sayısı: 12 Bölüm

Tanıtım Videosu – İlk Açılış Videosu

Aralarından Tokyo Ghoul, Kiseijuu ve Mirai Nikki serileri çok güzel yorumlar alan animeler. Umarım işinize yarayan bir rehber olmuştur. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim

24 Ekim 2015 Cumartesi

The Fosters – Tanıtım

Çoğu kişinin dikkatini çekmeyen, alternatif dizilerin tanıtımlarına tam gaz devam. Sırada ABC Family(Ocak 2016’dan sonraki adıyla Freeform)’nin şu an 3. sezon arasında olan aile draması The Fosters var.

KÜNYE

Tür: Drama, Aile

Mutfaktakiler: Jennifer Lopez , Peter Paige , Greg Gugliotta , Brad Bredeweg , Joanna Johnson , Elaine Goldsmith-Thomas

Sezon – Bölüm Sayısı: 3 sezon, 52 bölüm

Durumu: 3. sezonun devamı 2016 kışında başlayacak.

Süre: 40 dk.

Kanal: ABC Family

GİRİZGAH

Dizinin tanıtımına başlamadan önce ABC Family için bir parantez açmak istiyorum. Kanal, son dönemde biri The Fosters diğeri Switched At Birth olmak üzere toplumsal farkındalık yaratmaya yönelik diziler yayınlamaya başladı. Şu ana kadar alınan reytingler ve getirilen olumlu eleştiriler dikkate alındığında bu konuda başarılı olduğunu da söyleyebiliriz. Switched At Birth’te işitme engellilerin yaşadığı zorluklara değinen kanal, The Fosters’da ise evlatlık çocukların yaşadığı sıkıntılara dikkat çekiyor. Bu bağlamda sırf bu özelliği ile bile takdiri hak ediyor The Fosters.

KONU

Hikaye Callie’nin çocuk ıslah evindeki son gününde yediği dayak ile başlıyor. Islah evinden çıktığı gün Callie; Lena’nın arkadaşı olan Çocuk Esirgeme Kurumu görevlisinin yönlendirmesi ile birkaç haftalığına koruyucu ailesi olmak üzere Lena & Stef çiftinin yanına yerleştiriliyor. Yerleşmenin ertesi gün Callie, Brandon ile beraber küçük kardeşini görmek üzere üvey babasının evine gidiyor. Dayakçı üvey baba, Callie’ye silah doğrultuyor. Stef, Mike ile beraber yetişip adamı etkisiz hale getiriyor. Olayın sonrasında çocuklara sempati duyan Stef ve Lena çifti, Callie ve kardeşi Jude’a bir süreliğine koruyucu ailelik yapmaya karar veriyor. Hikaye de böylece başlıyor.

KARAKTERLER VE OYUNCULAR

Callie (Maia Mitchell):

Jude’un ablası. Kardeşini her şeyden çok önemsiyor. İnsanlara olan güveni sarsılmış ve bunun sonucu olarak kendini koruma iç güdüsü gelişmiş biri. Dışarıdan sert biri gibi görünse de son derece duygusal ve kırılgan bir yapısı var. Karakteri Avustralyalı genç oyuncu Maia Mitchell canlandırıyor.

 

 

Lena (Sherri Saum):

Stef’in eşi. Lezbiyen çiftin daha feminen olanı. Çocuklarının okuduğu özel okulda müdür yardımcısı. Duygusal, sevecen, ilgili biri. Çocuklarla da iletişimi son derece iyi. Karaktere doksanların günlük drama dizilerinden Sunset Beach ile ün yapan Sherri Saum hayat veriyor.

 

 

 

Stef (Teri Polo): 

Lena’nın eşi. Lezbiyan çiftin daha maskülen olanı. Polis. Sert, dobra, ilgili biri. Aileyi koruyup kollamak onun görevi. Olaylara önce polis olmanın getirdiği kuşkuculukla yaklaşsa da annelik içgüdüsüne de kulak vermeyi ihmal etmeyen biri. Karakteri Zor Baba serisi ile ün yapan Teri Polo canlandırıyor.

 

 

 

Brandon (David Lambert):

Stef’in eski eşi Mike’tan olan öz oğlu. Ailenin efendi çocuğu. İyi derecede piyano çalıyor. Duygusal, sakin ve ilgili. Olaylara genelde mantığının değil de kalbinin sesini dinleyerek yaklaşan biri.

 

 

 

 

Mike (Danny Nucci): 

Stef’in eski eşi. Brandon’un babası. O da Stef gibi polis. Oğluna ve yıllar önce ayrılmış olsalar da eski eşi Stef’e değer veriyor.

 

 

 

 

Mariana (Cierra Ramirez):

Jesus’un ikiz kız kardeşi. Latin Amerika asıllı. Stef ve Lena çifti onu ve Jesus’u 5 sene önce evlat edinmiş. Ailenin sevimlisi. Gizli saklı iş çevirmekten çekinmeyen, konuşkan, sevecen biri.

 

 

 

Jesus (Jake T. Austin):

Mariana’nın ikizi. Kız kardeşini koruyup kollamak onun görevi. Ailenin yakışıklısı. Eğlenceli, fırlama biri.

 

 

 

 

Jude (Hayden Byerly):

Callie’nin erkek kardeşi. Ailenin en küçüğü. Ablasına düşkün. Hassas ve sessiz bir yapısı var.

 

 

YAZARIN NOTU

Diziyi bana çekici kılan özellikleri sıralayacak olursam:

– Sıcacık, sevimli bir aile dizisi olması ve kan bağı olmadan da aile olunabileceğinin yansıması.

– Girizgah bölümünde de belirttiğim gibi evlatlık çocukların yaşadığı sıkıntılara dikkat çekiyor oluşu.

– Sevilip sempati duyulacak karakterlere sahip olması.

– Kıvırcık saçlı melez güzel Lena faktörü.

– Hiç boş kalmayan, su gibi akan hiç sıkmadan ilerleyen draması.

Benim 3 sezondur memnuniyetle izlediğim The Fosters’ı az da olsa tanıtabildiysem ne mutlu bana. Piyasayı dolduran fantastik veya polisiye dizilerden bir anlığına uzaklaşmak ve sade bir aile draması izlemek istiyorsanız; The Fosters sizin için birebir. Tanıtımı okuyup izlemeye yeltenenlere iyi seyirler diliyorum!

Fragman

Not: Tanıtım çıkmadan önce diziyle ilgili şu yazının altında yorum yapılıyordu.

22 Ekim 2015 Perşembe

Dubsmash Kraliçesi : Hayley Atwell — Profil

Uzun zaman önce Josh Holloway‘e profil yazısı yazmıştım. Yine bu işe girişmek istedim ve bu sefer kadın oyuncu olsun dedim. Derken kuşkusuz herkesin çok sevdiği ve dışarıdaki hayatında çok matrak biri olan Hayley Atwell ile karşınızdayım. Onu daha yakından tanımak istedim. Eğer siz de onu daha yakından tanımak istiyorsanız, başlayalım.Hayley Elizabeth Atwell, 5 Nisan 1982 tarihinde bir Pazartesi günü İngiltere’de doğdu. Annesi Allison Cain ve babası Grant Atwell’ın tek çocuğudur. Babası Grant, Kansas doğumlu Amerikalı ve bir parça da Kızılderili kökenlidir. Annesi ise İngilizdir. Hayley’in çifte vatandaşlığı vardır (Amerika-İngiltere) ve ailesi de o iki yaşındayken boşanmıştır. Annesinin yanında kalan Hayley, yazları babasının yanında geçirirdi. Annesi sayesinde 11 yaşında tiyatroya başladı. Sion-Manning Roman Katolik Kız Okulu‘nda okudu. Daha sonra 2005 yılında  The Guildhall School’un Müzik ve Drama bölümünü bitirdi.

Boy: 1.70                                                                                         Göz rengi: Koyu Kahve

Burç: Koç                                                                                        Saç rengi: Koyu Kahve

* 8 yaşındayken kaynar su içinde canlı bir ıstakoz gördükten sonra vejetaryen oldu.

* Babası bir şamandır.

* Emma Thompson ile iyi arkadaştır.

* Bilinmeze Doğru: Star Trek filminde Dr. Carol Marcus rolünü oynamak için seçmelere girdi; fakat rol için Alice Eve seçildi.

Sinema dünyasına ilk adımı Whatever Love Means filmi ile oldu. Burada oynadığı küçük bir rolden sonra The Line of Beauty adlı bir mini dizide rol aldı.

The Line of Beauty – Hayley Atwell

Daha sonra Fear of Fanny ve Mansfield Park filmlerinde oynamıştır.

Mansfield Park filminde Michelle Ryan, Blake Ritson ve Joseph Morgan gibi tanıdık isimler ve yakın arkadaşları James D’Arcy ve Billie Piper ile beraber oynamıştır.

En büyük çıkışını Woody Allen’ın Cassandra’nın Rüyası adlı filmle gerçekleştirdi. Bu filmle beraber Amerika sinemasına adım atmış oldu. Bu filmde Colin Farrell , Ewan McGregor, Sally Hawkins ve Tom Wilkinson gibi ünlü isimlerle birlikte oynadı.

Aynı zamanda Ewan McGregor ile aynı okuldan mezundur. (The Guildhall School Müzik ve Drama)

Hayley Atwell – Woody Allen – Colin Farrell – Ewan McGregor

Cassandra’nın Rüyası filminden sonra Peki Ya Sen…, Brideshead Revisited ve Düşes filmlerinde oynayan Hayley, 2009 yılında Ian McKellen ve Jim Caviezel ile birlikte The Prisoner adlı mini dizide rol aldı.

Bu diziden sonra 2010 yılında Starz kanalında yayınlanan The Pillars Of The Earth adlı mini dizide rol aldı.

Any Human Heart – Hayley Atwell

Aynı sene Any Human Heart adlı bir mini dizide daha rol aldı.

Aslında birçoğumuz kendisini 2011 yılında tanıdık. Marvel filmlerinden biri olan Kaptan Amerika: İlk Yenilmez filminde Kaptan Amerika‘nın sevdiği kadın Peggy Carter rolüyle gönlümüze taht kurdu. Hepimizin beğenisini kazandı. Film, oyuncunun kariyerindeki en önemli işlerinden biri oldu. Ona başka işlerinde kapısını açtı. Ayrıca bu filmden sonra Peggy Carter rolüyle Kaptan Amerika: Kış Askeri, Yenilmezler: Ultron Çağı ve Ant-Man filmlerinde rol aldı.  Bir de kısa film olan Marvel One-Shot: Agent Carter da oynadı. Marvel dizisi olan Marvel’s Agents of S.H.I.E.L.D.’a da iki bölümlüğüne konuk oldu.

Steve Rogers – Peggy Carter

Black Mirror – Hayley Atwell

Daha sonra I, Anna, ve The Sweeney filmlerinde yer aldı. Restless, Playhouse Presents, Falcon ve Black Mirror dizilerinde konuk oyuncu olarak rol aldı.

Black Mirror

Sindirella filminden Hayley Atwell

2015 yılında yeni bir filmle daha karşımıza çıktı: Sindirella

Bu filmde Sindirella’nın annesini oynadı.

Sindirella rolünü oynayan oyuncuyu Lily James ile aralarında sadece 7 yaş fark var.

Aynı zamanda Lily James de The Guildhall School Müzik ve Drama okulundan mezundur.

Sindirella – Lily James

Agent Carter

Son olarak 2015 yılında bizlerle Agent Carter isimli dizide buluştu. Dizi, Kaptan Amerika: İlk Yenilmez filminden sonraki zamanı, ajan Peggy Carter‘ı merkezine alarak anlatıyor. Dizi 2.sezonuyla sezon ortasında bizlerle buluşacak. (Dizinin detaylı tanıtımı için tıklayınız.)

ADAY OLDUĞU ÖDÜLLERİngiliz Bağımsız Film Ödülleri / En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu / Film: Düşes – Yıl: 2008Altın Küre Ödülleri / En İyi Kadın Oyuncu-Mini Dizi / Dizi: The Pillars of the Earth Yıl: 2010Scream Awards / En İyi Çıkış Yapan Performans ve En İyi Bilim Kurgu Aktris / Film: Kaptan Amerika: İlk Yenilmez Yıl: 2011Saturn Awards / En İyi Kadın Oyuncu / Dizi: Agent Carter Yıl: 2015

Maalesef hiçbirini kazanamadı. İnşallah önümüzdeki yıllarda ödül almak nasip olur. =)

SOSYAL MEDYA

Kendisini bizlere sevdiren bir diğer özelliği de sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanması. Attığı Dubsmash videoları ve fotoğraflar onun cana yakın ve matrak kişiliğini bizlere gösteriyor. Hatta Agent Carter’ın kardeş dizisi Agents of SHIELD oyuncuları ile Dubsmash kapışması bile yaptılar. Bende paylaştığı güzel fotoğraf ve ya videolardan birazını buraya toplamak istedim.

Chris Evans – Hayley Atwell – James D’Arcy

Chris Evans – Hayley Atwell – James D’Arcy

Hayley Atwell – Billie Piper

Hayley Atwell – Emily VanCamp

Too hot. Enver. Those HIPS

A video posted by @realhayleyatwell on Oct 13, 2015 at 8:27pm PDT

Hayley Atwell – Enver Gjokaj

https://instagram.com/p/8zAvnFOPrM/?taken-by=realhayleyatwell

A video posted by @realhayleyatwell on Oct 8, 2015 at 7:38pm PDT

https://instagram.com/p/8jadiiOPhS/?taken-by=realhayleyatwell

Ayrıca alttaki  Dubsmash videosunu önce kendisi paylaştı, sonra set arkadaşlarını da örgütledi. Daha sonra tüm ekip beraber yaptılar.

Here's My attempt at D'Arcy's #Darcing vote Team Carter www.crowdrise.com/dubsmashwars for the win! Ends tonight 9pm pacific

A video posted by @realhayleyatwell on Oct 16, 2015 at 7:37pm PDT

It's the final countdown! Vote Team Carter! www.crowdrise.com/dubsmashwars

A video posted by @realhayleyatwell on Oct 16, 2015 at 4:04pm PDT

Here's Enver's attempt at D'Arcy's #Darcing vote Team Carter www.crowdrise.com/dubsmashwars

A video posted by @realhayleyatwell on Oct 16, 2015 at 7:35pm PDT

A video posted by @realhayleyatwell on Oct 16, 2015 at 9:57pm PDT

The crew are at it! #Darcing vote Team Carter www.crowdrise.com/dubsmashwars

A video posted by @realhayleyatwell on Oct 16, 2015 at 7:37pm PDT

SON SÖZ

Kendisine profil yazmamın bir diğer amacı onun çok güzel şeyler paylaşıyor olması. Bizler paylaştıklarını bu sitede paylaşsak biraz konu dışına çıkmış oluyorduk. Bu yüzden ona bir profil yazısı hazırlamaya giriştim, bu sayede onun paylaştığı videoları, resimleri bu yazıda paylaşıp gülebilir, eğlenebiliriz. Böylelikle güncel bir yazı da olmuş olur.

Bir yazının daha sonuna geldik. Ben açıkçası onu anlatırken çok eğlendim, umarım sizler de okurken eğlenmişsinizdir.

20 Ekim 2015 Salı

Renkli Kutunun Senaryosuz Dizileri || Reality Programlar, Yarışmalar

 

Bir süredir kendimizi Türk dizilerinden çok yabancı dizilere kaptırdığımız bir gerçek. Konu yarışma programlarına geldiğinde tam olarak neredeyiz peki? Dil sıkıntısı olmasa az sayılmayacak bir kesimin kendini bunlara da kaptıracağına inancım tam. Amerika’nın çoğu yarışma programına Acun ve türevleri sağ olsun aşinayız çünkü. O tarafta tutan bir yarışmanın format olarak bizim kanallarımıza kopyalanması çok zaman almıyor.”Hani hep deriz ya orijinali dururken uyarlamasını seyretmek niye?!” diye. Eh bunu yarışma programları için de diyelim ve sizi Amerikan dünyasının senaryosuz dizileriyle tanıştıralım. Not: Bu yazının amacı; sayısının her geçen yıl arttığına inandığım reality tv takipçisi site ahalisine bu konularda konuşabileceği bir bildiri altı sunabilmek. İki yarışma dışında takip ettiğim reality olmadığı için (ve reality sayısı da oldukça fazla olduğu için) konularını çok kısa kısa geçeceğim. Hepinize şimdiden afiyet olsun.

 

Whose Line Is It Anyway? (2013)

Sunucular: Colin Mochrie, Ryan Stiles, Wayne Brady, Aisha Tyler

Doğaçlama skeçlerle 4 kişinin beraber oynadığı bir tiyatro oyunu. Konuk oyuncularla 5. kişi de seçiliyor ve spontane tiyatro başlıyor.

Yerlisi: Mahşer-i Cümbüş (Uyarlaması değil, kafanızda canlansın diye yazdım)

Penn & Teller: Fool Us (2014)

Sunucu: Jonathan Ross

Yeteneklerine güvenen sihirbazlar soluğu Penn ve Teller’ın karşısında alıyor. Eğer bu ikiliye numaralarını yutturabilirlerse ödülü kazanıyorlar.

Yerlisi: –

 

The Biggest Loser (2004)

Sunucu: Alison Sweeney

Kilolu yarışmacıların katılıp yarışmanın sonunda en çok kilo verenin kazandığı bir sağlık yarışması.

Yerlisi: Yeni Bir Hayat

America’s Got Talent (2006)

Sunucu: Nick Cannon

Her türden (ses, oyunculuk, dans, sihirbazlık vs) yeteneklerinizi sergileyebileceğiniz 4 jüriden oluşan bir ekip tarafından oylandığınız bir yarışma.

Yerlisi: Yetenek Sizsiniz Türkiye

The Voice (2011)

Sunucu: Carson Daly

Arkası dönük 4 jüriye şarkı söyleyerek önce jürileri kazanıyorsunuz, daha sonra her jürinin şarkıcı takımı birbirleriyle yarışarak eleniyor ve en sonunda da 4 jürinin birincileri birbirleriyle kapışıyor.

Yerlisi: O Ses Türkiye

American Ninja Warrior (2012)

Sunucu: Matt Iseman

Yarışmacılar çeşitli, zorlu parkurlarda zamana karşı yarışıp birinci gelmeye çalışıyorlar. Her etabın ilk 3’ü tekrar kendi aralarında kapışıyorlar ve günün birincisi oluyorlar.

Yerlisi: Ninja Warrior Türkiye

Running Wild with Bear Grylls (2014)

Sunucu: Bear Grylls

Doğada hayatta kalma rehberiniz olabilecek bu adamı durdurabilecek hiçbir şey yok. Herhangi bir yere (çölün ortasına, amazonlara, ıssız bir adaya, vs) bırakın, orada kendi başına yaşamını sürdürmenin bir yolunu bulacaktır. Tabii yalnız değil. Her bölümde ona ünlü bir Hollywood starı (Zac Efron, Channing Tatum, Ben Stiller, Kate Winslet, Michael B. Jordan, Kate Hudson, Michelle Rodriguez, James Marsden, Barack Obama, vs) eşlik ediyor.

Yerlisi: –

 

American Idol (2002)

Sunucu: Ryan Seacrest, Brian Dunkleman

4 jüriye karşı yarışmacıların şarkı söyleyerek birbirlerini eledikleri bir yarışma.

Yerlisi: Popstar Türkiye, Türkstar

So You Think You Can Dance (2005)

Sunucu: Cat Deeley

Her hafta belli temadaki müzilerle dans ederek yeteneklerini konuşturan yarışmacıların birbirini elediği bir yarışma.

Yerlisi: Benimle Dans Eder misin

Hell’s Kitchen (2005)

Sunucu: Gordon Ramsay

Yarışmacılar kendi restoranlarını açabilmek için kapışıyor. Başlarında çok titiz bir şef var ve ona yemek beğendirebilmek hiç kolay değil.

Master Chef ve küçükler için olanı Master Chef Junior adlı iki tane daha benzer program var.

Yerlisi: –

Hotel Hell (2012)

Sunucu: Gordon Ramsay

Asabi sunucumuz bu sefer de Amerika’nın otellerini geziyor ve beğenmediklerini sivri diliyle yerin dibine gömüyor.

Yerlisi: –

 

Big Brother (2000)

Sunucu: Julie Chen

Belli bir sayıda yarışmacının bir eve kapatıldığı ve her hafta küçük yarışmalarla birbirlerini elemeye çalıştığı bir yarışma.

Yerlisi: Biri Bizi Gözetliyor, Big Brother Türkiye

Survivor (2000)

Sunucu: Jeff Probst

2 veya 3 grup halinde adanın farklı noktalarına bırakılan yarışmacılar burada barınak ve yemek ihtiyaçlarını doğadan karşılarlar. Bazı yarışmalarla birbirleriyle yarışarak ödüller kazanırken bazılarıyla dokunulmazlık kazanırlar. Dokunulmazlık kazanamayan grubu kendi adalarında bir eleme gecesi beklemektedir. Gruplar azaldıkça bir zamandan sonra adalar birleşir ve yarışma bireysel kapışma olarak devam eder.

Yerlisi: Survivor Türkiye

The Amazing Race (2001)

Sunucu: Phil Keoghan

Yarışmacılar sırt çantaları ve pasaportlarıyla ülke ülke gezecekleri bir yarışa girerler. Bu uzun ve zorlayıcı yarışta 2li olarak yer alırlar, bazen eşiyle bazen de tek başlarına sıra dışı oyunlardan geçerek her ayağın birincisi olup mini ödüllerini kazanmaya çalışırlar. Her ayağın sonuncusuna ne olduğunu söylememe gerek yok sanırım.

Yerlisi: Pasaport

 

The Bachelor (2002)

Sunucu: Chris Harrison

Merkezde bir erkeğin, karşısında 25-30 kızın bulunduğu flört yarışması. Her hafta damat adayı seçtiği kız(lar)la grup veya bireysel randevulara çıkıyor, bölüm sonundaki seremonide gül alamayan gelin adayı haliyle eleniyor.

Yayında The Bachelorette ve Bachelor in Paradise isminde iki türevi de mevcut. İlkinde bu sefer merkezde bir kadın var, ikincisinde ise bu iki yarışmanın eski yarışmacıları bir adada toplanarak bir kez daha kendilerine uygun kişiyi arıyorlar.

Yerlisi: Ben Evleniyorum, Biz Evleniyoruz, Benimle Evlenir misin

Dancing with the Stars (2005)

Sunucu: Tom Bergeron

Ünlülerin profesyonel dansçılarla partner olup yeteneklerini sergilediği ve birbirleriyle yarıştıkları bir yarışma.

Yerlisi: Yok Böyle Dans

 

Bunlar dışında kablolularda da birçok güzel reality programı mevcut. Ama onlara girince nerede duracağımı bilemediğimden eklediklerimi de sonradan sildim. Yorumlarda lafını geçiririz bir şekilde. Bu yazıyı hazırlarkenki katkılarından dolayı aytackara ve itsmypurgatory‘ye çok teşekkürler Kendileri, uyarlamaları hakkında ekleyebileceğiniz, düzeltebileceğiniz bir şeyler varsa lütfen iletin bana. Fazla bilgimin olmadığı bir alan olduğundan hatam olmuşsa affola.

 

17 Ekim 2015 Cumartesi

Limitless – Tanıtım

2011 yılında vizyona giren ve büyük ilgi gören Limitless filmini duymuşsunuzdur. CBS de “Filmi bu kadar tuttu, dizisi neden tutmasın!?” diyerek 22 Eylül 2015’te filmdeki olayların sonrasını anlatan bilim kurgu – polisiye türünde bir diziyle karşımıza çıktı. Hep beraber 2015 model Limitless‘ı tanıyalım, ama öncelikle yazının filmden ve dizinin ilk bölümden ispiyon içerdiğini hatırlatalım. Diziye başlamadan önce filmi izlemenizi de tavsiye edelim.

Hayatında bir türlü başarılı olamamış ana karakterimiz Brian Finch aldığı NZT-48 isimli bir hapla artık her alanda başarılı olmaya başlıyor. Aldığı her hapın etkisi 12 saat sonra sona eriyor ve tekrar eski Brian’a dönüşüyor.  Brian Finch rolünde geçen sene tek sezonda kalan Manhattan Love Story dizisinde rol almış Jake McDorman’ı izliyoruz. (Hatta M.L.S. dizisinde tanışıp sevgili olduğu rol arkadaşı Analeigh Tipton’ı dizinin 3. bölümünde konuk oyuncu rolünde izledik.)

 Dizimiz hem ulusal kanal hem de CBS dizisi olmasından aldığı güçle bölümlük polisiye olayları işlese de her bölümde ana konuyu ilerletiyor.

Peki nedir bu NZT-48? Beynimizin sadece %10’unu kullanabildiğimiz şeklinde kulaktan dolma bir bilgi var; duymayanınız yoktur. Dizide ve filmde NZT hapı, kullanıldıktan sonra kişinin beynini tamamen kullanabilmesini sağlıyor ve en ufak bir ayrıntıyı dahi hatırlamaya yardımcı oluyor. Aşırı NZT kullanımları normalde ölümle sonuçlanmakta. Ama (dikkat, film ispiyonu) Eddie Morra bunun için bir aşı geliştirmiş ve hapın sınırsız kullanımını sağlamıştı. Brian’ı FBI için değerli yapan özelliği de bu aşıyı olmuş olması.Brian’ın FBI ile bağlantısı olan Ajan Rebecca Harris karakterini Dexter dizisinden hatırlayacağınız Jennifer Carpenter canlandırıyor. Tabii ulusal kanal dizisi olduğundan Dexter’dan alışık olduğumuz Debra hareketlerini burada görebilmemiz mümkün değil.

Hatırlarsanız filmdeki başrolümüz Eddie Morra’ydı ve hikayesi senatör olmasıyla sona ermişti. Filmdeki başrolümüz bu sefer yine önemli bir rolde ve yan rol olarak karşımızda. Brian için bir planı var ama bunu henüz öğrenebilmiş değiliz. Filmde Bradley Cooper tarafından canlandırılan karakter, yine onun tarafından hayat buluyor. Cooper aynı zamanda dizinin yapımcılarından birisi.

 

Yan rollere değinecek olursak… Brian’ın en yakın arkadaşları (!) Mike ile Ike (isimleri tabii ki Mike ve Ike değil, ama Brian onlara bu isimleri uygun gördü.) ikilisinin 2 görevi var; birincisi Brian’ın güvenliğini sağlamak, ikincisi ise FBI tarafından kendilerine iletilen NZT hapını Brian’a vermek. Tabii Brian’ın bu haplardan sadece 1 tane almasına izin var.Bölümlük olaylara sahip, bölüm sonunda olayların çözüldüğü dizileri herkes sevmeyebiliyor ama bu tür dizileri sevmeyen birisi bile oyuncu kadrosu, yerinde ve ayarında kullanılan espriler, ana konunun etkisi ve bölümlük olayların düzgünce işlenişi sayesinde sevebilir. Bence herkesin bir şans vermesi gerek; zira dizinin bu sezonun en iyi işlerinden olduğunu düşünüyorum.

Umarım tanıtımdan memnun kalmışsınızdır. Herkese iyi seyirler dilerim.

FRAGMAN

 

Editörün notu: Bu tanıtımdan önce dizi hakkında şuradaki mini tanıtım yazısının altında konuşulmaktaydı. İlk bölümlere dair daha fazla yorum için oraya uğrayabilirsiniz.

15 Ekim 2015 Perşembe

Hayali Bir Diziler Kıyametinde Kurtaracağınız 10 Dizi – 2

İlk kıyamet şurada.

  Diziler kıyametinden bu yana 1 yıl geçmiş kahramanımız kurtarmayı başardığı 10 diziyle biraz buruk da olsa mutlu mesut yaşıyordu. Her ne kadar bir sürü dizi izleyebildiği zamanları özlese de önlenemez diziler kıyametinden en sevdiği 10 diziyi kurtarabildiği için mutluydu.  Bir sabah büyük bir gürültüyle uyandı. Odasında bir portal açılmış, portaldan gelen bir kişi onu kendi dünyasındaki dizileri kurtarmaya çağırıyordu. Yarı uykulu kahramanımız soğukkanlılığını koruyarak hiç düşünmeden portaldan geçti.  Gittikleri dünya, ufak farklılıklar dışında kendi dünyasına benziyordu. Kahramanımız, izlediği dizilerden bildiği için bir paralel evrende olduğunu hemen anladı. “Demek paralel evrenler gerçekmiş” diye düşünüyordu. Yalnız portalı açan aletin onlar portaldan geçtikten sonra bozulmuş olması, “Acaba sonsuza kadar burada mı kaldım?” diye düşünmesine neden olmuştu.  Onu buraya getiren kişinin anlattığına göre, bir süre önce kendisine kahin diyen gizemli bir kişi gelip diziler kıyametinden bahsetmişti. Kahinin dediğine göre çok yakında diziler bir bir iptal olmaya başlayacaktı, ta ki iptal olacak bir dizi kalmayana kadar ve bunun önlenemeyeceğini söylemişti. Sonra kahin kahramanımızdan bahsedip “En azından o, 10 tane diziyi kurtarmayı başarabilir.” diyerek kahramanımızı buraya getiren portal aletini ona vererek ortadan kaybolmuştu. “Araştırmalarım sonucu bazı bilgilere ulaşmıştım ama seni bulana kadar bunlara inanıp inanmadığımdan emin değildim. Sitedekilere anlatmak için sabırsızlanıyorum.” diyerek sözlerini bitirdi.  Bir sürü ekranla dolu bir depoya geldiler. Ekranlarda tanıdık dizilerin yanı sıra yeni dizi olduğunu tahmin ettiği bilmediği diziler de oynuyordu. Bu evrenin henüz diziler kıyametini yaşamadığı belliydi. Bir bilgisayar ekranında 22dakika sitesinin açık olduğunu gördü. Sitedekiler, olayın gerçekliğinin yanı sıra kahinin bahsettiği kahramanın hangi dizileri kurtarması gerektiği üzerine uzun tartışmalara girmişlerdi. Anlaşılan dizi severler bu site üzerinden organize olmuşlardı.  Kahramanımız hemen işe başlaması gerektiğini biliyordu. Kendi evrenindeki diziler kıyametinden dolayı izleyemediği onlarca yeni dizi ve yeni sezon vardı. Yaklaşmakta olan diziler kıyametine hazırlanmalı ve o 10 diziyi kurtarmayı başarmalıydı. İzlemeye hangi diziden başlasam diye düşünürken yeni arkadaşının “Peki bu dizileri nasıl kurtaracağız?” diye sorduğunu duydu. Kahramanımız düşünceli bir şekilde “Zamanı gelince anlatırım” diyerek aklındaki diziyi izlemek için bilgisayarlardan birine doğru gitti.

 

Evet arkadaşlar o kahraman içimizden biri. Belki de sizsiniz. Kurtaracağınız dizileri akıllıca seçin. Burda en kaliteli dizileri değil en fazla izlemek istediklerimizi seçiyoruz. Unutmayın, kurtaramadığınız dizilerin yeni bölümleri bir daha yayınlanmayacak. Sonsuza kadar iptal olacaklar.

Diziler her ülkeden tür gözetmeksizin seçilebilir. Yeter ki toplamda 10 taneyi geçmesin.Seçtiğiniz dizinin devam eden bir dizi olduğundan emin olun. Burada bitmiş dizileri seçmiyoruz. Hali hazırda son sezonunda olan dizileri de bitmiş kabul ediyoruz. Çünkü bir dizinin son sezonunda olduğunun açıklanması, teknik olarak iptal edilmesi demek oluyor. Yani onlar iptal olmuş gözüktüklerinden bu kıyametten etkilenmeyecekler.İzlediğiniz veya kurtarmak istediğiniz dizi sayısı 10 taneden daha az ise de listenizi paylaşabilirsiniz. Size ne mutlu ki sizin için kolay bir seçim olacak.İsterseniz üzülerek veda ettiklerim tarzı bir başlıkla iptal ederken çok zorlandığınız dizileri yorumunuzda belirtebilirsiniz.Unuttuğunuz veya değiştirmek istediğiniz bir dizi olursa sonradan listenizi değiştirebilirsiniz.  Ama hangi dizi kaç kere kurtarılmış sıralaması yapılacağı için değişikliklerinizi yorumunuzda belirtmeyi unutmayın.Devam eden dizileri gözden geçirmek için sitemizin şu bölümüne bakabilir veya şu tarz siteleri kullanabilirsiniz.

13 Ekim 2015 Salı

Dubsmash Savaşları || Agent Carter vs Agents of SHIELD

Öncelikle bilmeyenler için Dubsmash uygulamasından bahsedeyim. Açıkçası adını ilk defa bu ekip sayesinde duydum ve o sırada bile bir uygulama olduğunun farkında değildim. Bu yazıyı yazmaya niyetlenmesem de öğreneceğim yoktu. Bu uygulama ile popüler seslere kısıtlı bir süreliğine dublaj yapabiliyorsunuz. Sevdiğiniz bir dizi ya da filmin meşhur bir repliğini ya da sevdiğiniz bir şarkının nakaratını dublaj yapabilir, arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz. Oldukça geniş bir ses arşivi olduğunu, bolca Türkçe içerik olduğunu da belirtmekte fayda var. Dün telefonuma yükleyip birkaç dubsmash yaptığım doğrudur. Eğlenceli bir program olmuş. Neyse Dubsmash tanıtımına döndü bu yazı, esas kısma gelelim.Agent Carterımız Hayley Atwell ve ekürisi James D’Arcy bir süredir bu programla yaptığı Dubsmashlerini paylaşıyordu. Kardeş dizi Agents of SHIELD’ten Clark Gregg ve Chloe Bennett’in bu paylaşımlara kendi dubsmashleriyle yanıt vermesiyle başladı her şey. Bir o taraftan bir bu taraftan derken iş iyice ilerledi tabii ki. Bir seri kapışma videosu ardı ardını izledi. Her şeyin başladığı twitter konuşmasını ve videoların birleştirilmiş versiyonunu aşağıdan izleyebilirsiniz.

Clark Gregg (@clarkgregg) (July 11, 2015)

@ChloeBennet4 dubsmash war… calling you out @HayleyAtwell @JamesDarcy

Hayley Atwell (@HayleyAtwell) (July 11, 2015)

You’re on @ChloeBennet4 @clarkgregg

 

Bu eğlenceli kapışma Comic-Con süresince iyice coşunca adını koymaya karar verdiler ve bir yarışmaya dönüştürdüler. Kazananı izleyiciler belirleyecek, toplanan para da hayır kurumlarına bağışlanacaktı. Aşağıda bu gelişmeyi ilan ettikleri eğlenceli videoyu izleyebilirsiniz. (İlk video Dubsmash’le gelen teklif, 2. video karşı tarafın kabul etmesi sonrası beraber çektikleri tanıtım videosu.)

Şöyle bir site açıldı. Burada bir yandan aşama aşama kapışma videoları paylaşılırken bir yandan iki taraf da kendi bağışlarını topluyor. Bugün itibarıyla 3. ve sonuncu aşamaya geçilmiş durumda kapışmada, aşağıda iki ekibin de sırayla videolarını bulabilirsiniz.

1. Aşama2. Aşama3. Aşama

Kazananı objektif olabilmesi için tarafların topladığı bağış miktarı belirleyecek. Tabii bu bizim kendi kazananımızı seçemeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Söyleyin bakalım sizin kazananınız kim?

10 Ekim 2015 Cumartesi

Anime Rehberi: Aksiyon Türü 20 Anime

Merhaba arkadaşlar. @itsmypurgatory‘nin sezonluk anime tanıtımlarının yanı sıra biraz da eski animeleri tanıtmak için böyle bir yazı serisi başlatmaya karar verdim. @itsmypurgatory ve @dkamoy‘un da yardımıyla ilk yazımıza genellikle herkesin en sevdiği tür olan aksiyon türü ile başlayalım dedim. Her hafta farklı bir türde böyle bir yazı yayınlamayı düşünüyorum. Umarım işinize yarar

Akame ga Kill:

Tatsumi, kırsal kesimde yaşayan genç ve güçlü bir savaşçıdır. O ve 2 arkadaşı fakir köyleri için para kazanma hayali ile imparatorluk başkentine doğru yola çıkarlar. Ancak, büyük umutlarla geldikleri başkent, hiç de düşündükleri gibi çıkmayacaktır. Başkentin acımasızlığı ile yüzleştikten sonra hiç de düşündüğü bir yer olmadığını anlayan Tatsumi‘nin yolu, bir olay sırasında Akame ve Night Raid adlı suikast örgütü ile kesişir. Bu bozulmuş topluluk karşısındaki devrimcilerin suikast kolu olan Night Raid‘e katılma kararı alan Tatsumi, artık Night Raid‘in yanında başkente karşı savaşacaktır.

Night Raid, görevini kötüye kullanan, halka zorbalık yapan insanlara suikast düzenlemeye devam ederken, tüm bu her şeyin başında olan başbakan Night Raid‘e karşı en iyi askerlerinden oluşan bir grup kurar: Jeagers (Avcılar). Night Raid ile Jaegars‘ın kapışması hiç de kolay olmayacaktır.

Myanimelist Puanı: 7.89

Yapım Yılı: 2014

Bölüm Sayısı: 24 Bölüm + 24 Özel Bölüm

Detaylı Tanıtım Yazısı – Tanıtım Videosu

Ao no Exorcist:

Dünya, ayna gibi birbirine zıt iki farklı boyuttan oluşmaktaydı: İnsanların yaşadığı Assiah ve iblislerin hüküm sürdüğü Gehenna. Bu iki boyut arasında iletişim ve seyahat mümkün olmamasına rağmen iblisler, insanların ruhlarını ele geçirerek Assiah‘a ulaşabiliyorlardı.

İblislerin tanrısı Şeytan, kendisini barındırabilecek kadar güçlü bir insan bulamadığı için Gehenna‘da sıkışıp kalmıştı. Bunu aşmak için, bir insan kadınından Okumura Rin adında bir çocuk sahibi oldu.

Şeytan’ın oğlu, babasına yardım edecek mi, yoksa başka bir şeye mi dönüşecek? Bir ruh kovucuya mı?

Myanimelist Puanı: 7.99

Yapım Yılı: 2011

Bölüm Sayısı: 25 Bölüm + 1 OVA + 10 Özel Bölüm + 1 Film

Tanıtım Videosu

Avatar: The Last Airbender:

Avatar dört elementi (ateş, su, toprak ve hava) bükmede ustalaşmış ve uluslar arasında denge sağlayan ruhun taşıyıcısıdır. Son Avatar Roku bilinmeyen bir sebeple ortadan kaybolmasından sonra ateş ulusu diğer uluslara savaş açmış ve tüm dünyayı yönetmeye başlamıştır. Roku’nun kaybolmasından 100 yıl sonra su kabilesinden iki kardeş (Katara ve Sokka), buzun içinde bir beden görürler ve onu dışarı çıkarırlar. Buzdan 12 yaşında Aang isimli bir hava bükücü çocuk çıkar. Bakalım Aang dört elementte ustalaşıp Ateş ulusu kralını yenebilecek mi?

IMDb Puanı: 9.2

Yapım Yılı: 2006

Bölüm Sayısı: 61 Bölüm

Detaylı Tanıtım Yazısı – Tanıtım Videosu

Bleach:

Kurosaki Ichigo 15 yaşında normal bir öğrencidir, ancak ölülerle iletişim kurma becerisine sahiptir. Ichigo‘nun babası ve kardeşleri aileye ait bir klinik işletmektedirler.

Birgün, shinigami (ölüm tanrısı) olan Kuchiki Rukia, Ichigo‘nun odasına camdan girer ve Ichigo‘nun onu görebildiğine çok şaşırır. O anın kargaşasında çevreye gelen hollow (kötü ruh) ile dövüşürlerken, Rukia güçlerini Ichigo‘ya geçirir. Shinigami güçlerini alan Ichigo, Rukia ile beraber hollow‘ları yok etmeye başlar.

Myanimelist Puanı: 7.97

Yapım Yılı: 2004

Bölüm Sayısı: 366 Bölüm + 4 Film

Detaylı Tanıtım Yazısı – Tanıtım Videosu

Code Geass:

10 Ağustos 2010’da, Britanya imparatorluğu Japonya’ya savaş açar. Japonya, Britanya İmparatorluğu’nun en yeni silahı olan “Knightmare Frame”e karşı hiçbir şey yapamaz ve istila edilir. Japonya’nın adı “Alan 11” olarak değiştirilir ve vatandaşlarına da “11’ler” adı verilir. Japonya’da yaşayan Britanyalı Lelouch, Britanya’yı yok edeceğine yemin eder.

Savaştan yedi yıl sonra; Lelouch lisede okumaktadır. İçinde askeri bir sır barındıran kamyonu çalan teröristler yoldan çıkarlar. Lelouch, kontrol etmek için kamyonun yanına gider. Duyduğu ses yüzünden içine bakmak ister ama içeride mahsur kalır. Kamyon tekrar hareketlenir, üstelik peşlerinde Britanya özel kuvvetleri vardır. Teröristlerden Karen, Nightmare olarak adlandırılan dev robot ile karşı saldırıya geçer. Kaçmayı başaramayan Lelouch kamyonun içerisinde yakalanır. Onu yakalayan çocukluk arkadaşı Suzaku’dur. Bu sırada kapalı olan bölme açılır ve içinden esrarengiz bir kız çıkar. Bu sırada olay yerine gelen Britanya askerleri Lelouch ve kızı yakalar. Lelouch‘un vurulmasına engel olmak isteyen Suzaku, Britanya askerleri tarafından vurulur. Lelouch’un öldürülmesine engel olmak isteyen kız da vurulur, ölmeden önce Lelouch’a özel bir güç “GEASS” verir. Lelouch, bu gücü Britanya İmparatorluğunu yok etmek için kullanmaya karar verir.

Myanimelist Puanı: 8.86

Yapım Yılı: 2006

Bölüm Sayısı: 26 Bölüm + 3 Picture Drama (Birinci sezon “R1″)

25 Bölüm (İkinci Sezon “R2″)

Detaylı Tanıtım Yazısı – Tanıtım Videosu

Devil May Cry:

Capcom‘un popüler PlayStation II oyunu olan Devil May Cry‘dan uyarlanan anime; bir iblis avcısı olan Dante‘nin, maceralarını anlatır. Şeytan bir babadan (Sparda) ve insan bir anneden (Eva) doğan Dante, kendi bürosu olan “Devil May Cry”da, Morisson‘un kendisine getirdiği işlerle hayatını sürdürmektedir. İlk bölümde Patty adındaki büyük bir mirasın varisi olan küçük bir kız çocuğunu korumakla görevlendirilir.

Myanimelist Puanı: 7.18

Yapım Yılı: 2007

Bölüm Sayısı: 12 Bölüm

Tanıtım Videosu

Dragon Ball:

Goku, ormanda ufak bir kulübede, ölmüş büyük babası Son Gohan‘nın ona bıraktığı dört yıldızlı Ejder Topu‘yla yaşamaktadır. Goku, bu Ejder Topu‘nu, büyük babası zannetmektedir. Bir gün bu ejder toplarını arayan Bulma adında bir kız gelir ve Goku‘ya Ejder Toplarının büyüsünü anlatır; “Yedi tane Ejder Topu varmış. Bunların içindeki yıldızlar sayesinde parıl parıl parlıyorlarmış. Bir taneden yedi taneye kadar hepsini toplarsan ve doğru ilahiyi söylersen, Ejder Shenlong, gelip senin herhangi bir isteğini yerine getirirmiş. Ama yalnızca bir tanesini!!” Bunun üzerine Goku ve Bulma bol aksiyon ve komedili uzun bir maceraya atılırlar ve Ejder Toplarını aramaya başlarlar.

Myanimelist Puanı: 8.17

Yapım Yılı: 1986

Bölüm Sayısı: 153 Bölüm + 2 Film

Tanıtım Videosu

Fairy Tail:

Genç bir büyücü olan Lucy’nin hayali, Fairy Tail loncasına katılmaktır. Seyahati sırasında Natsu adında genç bir adamla karşılaşır. Natsu’ya hayallerini anlatır ve yoluna devam eder. Ancak bir süre sonra Lucy, birtakım adamlar tarafından köle olarak satılması için yakalanır. Fakat Natsu ortaya çıkar ve Lucy’i kurtarır. Natsu çok güçlü bir ateş büyücüsü ve Fairy Tail loncasının bir üyesidir. Natsu, Lucy’e Fairy Tail’e katılmasını teklif eder. Böylece Natsu ve Lucy bir takım olurlar ve loncanın verdiği görevlere beraber katılırlar.

Myanimelist Puanı: 8.34

Yapım Yılı: 2009

Bölüm Sayısı: 175 bölüm + 6 OVA + 1 OAD + 1 Film (Birinci sezon)

77 Bölüm (İkinci sezon “Fairy Tail II – Sezon devam etmekte”)

Detaylı Tanıtım Yazısı – Tanıtım Videosu

Fullmetal Alchemist: Brotherhood:

“İnsan bir şeyleri feda etmeden hiçbir şey elde edemez. Bir şeyi elde etmek istiyorsan ona eş değerde bir şey sunmalısın. Bu simyanın eşdeğer değiş-tokuş prensibidir.”

Elric kardeşler Edward ve Alphonse ölen annelerini diriltmek için simyaya başvururlar. Ama insan ruhu ile değiş-tokuş yapılacak eş değerde bir şey bulunmamaktadır. Deney sırasında büyük kardeş Edward bacağını, küçük kardeş Alphonse ise bedenini kaybeder. Edward elindeki son çareyi kullanıp Al’ın ruhunu bir zırha bağlamayı başarır ama bu esnada da kolunu kaybeder. İki kardeş annelerini diriltmenin imkansız olduğu büyük kayıplardan sonra anlar. Automail sayesinde mekanik uzuvlarına kavuşan Ed, kardeşine olanların kendi suçu olduğuna inanır. Al‘ın bedenini geri almak ve simyayı daha da iyi öğrenmek için Elric kardeşler evlerini yakıp bir yolcuğa çıkarlar.

Myanimelist Puanı: 9.26

Yapım Yılı: 2009

Bölüm Sayısı: 64 Bölüm + 16 Özel Bölüm

Detaylı Tanıtım Yazısı – Tanıtım Videosu

Guilty Crown:

2029 senesinde “Kayıp Noel” isimli tanımlanamayan bir virüs salgınının patlak vermesinden sonra Japonya pek çok ulusun oluşturduğu GHQ isimli bir organizasyonun kontrolü altına girmiştir..

Ohma Shu sağ elinde psişik güçler barındıran 17 yaşında genç bir oğlandır. Bu, “Kralların Kabiliyeti” olarak bilinen gücü arkadaşlarının içinden eşya veyahut silah çıkartabilmek için kullanabilen genç şu ana dek her ne kadar başkalarının başını belaya sokmamak için uğraşmış olsa da “Undertaker” isimli bir örgüte üye, devlete karşı mechalara pilotluk eden Yuzuriha Inori isimli bir kızla tanıştıktan sonra hayatı kökten değişir.

Myanimelist Puanı: 7.89

Yapım Yılı: 2011

Bölüm Sayısı: 23 Bölüm + 1 OVA

Tanıtım Videosu

Hellsing:

Avrupa’da vampirlere karşı verilen savaşta en önde savaşan kurum olan Hellsing Institute ve onun gizli silahı Alucard, son görevde bir köyü neredeyse tamamen zombi haline getiren ve onların kanıyla beslenen bir vampire karşı savaşmaya giderler. Aynı köye bir süre önce gönderilen polis güçleri saldırıya uğramış ve içlerinden sadece acemi polis memuru Seras Victoria sağ kalmıştır. Tam vampirin eline düşmüşken içeri Alucard girer ancak dövüş sırasında Seras yaralanır. Ona ölmek üzere olduğunu söyleyen Alucard, Seras‘a iki seçenek sunar: Ya orada ölecektir, yada Alucard‘ın kanını içerek yeniden doğacaktır. Seras ikincisini seçer.

Araştırmaları esnasında yeni bir tür vampir ile karşılaşırlar. Bu tür doğuştan yada bir vampir ısırığı ile değil yapay yollarla oluşmaktadır.

Myanimelist Puanı: 7.66

Yapım Yılı: 2001

Bölüm Sayısı: 13 Bölüm + 1 Özel Bölüm

10 Bölüm (Hellsing Ultimate)

3 Bölüm (Hellsing Ultimate the Dawn)

Detaylı Tanıtım Yazısı – Tanıtım Videosu

High School DxD:

Hyoudou Issei tek dileği ilerde bir gün kendi haremini kurmak olan bir liselidir. Öyle şansızdır ki daha bir kızla ilk buluşmasında ölümcül bir şekilde yaralanarak ölüme terk edilmiştir. Gremory klanının varisi olan Rias Gremory tarafından kurtarılır ve şeytan olarak yeniden dirilir. Issei farkında olmadan kendini düşmüş melekler ve şeytanlar arasındaki bir savaşın tam ortasında bulur. Ölüp şeytanın uşağı olarak dirilmiş Issei ne kadar şanssız da olsa harem hayalinin tam ortasındadır aslında..

UYARI!!!: Anime aksiyonun yanı sıra Ecchi kategorisinde yer almakta. Yani çok fazla çıplaklık söz konusu. İzlemeden önce bunu göz önünde bulundurun!!

Myanimelist Puanı: 7.78

Yapım Yılı: 2012

Bölüm Sayısı: 12 Bölüm + 6 Özel Bölüm + 2 OVA (Birinci Sezon)

12 Bölüm + 6 Özel Bölüm + 1 OVA (İkinci Sezon “High School DxD New”)

12 Bölüm + 2 Özel Bölüm (Üçüncü Sezon “High School DxD Born”)

Tanıtım Videosu

Hunter x Hunter (2011):

Gon Freecs, avcı (Hunter) olmak isteyen küçük bir çocuktur. Babası da avcı olmak için ailesini terk etmiş ve efsanevi bir avcı olmuştur. Gon da hem babası için bu kadar önemli olan avcılığı tanımak hem de dünyanın en iyi avcısı olmak istemektedir.

Gon 12 yaşına geldiğinde annesi istememesine rağmen avcılık sınavına girmek için evinden ayrılır. Bu sınavı geçmek için hem en zor koşulların üstesinden gelerek hayatta kalmak, hem de bu arada kendisi gibi avcı olmak isteyenlere karşı kendini korumak zorundadır.

Myanimelist Puanı: 9.15

Yapım Yılı: 2011

Bölüm Sayısı: 148 Bölüm + 2 Film

Detaylı Tanıtım Yazısı – Tanıtım Videosu

Katekyo Hitman Reborn:

Sawada Tsunayoshi (Tsuna) derslerinde ve sporda pek iyi olmayan bir gençtir. Bunların bir sonucu olarak Reborn adlı bir öğretmenden özel ders almaya yönlendirilir. İlginçtir ki kendisi bir bebektir ve niyeti Tsuna‘yı uzun bir geçmişi olan Vongola ailesinin 10. temsilcisi yapmaktır. Reborn Tsuna‘ya “Deathperation (Ölümdelen)” kurşununu kullanmayı öğretir. Bu kurşunla vurulanlar ölmeden önceki son isteklerini yerine getirebilmek için tekrar hayata dönebilmektedirler.

Myanimelist Puanı: 8.42

Yapım Yılı: 2006

Bölüm Sayısı: 203 Bölüm + 1 Film + 3 Özel Bölüm

Tanıtım Videosu

Mirai Nikki:

Ortaokul 2. sınıf öğrencisi Amano Yukiteru, arkadaş edinmekte güçlük geçen bir çocuktur. Kendisini bir izleyici olarak tanımlar ve her gördüğünü cep telefonundaki günlüğe yazar.

Yalnızlık acısı çektiği zamanlarda Yukiteru, Deus Ex Machina adında zaman ve mekanın efendisi olan bir arkadaşı olduğu şeklinde hayaller kurmaya başlar.

Myanimelist Puanı: 8.19

Yapım Yılı: 2011

Bölüm Sayısı: 26 Bölüm + 2 OVA

Detaylı Tanıtım Yazısı – Tanıtım Videosu

Nanatsu no Taizai:

Bazılarının hala canlı olduklarını iddia etmelerine rağmen Yedi Ölümcül Günah, İngiltere Krallığı’nı devirme komploları kurup, Kutsal Şövalyeler tarafından köklerinin kazındığı söylenen bir grup şeytani şövalyelerdir. 10 yıl sonra da Kutsal Şövalyeler hükümete darbe düzenlemiş, krala suikast yapmış ve krallığın yeni zalim hükümdarları olmuşlardır. Kralın tek kızı olan Elizabeth de Yedi Ölümcül Günah‘ı bulup krallığı geri almak için onlardan yardım temin etmek amacıyla bir yolculuğa çıkmıştır.

Myanimelist Puanı: 8.52

Yapım Yılı: 2014

Bölüm Sayısı: 24 Bölüm + 2 OVA

Detaylı Tanıtım Yazısı – Tanıtım Videosu

Naruto:

Naruto, içine hapsedilmiş kyubii (9 kuyruklu efsanevi tilki) yüzünden Konoha halkı tarafından yaratık olarak görülüp kenara itilmiş bir çocuktur. Naruto‘nun bütün hedefi Ninja akademisini bitirip, Hokage olmaktır.

Akademi’nin ilk bölümünü bitirip genin olarak mezun olan Naruto, arkadaşları Sakura ve Sasuke ile chunin olabilmek için yeni eğitimlerine başlarlar.

Yaramaz ve bir o kadar heyecanlı bir kişiliğe sahip olan Naruto, içindeki kyubiinin gücünü yavaş yavaş öğrenecektir.

Myanimelist Puanı: 7.79

Yapım Yılı: 2002

Bölüm Sayısı: 220 Bölüm (Birinci Sezon)

427 Bölüm (İkinci Sezon “Naruto Shippuuden – Devam etmekte”)

10 Film

Detaylı Tanıtım Yazısı – Tanıtım Videosu

One Piece:

Korsan Kral Gold Roger, bu dünyadaki herşeyi elde eder ve idam edilirken, tüm servetinin Grand Line‘da olduğunu, onu arayıp bulmaları gerektiğini söyler. Bu olaydan sonra herkes Grand Line‘a gider. Ancak Grand Line‘a girmek çok zor, Grand Line‘da canlı kalabilmek imkansızdır.

Kahramanımız Monkey D. Luffy‘nin rüyası, Korsan Kral olmak ve One Piece denen kimsenin bilmediği, görmediği hazineyi ele geçirmektir. Küçük yaşlardan beri hep korsan olmak isteyen Luffy, kazara bir şeytan meyvesi (Akuma No Mi) yemiştir. 3 farklı şeytan meyvesi vardır ve bu meyveler yiyenlere çok üstün güçler sağlamaktadır. Ancak bu güçlerin bedeli asla yüzememektir. Luffy‘nin yediği meyve onu bir lastik çocuğa çevirir. Bu olaydan yıllar sonra Luffy denize açılır. Yolculuğu sırasında ekibini toplayacak ve One Piece‘i bulmak için Grand Line‘da birbirinden tehlikeli ve komik maceralara atılacaktır.

Myanimelist Puanı: 8.62

Yapım Yılı: 1999

Bölüm Sayısı: 711 Bölüm + 13 Film + 3 OVA + 6 Özel Bölüm + 5 Tiyatro Bölümü (Anime devam etmekte)

Detaylı Tanıtım Yazısı – Tanıtım Videosu

Shingeki no Kyojin:

Yüzyıllar evvel insanoğlu devler tarafından yok olmanın eşiğine getirilmiştir. Devler tıpkı anlatılagelmiş hikayelerdeki gibi, uzun, zekadan yoksun görünen, insanları yiyen ve de en kötüsü bunu beslenmek için değil zevk için yapan varlıklardır. Az sayıdaki insan, en uzun devlerden bile yüksek duvarlar inşa ederek çevreledikleri bir şehrin koruması altında hayatta kalmıştır. Şu anki zaman diliminde ise 100 yılı aşkın bir süredir tek bir dev dahi şehre ayak basmamıştır. Henüz erginliğe erişmemiş bir çocuk olan Eren ile sütkardeşi Mikasa, bir anda ortaya çıkan inanılmaz büyük bir devin saldırısı sonucu şehrin surlarının yıkılmasına tanık olurlar. Nispeten daha küçük olan devler surlarda açılan gedikten şehre akın ederler ve bu iki çocuk dehşet içerisinde annelerinin bir dev tarafından canlı canlı yenilişini izlerler. Eren bütün devleri öldürüp insanlığın intikamını alacağına yemin eder.

Myanimelist Puanı: 8.66

Yapım Yılı: 2013

Bölüm Sayısı: 26 Bölüm + 5 OVA + 7 Özel Bölüm + 1 Film

Detaylı Tanıtım Yazısı – Tanıtım Videosu

Sword Art Online:

2022 yılında piyasaya sürülen Sword Art Online MMORPG oyunu, başa takılan bir alet aracılığıyla oyuncuları kendi dünyasına götürerek gerçek bir Role-Playing oyunu sunmaktadır. Oyuna katılan 10.000 oyuncu arasında olan Kirito da SAO dünyasına giriş yapmıştır. Fakat kısa sürede bütün oyuncular oyundan çıkış olmadığını fark ederler ve herkes bir anda geniş bir alana ışınlanır.

Oyunun yapımcısının burada yaptığı açıklamaya göre oyundan çıkmanın tek yolu 100 katlı SAO dünyasını temizlemektir. Her katta bir boss bulunmaktadır ve 100. kattaki boss’u öldürebilen oyundan çıkabilecektir. Fakat oyunda sağlığı biten kişi gerçek hayatta da ölecek, ayrıca dışarıdan biri oyuncuların başındaki aleti çıkarmak isterse alet oyuncuları öldürecektir. Bütün oyuncular şaşkınlık içerisindeyken oyunlar konusunda tecrübeli olan Kirito oyunu kazanmayı kafasına koymuştur.

Myanimelist Puanı: 8.04

Yapım Yılı: 2012

Bölüm Sayısı: 25 Bölüm + 5 Özel Bölüm + 1 Film

25 Bölüm (İkinci Sezon “Sword Art Online II”)

Detaylı Tanıtım Yazısı – Tanıtım Videosu

Aksiyon türü anime izlemek isteyenler için umarım yararlı bir rehber olmuştur. Önümüzdeki haftalarda değişik türleri içeren rehberlerde görüşmek üzere. İzleyecek arkadaşlara iyi seyirler dilerim.

8 Ekim 2015 Perşembe

Kurgusal Video Oyunları Pazarı

Video oyunları yıllardan beri hayatımızın bir parçası olmaya devam ediyor. Kimi bünyelerde uyuşturucu etkisi yapıp mutluluk hormonu salgıladığını hepimiz biliyoruz. Buna bağlı olarak hayatta başarısız olan insanlar üzerinde yapılan deneylerde, oyunlarda aşama kaydettikçe kendilerini gerçek hayatta bir baltaya sap olmuş gibi hisseden insanların sayısı hiç de az değilmiş. Video oyunların hayatımıza getirdiği zevkler de tabii ki yadsınamaz. Öyle veya böyle onları seviyoruz ve izlediğimiz dizilerin içinde neden olmasınlar? İşte her biri kurgusal olan bu video oyunlar, aşağıda adı geçen diziler için özel olarak yaratılmıştır.

Bölüm içindeki oyunlardan bahsederken, ister istemez dizilerden ispiyon da vermiş oluyoruz. Eğer aşağıdaki dizilerden izlemek istedikleriniz var ise onların içeriğini okumaktan kaçının.

1- Brooklyn Nine-Nine

Gina – Başkomiser Ray

Bölüm adı: Tactical Village (1×19)

Bölge savcısı Gina‘dan bir dava dosyasındaki sorgu belgelerinin nüshasını istemektedir. Başkomiser Ray talebi Gina’ya ilettiği sırada, o hiç oralı olmaz. Aklı fikri elinden hiç düşürmediği telefonu ile Kwazy Cupcakes oyununu oynamaktır.

Oyun çok basit anlatımıyla, üç tane aynı kremalı keki sıraladığınızda amaca ulaşılmış olunuyor. Başkomiser Ray bu utanç verici oyunu oynadığı için Gina’yı aşağılamaktan geri kalmaz. Ne var ki bir süre sonra oyunun hastalığı daha büyük bir bağımlılık ile ona da bulaşır. Gina’nın onu tuvalette bile oynarken yakalaması, oyun bağımlılığında rollerin değiştiğinin ve eğlenceli anların başladığının göstergesi olur.

Not: Bu mobil oyunu, Red Game’in tasarladığı haliyle Ocak 2015 tarihinden itibaren artık bizler de oynayabiliyoruz.

 

2- It’s Always Sunny in Philadelphia

Charlie – Dee

Bölüm adı: Charlie Rules the World (8×8)

Dennis kardeşi Dee‘yi, karşısında gözleri pörtlek ve üstü başı bakımsız bir halde görünce her zamanki aşağılayıcı tavrını takınır. Dee’nin bu pasaklı halinin nedeni ise gece gündüz hastalık halini almış bir şekilde online video oyunu oynamasıdır. Bir müddet sonra tüm çete üyelerinin de iştirak edeceği oyunun amacı, kıyamet sonrası dünyasında uygarlığı yeniden inşaa etmektir. Adı Techpocalypse olan oyunun en eğlenceli ve orijinal tarafı, dizideki karakterlerin oyunun içinde değişik ve komik kılıklara sokulmasıdır.

3- House MD

Taub – Thirteen

Bölüm adı: Epic Fail (6×2)

Foreman, House’un yokluğunda ekibin başına geçmiştir. Yeni hastamız ise bir video oyun yaratıcısıdır ve oyununun piyasaya çıkmasına bir ay kalmıştır. Birçok seçenek elendikten sonra doğru tanının konulduğu düşünülüp hastanın tedavisine başlanır. Fakat aniden yatağından fırlayan adam bilinç altında kendi oyununun içine dahil olmuştur. Hastane koridorlarında karşılaştığı kişileri oyundaki karakterlere benzetir.

Oyun, mutasyona uğramış ve yarı insan halini almış bir grup hayvanın kana susamış canavar kuşlara karşı olan mücadelesini konu ediyor. Sağdan soldan saldıran kan emici yarasalar, tarih öncesinden ışınlanmış kanatlı dinozorlarla mücadele edilen oyunu oynayanlar arasına Taub ve Thirteen de katılıyor. Görselliğin başarıyla uygulandığı oyun için epey emek harcanmışa benziyor.

4- Stargate SG1

Teal’c

Bölüm adı: Avatar (8×6)

Anubis‘in dizayn ettirdiği süper askerler Kull savaşçılarına karşı olan mücadele devam etmektedir. 2 yıl boyunca üzerinde yapılan çalışmalar ile SGC personeline, bu acımasız ölüm makinalarıyla olan savaşta yardım edecek bir sanal gerçeklik aygıtıyla eğitim verilmesi düşünülmektedir. Fakat aygıtı ilk test eden Teal’c, Anubis savaşçılarının gerçek hayatta daha çetin bir mücadele gösterdiklerini söyleyerek, bu sanal gerçeklikte çok yumuşak kaldıklarını söyler. Daha sert ve farklı senaryolar ekleyerek oyunu zorlaştırmaya karar verilir.

Oyun bağlı olduğu oyuncunun zihnindeki anılardan beslenmektedir. Dolayısıyla daha fazla savaş ve yakın dövüş tecrübesi olan Tealc’ın zihnine bağlanılarak sanal gerçekliği daha zor bir seviyeye çıkarmak için testler başlar.

Aygıtın koltuğuna oturulduğu andan itibaren, bağlantıyı ve gücü dışarıdan müdahale ile kesemiyoruz. Aygıt sadece iki koşulda oyunu bitirecektir. Görevi tamamlamamız ya da iç güvenliği çalıştırmamız gerekiyor ki bunu da istediğimiz zaman yapabiliriz. Fakat Teal’c koltuğa oturup oyun başladıktan bir süre sonra terslikler meydana gelir. Sanal gerçeklikteki programlanan senaryodan çıkamaz ve oyunda aldığı yaralar gerçeğe dönüşür. Aynı senaryo yüzlerce defa tekrarlanır ve Teal’c her seferinde Kull savaşçısına boyun eğer. Farklı stratejiler deneyerek görevi tamamlamak zorunda olan Teal’c, ölümle burun buruna gelir. (Merhaba Person of Interest 4×11)

5- Criminal Minds

Bölüm adı: The Wheels on the Bus… (8×8)

Gaz maskeli yirmili yaşlarında iki saldıgan, öğrenci otobüsüne saldırarak yolcuları esir almıştır. Bir grubu serbest bıraktıktan sonra, oynayacakları oyun için gerekli olan 10 kişiyi takımlara ayırır ve  boyunlarına şok tasması takarak kapalı bir ortama götürürler. Kameralar ile izledikleri öğrencilere direktifler vererek oynadıkları oyunun adı olan Gods of Combat‘daki senaryoların hepsini bire bir onların üzerinde uygulamaya kararlıdırlar. Oyunun amacı mümkün olduğu kadar düşmanları yok etmen ve sonucunda en fazla cesedi hanene yazdırarak kazanmaktır.

Not: Bu bölümde bağlantı kurulan olay, 2003 yılında Devin Moore adlı saldırganın Grand Theft Auto: Vice City oyununun etkisinden kurtulamayarak gerçek dünya ile oyun arasındaki farkı ayırt edememesinin neticesinde bir polis aracını gasp ederek üç polisi birden öldürmesidir. Dizinin bu bölümündeki saldırganların soyadları da Moore’dur.

6- Community

Bölüm adı: Digital Estate Planning (3×20)

Pierce‘a babasından miras kalmıştır. Daha ziyade ölmeden önce son bir istek olarak adlandıracağımız bu etkinlikte, Pierce en yakın yedi arkadaşı ile birlikte babasının yarattığı video oyununu oynayacaktır. Babası ölmeden önceki son 30 yılında, oğlu için bu oyunu geliştirmek için çabalamıştır. Her şey hazır olup bilgisayarın başına geçildiğinde oyuncuların fotoğrafı çekilecek ve bu kopyalardan bir avatarları oluşturulacaktır. Koltuktan kalktığınız anda ise ağırlık sensörleri olayı farkedecek ve oyuncu hükmen yenik sayılacaktır.

Pierce’ın babası: Sevgili oğlum, 1980 yılında video oyunlarını geleceğin iş fırsatı olarak görüp, tuvalet kağıdının geleceği yok demiştin. Bugün görüldüğü üzere tuvalet kağıtları hala bütün marketlerde boy gösterirken, atari salonları bir bir kapandı. Buna rağmen bu oyunu, ölümümden sonra arkadaşım dediğin o pislikler ve keşlerin oynaması için tasarladım. Sadece Hawktorne Kalesi’ndeki tahtıma ulaşan oyunu kazanacaktır. Ödülü de sana bıraktığım değerli mirasım olacaktır.

7- Ghost Whisperer

Bölüm adı: Ghost in the Machine (4×3)

Ned, sanal gerçeklik oyunu Art World 2 ile antika dükkanında vaktini geçirdiği sırada, meraklı gözlerle yanına yaklaşan Melinda‘ya oyunun inceliklerini anlatmaya başlar. Oluşturulan bu yapay dünyada, oyun kullanıcılarına ikinci bir hayat vaad eder. Her istediğinizi hayal gücünüzün verdiği sınırlar ile gerçekleştirebilirsiniz. Kendinize özel oluşturacağınız avatar ile karakterinizin saç rengi, kilosu, boyu ve mesleğini istediğiniz gibi belirleyip daha sonra da değiştirebilirsiniz. Oyunu oynayan oyuncular tıpkı gerçek hayattaki gibi arkadaş edinip sosyalleşebilirler.

Ned oyun hakkında bilgileri aktarırken, bir karakter bilgisayar ekranının içinden gözlerini Melinda’ya doğru zoomlamaya başlar. Bu işte bir tuhaflık olduğu şüphesi belirmişken, karakter ekranın içinden çıkıp gerçek hayata dahil olur. Kanlı canlı bir şekilde değil, bir hayalet olarak!

Oynadığı oyunun başında iken kalp krizi geçirerek ölen Phoenix adına sahip bu hayalet, yine oyundan bir arkadaşı olan Alice adında bir kızı muhtemel bir tehlikeye karşı korumaya çabalamaktadır. Tehlike oyunun içindeki bir kullanıcıdan geldiği için kişinin kimliğini bulmak amacıyla hayalet ile ortak hareket eden Melinda, bilgisayar ekranının camına dokunarak oyunun içine dahil olur.

Not 1: Dizi bu bölümüyle, 2009 yılında En İyi Görsel Efekt dalında Emmy ve VES adaylıklarına layık görülmüş.

Not 2: Art World 2 oyunu, gerçek hayatta da milyonlarca kişinin bağımlısı olduğu Second Life oyununun bir benzeridir.

8- Chuck

Bölüm adı: Chuck Versus The Helicopter (1×2)

Chuck yanlışlıkla pilotu vurmuştur. Hayatında hiç helikopter kullanmamış ama artık bu deneyimi yaşamak zorundadır. Helikopteri sağ salim indirmek için CIA ve NSA ajanları John ile Sarah, aşağıdan verdikleri direktiflerle onu yönlendirmeye çalışırlar. Fakat Chuck’ın eli ayağı çoktan birbirine dolaşır. Sarah’ın aklına gelen bir fikirle, Chuck’a daha önce hiç uçak simülasyonu oyunu oynayıp oynamadığını sorar. Aldığı cevap ile onu Apache Chopper Patrol oyununun atmosferine sokarak gerçeklikten uzaklaştırır. Kendini oyunun içinde olduğuna inandıran Chuck, helikopteri oyunun kurallarına göre sağ salim yüzeye indirir.

9- Rizzoli and Isles

Bölüm adı: Virtual Love (3×13)

Cinayete kurban giden bir microbrewery (butik bira üreticisi) adamı öldüren mızrak, tarih öncesi izleri taşıyan motiflere sahip olması nedeni ile hemen dikkati çeker. Araştırmalarına hız veren ekip şüpheli bir eve yaptığı baskında, dev ekranda açık olarak bırakılan oyunu hemen incelemeye alır. Kullanıcısının rekor saatlerle oynadığı oyunda kullanılan mızrak ile cinayet silahı tıpatıp aynı olması ile belirlenen ilk ipucuna ulaşılmıştır. Katilin oyunda online olan bir diğer oyuncuyu öldürmesi ile gerçek ve sanal hayattaki ilişkilerin içe içe girdiği ortamda işin arkasında aşk cinayetleri serisi olduğu öğrenilir. Oyunumuzun adı ise Vikings of the Realm.

10- The X Files

Bölüm adı: Shooter (7×13)

First Person Shooter oyunu piyasaya çıkmadan bir ay evvel test aşamasında ölümlü bir kaza meydana gelir. Kanlı canlı insanların yaratılan dijital ortamda lazer silahları ile oynadığı oyunda, siber kötü güçlere karşı bir mücadele verilmektedir. Silah, oyunun ana bilgisayarına veri göndermek üzere çalışır ve etkileri son derece gerçekçi ama zararsızdır. Oyuncularda bulunan özel kıyafetin içi boya doludur ve silah yarası alındığında sanki gerçekmiş gibi kanama meydana gelir. Fakat yaşanan kazada ölen adamın vücudunda gerçek bir kurşun bulunur. Her şeyin oyun alanı içinde olup bittiği ve sanal ortamda gerçekleştiği bu olayı çözmek Mulder ve Scully‘nin işidir. İkisi bu sanal gerçekliğin içine dahil olarak amansız bir savaş gerçekleştirmek zorundadır.

11- Family Matters

Bölüm adı: Scammed (7×21)

Mortal Kombat oyunun 90’lı yıllarda ortalığı kasıp kavurduğu dönemde, oyunun çakması dizinin bir bölümüne de uğramış. Büyükannenin yaman bir oyuncu olduğunu öğrenmiş olduk. Elinden kimse kaçamıyor.

12- Warehouse

Bölüm adı: Don’t Hate the Player (3×6)

Etkileşimli gerçek üstü bioelektrik aygıt ile yapay duygular yaratılıp görüntüler, sesler ve hatta burnunuza hoş kokular geldiğini algılıyorsunuz. Fargames adındaki oyunu sadece oynamakla kalmayıp adeta onu yaşıyorsunuz.

Oyunun beta sürümünü test ederken Fargo ve Jerry’nin başına bir aksilik gelir. İki kafadar oyunun içine hapsolmuşlardır. Nabızları yükselmeye ve kalp atışları hızını artırmaya devam ediyordur. Daha sonra anlaşılan bir neden ile insan beyni oyundaki yapay gerçekliği kabul etmediği için Fargo ve Jerry, 19. yüzyıldan kalma bir fincan ile çay içerek oyuna dahil olmuşlardır. Bu fincan hiç öyle benzerleri gibi sıradan değildir, beynin dörtgen lopçuğunu (hayal gücü merkezini) uyarıcı özelliği vardır. Ajanlarımız oyunun içine dahil olarak Fargo ve Jerry’ye ulaşmaya çalışırlar.

13- Red Dwarf

Bölüm adı: Better Than Life (2×2)

Jüpiter madencilik gemisi Red Dwarf‘ta Dave Lister, sıkıcı günlerden birinde holografik teknoloji ile can bulan arkadaşı Arnold Zimmer ve gemiye izinsiz soktuktan sonra süreç içerisinde evrimleşip insan halini alan The Cat ile Better Than Life oyununu oynamaya başlarlar. Bu sanal gerçeklik oyununda kafalarına geçirdikleri bisiklet kaskına benzer şeyle ilk olarak kendilerini güneşli bir günde plajda bulurlar. Karşılarında ise onlara öpücük yollayan bir Marilyn Monroe vardır. Şöhretli günlerinin ardından 3 milyon yıl geçtiği için bizim tayfa kendisini hatırlamakta zorlanır. Bir sonraki durakta Arnold’ın favori faşist diktatörü Napolyon vardır. İmzasını almakta gecikmez. Bu oyunda ne hayal edilirse önlerine geldiğini çözen ekip, yaratıcı hayallerle oyunu daha eğlenceli kılarlar.

6 Ekim 2015 Salı

Death Note – Tanıtım

@itsmypurgatory’nin anime yazıları ve çevreden gelen yoğun tavsiyeler sonucu anime dünyasına giriş yapmaya karar verdim ve tavsiye olarak da bu gelince kendisine başladım hemen. Tanıtıma başlamadan önce şunu belirtmeliyim ki henüz hiç anime izlememişseniz, Death Note sizin için de ideal bir seçenek olabilir. Tanıtıma bir göz atın, eğer hoşunuza giderse açın bir bölüm seyredin. Zaten bir başladınız mı devamı gelir. (Her bölümünün 20’şer dakikadan oluştuğunu da not düşelim.)

Şimdi gelelim dizi ile ilgili genel bilgilerimize: Kendisi 2006-2007 yılları arasında yayınlanıp 37 bölüm sonunda finali gördü. Yayınlandığı dönemi bilemeyeceğim ama günümüzde oldukça popüler bir seri. Bunun yansıması olacak ki IMDB‘de 9.0 puanla TOP 250 TV listesinde 33. sırada kendisi. (Ben pek önemsemiyorum bu tarz şeyleri. İlgimi çekiyorsa açıp ilk bölümüne bakıyorum, ama dikkat eden varsa diye yazmış olayım.) Neyse bu kadar gevezelik yeter. İlk bölümden hafif ispiyonlarla konuyu açıklama işine başlayayım artık.

KONU

Ryuk adlı Ölüm Meleği (Shinigami), elindeki Ölüm Defteri’ni dünyamıza düşürür. O sırada derste olan Yagami Light adlı baş karakterimiz defterin düşüşünü görür. Ders bitiminde bahçede yürürken deftere rastlar. Kapağını açıp okur. Defterde aynen şöyle yazıyordur: “Bu deftere adı yazılan kişi ölür.” Bunun bir şaka olduğunu düşünerek defteri yerine bırakır ama sonra dayanamaz. Onu alıp eve götürür. Defterin kapağındaki kuralları iyice benimsedikten sonra televizyonda gördüğü bir suçlunun adını deftere yazarak onu test etmek ister. Belli bir süre sonra suçlu ölünce gözlerine inanamaz. Bunun bir tesadüf olduğunu düşünür ama sonradan anlayacaktır ki defter gerçekten de işe yaramaktadır. İşte maceramız böyle başlıyor. Sonradan neler oluyor neler. Karakterler kısmı ile olayı biraz daha aydınlatacak olursak…

KARAKTERLERAna Karakterler

Light Yagami (Nam-ı diğer Kira)

Ölüm Defteri’ni bulan ana karakterimiz; yukarıda zaten kendisinden bol bol bahsettim. Adalet duygusu fazla gelişmiş (hatta bir hayli fazla), hırslı ama bunun yanında çok da zeki ve çalışkan 17 yaşında bir lise öğrencisi. Ayrıca kendisine Ölüm Defteri’ni kullanma şekli sebebiyle Kira (Katil) da denilmekte.

L

Kendisi Kira’mızı  (Yagami Light) yakalamaya çalışan dedektif. Dünya’nın en iyi 3 dedektifinden biri. (Sonradan öğreniyoruz ki diğer ikisi de L’in sahte kimlikleriymiş zaten.) Tam Kira’ya rakip olacak tarzda çok akıllı, her şeyi en ince ayrıntısına kadar planlayan bir karakter. (Benim animedeki favori karakterimdir kendisi) Ayrıca kendisinin çok garip metotları olduğunu da eklemekte fayda var. Yakalayacağı kişinin tahmin edemeyeceği kadar yakınında bulunur ama hiç çaktırmaz mesela. Bunlara ek olarak tatlı yemeyi çok sever ve yukarıdaki resimde de gördüğünüz üzere garip bir oturuşa sahiptir. Böyle oturmadığında düşünme gücünün %40 oranında azaldığını söylüyor kendisi. Çatallarla ve şeker küpleriyle oynamayı çok sever.

Misa Amane

Karakterimiz tam bir Kira hayranı. Bunun sebebi Kira’nın anne ve babasını öldüren katili öldürmüş olması. Ayrıca kendisi ikinci Kira’mız. Bir de buna ek olarak Shinigami gözlerini alıyor kendisi. Bunun ne gibi faydaları olduğunu yazının ilerleyen bölümlerinde görebilirsiniz. Bunun nasıl olduğu animede işleneceğinden daha fazla bahsetmeyeceğim olaydan. Tatlı mı tatlı, uçuk kaçık hareketleri olan bir karakter. Light’ı çok seviyor ve onun için her şeyi yapabilir. Hikayeye ilk başta değil de 10. bölüm civarı dahil oluyor.

Near (Nam-ı diğer N, bir de gerçek adı var Nate River)

L’in kendi yerine yetiştirdiği vârislerden biri. L’in bu amaç için açtığı yetimhanelerden birinde kalıyor. Dizinin ilerleyen bölümlerinde hikayeye dahil oluyor. L gibi değişik oturan, saçı ve oyuncaklarıyla oynamayı seven bir karakter. Suçluları yakalamak için sıra dışı yöntemler uyguluyor.

Mello (Gerçek adı Mihael Keehl)

Near ile birlikte L’in özel yetimhanesinin en yetenekli çocuklarından biri. Resimde de görüldüğü üzere çikolata yemeyi çok seviyor. İyi tarafta mı yoksa kötü tarafta mı bunu kestirmek güç. Near ile birlikte ilerleyen bölümlerde dahil oluyor o da animemize.

Teru Mikami 

Kira’nın sadık destekçisidir. Fikirleri, idealleri onunla birebir uyuşmaktadır. Onu Tanrı olarak görür. Kira gibi adalet duygusu fazla gelişmiş, bir savcı kendisi. Ayrıca 3. Kira’ dır. Orijinal Kira tarafından seçilmiştir.  

 

 

Ölüm Melekleri (Shinigamiler)

Ryuk

Ölüm Defteri’ni Dünya’mıza düşüren Ölüm Meleği. Kendisi iki Ölüm Defteri’ne sahip. Normalde her Ölüm Meleği’nin 1 defteri olabiliyor ama kendisi Ölüm Melekleri’nden birini kandırarak ikincisini de almıştır. Ölüm Meleği dünyasında çok sıkılması üzerine defteri kasten dünyamıza düşürüyor. Defterin sahibi kendisi olduğundan deftere sahip olan insanı takip etmek zorunda. Yukarıdaki resimde de görüldüğü gibi elma yemeyi çok seviyor. Hatta belli bir süre elma yemediğinde bir yerlerine kramp giriyor.

Rem

İkinci Ölüm Defteri’ni Dünya’mıza getiren Ölüm Meleği’dir. Bu defteri Ölüm Meleği Tanrısı’nı kandırarak değil. Başka yollarla elde etmiştir. (İzleyince göreceksiniz nasıl elde ettiğini. Bunu da açıklamayayım.) Misa’ya derinden bir sadakat besler.

Evet bu kısım komple ispiyon. İspiyonun içeriği Misa ile ilgili. O kısımdaki ispiyonu açtıysanız bunu da açabilirsiniz.

Sidoh

Ryuk’ un kandırdığı Ölüm Meleği. Animede aslında fazla bir yeri yok. Bir bölümlüğüne uğruyor öyle ama ben yine de yer vereyim dedim. Light’ın eline geçen defterin gerçek sahibi. Kandırıldığını anlayınca o da Dünya’mıza geliyor.

 

Soruşturma Takımı 

Bir de L’e yardımcı olan Soruşturma Takımı üyelerimiz var. Onlardan da kısaca bahsetmeden olmaz.

Soichiro Yagami

Light’ın babası. Aynı zamanda da polis şefi. Tek amacı ne pahasına olursa olsun Kira’yı yakalamak. Oğluna çok güveniyor. Onun Kira olabileceğine ihtimal bile vermiyor.

 

Touta Matsuda

Bakmayın yukarıdaki resimde öyle durduğuna; aslında takımın en eğlenceli karakteridir Matsuda. Aynı zamanda çok da saftır. Bundan dolayı güveni kolay da kazanılabilir. Light da onu bu şekilde kullanmıştır. Alttan alttan Kira’yı da savunur takım içinde.

 

Kanzo Mogi

Mogi takımın sakin üyesi. Hakkında söylenecek öyle pek bir şey yok.

 

 

 

Shuichi Aizawa

Aizawa takımın en sert ve dikkatli üyesi. L’in kimseye güvenmeme tutumunu benimsemiş durumda. İlerleyen bölümlerde bizim takım ile birlikte Near’a da yardımcı oluyor.

 

Karakter tanıtımı bölümü gördüğünüz üzere bayağı bir kalabalık oldu. Bunlara ek olarak daha birçok karakter var ama ben bu kadarla sınırlı kalayım. Diğer karakterler hakkında bilgi sahibi olmak isterseniz animenin wikipedia sayfasını ziyaret edebilirsiniz ama hiç tavsiye etmem. Zira sayfada anime hakkında bol bol ispiyon mevcut.

ÖLÜM DEFTERİ’NİN KURALLARI

Ölüm Defteri’nden kurallarının yazılı olduğu bir sayfa.

Bu kısım aslında çok büyük bir ispiyon içermiyor. Animeyi biraz izledikten sonra hatta ilk bölümü izleseniz bile olur. Ölüm Defteri ve kuralları hakkında içinizde bir merak uyanırsa buradan faydalanabilirsiniz. İzlemeyip izlemeyi düşünüyorsanız bile bir göz atmanızda sakınca yok. Zaten bu kurallar animede de ara ara gösteriliyor. Wikipedia’nın da yardımıyla başlıyoruz kurallarımızdan bahsetmeye.

Deftere adı yazılan kişi ölür.Eğer deftere ismi yazan kişi; ismi yazılan kişinin yüzünü bilmiyorsa o kişi ölmez, bu kural sayesinde aynı ismi taşıyanlar etkilenmez.Deftere adı yazılan kişi en az 40 saniye sonra ölür.Eğer ölüm nedeni belirtilmezse, kişi kalp krizi nedeniyle ölür.Ölüm şekli yazıldıktan sonra detayları 6 dakika 40 saniye içinde yazılabilir.Defter eğer yeryüzüne 1 defa değerse o zaman Dünya’nın malı olurÖlüm Defteri’ni kullanan kişi ne cennete ne de cehenneme gidebilir.Ölüm Defteri’ne dokunan her insan Ölüm Meleği’ni görür ve sesini duyar.Eğer defterin orijinal sahibi ölürse, defter Ölüm Meleği’ne ait olur.Defterin sahibi defteri kullandıktan en geç 39 gün sonrasında Ölüm Meleği’ni görür.Defterin orijinal sahibi olan Ölüm Meleği prensipte defterin sahibi olan insana yapacağı hareketlerle yardım etmemeli ve zarar vermemelidir.Ölüm Meleği’nin defterin nasıl kullanılacağı ve içeriği hakkında insan sahibine açıklama yapma zorunluluğu yoktur.Ölüm Meleği Ölüm Defteri’ne isim ekleyerek ölen kişinin fazla yıllarını alıp kendi hayatını uzatırken insanlar uzatamazlar.Ölüm Defteri’nin insan sahibi kendi hayat süresinin yarısını Ölüm Meleği gözüyle takas edebilir. Ölüm Meleği gözleri gördüğü insanın yaşam süresini ve gerçek adını saptayabilir.Ölüm Melekleri bilindik yöntemlerle ölmezler ancak bir insanın hayatını kurtarmak için Ölüm Defteri’ni kullanmakla ölürler.Deftere yazılan ve fiziksel olarak mümkün olmayan ölüm şekilleri sonuçta basit bir kalp krizine dönüşür.Defterden koparılan çok küçük bir parça bile tam etki gösterir.Deftere yazılan tüm mümkün ölüm şekilleri ve detayları ancak okunabilir bir şekilde yazılırsa gerçekleşir.Defterin orijinal sahibi olmayan bir kişi bile defteri tam etkisiyle kullanabilir.Defter, 780 günden küçük kişileri etkilemez.Yazılan kişinin adı 4 defa yanlış yazılırsa defter o kişiyi öldürmez.Defter çalınır veya kaybolursa 490 gün içinde geri alınmadığı takdirde sahipliği yitirilir.Deftere 490 gün boyunca dokunmayınca, (herhangi bir parçasına sayfasına) defterle ilgili olan bütün anılar silinir ve hafıza kaybı yaşanır fakat kişi deftere dokunduğunda her şeyi yeniden hatırlar.Bir Ölüm Defteri’ne ismi yazılan kişinin ismi başka bir deftere yazılsa da 2. defter işlev görmez.Ölüm Meleğinin gözlerine ve defterine sahip olan bir kişi, başka bir Ölüm Defteri’ne sahip olan kişinin sadece ismini görebilir. Ölmek için ne kadar zamanının kaldığını göremez.SON SÖZ VE YAZARIN YORUMU

Animemizin 3 adet de gerçek oyuncularla çekilmiş kendisinden bağımsız filmi vardır. Bunlar yine animeyle aynı ada sahip olan Death Note, Death Note: The Last Name ve Death Note: L Change the World‘dür. Kendisinin bir de Death Note: Investıgation Card Game adlı bir oyunu mevcut.

Bir de son olarak gelelim kendisi ile ilgili benim yorumuma:

Daha önce de söylediğim gibi anime izlemeye hiç başlamadıysanız mutlaka bununla başlamalısınız bence. Bir kere gerçekten çok sürükleyici bir anime. İzlemeye başladığınız zaman bölümleri ne kadar çabuk tükettiğinizi gördüğünüzde siz de şaşıracaksınız emin olun. Animenin olayları nasıl işlediği üzerine konuşacak olursak bir kere hiç filler (dolgu) bölümü yok kendisinin. Benim gibi tek bölüm tek olay tarzı ilerleyen yapımları sevmiyorsanız sizin için burası bir artı. Genel olarak Kira ile L arasındaki çekişmeyi, akıl oyunlarını işliyorlar anime boyunca ama bunu da gerçekten çok güzel, izleyiciye hoş gelen, heyecanlı bir şekilde işliyorlar. Zaten animeyi de sürükleyici yapan bu. Karakterlerin de sevilesi olduğunu eklemeliyim. (Özellikle L ve beni eğlendirdiği için Ryuk’u çok sevmiştim.) Bunların haricinde müzikleri de iyidir kendisinin. Fon müziklerinin (Gerçi genelde aynı fon müziğini kullanıyorlardı belli sahneler için.) duyguyu güzel verdiğini ve ilk 19 bölüm boyunca çalan açılış jeneriği şarkısının (20. bölümle beraber çok kötü oldu bence o açılış jeneriği. Sizin de değerlendirebilmeniz adına ikinci açılış müziğini de paylaşayım.) gayet iyi olduğunu düşünüyorum. Death Note hakkında söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. Sizlere elimden geldiğince bu güzide yapım ile ilgili her şeyi aktarmaya çalıştım. Umarım memnun kalmışsınızdır.

Ayrıca daha önce Death Note ile ilgili yapılan yorumları görmek isterseniz şu yazının altına da uğrayabilirsiniz.

3 Ekim 2015 Cumartesi

Impastor — Tanıtım

TVLand kanalında Temmuz yayında yayına başlamış olan, 10 bölümlük ilk sezonunu tamamlamış ve hali hazırda yeni sezon onayını da almış, kahkaha efektsiz 22 dakikalık bir yaz eğlenceliği: Impastor

Dizinin Konusu:

Buddy Dobbs her türlü pisliğe bulaşmış ve düzenli hayatı olmayan biridir. Borçlandığı kişilerden bir türlü kurtulamayan Buddy, intihar etmek isterken fırsat ayağına gelir ve yardıma gelen adam köprüden düşer. Bu fırsatın Tanrı tarafından verilen ikinci şans olduğunu düşünen Buddy, artık kimliğini çaldığı ve yerine geçtiği bu adam sayesinde küçük bir kasabada eşcinsel bir papazdır.

Karakterler:Buddy Dobbs (Michael Rosenbaum)

 

Kendisi iflah olmaz, utanmaz ve hayattan defalarca ders almasına rağmen uslanmamış bir karakter.Din ve kilise hakkında en ufak bilgisi yok ve sürekli bu konular hakkında eğlenceli çıkmazlara girmekte. Eşcinsel gibi davranmak zorunda olsa da tam bir kadın avcısı.Oyuncuyu Smallville dizisinden hatırlıyoruz.

 

 

 

Dora Winston (Sara Rue)

 

 

Papazın yardımcısı. Dinine çok bağlı ve çok sevimli bir karakterdir. Papazı internet üzerinden işe alan ve onun hakkında bilgisi olan tek kişidir.Oyuncuyu Popular adlı diziden hatırlayabiliriz.

 

 

 

 

 

Alden Scmidth (David Rasche)

 

 

 

Ladner Trinity Lüteriyen Kilisesi başkanıdır. Dinine aşırı bağlı ve papazdan istekleri hiçbir zaman bitmez.

Çeşitli dizi ve filmlerde oynayan oyuncunun en bilindik işi Sledge Hammer! dizisidir.

 

 

 

 

Alexa Cummings (Mircea Monroe)

 

 

Ladner Trinity Lüteriyen Kilisesi haznedarıdır. Papazı ilk gördüğünden beri hoşlanmakta ve onu tavlamak için her şeyi yapmaktadır.

Oyuncuyu Episodes dizisinden hatırlıyoruz.

 

 

 

 

 

Russel Kerry (Mike Kosinski)

 

 

Ladner Trinity Lüteriyen Kilisesi sekreteridir. Kendisi eşcinsel bir karakterdir ve papaza ilgi duymaktadır. Alexa ile papaz için rakebet halindedir.

Oyuncu, daha önce çeşitli filmlerde rol almıştır.

 

 

 

 

Leeane (Aimee Garcia)

 

 

Buddy’nin sevgilisidir ve Buddy’yi her şeye rağmen sevmektedir.

Karakter dizide düzenli olarak bulunmamaktadır.

Oyuncuyu Vegas ve Dexter dizilerinden hatırlıyoruz.

 

 

 

 

Son Söz:

Dizinin değişik bir konusu var ve yerinde bir oyuncu seçimi (casting) ile eğlenceli bir komedi. Özellikle yazın fazla komedi dizisi olmaması sebebiyle fırsat verilebilecek bir dizi. Ayrıca ülkemizde Kertenkele adlı bir dizi ile benzerlik gösteren yanları bulunmakta.

 

1 Ekim 2015 Perşembe

Undateable — Tanıtım

NBC‘nin hali hazırda 2 sezonu deviren ve 9 Ekim’de 3. sezonu başlayacak olan dizisi Undateable, yaz ve ilkbahar döneminde yayınlanan geçtiğimiz 2 sezonunun aksine bu sezon sonbahar döneminde ekrana gelecek. Ayrıca 2. sezon finali çift bölümle canlı yayınlanan dizinin 3. sezonunun tamamı canlı olarak izleyici ile buluşacak. Devrim niteliğindeki bu kararın ardından bu sezon nasıl reyting alacağı merak edilen Undateable dizisini yakından tanıyın istedim.

KÜNYE

Tür: Komedi

Mutfaktakiler: Adam Sztykiel , Craig Doyle , Bill Lawrence

Sezon – Bölüm Sayısı: 2 sezon, 23 Bölüm

Durumu: 3. sezon 9 Ekim 2015’de başlayacak.

Süre: 22 dk.

Kanal: NBC

KONU

Dizi, genel olarak Justin’in işlettiği barda ve Justin ile Danny’nin beraber yaşadığı evde geçiyor. Kendine güveni tam, dış görünüşü iyi, ağzı iyi laf yapan ve dolayısıyla kadınlarla arası iyi olan Danny, kafasına estiği gibi yaşamayı seven, herhangi bir sebeple kendini kasmaktan haz etmeyen, hayata dair planları olmayan ve aşağı yukarı her zaman mutlu bir adamdır.

Bir gün ev arkadaşı evlenmeye karar verince yeni bir ev arkadaşına ihtiyaç duyar; bir arkadaşının önerisi ile yeni ev arkadaşı Justin ile tanışır ve hikaye başlar. Bar sahibi Justin, barmen Brett, 2 aylak Burski ve Shelly’den oluşan özgüven problemleri olan dörtlü arkadaş grubuna, Danny ve kız kardeşi Leslie’nin de katılmasıyla eğlenceli bir altılı oluşmuş olur. Genel olarak olan ve olmayan ilişkiler üzerinden muhabbetin aktığı arkadaş grubumuzda herkesin birbirinden öğreneceği şeyler vardır!

KARAKTERLER VE OYUNCULAR

Danny (Chris D’Elia):

Kendine güveni tam, dış görünüşü iyi, ağzı iyi laf yapan dolayısıyla kadınlarla arası iyi; ama duygusal bağ kurma açısından sıkıntılı biri. Adeta kendine aşık olan Danny, ilginin üstünde olmasına bayılıyor. Taklit yapmayı seviyor. Ev arkadaşı Justin ile tam bir zıtlık emsali olan Dann, ilgisiz biri gibi görünse de aslında etrafındaki insanlara değer veren biri. Karakteri, Whitney dizisinden hatırlayabileceğiniz Chris D’Elia canlandırıyor.

 

Justin (Brent Morin):

Klasik bir giyim tarzına sahip, sıradan görünümlü, pek kabul etmese ve ilk fırsatta hemen şımarsa da kadınlarla arası pek de iyi olmayan biri. İlgi göstermeyi seviyor, şarkı söylemeye bayılıyor. Etrafındaki insanlara yardım etmeyi seven Justin, pek kabul etmese de kendi de bolca yardıma ihtiyaç duyan biri.

 

Leslie (Bianca Kajlich):Ekipteki favori karakterim. Eşinden yeni boşanmış olan Leslie, Danny’nin kardeşi. İlişkilerinde bile bile hep yanlış seçimler yaptığına inanıyor. Danny kadar olmasa da özgüveni yüksek biri. Grupta arkadaşlarına en fazla değer veren ve yardımlarına koşan kişi o. İçinde ne yaşarsa yaşasın her zaman son derece neşeli ve sevimli.Karakteri, Rules of Engagement dizisinden hatırlanabilecek Bianca Kajlich canlandırıyor.

 

 

Shelly (Ron Funches):

Ekibin her zaman kafası iyi çocuğu. Ot aşığı olan Shelly, her zaman mutlu. Etrafındakilere de neşe saçtığı aşikar. Konuşmanın içinde değil gibi durduğu zamanlarda bile bir anda araya girip espriyi patlatan kişi. Sarılmalarıyla ünlü.

 

 

 

Brett (David Fynn):Ekibin eşcinseli. Eşcinsel olduğunu daha yeni açıklamış bir İngiliz. Tek artısı aksanı. Justin’in barında barmenlik yapıyor.

 

 

 

Burski (Rick Glassman):

Ekibin en garibi. Sapık da denebilir hani. Kısa bir süre konuşması bile kadınları kendinden kaçırmaya yetiyor. Ama o denemekten bıkmıyor. Leslie’ye fena halde aşık.

 

 

Candace (Bridgit Mendler):

Ekibe 2. sezonda katılıyor. Justin’in aşık olduğu güzel garson Nicki (Briga Heelan) işten ayrılınca onun yerine Justin’in barında garson olarak işe başlıyor. Ekibin en genci, dolayısıyla da en toyu. Masum, saf, biraz aptal ve sevimli.Karakteri, aile komedisi Good Luck Charlie‘den Bridgit Mendler canlandırıyor.

 

YAZARIN NOTU

Geçen yıl final yapan Two And A Half Men’in ardından benim en çok güldüğüm komedi dizisi olan Undateable neden izlenmeli diye sıralayacak olursak:

* Espri açısından zayıf diğer sitkomların aksine gerçekten güzel espriler var dizide. Bazı anlar geliyor ki bırakın gülümsetmeyi kahkaha bile attırıyor.

* Sezonların bölüm sayısı diğer sitkomların aksine daha az. Dolayısıyla bölümler daha doyurucu.

* Canlı yayınlanacak olması ki bu da dizinin çok başarılı oyuncular barındırdığının ve kanalın bu oyunculara ne kadar güvendiğinin kanıtı.

* Leslie faktörü: Bu yaşa kadar nasıl patlama yapamadığına bir türlü anlam veremediğim, mimiklerini çok iyi kullanan, 38 yaşındaki güzel, seksi ve de sevimli mi sevimli Bianca Kajlich‘i izlemek gerçekten büyük keyif.

* Danny faktörü: Genelde kendini beğenmiş ve ukala karakterlerden hiç haz etmem. Ama Danny farklı. Chris D’Elia o kadar iyi bir iş çıkarıyor ki onu sevmemek mümkün değil gerçekten.

* Shelly faktörü: Sevimli siyahi karakterler hep sempati toplamıştır ülkemizde. Konuşma tarzı, espri anlayışı tam bizlik! Chris Tucker, Martin Lawrence, Kevin Hart‘ı da bu yüzden çok sevmiyor muyuz zaten!

Özellikle Two And A Half Man seven, How I Met Your Mother sevmeyen bünyelere önerdiğim Undateable‘ın 3. sezonu başlamadan önce acele edin ve 23 bölümlük ilk 2 sezonunu hemen izleyin derim!

Altyazılı Fragman

http://22dakika.org/wp-content/uploads/2015/09/Undateable-Fragman-2014.mp4

Kamera Arkası

http://22dakika.org/wp-content/uploads/2015/09/Undateable-First-Look_-Undateable-Preview.mp4