28 Ocak 2015 Çarşamba

Şubat’ta TV Ekranı

Şubat Ekranı

Dolu dolu geçen Ocak ayından sonra biraz gevşemenin zamanı geldi bu ay daha rahatız. Aramıza katılan 6 yeni dizi var ama bir tanesi zaten mini. Yani yenilerle çok bunaltmayacak bizi bu ay. 4 tane de yeni sezonlarıyla dönen eski dizilerimizden var. Sona kalan 3’ü ise sezonu yarılayıp 2. yarısıyla devam edecek olanlar. Sezon ortasıları saymazsak 10 tane dizimiz var Şubat’a kalan. İşte o diziler:

YENİ GELENLER

Fresh Off the Boat

4 Şubat 2015 – Fresh Off the Boat (1. sezon) (ABC)

90larda geçen hikayede, 12 yaşındaki Eddie ve ailesinin DC’nin bir Çin mahallesinden Orlando’nun banliyösüne taşınmasını ve bu süreçte kültür farklılığının getirdiği bocalayışlarını izleyeceğiz.

Allegiance

5 Şubat 2015 – Allegiance (1. sezon) (NBC)

Anne ve babasının eskiden Rus mafya örgütünün bir parçası olduğundan habersiz genç idealist bir CIA analiz uzmanının bu gerçek ve beraberinde getirdikleriyle yüzleşmesini izleyeceğiz.

Better Call Saul

8 Şubat 2015 – Better Call Saul (1. sezon) (AMC)

Breaking Bad’ten tanıyacağınız kirli avukat Saul Goodman’ın Walter White’ın hayatına girmeden 6 yıl önceki önceki yaşamını izleyeceğiz.

The Slap

12 Şubat 2015 – The Slap (mini dizi) (NBC)

Bir yaş günü partisinde ev sahibinin akrabası, misafir çocuğunu yaramazlık yaptığı için tokatlarsa ne mi olur? Sırlar, yalanlar, davalar, suçlamalar… İzleyip göreceğiz.

Bosch

13 Şubat 2015 – Bosch (1. sezon) (AMAZON)

Bir seri katili öldürmek suçuyla yargılanmaya devam eden L.A. cinayet masasından Bosch’un, dava sürerken bir yandan da 13 yaşındaki bir çocuğun öldürüldüğü davayı çözüşünü izleyeceğiz.

The Odd Couple

19 Şubat 2015 – The Odd Couple (1. sezon) (CBS)

Oscar Madison kadınlar arasında popüler bir spor yazarıdır. Boşanmış olması dışında hayatı neredeyse mükemmel gibidir. Taa ki üniversiteden eski bir arkadaşı karısı tarafından terk edilip kapı önüne konana kadar. Oscar arkadaşına yardım etmek için evini onunla paylaşır ve ayrılığı atlatmasına yardımcı olmaya çalışır. Bu sandığı kadar kolay olmayacaktır.

GERİ DÖNENLER

Bitten

7 Şubat 2015 – Bitten (2. sezon) (SYFY)

Vikings

19 Şubat 2015 – Vikings (3. sezon) (HISTORY)

The Night Shift

23 Şubat 2015 – The Night Shift (2. sezon) (NBC)

House of Cards

27 Şubat 2015 – House of Cards (3. sezon) (NETFLIX)

ARADAN DÖNENLER

The Walking Dead

8 Şubat 2015 – The Walking Dead (5. sezon devamı) (AMC)

Perception

17 Şubat 2015 – Perception (3. sezon devamı) (TNT)

 

Rizzoli & Isles

17 Şubat 2015 – Rizzoli & Isles (5. sezon devamı) (TNT)

27 Ocak 2015 Salı

Death Comes to Pemberley — Tanıtım

Ünlü yazar Jane Austen‘ın kendisinden daha ünlü kitabı Pride and Prejudice, yani bizdeki çevrilmiş adıyla Aşk ve Gurur şimdiye kadar pek çok kez TV’ye ya da sinemaya uyarlanan bir eser oldu. Ünlü yazar P.D. James ise sevdiği bu eseri başka bir şekilde ele alarak kitaptaki karakterlerin yaşananların ardından geçen birkaç yıl sonraki hayatlarına eğilerek bir roman yazdı: Death Comes to Pemberley (2011). Bu sefer de BBC One atlamadı ve kitabın yayın haklarını satın alarak karşımıza dizi olarak getiriverdi.

Peki, nasıl bir dizi Death Comes to Pemberley?

Toplamda 3 bölümden oluşmakta ve 26-28 Aralık 2013’te peş peşe yayınlanarak yayınını bitirdi. Mini dizi yapısında olduğu için hikayesini kitaba uygun bir şekilde bitirmiştir. Gelelim konusuna:

Not: P.D. James, 24 Kasım 2014’te 94 yaşındayken hayatını kaybetmiştir. Dizinin çekimleri İngiltere’nin Yorksihire ve Derbyshire bölgelerinde yapılmıştır. Dizide Albay Fitzwilliam’ı canlandıran Tom Ward, BBC’nin 1995’teki Aşk ve Gurur uyarlamasında Teğmen Chamberlayne karakterini oynayan, yani kadrodaki daha önce bir Aşk ve Gurur adaptasyonu içinde yer almış tek oyuncudur.

George Wickham – Fitzwilliam Darcy – Elizabeth Darcy – Lydia Wickham

Yıllardan 1803. Aşk ve Gurur’da yaşanan olayların üstünden, yani Fitzwilliam Darcy (Matthew Rhys) ve Elizabeth Bennet’in (Anna Maxwell Martin) evliliğinin ardından 6 yıl geçmiş. İkili çoluk çocuğa karışmış ve yürütebildikleri bir evliliğe sahipler. Pemberley’de devam eden bir balonun olduğu akşamdayız. Elizabeth’in kardeşi Lydia (Jenna Coleman) ile eşi George Wickham (Matthew Goode), yanlarında George’un bir arkadaşı olan Martin Denny ile davetsiz bir şekilde partiye doğru yoldalar. İşte bu yolculuk sırasında iki erkek arası bir tartışma çıkıyor ve araba durduruluyor. Arabadan inen ve Lydia’yı tek bırakan ikili, bulundukları yerden uzaklaşıyorlar. Bir süre sonra ise iki el silah sesi duyuluyor. Bay Darcy duyulan ses ve gelen haberler yüzünden arama ekibi gönderince Pemberley’i sarsan bir gerçek ortaya çıkıyor: Albay Denny öldürülmüş ve George Wickham da adamın başında ölümünden kendisini suçlar bir halde bulunmuş.

Bu nedenden dolayı cinayet suçlamasıyla Goerge Wickham göz altına alınıyor. Yani dizinin adının da çağrıştırdığı bir şekilde Pemberley’e bir ölüm gelmiş oluyor. Bölgenin tanınmış bir ailesi olan Darcy’ler de istemeseler bile kendilerini bu karmaşa ve skandalın içinde buluyorlar. Tabii eski defterlerin yeniden açılması da cabası. Dizinin merkezinde Fitzwilliam Darcy’nin evlilik çağına gelmiş kız kardeşi Georgiana (Eleanor Tomlinson) ve genç bir avukat olan Henry Alveston (James Norton) olmak üzere konaktakiler de var.

George Wickham, Fitzwilliam Darcy’nin babasının çalışanlarından birisinin oğlu ve çocukluk döneminde iyi arkadaşlarmış. İkilinin arası Aşk ve Gurur’da içine Elizabeth’i de alan bazı olaylardan dolayı bozulmuş. Zaten partiye biraz da bu nedenle davetli değiller. Kitabın sonunda George da Lydia ile evleniyor; bundan daha fazlası ise özellikle Aşk ve Gurur’u bilmeyenler için bu diziye dair spoiler (ispiyon) olabilir diye o kısma girmeyeceğim. Ama bu dizi için Aşk ve Gurur’a hakim olmanız zaten şart değil, kitabı yazan yazar gibi diziyi hazırlayanlar da flashback, yani yapılan geriye dönüşler veya diyaloglar eşliğinde bilmeyen veya pek hatırlamayanlar için bu durumu düşünmüş.

Dizinin temelinde Pemberley konağında ve çevrede, olay nedeniyle yaşanlar olsa da cinayetten dolayı bir araştırma evresi, yani polisiye dizi havası da var. Cinayeti işleyen gerçekten de Wickham mı? İkili ortada yokken neler olmuştur? Kavganın ‘gerçek’ nedeni nedir? Hepsi birlikte dönem dizisi sosuyla birlikte sunuluyor.

Şahsi fikrim de dizinin hikayesinin giderek açıldığı ve sonunun güzel bağlandığı. Kadro da başta Anna Maxwell Martin olmak üzere iyi seçimler yapılarak bir araya getirilmiş zaten. Sözün özü, bir tarafından Aşk ve Gurur’a bulaştıysanız ve sevdiyseniz veya yapım başka bir tarafından ilginizi çektiyse bir deneyin. İyi seyirler efendim.

26 Ocak 2015 Pazartesi

Profil: Josh Holloway

Siteye ilk geldiğim zaman profil yazılarını görüp çok beğenmiş ve yazmak istemiştim. O zamandan beri nasıl yapacağım diye düşünüp dururken en sonunda yapacağım oyuncuyu buldum. İzlediğim en iyi oyunculardan biri olan Josh Holloway ile profil yazısı siftahı yapayım istedim. Yazı, oyuncunun yer aldığı yapımlarla ilgili hafif de olsa ispiyon içerebilir, şimdiden söyleyeyim.

Joshua Lee Holloway, 1969 yılının 20 Temmuz Pazar gününde, ailesinin dört erkek çocuğundan ikincisi olarak Kaliforniya’nın San Jose (Silikon Vadisi) bölgesinde doğdu; fakat 2 yaşındayken ailesi Blue Ridge Mountains/Georgia’ya taşındı. Bir kız ve üç erkek kardeşi vardır.

Josh Holloway şu anda 45 yaşında. Kendisi yengeç burcu. Doğduğu gün aynı zamanda Neil Armstrong ve Buzz Aldrin‘in Ay’a ayak bastığı gündür.

Josh Holloway sinemaya ilgi duymaya başladı ve Georgia Üniversitesi’ne girdi, fakat ilk yılının sonunda okulu bırakıp modelliğe başladı. Holloway bu sayede Avrupa’yı ve tüm Kuzey Amerika’yı dolaştı. Daha sonra modelliği de bırakıp oyuncu olmak için Los Angeles’a taşındı ve Doctor Benny isimli komedide rol aldı. Bu rolden sonra daha büyük rollerde ve sinema filmlerindede  oynadı: Mi Avigo, Moving August ve Cold Heart filmlerinde rol almıştır.

 Josh Holloway – Doctor Benny

Josh Holloway – Mi Amigo

Moving August – Josh Holloway

Sonunda David Keith ve John Rhys-Davies ile birlikte rol aldığı Sabretooth‘ta gösterdiği oyunculukla dikkatleri üzerine çekti.

Sabretooth filminden bir kare

Ayrıca  NCIS,  Texas Ranger, CSI: Crime Scene Investigation ve Angel gibi dizilerde de görünen Holloway, sonunda ona en çok ün kazandıran rol olan Lost dizisindeki Sawyer rolünü aldı ve bu rol, onun kariyerindeki en büyük dönüm noktası oldu. Bir de onu bize kazandıran bir rol oldu.

Kendisi 6 sezon boyunca en sevdiğim karakter oldu. Hatta dizide rol almış birçok oyuncu aslında seçmelere Sawyer karakteri için başvurmuş, fakat rol Josh Holloway’e gitmiştir. Ayrıca Magnum’un reklam çekimi için ülkemize gelmiş ve 2008 yılında Beyaz Show’a da konuk olmuştur.

Beyaz yine anlatıyor… ;)

Josh Holloway Lost seçmelerinin hayatının dönüm noktası olduğunu söyler: ”Lost’un kadrosuna seçilmeden önce emlakçılık yapmaya karar verdim. Tam işe başlıyordum ki dört gün sonra seçildiğimi söylediler.”

Ocak 2006‘da In Touch Weekly adlı Amerikan magazin dergisi tarafından ‘Hottest Hunk’ (yapılı vücutlu, seksi erkek) seçilen Holloway, aynı ay içerisinde ‘OK!’ adlı magazin dergisinin İngiliz okurları tarafından dünyanın en seksi 17. erkeği seçildi.

Holloway’in hobileri yelken, snowboard, dövüş sanatları, motokros ve gitar çalmakmış. Ayrıca Channel 4 adlı bir İngiliz kanalına; “Bira içmeyi çok seviyorum. Hatta insanlığın yaptığı en önemli icat damıtılmış alkoldür.” demiştir. Holloway uzun zamandır birlikte olduğu sevgilisi Yessica ile evlenmiştir.

1 Ekim 2004 tarihinde Yessica Kumala ile evlenen Josh Holloway’in Java Kumala Holloway (2009) ve Hunter Lee Holloway (2014) adında iki çocuğu vardır.

12 Ekim 2005 sabahı Holloway ve eşi Yessica, evde uyuyorken aniden evlerine giren bir hırsız tarafından silah tehdidi ile uyandırıldı. Hırsız evde bulunan bir miktar parayı ve kredi kartlarını alıp çifte ait olan Mercedes marka lüks otomobille evden uzaklaştı. Araba kısa süre sonra bulunsa da hırsız gerisinde bir kanıt bırakmadığı için yakalanamadı.

Josh Holloway’in favori filmi Cinnet’tir. (1980)

2009 yılında X-men filmi Gambit rolü için teklif aldı, fakat Lost da oynadığı için bu rolü kabul etmedi.

Lost final yaptıktan sonra bir süre ortalıkta görünmeyen Josh Holloway, 2014 yılının başında yeni bir diziyle ekrana tekrardan geldi. CBS dizisi olan Intelligence ilk bölümlerinde iyi bir reyting elde etse de sonraki bölümlerindeki düşüş diziyi iptale götürdü ve Josh Holloway’in de Intelligence macerası 13 bölümde son buldu.

Yine 2014 yılında başka bir filmle ekrana gelen Josh Holloway, Sabotage adlı filmde ünlü oyuncu Arnold Schwarzenegger ile birlikte oynadı. (Şahsen doğru konuşmak gerekirse tavsiye etmem, ben pek beğenmedim.)

Şu anda Josh Holloway’in Sarah Wayne Callies ile 2015 yılında (tam zamanı belli değil) bir dizide oynama durumunun olabileceğini biliyoruz. Lost dizisinde birlikte çalıştığı Carlton Cuse’un elinden çıkma, USA Network kanalında yayınlanması planan bir dizinin kadrosuna girdi. Eğer dizinin pilot bölümü kanaldan onay alırsa Josh Holloway’i yeni bir dizide daha göreceğiz demektir. Aynı zamanda Sarah Wayne Callies ile başrolü paylaştığı 2007 yılında Ölüm Fısıltısı adlı bir filmde oynamıştır.

Sarah Wayne Callies – Josh Holloway

NOT: İlk profil yazım olduğundan elimden geldiğince ayrıntılı, bilgi verici ve eğlendirici hazırlamaya çalıştım. Bir hatam olduysa affola.

24 Ocak 2015 Cumartesi

Poyraz Karayel — Tanıtım

Merhaba arkadaşlar, öncelikle belirtmek istiyorum ki bu benim ilk yazım; hatalarım olduysa kusura bakmayın. Sizi severek izlediğim bu dizi hakkında bilgilendirmek istiyorum.

Dizinin yapımcılığını Limon Film/Hayri Aslan üstlenirken, yönetmeni en son İntikam dizisini yöneten Çağrı Vila Lostuvalı’dır. Dizinin çekimleri 11 Temmuz 2014’te başlamasına rağmen 7 Ocak 2015’te Kanal D ekranlarında izleyiciyle buluşmuştur. Şu ana kadar 3 bölüm yayınlanmış olmasına rağmen dizi her hafta reytinglerini arttırarak yoluna devam etmektedir. Aşağıda sırasıyla ilk 3 bölümün total izleyici grubundaki sırasıyla reyting ve share oranları verilmiştir.

14 POYRAZ KARAYEL 3,65 | 8,30

3 POYRAZ KARAYEL 5.81 | 13.58

2 POYRAZ KARAYEL 6.55 | 15.15

HİKAYE

Dizi, adından da anlaşılacağı gibi Poyraz Karayel adında meslekten atılmış bir polisin başından geçenleri anlatıyor. Poyraz hayatta her şeyini kaybetmiş bir adamdır ve onu hayata bağlayan tek şey oğludur. Düzenlenen bir operasyonda görevliyken oyuna gelmiş ve meslekten atılıp hapse girmiştir. Kayınpederi Ünsal, Poyraz hapse girince torununun velayetini üzerine almıştır. Poyraz’ın hapisten çıktıktan sonra tek bir amacı vardır: Mesleğe geri dönmek ve oğlunun velayetini geri almak.

Eski amiri Mümtaz mesleğine geri dönüp oğlunu alabilmesi için Poyraz’a bir teklifte bulunur; fakat bu Poyraz için çok zor olacaktır. Çünkü amirinin ondan istediği şey Bahri Umman adlı mafya babasının yanında çalışıp emniyete bilgi sağlamasıdır. Bu sırada Ayşegül adında bir kızla tanışır ve aralarında yavaş yavaş bir aşk başlar. Fakat Ayşegül Bahri’nın kızıdır ve Poyraz bu gerçeği öğrendiğinde Bahri’nin yanında çalıştığını Ayşegül’den saklamaya çalışır. Bu, ikili arasında imkansız gibi görünen aşk nasıl sonuçlanacak ve Poyraz amacını ulaşabilecek mi bunu ilerleyen bölümlerde öğreneceğiz.

KARAKTERLER

İlker Kaleli

Poyraz KarayelOğlunu ve mesleğini kaybetmiş yalnız bir adam. Ayşegül ile tanışmak onun için hayatının dönüm noktası olacak ve ikili arasında imkansız bir aşk başlayacak.

 

 

 

 

Burçin Terzioğlu

Ayşegül

Bahri’nin kızı ve Poyraz’ın aşık olduğu kadın. Kardeşinin ve annesinin ölümünden babasını sorumlu tuttuğu için babasından nefret ediyor. Kendisi bir doktor ve tek başına ailesinden uzak bir şekilde yaşamak istiyor.

 

 

 

 

Musa Uzunlar

Bahri Umman

Sert ve katı dursa da merhametli bir mafya babası. Oğlunu uyuşturucu yüzünden kaybetmiş ve uyuşturucuya karşı savaş açmıştır. Fakat bu davranışı çok para kazanmak isteyen diğer mafyalarının hoşuna gitmez ve Bahri’yi ortadan kaldırmak için plan yaparlar.

 

 

Ataberk Mutlu

Sinan Karayel

Poyraz’ın oğlu. Anne ve babası boşandığı için mutsuz bir çocuk. Hayatta en çok babasını seviyor. Dedesi babasıyla görüşmesine izin vermediği için ondan hoşlanmıyor. Fakat tatlılığı ve sevimliliğiyle etrafındaki herkese kendini sevdirtiyor.

 

 

 

Ali İl

Sadreddin Umman

Bahri’nin büyük oğlu. Hayatı boyunca babasının gölgesinde yaşamış ve sürekli insanlara kendini ispat etmeye çalışan şiddete meyilli bir insan.

 

 

 

 

Ece Özdikici

Songül

Sadreddin’in karısı. Sinsi ve kurnaz bir kadın. Ayşegül ile pek anlaşamıyorlar. Kocasını kayınpederinin yerinde görmek için her türlü şeyi yapar.

 

 

 

 

Kanbolat Görkem Aslan

 Sefer

Baba’nın sağ kolu. Onun için canını vermeye hazır. Sema’dan hoşlanıyor fakat karşılık alamıyor.

 

 

 

 

 

Celil Nalçakan

ZülfikarBaba’nın diğer sağ kolu. Eski solculardan ve kapitalist sistemden sürekli şikayet edip durur. Polislerden hiç hoşlanmaz ve bu yüzden Poyraz’a karşı mesafeli.

 

 

 

 

 

Emel Çölgeçen

Sema

Avukat. Herkes hakkında her şeyi kısa sürede öğrenip Bahri’ye bilgi veriyor. Güçlü ve kendinden emin bir kadın.

 

 

 

 

Genel Yorum

Diziye başlama sebebim İlker Kaleli (Kayıp, Kayıp Şehir) ve Burçin Terzioğlu (Merhamet) olsa da dizi, konusuyla beni etkiledi. Şu an Türk dizi sektöründe kalitesiz diziler tutup milyonlar harcanan diziler çöpe gitse de Poyraz Karayel 6 aydır çalışılıp verilen emekle kendini seyirciye sevdirdi ve reyting listesinde adını üst sıralara yazdırmış bulunmakta.

Dizinin kadrosundaki oyuncuların oyunculuklarını da çok başarılı buluyorum ve daha önce bazı dizilerde başrolde oynayan birçok sevdiğim oyuncunun bu dizide yan rollerde oynaması, diziyi izlerken daha da zevk almamı sağlıyor. 22dakika.org üyelerinin de seveceğini düşündüğümden ve bana göre şu an Türkiye’de yayınlanan en iyi dizi olduğundan bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum. Umarım kanal reytinglerden memnun olup diziyi saçmalayana kadar uzatmaz ve güzel bir finalle ekranlara veda eder.

22 Ocak 2015 Perşembe

Forever | Tanıtım

Forever, 22 Eylül 2014’te yayın hayatına başlayan, klasik bölümlük polisiye yapısında bir ABC dizisi. İzlediğinizde hemen alışıp sevebileceğiniz karakterleriyle dikkat çeken dizi, tam sezon onayını da almış durumda. Dilerseniz lafı çok da uzatmadan yazımızın devamına alalım sizleri.

KONU

Henry Morgan, New York Polisi’nin adli tıp bölümünde çalışan başarılı bir doktordur. Ancak onu diğer insanlardan ayıran ufak bir sorunu bulunmaktadır: Henry ölümsüzdür. İlk kez 200 yıl önce ölen Henry, her ölümünden sonra kendisini kıyafetsiz bir şekilde denizin ortasında dirilmiş bir halde bulur. Birtakım olaylar sonucunda yolu Dedektif Jo Martinez ile kesişen Henry, Jo ile beraber cinayet davaları üzerinde çalışmaya başlar. Ancak bir süre sonra kimliği belirsiz ve oldukça tehlikeli olduğunu göstermekten çekinmeyen birinden gizemli telefonlar almaya başlar. Henry, bir yandan New York’ta işlenen cinayetleri çözerken, diğer yandan da gizemli takipçisiyle baş etmek zorunda kalacaktır.

KARAKTERLER/OYUNCULAR

Henry MorganKonu kısmında da bahsi geçtiği üzere kendisi ölümsüz bir adli tıp uzmanı. Bir türlü ölemediği gibi hiç yaşlanmıyor da. Ölülerle çalışmasının kendi ölümsüzlüğünün sırrını çözmek için yararlı olabileceğini düşünüyor. Uzun yıllar hayatta kalmış olmasının da etkisiyle gelişmiş, Sherlock-vari bir gözlem yeteneği var. Bu yeteneği de cinayetleri çözmesinde ona büyük yardım sağlıyor.

Karakteri Ioan Gruffudd canlandırıyor. Oyuncuyu Fantastik Dörtlü filmlerinin yanı sıra, Ringer dizisinden ve oynadığı pek çok yapımdan tanımanız mümkün.

Jo Martinez

New York Polis Departmanında görev alan bir dedektif. Henry ile tanıştıktan sonra birlikte cinayetleri çözmeye başlıyorlar. Henry’nin nispeten tuhaf davranışlarını ilk başlarda yadırgasa da ona uyum sağlaması ve güvenmesi çok da uzun sürmüyor. Her insan gibi onun da hayatında bazı sorunları olduğunu söyleyelim.

Karakteri Alana de la Garza canlandırıyor. Kendisini kısa ömürlü Do No Harm‘ın yanı sıra Law & Order, CSI: Miami gibi dizilerde izlemiştik.

Lucas Wahl

Henry’nin adli tıp ofisindeki yardımcısı. Geveze, zaman zaman patavatsız ama eğlenceli bir karakter. Henry’i takdir ediyor ve cesetlerin incelenmesinde onunla birlikte çalışıyor.

Karakteri Joel David Moore canlandırıyor. Oyuncuyu en iyi 2009 yapımı Avatar filminden tanıyabilirsiniz. Bunun yanı sıra kendisi bir çok dizi ve filmde karşımıza çıkmış bir oyuncu.

Abraham (Abe)

Henry’nin geçmişten güçlü bir bağının olduğu dostu ve ev arkadaşı. (Bu kısım 1. bölümden ispiyon içerir.)  Malum sebeplerden dolayı eski dost ve ev arkadaşı gibi davransalar da aslında Abe, Henry’nin evlatlık aldığı oğlu. Kendisine ait bir antika dükkanı var. Zaman zaman cinayet davalarını çözmesinde Henry’e yardımcı oluyor.

Karakteri Judd Hirsch canlandırıyor. Oyuncuyu Numb3rs, Damages gibi dizilerden tanıyoruz.

Joanna Reece

Ekibin amiri. Tatlı-sert bir karakter. Yeri geldiğinde Henry’i ve tuhaflıklarını mümkün olduğunca göz ardı etmeye çalışıyor.

Karakteri Lorraine Toussaint canlandırıyor. Oyuncuyu en son Orange is the New Black‘de izlemiştik. Bunun yanında kendisi pek çok yapımda karşımıza çıkmış bir oyuncu.

Mike Hanson

Dedektif Mike Hanson, Jo’nun ortağı. Diğer kahramanlarımızla birlikte her bölümün konusu olan cinayetlerin çözülmesinde görev alıyor.

Karakteri Donnie Keshawarz canlandırıyor. Kendisi 24, The Sopranos, Damages gibi pek çok yapımda irili ufaklı roller almış biri.

SON SÖZ

Dizinin proje tasarımı daha önce Chuck ve 666 Park Avenue gibi dizilerde de görev almış olan Matt Miller‘a ait. Forever’ın aldığı reytingler çok parlak olmasa da şimdiden kendine pek çok hayran edinmiş durumda. Dizi, ilgi çekici bölümlük polisiye konularının yanı sıra, alttan alta işlenen bir ana konuya da sahip. Ayrıca, her bölümde kahramanlarımız cinayetleri çözerken bizler de geri dönüşler (flashback) yardımıyla Henry’nin geçmişinde yolculuğa çıkıyoruz. Ana karakterin mütemadiyen ölüp dirilmesi de diziyi ilgi çekici kılan noktalardan biri elbette. Eğlenceli yapısıyla bölümlük polisiyelerle arası iyi olmayanların dahi bir iki bölüm şans vermesi gereken, kendine hemen bağlayan bir dizi Forever.

Ufak bir hatırlatma: Dizi, ülkemizde CNBC-e tarafından Pazartesi akşamları saat 21:00’da yayınlanıyor.

TANITIM VİDEOLARI

20 Ocak 2015 Salı

Marvel Sinematik Evreni’ni Dizilerle Takip Etme Rehberi!

Malum günümüzde çizgi roman dizileri filmleri aldı başını gitti. Belki zamanında bu kadar popüler değillerdi fakat günümüz teknolojisi ile o eski karakterleri tekrar havalı yapmayı başardılar. İşte, bu sektörün öncü stüdyolarından biri olan Marvel, şu an izlediğimiz dizilerinin, filmlerinin tohumlarını 2008’de Iron Man filmi ile atmıştı. Bu rehberi size, bu filmleri izleme sırasını belirtmek, Agents of S.H.I.E.L.D, Agent Carter gibi dizileri izlerken daha çok keyif almanız ve kafa karışıklığını gidermek için hazırladım. Bu filmler serisi şimdilik 3 evreden oluşuyor. Fazla spoiler vermeden, neler oldu, neler olacak diye ikisinden de azar azar anlatmak istedim. Haydi sıralamaya geçelim:—————————————————————————————————————————————

1. EVRE

 1.Iron Man (2008)

Uzun filmler serimiz bu filmle başlıyor. Milyoner playboy Tony Stark’ın hikayesine tanık oluyoruz. Filmin sonlarına doğru S.H.I.E.L.D’ın ve Avengers adlı bir birliğin adını ilk defa duyuyoruz. Ve S.H.I.E.L.D’ın başkanı Fury ile ilk kez tanışıyoruz. 

2. The Incredible Hulk (2008)

Hulk‘ın tanıtıldığı filmdir. Hulk’ın hikayesini bilmiyorsanız izleyebilirsiniz. Biliyorsanız atlayabilirsiniz, çünkü Hulk karakterini oynayan oyuncu sonradan değiştirildi.

3. Iron Man 2 (2010)

Iron Man ve deha Tony Stark’ın devam filmidir. Film, sinematik evrende çok önemli yere sahiptir; çünkü S.H.I.E.L.D başkanı Fury, Black Widow ve War Machine gibi ikonik çizgi roman karakterleri bu filmde bolca sahneye sahip. Elbette Agents of S.H.I.E.L.D‘da başrol oynayan Coulson karakterini de burada görüyoruz. Bu filmin son sahnesi direk olarak Thor filmine bağlanıyor.

4. Thor (2011)

Marvel evreninin teknoloji, deneyler vs gibi bilimsel havasından kurtularak bizi evrenin derinliklerine, tanrıların yanına gönderdiği ve mistik güçlerle karşılaştığımız ilk filmidir. Thor’u ve Avengers filminin kötüsü Loki‘yi ilk kez bu filmde tanıyoruz. Ayrıca dünyada ise ilk defa Coulson emri altında çalışan, Avengers üyelerinden biri olan Hawkeye‘ı burada görüyoruz. Bu filmin son sahnesi ise Avengers filminin yolunu yapıyor.

5. The First Avenger: Captain America (2011)

Marvel’ın ilk kahraman Iron Man değildi, ondan önce Kaptan Amerika vardı dediği filmdir. Bu filmde başlarına dert açan uzaylı materyali olan Teserract, yani Uzay Taşı önümüzdeki birçok film için önemli olacaktır. Bu filmde şu anda dizisini izlediğimiz Ajan Peggy Carter’ı da ilk kez görmüş oluyoruz. Ve elbette filmin son sahnesi ile Avengers filmine geçiş yapmış oluyoruz.

Agent Carter dizisini bu filmin sonunda izleyebileceğinizi düşünüyorum. Çünkü dizi, 2015’te yayınlanmaya başlasa bile bu filmin tam bıraktığı yerden başlıyor ve ilerideki filmlerle ilgili bir şey olmuyor. En azından şimdilik.

6. Avengers (2012)

Bu film şu ana kadar tanıtılan tüm karakterleri içine alan, bundan önceki 6 filmin bu olayda birleştiği ve ilk evrenin sonu olan filmdir. Filmde ilk kez tanıştığımız tek karakter Maria Hill rolü ile Cobie Smulders‘tır. Tam bir görsel şölen, kötülerimizden biri olan Loki, edindiği Zihin Taşı yani yine ileride hala başımıza iş açmaya devam edecek uzaylı materyallerinden biri ile Dünya’yı tehdit ediyor. Filmde olan bir olay Agents of S.H.I.E.L.D’ın konusunu büyük bir ölçüde etkiliyor. Filmin son sahnesinde ise Avengers 3’ün kötüsü olacak Thanos‘u ilk defa görüyoruz.

—————————————————————————————————————————————

2. EVRE

7- Iron Man 3 (2013)

Bu filmde genel olarak bir şey olmasa bile, Tony Stark’ın neden 2. evre’nin kalan filmlerinde olmadığına açıklık getirecek nitelikte bir film ve Avengers 2 filmine belki de en çok zemin hazırlayan filmdir. Çünkü artık teknolojik kıyafet giyen adamlıktan çıkmış, kontrol edilebilen robotlar üretmeye başlamıştır. Bu filmde kullanılan bir teknoloji yine Agents of S.H.I.E.L.D‘a konu oluyor.

Bu filmin sonu ile Agents of S.H.I.E.L.D‘a başlayabilirsiniz. Ama sadece ilk 7 bölüm!

8- Thor: The Dark World (2013)

Bu filmde Thor’un, Avengers filminden sonra ne yaptığını öğreniyoruz. Filmde düşmanının kullandığı Aether, yani Gerçeklik Taşı çok önemlidir. Film genel olarak evreni etkilemese de gelecekte olan şeyleri büyük ölçüde etkileyecektir. Ayrıca bu filmde Galaksinin Koruyucuları‘nda ve ileride birçok filmde göreceğimiz çok önemli Koleksiyoncu karakteri ile tanışıyoruz.

Bu filmden sonra Agents of S.H.I.E.L.D 8-16 arası bölümleri izleyebilirsiniz.

9- Captain America: Winter Soldier (2014)

Tüm film evrenini ve Agents of S.H.I.E.L.D‘ı büyük ölçüde etkileyen, bu filmden sonra diziye heyecan katan filmdir. -Bence-  şu 9 filmden en iyisidir. Dark Knight’taki gibi süper kahraman filmi olmaktan çıkmış, daha ciddi bir havaya bürünmüştür. Ayrıca bu filmde Falcon karakteri ile ilk kez tanışmış oluyoruz.

Bu filmi izledikten sonra Agents of S.H.I.E.L.D‘ın 17. bölümü ile sanki film hiç bitmemiş gibi harika bir yolculuğa çıkacaksınız. Dizi buradan itibaren asla durulmayacak.

10- Guardians of the Galaxy (2014)

Marvel’ın yine bizi evrenin bambaşka ucuna gönderen filmi. Bağımsız gibi dursa da ileride birbirine bağlanacak bu evrenler. Bu filmde ileride yine başımıza iş açacak Küre, yani Güç Taşı ve 5 çılgın arkadaş ile tanışıyoruz. Avengers filminin sonunda gördüğümüz Thanos’un nasıl biri olduğunu biraz daha öğreniyoruz. Agents of S.H.I.E.L.D‘ın 14. bölümünde gözüken Kree adlı uzaylı ırkı hakkında bilgilenmiş oluyoruz.

Bundan sonra filmler şu şekilde gidecek:

11. Avengers 2: Age of Ultron (2015)

—————————————————————————————————————————————

3. EVRE

12. Ant Man (2015)

2016 ve sonrasında gelecek filmler ise şöyle:

Unutmayın! Her filmin sonunda en az 1-2 tane extra sahneler oluyor. İşte o sahneler filmleri birbirine bağlayan, gelecek ile ilgili ipucu veren sahnelerdir. Umarım hepsini görecek kadar yaşarız, ben de bu başlığı sürekli güncel tutarım. Her türlü easter egg (sürpriz yumurta) ve ispiyonları aşağıda rahatça konuşabiliriz. Bu güzel evrenin tadını çıkartın. İyi seyirler!

19 Ocak 2015 Pazartesi

Galavant — tanıtım

Once Upon a Time‘ın başarısından sonra masallara dayanan yeni bir dizi daha tutturma çabasına giren ABC, başarısız bir Once Upon a Time in Wonderland denemesinin ardından bu sefer Galavant ile geldi. Üstelik bu seferki onlardan epey bir farklı ve iddialı bir iş oldu. Çünkü Galavant masallar diyarında geçen matrak bir müzikal komedi.

HAKKINDA

Dizinin yazarlığını ve yürütücülüğünü yapan (Crazy, Stupid, Love, Tangled, Cars gibi filmlerde de çalışan) Dan Fogelman, hem Broadway hem de çeşitli Hollywood işlerinde ödüller kazanan müzikal takımını -besteci Alan Menken (The Little Mermaid, Aladdin, Beauty and the Beast) ve söz yazarı Glenn Slater (Tangled)- yanına alarak yarımşar saatten oluşan bu 8 bölümlük diziyi ortaya çıkardı.

Dizi Pazar akşamları, Once Upon a Time’ın sezonuna ara verdiği şu günlerde onun yayın saatinde, çifter bölüm olarak yayınlanıyor. 4 Ocak‘ta açılışı yaptı ve 25 Ocak‘ta ilk sezonu kapatacak.

KONU

Evvel zaman içinde, kalbur saman peşinde, gösterişli ve cesur şövalye Galavant hem kahramanlıklarıyla hem büyük aşkı Madalene ile olan örnek ilişkisiyle, hem de yakışıklılığı ve çekiciliğiyle herkesin imrendiği, saygı duyduğu ve sevdiği biridir. Hayatında her şey güzel giderken bir gün şeytani Kral Richard, Galavant’ın aşkı Madalena’e abayı yakar ve onu kaçırır.

Kraliyet evliliğinin gerçekleşeceği gün Galavant yetişip Madalene’i kurtarma fırsatını yakalasa da Madalena onu reddeder ve kral ile evlenir. Aradan bir yıl geçer ve bu süre içinde Galavant hayata küsmüş, eski formunu kaybetmiş, kendini içkiye vermiş ve halk arasında bütün itibarını kaybetmiştir. Günümüze geldiğimizde ise bazı yeni gelişmelerle silkinip yeniden kendine gelmiştir ve sevgilisini kurtarıp intikamını alarak kendi mutlu sonunu yeniden yazmak için gözünü iyice karartmıştır. Bunları gerçekleştirebilmek için ise önce uzun bir yolculuk geçirmesi gerekmektedir. Fakat 2 arkadaşlarıyla çıktığı bu yolculuk oldukça maceralı, beklenmedik gelişmelerle dolu ve hiç kolay olmayacaktır.

KADRO VE KARAKTERLERGalavant (Joshua Sasse)

Konu kısmında yeteri kadar bahsettiğimiz Galavant, İngiliz aktör Joshua Sasse tarafından canlandırılıyor. Tiyatro kökenli oyuncuyu The Big I Am ile Frankenstein’s Army filmlerinden ve DirecTV dizisi Rogue‘dan tanıyabilirsiniz.

Kral Richard (Timothy Omundson)

Madalena’i kaçıran şeytani Kral Richard, Galavant’a karşı büyük bir düşmanlık beslemekte ve onu küçümsemektedir. Kötülüğü ile nam salan Richard aynı zamanda fakir halkını da iyice sömürüp zevk içinde yaşayarak onların nefret ettiği bir yönetici olmuştur. Yalnız gelin görün ki her şeyin aksine bu pislik adam içinde çok duygusal, sulu gözlü ve hassas yapılı biridir.

Deneyimli aktörü en iyi Psych, Jericho, Judging Amy gibi dizilerden ve çeşitli sinema filmlerinden tanıyabilirsiniz.

Gareth (Vinnie Jones)

Sert ve heybetli Gareth, Kral Richard’ın sağ koludur ve daha çok çeşitli kavgalarda vs. onun yerine kas gücünü kullanmasıyla ön plana çıkan sadık hizmetkarıdır. Aynı zamanda Richard’a nasıl daha maskülen olunacağının derslerini vermektedir.

Karakteri çeşitli sinama filmlerinden ve yakın zamandaki rolüyle Arrow’dan tanıyabileceğiniz Vinnie Jones canlandırıyor.

Madalena (Mallory Jansen)

Başta güzellliği, güzel huyu ve seksiliği ile dikkat çeken Madalena, parayı ve rahat yaşamı gerçek aşka tercih etmiş ve Galavant’ı yüz üstü bırakmıştır. Zor ve sürekli ilgi isteyen Madalena, kraliçe olduktan sonra gerçek yüzünü göstermiş ve Richard’ı parmağında oynatmaya başlamıştır. Bunu yaparken de sürekli Galavant’ın isminden faydalanmaktadır.

Karakteri Young & Hungry ile Baby Daddy‘den tanıyabileceğiniz Mallory Jansen canlandırıyor.

Isabella (Karen David)

Valencia Prensesi Isabella Lucia Maria Elizabetta, Galavant’ın bu yolculuğundaki yandaşlarından biri. Yalnız “Nereden çıktı, Galavant’ın yanında ne işi var?” gibi sorularının cevabı tamamen ilk bölümden ispiyon olacağı için izlerken öğrenmeniz daha iyi olur.

Karakteri çeşitli sinema filmlerinden tanıyabileceğiniz Karen David canlandırıyor.

Sid (Luke Youngblood)

Sid, Galavant’ın çok eskiden beri arkadaşı ve yandaşıdır. Madalena’in kendisini terk etmesiyle iyice kendini salan Galavant’a yardım etmekte ve hayatını düzene sokmaya çalışmaktadır.

Karaktere hayat veren Luke Youngblood‘ı Community‘den ve Harry Potter filmlerinden tanıyabilirsiniz.

Hayli kalabalık kadronun en önemli 6 ismi böyle. Ayrıca dizi Hugh Bonneville, John Stamos ve Ricky Gervais gibi özel konuklarıyla da dikkat çekiyor.

Kadronun tamamına şuradan bakabilirsiniz.

SON SÖZ

Son yıllarda TV’de müzikal başlığı altına bazı işler görsek de bunların her biri bol bol sahne performansı içeren ama sonuç olarak normal birer diziydi. Galavant ise tam anlamıyla bildiğiniz, has be has bir müzikal. Tabii hal böyle olunca hemen soru işaretleri beliriyor kafalarda: “Müzikaller entel işidir, ben ne anlarım? Herkes de sevemez. Üstelik ulusal bir kanal yapmış. Neylerine güvenmişler, kime izletecekler, nasıl tutacak da devam edecek?” vs. vs.

Öncelikle söyleyebilirim ki ön yargılarınızda haklı çıkma ihtimaliniz var. Ama yine de bu dizi acayip derecede matrak, komik ve eğlenceli; üstüne kısa süreli bölümlere ve az bölümlü bir sezona sahip olması nedeniyle çoğu kişinin zorlanmadan sevip iyi vakit geçirebileceği hoş bir seçim olacağını düşünüyorum. Ayrıca masal deyince de kafanız karışmasın. Fantastik ögelerle karşılaşmıyoruz. Daha çok eski dönemlerde geçen bir yol hikayesi izliyoruz. Bir yandan da sarayda olanlara tanık oluyoruz tabii.

Reytingler ilk iki bölümde gayet iyi geldi. Sonraki haftada ise büyük bir düşüş oldu ama bunda muhtemelen karşısına Altın Küre töreninin gelmesi etkiliydi. Kalan 2 haftasında birazcık toparlanacağını düşünüyorum. Ayrıca kanal çok büyük bir kitleye hitap etmeyen bir dizi yaptığının farkında olduğu için reytinglerin yüksek olmamasına müsamaha gösterecektir. Belli ki çok emek verdikleri ve ödül de umdukları bir iş.

Tek sezonda kalsa bile her zaman çatlak bir müzikal komedi bulamıyoruz malumunuz. Hep aynı şeylerden sıkılıp farklı bir şeylerin peşinde koşturanların izlememesi için hiçbir sebep yok. 8 x 22 dakika boyunca kahkaha attırıp eğlendirmesi de cabası.

İzleyecek olanlara iyi seyirler…

TANITIM FİLMLERİ

Şarkı Sözleri Eşliğinde Dizinin İlk 2:16 Dakikası:

16 Ocak 2015 Cuma

The Sopranos: Tanıtım

The Sopranos, 1999- 2007 yılları arasında HBO kanalında yayınlanmış bir mafya dramasıdır. Yapımcılığını ve yaratıcılığını David Chase yapmıştır. Dizi 6 sezon ve 86 bölümden oluşmaktadır. Bölümler yaklaşık bir saattir.

Dizinin konusuna gelirsek, New Jersey’de yaşayan İtalyan-Amerikan mafya babası Tony Soprano’nun ve ailesinin başından geçenler anlatılır. Ama diziyi ayakta tutan asıl olay şöyle başlar: Tony Soprano, arada geçirdiği baygınlıklardan ötürü bir psikiyatriste gider. Tony ilk başlarda seanslara zorla gitse de sonraki zamanlar seansları yararlı bulur. Dizi, Tony ve psikiyatristi Dr. Melfi arasındaki suç, adalet, şiddet, dostluk ve aile gibi konuşmalarıyla devam eder. Konuştukları konularda ikili birbirine ters düşse de bu çatışma seyirciler için mükemmel bir seyir oluşturur.

Ayrıca dizide Tony Soprano’nun mafya yaşamını sıklıkla görmek mümkündür. Dolayısıyla Tony’nin mafyadaki grubunun hayatlarındaki değişimleri de sıkça görmekteyiz.

Dizinin Oluşum Süreci

Dizinin yapımcısı David Chase dizideki birçok karakter gibi İtalyan asıllı bir Amerikalıdır. Gerek büyüdüğü mahalle, gerek filmlerin etkisiyle kendi de mafya yaşamına özen duymuştur. Böylelikle mafya yaşamını konu alan bir film hazırlamak ister. Daha sonra işlenecek çok konu olduğunu farkeder ve bir dizi projesi olarak değiştirir.

Chase dizinin birçok ayrıntısında ve dinamiklerinde kendi yaşamını kullanmıştır. (Baş karakterin annesiyle olan sorunları, psikiyatr seansları gibi.) Chase, oyuncu seçimlerinde de bizzat bulunmuş. Oyuncuları aksanlarına varana kadar incelemiş ve çoğunlukla İtalyan-Amerikan oyuncuları seçmiş. Bu da diziye tabii ki bir gerçekçilik kazandırmıştır.

Karakterler

Dizide çok fazla karakter var. Giriş için gerekli olacak karakterleri tanıtmaya çalışacağım:

Anthony Soprano

Karakteri James Gandolfini canlandırmaktadır. FBI’da aile (mafya) patronu amcası gözükmesine rağmen genellikle kararları kendi verir. Genellikle de ‘Tony’ diye seslenilir. Her ne kadar mafya olsa da gerçek hayatında tanıştığı kişilere ve psikiyatristine kendini atık yönetim danışmanı olarak tanıtır. Kağıt üzerinde bu işi yapmaktadır. Dostlarına karşı her ne kadar sevecen olsa da itaatsizliğe ve ihanete hiç sabır göstermez. Küçüklüğünden beri gelen anne sorunları vardır.Tony evli ve iki çocuk babasıdır. Ailesiyle  genellikle ilgilenmez. Ayrıca her mafya üyesi gibi kendisinin de metresi vardır.

 

Dr. Jennifer Melfi

Karakteri Lorraine Bracco canlandırmaktadır. Tony’nin psikayatristi olarak karşımıza çıkan Dr. Melfi çok önemli bir karakterdir. İlk başlarda Tony’nin baygınlıklarına çözüm bulmaya çalışırken daha sonları Tony’ye birçok konuda yol göstermiştir. Doktor-hasta gizliliğinden dolayı Tony’nin sırdaşı sayılabilir.

 

 

 

 

 

 

Carmela Soprano

Karakteri Edie Falco canlandırmaktadır. Tony’nin karısıdır. Kocasının ilgilenmediği aileyi kendisi çekip çevirmektedir. Her ne kadar Tony’nin metreslerinden rahatsız olsa da içinde bulunduğu zenginlikten vazgeçememektedir. Kocasının ilgisizliği nedeniyle sık sık tartışma başlatmaktadır.

 

 

 

Christopher Moltisanti

Karakteri Michael Imperioli canlandırmaktadır. Tony’nin yeğenidir. Hedefi aileye (mafya) girmektir. Bu yüzden birçok işinde Tony’ye ve grubuna ayak işi yapar. İçinde bulunduğu ortamdan etkilenerek bir mafya filmi senaryosu yazmaktadır. Genellikle ‘Chris’ diye çağrılır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Junior Soprano

Karakteri Dominic Chianese canlandırmaktadır. Tony’nin amcasıdır. Kağıt üzerinde ailede patrondur. Artık yaşlıdır ve kararlarına saygı duymadığı için Tony’le sık sık çıkmaza düşmektedir. Bu yüzden yeğenine sürekli bir kızgınlık içindedir.

 

 

 

 

 

 

Silvio Dante

Karakteri Steven Van Zandt canlandırmaktadır.  Tony’nin capolarından(küçük başkan) biridir. Tony’nin sağ kolu ve grubun Tony’den sonra en yetkili kişisidir. Saçları, mimikleri ve konuşma tarzıyla çok ayrı bir karizması vardır. Genellikle ‘Sil’ diye çağrılır. Grubun sık sık takıldığı ve bir üs olarak kullandığı striptiz kulübü Bada Bing’in sahibidir.

 

 

 

 

 

 

 

Paulie Gualtieri

Karakteri Tony Sirico canlandırmaktadır. Tony’nin capolarından biridir. Lakabı ‘Walnuts’dır. Diğer mafya üyelerinin aksine bekardır. Takım elbise giymediği zamanlar değişik renklerde eşofmanlar giyer. Chris’le değişik bir dostluğu vardır. Dizideki en eğlenceli karakterdir.

 

 

 

 

 

A.J. Soprano

Karakteri Robert Iler canlandırmaktadır. Tony’nin oğludur. Babasının mafya olduğunu bilmemektedir. Okulda futbol takımındadır.

 

 

 

 

 

 

 

 

Meadow Soprano

Karakteri Jamie-Lynn Sigler canlandırmaktadır. Tony’nin kızıdır. Dizide sorunlu ergen rolünde olan Meadow yakında üniversiteye başlayacaktır.

 

 

 

 

 

 

 

 

Salvatore Bonpensiero

Karakteri Vincent Pastore canlandırmaktadır. Tony’nin caposudur. Kilolarından ötürü sürekli dalga konusu olur. Lakabı Big Pussy‘dir.

 

 

 

 

 

 

 

Yan Roller

Tony’nin kardeşi Janice Soprano karakteriyle Aida Turturro, Chris’in sevgilisi Adriana La Cerva karakteriyle Drea de Matteo, aileden Bobby Baccalieri karakteriyle Steve Schirripa, Tony’nin annesi Livia Soprano karakteriyle Nancy Marchand, Tony’nin arkadaşı Artie Bucco karakteriyle John Ventimiglia dizide birçok bölümde gözükmüş önemli yan karakterlerdir.

Mekanlar

Dizi New Jersey eyaletinde geçer. Olaylar ise genellikle üç önemli mekanda geçer: Tony’nin evi, striptiz kulübü Bada Bing, şarküteri dükkanı Satriale’s.

Eleştiriler ve Etkiler

Dizi, başta 21 Emmy ve 5 Altın Küre dahil birçok ödül almıştır. (Bunda oyuncular James Gandolfini ve Edie Falco’nun payı büyüktür.)

Dizi, halen birçok dizi yazarı arasında gelmiş geçmiş en iyi dizi olarak kabul edilir.

Dizi, 6 sezon devam etmesi ve büyük beğeni toplaması ile Amerikan popüler kültüründe de önemli bir yer kazanmıştır. Dizideki pek çok sahne, diğer televizyon programlarına konu olmuş; Tony Soprano’nun yaşamı bu programlarda tartışılmıştır. Dizi hakkında karakter analizi konulu kitaplar yazılmış, bir bilgisayar oyunu yapılmış ve başta dizi müziklerini içeren albümler olmak üzere pek çok ticari ürüne ilham vermiştir.

Yazarın Yorumu

Dizi, mafya filmlerini sevenler için bir ideal bir kaynak. Özellikle Goodfellas filmini izleyip sevenlerin çok seveceği bir yapım. Goodfellas’taki o samimi üslubu buluyorsunuz izlerken. Mafyanın nasıl işlediğini anlıyoruz.

Konu mafya olunca bazı kesimlere sıkıcı gelse de dizi, sıradan aile sorunları ve yapılan espirilerle ortamı yumuşatıyor. Ayrıca psikiyatr seansları da ortama çok ayrı bir hava katıyor.

Bence müzikler, özellikle de bölüm sonları çalan müzikler bölüme çok güzel oturuyor. Bu arada jenerikte çalan parça: Alabama 3 – Woke Up This Morning

Yani tamamıyla tam bir başyapıt. Umarım beğenirsiniz.

14 Ocak 2015 Çarşamba

Secrets and Lies || Tanıtım

Bir gününüz ne kadar kötü başlayabilir? Yatağınızdan kalkıp akşamdan kalma mahmurluğunu üzerinizden atmak için sabah koşusununa çıktınız. Yemyeşil bir kasaba, ortasından geçen bir nehir ve manzara müthiş. Derken farklı bir yola sapıp ormana daldınız. Biraz temiz havayı ciğerlerinize çekmek istediniz. Buraya kadar her şey normaldi, fakat bir müddet sonra gördüğünüz şey karşısında, o yola hiç sapmamış olmayı dilerdiniz. Çünkü artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

KİMLİK BİLGİLERİ

Türü: Polisiye, Suç, Gizem

Senaryo ve Yaratıcı: Stephen M. Irwin

Sezon-Bölüm sayısı: 1 sezon, 6 bölüm

Yayın tarih aralığı: 3 Mart 2014 — 7 Nisan 2014

Bölüm süresi: 42 dk

Yayınlandığı kanal: Network Ten

GİRİŞ

Avustralya televizyonlarında ekrana gelen Secret and Lies, aynı zamanda 1 Mart 2015’te 10 bölümlük bir ABC uyarlaması ile tekrardan sofralarımıza konuk olacak. 6 bölümde hikayesini tamamlayan polisiye-gizem konulu dizinin, Avustralya’da 2. sezonu olmayacak.

KONU

Talihsiz adamımızın adı Ben Gundelach. Noel arifesi öncesi ormanda bulduğu ceset, karşı komşusu Jess’in 4 yaşındaki oğlu Thom’a aittir. Acele ve telaşlı bir şekilde eve gelen Ben, olayı hemen polise ihbar eder. Polisin sakin bir kasaba olan Blackwood’ta, elinde cinayeti aydınlatacak yeterli deliller yoktur. Polis tüm ilgi ve alakasını Ben’in üzerine yoğunlaştırır. Aile hayatında zaten sorunları olan karakterin, bu andan sonra halkın kötü bakışları ve evinin hemen yanına kamp kuran medya ordusunun yoğun ilgisi karşısında iyice bunalıp hayatı paramparça hale gelir.

KARAKTERLER

Ben Gundelach

Ben, boyacılık ile aiesini geçindiren orta halli bir adamdır. Thom cinayetinin baş şüphelisi haline gelmesiyle işlerini kaybeder. Ona her zaman nazik ve kibar davranan komşuları sırtlarını dönmüştür. Hepsinden kötüsü eşi Christy ile aralarında problemler başlar. Her zaman sakin tavırlarıyla tanınan Ben, giderek asabi bir adam haline gelir. Karakteri canlandıran Martin Henderson‘ı, Off The Map ve The Red Road‘tan gözünüz ısırabilir.

Christy Gundelach

Christy emlak danışmanlığı işi ile uğraşan, iki çocuklu bir annedir. Olayın olduğu günün sabahı, kocası Ben’in paniğiyle biraz telaşa kapıldıysa da genelde bu süreçte ketum bir tavır takınır. Christy’i canlandıran Diana Glenn‘i mini dizi The Slap‘ten hatırlayabilirsiniz.

Ian Cornielle

Thom cinayetini araştıran dedektif Cornielle, şüphelerini Ben’in üzerinde yoğunlaştırmıştır. Oldukça sakin tavırlara sahip rahat bir adam olan Cornielle, işinde zaman zaman agresif olabilen birisi ve gerçeği bulmak adına ise oldukça ısrarcıdır.

Karakteri mini dizi Devil’s Dust‘tan hatırlayabileceğiniz Anthony Hayes canlandırıyor.

Jess Murnane, Adrienne Pickering

Thom’un annesi olan Jese, cinayetin yaşandığı sabah oğlunun evde olduğunu zannetmektedir. Bir zamanlar Gunderson Ailesi ile oldukça yakın olan Jess şimdi ise onlardan kaçmaktadır. Ben’in acısını paylaşma isteğini sürekli geri çevirir. 

Tasha Gundelach, Phillipha Coulthard

Tasha, Gunderson Ailesi’nin klasik asi ergen tavırlarına sahip büyük kızıdır. Cinayete kurban giden Thom’a, çeşitli zamanlarda bakıcılık da yapmıştır. Babasının cinayet şüphelisi olmasıyla okul ve arkadaşları ile problemler yaşar.

Eva Gundelach, Piper Morrisey

Gunderson Ailesi’nin küçük kızı Eva, bir zamanlar beraber oyun oynadığı Thom’un cinayetine üzülmekten ziyade ailesinin içindeki huzursuzluktan endişelidir.

Dave Carroll, Damon Gameau

Ben’in yakın arkadaşı olan Dave, Gundelach Ailesi’nin misafir evinde kalmaktadır. Eve sürekli kadın getirmesi, Ben’in kızlarına kötü örnek olduğu için hoşuna gitmez. Bunun haricinde genelde iyi anlaşırlar.

Nicole Hoebel, Mirrah Foulkes

Jess’in kızkardeşi olan Nicole, Ben’den hiç hoşlanmamaktadır. Jess’e yakınlaşma tavırları onu rahatsız eder.

Vanessa-Timoty Turner 

Mouche Phillips-Hugh Parker

Gundelach Ailesi’nin karşı komşusu olan Turner’lar, diğer kasaba ahalisine nazaran aileye daha yakın bir tavır sergilerler. Özelikle Vanessa, içten yaklaşımıyla ailenin içine sızmaya çalışır. Kasabanın doktorlarından olan kocası Timoty ise daha çok geri planda gözükür.

Kevin – Elaine Gresham

Steven Tandy-Barbara Lowing

Gresham’lar, Gunderson Ailesi’ne karşı cinayetten hemen sonra dışlayıcı bir tavır takınırlar. Thom’un annesi Jess’e karşı da bir nefretleri vardır.

YAZARIN NOTU

Son zamanlarda örnekleriyle sıkça karşılaştığımız polisiye-suç-gizem konulu dizilerden hoşlanıyorsanız, iyi oyunculuklarla kotarılmış ve muhteşem bir finalle taçlandırılmış Secret and Lies tam size göre. İzlemek isteyenlere iyi seyirler…

FRAGMAN

13 Ocak 2015 Salı

72. Altın Küre Ödülleri Sahiplerini Buldu

HFPA (Hollywood Yabancı Basın Birliği)’nın ödülleri olan Altın Küre’lerde 2015 yılı kazananları belli oldu.Dün geceki töreni geçen yıl olduğu gibi yine Amy Poehler ve Tina Fey sundu.Bizim daha fazla ilgimizi çeken tv dallarında en iyi dramada The Affair, komedide Transparent ödülleri kaptı.

Lafı uzatmadan listeye geçelim:

En İyi Dizi (Drama)

✔ The AffairDownton AbbeyGame of ThronesThe Good WifeHouse of Cards

En İyi Dizi (Komedi)

✔ Transparent GirlsJane the VirginOrange Is the New BlackSilicon Valley

En İyi Mini Dizi & TV Filmi

✔ FargoThe MissingThe Normal HeartOlive KitteridgeTrue Detective

En İyi Erkek Oyuncu (Drama)

✔ Kevin Spacey | House of Cards Clive Owen | The KnickLiev Schreiber | Ray DonovanJames Spader | The BlacklistDominic West | The Affair

En İyi Kadın Oyuncu (Drama)

✔ Ruth Wilson | The Affair Claire Danes | HomelandViola Davis | How to Get Away with MurderJulianna Margulies | The Good WifeRobin Wright | House of Cards

En İyi Erkek Oyuncu (Komedi)

✔ Jeffrey Tambor | Transparent Louis C.K. | LouieDon Cheadle | House of LiesRicky Gervais | DerekWilliam H. Macy | Shameless

En İyi Kadın Oyuncu (Komedi)

✔ Gina Rodriguez | Jane the Virgin Lena Dunham | GirlsEdie Falco | Nurse JackieJulia Louis-Dreyfus | VeepTaylor Schilling | Orange Is the New Black

En İyi Erkek Oyuncu (Mini Dizi & TV Filmi)

✔ Billy Bob Thornton | Fargo Martin Freeman | FargoWoody Harrelson | True DetectiveMatthew McConaughey | True DetectiveMark Ruffalo | The Normal Heart

En İyi Kadın Oyuncu (Mini Dizi & TV Filmi)

✔ Maggie Gyllenhaal | The Honourable WomanJessica Lange | American Horror Story: Freak ShowFrances McDormand | Olive KitteridgeFrances O’Connor | The MissingAllison Tolman | Fargo

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu

✔ Matt Bomer | The Normal HeartAlan Cumming | The Good WifeColin Hanks | FargoBill Murray | Olive KitteridgeJon Voight | Ray Donovan

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu

✔ Joanne Froggatt | Downton Abbey Uzo Aduba | Orange Is the New BlackKathy Bates | American Horror Story: Freak ShowAllison Janney | MomMichelle Monaghan | True Detective

Sinema dalları dahil, ödül kazananların tüm listesi için şuraya bakabilirsiniz.

12 Ocak 2015 Pazartesi

The CW’nun Sezon Ortası Takvimi Nihayet Açıklandı

5 ulusal kanalın 4’ü yılbaşından önce sezon ortası takvimlerini açıklamış; ama The CW’dan bir ses çıkmamıştı. Kendileri bugünkü TCA panelinde nihayet 2 yeni dizisinin başlangıç tarihleri ile sezon ortasında nasıl bir yayın akışının bizi beklediğini duyurdu.

 

 

Bu sene kanala reyting rekorları getiren DC Comics uyarlaması The Flash‘in desteğinden yararlanma fırsatı yine bir DC Comics uyarlamasına nasip oldu. Veronica Mars yapımcısı Rob Thomas’ın elinden çıkan iZombie, 17 Mart Salı akşamı başlayacak. O saatte yayınlanan Supernatural ise 18 Mart itibarıyla Çarşamba 21:00’e, Arrow arkasına yollanacak.

 

Çarşamba o saatte yayınlanan The 100‘a ne olacak derseniz, 16 bölümlük 2. sezonunu 11 Mart‘ta tamamlamış olacak.

Kanalın diğer sezon ortası yenisi The Messengers, Hart of Dixie final yaptıktan sonra Cuma 21:00’e yerleşecek. Başlangıç tarihi 10 Nisan…

Buyurun olayın özeti:

11 Mart Çarşamba8:00-9:00 “Arrow”9:00-10:00 “The 100” (Sezon Finali)

17 Mart Salı8:00-9:00 “The Flash”9:00-10:00 “iZombie” (Dizi Prömiyeri)

18 Mart Çarşamba8:00-9:00 “Arrow”9:00-10:00 “Supernatural” (Yeni Gün)

10 Nisan Cuma8:00-8:30 “Cedric’s Barber Battle” (Yeni Şov)8:30-9:00 “Whose Line is it Anyway?”9:00-10:00 “The Messengers” (Dizi Prömiyeri)

 

Beauty and the Beast‘n 3. sezonu ile yazın buluşacağımız da böylece kesinleşmiş oldu.

Bu yayın programının kalan dizilerimiz için ne ifade ettiğini yorumlayacak olursak…

Bir CBS yapımı olan The Messengers’ın sezon bitimine yakın, üstelik Cuma başlamasının kendisi için büyük dezavantaj olacağını, Jane the Virgin -ki kendisi aldığı iyi eleştiriler(?!) sayesinde de zaten avantajlı konumda- ve Reign için ise büyük bir avantaj olduğunu söyleyebiliriz.

Bir WB yapımı iZombie’nin avantajlı yayın saatiyle şu an tutma ihtimali hayli yüksek görünüyor. Bu da şu an WB grubunun en düşük reytingli dizisi The 100 için pek iyiye işaret değil.

***

Bakalım önümüzdeki haftalarda elde edilen reytinglerde bazı değişiklikler olacak ve dengeler değişecek mi? Öğrenmek için takipte kalın!

9 Ocak 2015 Cuma

2015 People’s Choice Ödülleri Sahiplerini Buldu

Her yıl internet kullanıcılarının belirlediği oylara göre dağıtılan People’s Choice ödülleri sahiplerini buldu. Sunuculuklarını Mom‘ın yıldızları Anna Faris ve Allison Janney’in yaptığı ödül törenin televizyon kategorisinde kazananları aşağıda bulabilirsiniz. Tüm liste için ise şuraya göz atabilirsiniz.

Favori TV Şovu

✔ The Big Bang TheoryGame Of ThronesNCISOnce Upon a TimeThe Walking Dead

Favori Komedi

2 Broke Girls✔ The Big Bang TheoryModern FamilyMomNew Girl

Favori Aktör (Komedi)

Ashton Kutcher✔Chris ColferJesse Tyler FergusonJim ParsonsTy Burrell

Favori Aktris (Komedi)

Amy Poehler✔Kaley Cuoco-SweetingMelissa McCarthySofia VergaraZooey Deschanel

Favori Drama

Chicago FireDownton Abbey✔Grey’s  AnatomyRevengeScandal

Favori Aktör (Drama)

Dax ShepardJesse WilliamsJustin ChambersDax Shepard✔Patrick DempseyTaylor Kinney

Favori Aktris (Drama)

Alyssa Milano✔Ellen PompeoEmily VanCampHayden PanettiereKerry Washington

Favori Komedi (Kablolu)

Baby DaddyCougar TownFaking It✔Melissa & JoeyYoung & Hungry

Favori Drama (Kablolu)

Bates Motel✔ Pretty Little LiarsRizzoli & IslesSons of AnarchyTrue Detective

Favori Aktör (Kablolu)

Charlie HunnamEric Dane✔Matt BomerSean BeanWilliam H. Macy

Favori Aktris (Kablolu)

✔Angie HarmonAshley BensonCourteney CoxKristen BellLucy Hale

Favori Suç-Drama

Bones✔Castle  Criminal MindsThe MentalistNCIS

Favori Aktör (Suç-Drama)

David BoreanazKevin Bacon✔ Nathan FillionShemar MooreSimon Baker

Favori Aktris (Suç-Drama)

Emily DeschanelLucy LiuMariska HargitayRobin Tunney✔Stana Katic

Favori Bilimkurgu-Fantastik

✔Beauty and the BeastMarvel’s Agents of S.H.I.E.L.D.Once Upon a TimeSupernaturalThe Vampire Diaries

Favori Bilimkurgu-Fantastik (Kablolu)

American Horror StoryDoctor WhoGame of Thrones✔Outlander    The Walking Dead

Favori Aktör (Bilimkurgu-Fantastik)

Ian SomerhalderJared PadaleckiJensen Ackles✔Misha CollinsPaul Wesley

Favori Aktris (Bilimkurgu-Fantastik)

Ginnifer GoodwinJennifer MorrisonJessica Lange✔Kristin KreukNina Dobrev

Favori Yarışma Programı

America’s Got TalentDancing with the StarsHell’s KitchenMasterChef✔The Voice  

Favori Talk-Show Sunucu (Gündüz Kuşağı)

 

✔Ellen DeGeneresKelly Ripa & Michael StrahanQueen LatifahRachael RaySteve Harvey

Favori Talk-Show Sunucu (Gece Kuşağı)

Conan O’BrienCraig FergusonDavid Letterman✔Jimmy FallonJimmy Kimmel

 

Favori Komedi-Drama

Awkward✔Orange Is the New Black  ShamelessSuitsWhite Collar

Favori İkon

✔Betty WhiteKatey SagalMark HarmonTim AllenTom Selleck

Favori İkili

David Boreanaz & Emily Deschanel (Bones)Ginnifer Goodwin & Josh Dallas (Once Upon a Time)Jared Padalecki & Jensen Ackles (Supernatural)Nathan Fillion & Stana Katic (Castle)✔ Nina Dobrev & Ian Somerhalder (The Vampire Diaries)

En Çok Özleyeceğimiz Karakter

 

(İspiyonu açarsanız alttaki 5 dizide bu sonbaharda kaybettiğimiz karakterlerin toplu fotosunu görürsünüz. Ona göre.)

✔ Dr. Cristina Yang – Sandra Oh(Grey’s Anatomy)Dr. Lance Sweets – John Francis Daley(Bones)Hershel Greene – Scott Wilson (The Walking Dead)Leslie Shay – Lauren German (Chicago Fire)Neal Cassidy – Michael Raymond-James (Once Upon a Time)

Favori Aktör (Yeni Dizi)

Ben McKenzie✔David TennantDylan McDermottLaurence FishburneScott Bakula

Favori Aktris (Yeni Dizi)

Debra MessingJada Pinkett SmithOctavia SpencerTéa Leoni✔Viola Davis

Favori Skeç-Komedi

Drunk HistoryInside Amy SchumerKey & PeeleKroll Show✔Saturday Night Live  

Favori Animasyon

American DadBob’s BurgersFamily Guy✔The Simpsons  South Park

Favori Yeni Komedi

A to ZBad JudgeBlack-ishCristela✔Jane the Virgin  Marry MeThe McCarthysMulaneySelfie

Favori Yeni Drama

Constantine✔The Flash  ForeverGothamGracepointHow to Get Away with MurderMadam SecretaryThe Mysteries of LauraNCIS: New OrleansRed Band SocietyScorpionStalker

8 Ocak 2015 Perşembe

Stargate SG-1 || Tanıtım

İnsanoğlu için evrendeki başka galaksilere, yaşamın var olabildiği öteki dünyalara, yani olası medeniyetlere seyahatin günümüz teknolojisi ile mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz. Tarihteki ünlü fizikçiler Albert Einstein ile Nathan Rosen‘ın 1935 yılında öne sürdükleri solucan delikleri ile seyahat ise bir teoriden öteye şimdilik geçemedi. Burada duralım; hemen ümitsizliğe düşmeyin.

Peki size evrende yolculuğu mümkün kılan bir solucan deliği olduğunu ve bu seyahati mümkün kılan cihazın 1928 yılında Eski Mısır piramitleri çevresinde yapılan kazı çalışmalarında keşfedilip günümüze kadar sır gibi saklandığını söylersek bize inanır mıydınız? Bu cihazın ismini mi soruyorsunuz? Öyleyse söylüyorum; Yıldız Geçidi!

İçindekiler

Stargate 1994Stargate’in Diziye Dönüşme HikayesiAna KonuYıldız Geçidinin ÖzellikleriKim Bu Goa’uldlar?Tok’ralarJaffalarKarakterlerAsgardlarReplicatorFilmleri ve Devam Dizileri (Spin-off)Stargate ile İlgili BelgesellerTanıtım FragmanıSTARGATE 1994

Hikayemiz 1994 yılında Roland Emmerich yönetmenliğinde çekilen Stargate filmi ile başlıyor. 1928 yılında Eski Mısır Giza platosunda yapılan kazı çalışmalarında esrarengiz bir cihazın keşfi yapılır. Günümüze kadar bu cihazın ne olduğu ve nasıl çalıştırılacağı hakkındaki deneyler başarızılık ile sonuçlanır.

Amerikan Hava Kuvvetleri’ne ait yüksek güvenlikli bir üs olan olan Cheyenne Dağı’ndaki tesislerde araştırmalar yapılan, adına Yıldız Geçidi denilen cihazın şifrelerini çözmesi için bir arkeolog ve dilbilimci olan Daniel Jackson’dan yardım istenir.

Evrenin farklı noktalarında konumlandırılan diğer geçitlere ulaşabilmek için 7 sembol belirlemek gerekir. Bu sembollerden altı tanesi gidilecek geçidin evrendeki konumunu belirler, son sembol ise yolculuğun başladığı geçidin konumunu belirleyen semboldür. Daniel Jackson iki günlük bir çalışma sonunda cihazın şifresini çözmüştür.

Bu semboller, halka şeklindeki bir cihaz olan Yıldız Geçidi’ne girilince Abydos gezegenindeki geçitle arada bir solucan deliği açılır. Daniel Jackson ve Albay Jack O’Neill’dan oluşan askeri bir ekip, gezegeni keşif için Abydos’a ulaşırlar. Karşılarında kendisini tanrı olarak gören RA ve ona köle gibi hizmet eden insanlarla karşılaşırlar. Eski Mısır Medeniyeti’nin hüküm sürdüğü bu gezegende ekip, çözmesi gereken bir takım sorunlarla karşılaşır.

STARGATE’İN DİZİYE DÖNÜŞMEHİKAYESİ

Dizinin yapımcılarından Michael Greenburg, hikayenin yayın haklarını alan MGM(Metro Goldwyn Mayer)’in sahibi John Symes’tan bir telefon alır. Stargate’i televizyon dizisi yapma konseptinden bahseder. Greenburg’e telefonda yapılan öneri mantıklı gelir.  “Esas filmden daha geniş perspektife sahip, daha ilginç bir dizi olacak ” sözleriyle projesinin heyecanı kendisini çoktan sarmıştır.

Yine dizinin yapımcılarından Jonathan Glassner der ki;

Beni Stargate filmi ile ilgili büyüleyen esas şey, özellikle bilim kurgu adamları tarafından sıkça bahsedilmiş bir kavramı kullanmasıydı. Stargate, Eski Mısır’ın tamamen uzaylılar tarafından inşaa edildiği teorisini alarak bir bilim kurgu filmi yaptı. Çok da eğlenceli buldum, keşke bunu daha önce ben akıl etmiş olsaydım!

Yaratıcı ve yapımcı Brad Wright;

Stargate ile ilgili bir şeyler yapmayı planladıklarını ilk öğrendiğimde, MGM’e bizzat başvurdum ve dedim ki ‘’ İlk bölümü yazmayı çok istiyorum.’’ Jonathan Glassner’in de bu projede yer almak istemesini söylemesiyle, MGM başkanı her iki yapımcıyı yanına yanına çağırır. Der ki; ‘’Neden beraber çalışmıyorsunuz?’’ Onlar da‘’Harika olur, zaten biz beraber çalışmayı çok seviyoruz.’’ derler.

İşlerin yürümesini ve dizi hakkında herkesin aklında olan hayalleri gerçekleştirmek çok büyük bir işe girişmek demekti. Çünkü Stargate bolca görsel efekt gerektiren bir projeydi. Filmin bittiği yerde Daniel Jackson, Abydos gezegeninde kalmıştı ve Jack O’Neil orduyu terk etmişti. Bütün hikaye bir bakıma nihayete erdirilmişti. Senaristlerin bu iki karakteri hikayeye geri döndürmesi ve senaryoya derinlik katmak için Yıldız Geçidi’nin diğer gezegenlere  seyahatinin önünü açmaları gerekiyordu. Yaratılan bir kartuş vasıtasıyla evrende yüzlerce geçidin olduğunu gösteren bir çözüm yolu bulurlar. Efsaneye sadık kalınarak geçitlerin kullanım amacının, uzaylı ırk Goa’uldların insanları yıldızlararası yolculuk yapabilen gemileriyle galaksideki yüzlerce gezegene dağıtarak köle gibi kullanması şeklinde devam eder. Yapımcılar dizi boyunca Mısır mitolojosini de dinamik ve muhalif bir kuvvet olarak korumaya devam ederler.

ANA KONU

Amerikan Hava Kuvvetleri komutasında, SGC (Yıldız Geçidi Programı) adı altında ekipler oluşturalarak bilinmeyen gezegenlere yolculuklar yapılmaya başlanır. Ziyaret edilen gezegenlerde yaşayan halklar ile yakın ilişkiler kurululur. Goa’uld’lara karşı üstünlük sağlanabilecek her türlü bilgi ve teknolojik silahların bulunması da SGC ekiplerinin görevleri arasındadır. Geçidin tüm işlevselliğini sürdürmesi büyük tehlikeleri beraberinde getirir. Bilinmeyen dünyalara yapılan yolculuklarda  virüsler, hiç bilinmeyen genetik hastalıklar, elbette ki tehlike arz eden değişik formda uzaylı yaratıklar da ekiplerin başına musallat olur.

Yıldız Geçidinin Özellikleri

Öncelikle kısa bir tanım yapalım;

Yapay olarak yaratılmış bir solucan deliğinin ufuk sınırı, uzay zamanda yüzlerce hatta milyonlarca ışık yılı öteye uzananan bir cihazdır.

- Yıldız Geçidi sistemi uzun zaman önce kaybolmuş, Eskiler adıyla bilinen çok gelişmiş bir ırk tarafından icat edilmiştir.

- Yıldız geçitleri dünyada bulunmayan Naquadah adlı elementten yapılmıştır.

- Halka şeklindeki bu cihazın üzerinde 39 sembol yer alır.

- Yıldız geçidine girilen 7 sembol dizisi ile diğer geçitlere ulaşım sağlanır.

- Geçide girilecek semboller Dünya’da bilgisayar yardımı ile yapılırken, diğer geçitlerin DHD adlı bir kumandaları vasıtasıyla bu işlem yapılır.

- Dünya dışındaki gezegenlerde yaşayan halklar için ismi genellikle Chapa’ai‘dır.

Kim Bu Goa’uldlar

Bütün galaksiyi fethetmeye meyilli parazit bir ırktır. Bu parazitler kraliçeler tarafından üretilen larvalar olarak doğar. Yavrular genetik hafıza ve soyunun zihinleriyle kötü doğar. Hastalıkları tedavi eden, yaraları iyileştiren ve ölüleri dirilten taş mezar teknolojisi  sayesinde binlerce yıl yaşayabilirler.

İnsanları konukçu olarak alıp bedenlerine hükmederler. Fırsatçı bir ırk olan Goa’uldlar teknolojileri çalıp kullanırlar ve aynı zamanda tanrı kılığına girerler. Ne de olsa elinizdeki güçlerle, tanrısı olan bir kültüre hakim olmak istiyorsanız herhalde ‘’O benim!’’ demekten daha kolay bir yol olamaz. Her Goa’uld tanrı olacak diye bir kural yoktur. İçlerinden güçlü ve baskın olanlar kendisini tanrı olarak kabul ettirir. Bu tanrıların kendi içlerinde kurdukları Düzen Efendileri adlı bir birlikleri vardır. Daha doğrusu buna birlik diyemeyiz, çünkü sürekli birbirlerinin kuyularını kazıp güç mücadelesi içine girerler. Kendilerine tehdit olarak gördükleri gelişmeye meyilli ırkları da yok ederler. Tau’ri (Dünya) bunlardan bir tanesidir.

Hatak Sınıfı Gemi

Her Goa’uld Düzen Efendisi bunlardan kurulu bir filoyu yönetir. Genelde bir Goa’uld ana gemisi bunun bir kaç katıdır.

Al-Kesh

Bombardıman araçları ve ölüm uçakları adıyla bilinen küçük avcı uçaklarıdır. Bir Al-Kesh hiper uzayda seyahat edebilir . Diğer ana gemilerde olan halka taşıyıcı teknolojisi sayesinde askerlerini rahatlıkla transfer edebilir. Yüzey saldırıları için büyük ordular taşıyabilir.

Tok’ralar

Aşağıdaki bilgiler 1. sezonu izlemeyenler için ispiyondur.

Bu parazitler ise kraliçelerinin genetik hafızasıyla iyi doğarlar. İnsanları rızaları dahilinde konukçu olarak alırlar. Goa’uldların aksine insanın kişiliği bu bedende özgürdür. Yani iki farklı karakter bir bedende yaşarlar. Amaçları Düzen Efendileri’ni yok edip, imparatorluğu yeniden şekillendirmektir. Goa’uldlar tarafından aşağılanıp dışlanırlar. Tok’ralar yer altındaki tünellerde kaçak bir yaşam sürerler. Goa’uld ile savaşlarında Tau’ri (Dünya) en büyük müttefiğidir.

Jaffalar

Jaffalar erkekliğe ilk adım attıkları gün, bir seremoni ile Goa’uld larvalarını olgunlaşma dönemine kadar bedenlerinde taşımaya başlarlar. Larvaları bedenlerinde taşıma karşılığında uzun ve sağlıklı bir yaşam kazanırlar. Eğer bu larvaları vücutlarından çıkarırlarsa ölürler. Goa’uld larvaları bu hizmetleri karşılığında, Jaffaların zihinlerini ele geçirmez. Olgunlaşana kadar bu bedenlerde kendilerini pasifize ederler. Larvaların Jaffa kullanılarak kuluçkalandırma işlemi, bir Goauld ve insan konukçusun başarılı olarak birleşebilmesi için gereklidir. Bu işlem yapılmaz ise birleşmenin başarı şansı tehlikeye girer.

Jaffalar aynı zamanda Goa’uld askeri gücünü oluştururlar. Her bir Jaffa bağlı olduğu efendisi Goa’uld’a tanrı gibi tapar. Aralarından çıkan isyancılar (bakınız Teal’c) Shol’va olarak adlandırılır.

KARAKTERLER

Albay Jack O’Neill  (Richard Dean Anderson)

MGM başkanı John Symes kendisini arar;

- Bu projede senin yer almanı çok istiyorum.

- Nedir o?

Detaylardan haberdar olunca esas filmi bir kaç kez izler. İşin içindeki tüm enstrümanları da düşününce büyük bir potansiyel görür ve imzayı atar.

Filmde Jack O’Neill karakteri, oldukça katı tutumlu ve disiplinden taviz vermeyen tipik bir asker profili ile Kurt Russell tarafından canlandırılmıştı. Uzun soluklu bir televizyon dizisinde, özellikle bir başrol oyuncusunu aynı karakter özellikleri ile (özellikle o saç şekliyle) ekrana taşıdığınız vakit izleyici sıkılıp gerilebilirdi. İşte bu yüzden Richard Dean Anderson’un zaten kendinde de olan neşeli, içten ve doğal espri anlayışını karaktere ustaca sızdırması beklenir.

Emekli bir Albay olan O’Neill, çocuğunu silahıyla oynaması sonucunda çıkan kaza kurşununda  kaybetmiştir. Karısı bu yüzden onu hiç affetmez. Olayın etkilerinden uzun süre kurtulamaz. Bu ruh hali aslında esas filmdeki karakterin yapısında daha çok işlense de dizide de yer yer buna değinilir. O’Neill’a farklı bir bakış açısı ve hikayede gelişimine olanak vermek adına bu olayın etkilerinden muaf tutulur. Karaktere biraz ciddiyetsizlik bolcana espirütel bir imaj yüklenmesinin yolu açılmış olur.

SG-1’ın lideri O’Neill,  ekibin diğer üyelerine nazaran fazla zeki bir adam değildir. Kafasının bir takım şeylere çalışmadığı onun aptal olduğu manasına gelmez. Aslında gerçekte olmadığı kadar akıllı olsa da işi salaklığa vurur. Bu onun bir bakıma olaylarla eğlenme biçimidir.

Samantha Carter (Amanda Tapping)

Ordu subayı, astrofizikçi, kendini kanıtlama ihtiyaç duyan bir feminist, eşitlik ile ilgili nutuklar atan Sg-1’ın üyesidir. Karakterin bu özelliklerini sevmediğinizi duyar gibi oldum. Bu hep böyle devam etmiyor.  Kendisi de bir feminist olan Amanda Tapping, karakterin bu ruh halini yorucu ve sıkıcı bulur. Yazarlarla oturur ve bu konuda konuşur.

A- Kadınlar böyle konuşmaz.

B- Neden doğruca takımın içinde sürekli ben kadınım diye bağırmadan yer alamıyorum?

diyerek fikirlerini açıklar. Görüşleri değer bulur ve Sam karakteri diziye yavaş yavaş ısınmaya başlar. Beraber çalıştığı insanlara sevgisi ve inanılmaz sadakatiyle her zaman ön plandadır. Kendisini sevgiyle anıyoruz.

Daniel Jackson (Michael Shanks)

Michael Shanks oyuncu seçimlerinde sete gelir ve filmde karaktere hayat veren James Spader‘ın bir güzel taklidini yapar. Etkilenen yapımcılar, oyuncunun daha da fazlasını yapabilecek potansiyele sahip olduğunu görürler.

Arkeoloji ve dil bilimi üzerine uzmanlaşan karakterin gelişimi, ilerleyen bölümler itibarı ile elinde bir makinalı tüfek ile savaşan yetenekli bir asker şeklinde olur. Kendisini ekibin ahlaki bir bilinci, insan doğasında en iyiye inanan olarak tanımlayabiliriz.

Teal’c (Christopher Judge)

Teal’c tanrı olarak gördüğü Apophis’in sağ kolu olan bir Jaffa’dır. Gou’uldlar tarafından kullanıldığını düşünerek inancını sorgulamaya başlamıştır. Apophis tarafından Shol’va (Hain) ilan edilen babasını sevmesi ve Apophis’in verdiği ceza sonucu kafasında ‘’Hangi tanrı, oğlu babasını sevdiği için cezalandırabilir?’’ sorusu oluşur. İşte tam bu sıralarda Chulak gezegeninde bir görev sırasında Apohis’in eline düşmüş esirler arasında SG-1 ekibiyle karşılaşır. Teal’c, Apophis ile ipleri koparır ve kendilerini köle gibi kullanan Gou’uldların düşmanı olur. Bu mücadelede ekibin dördüncü ve son parçası olarak SG-1 saflarına katılır.

Teal’c öneride bulunmaz, espri yeteneği hiç yoktur. İnsanlarla ya da karşısına çıkan herhangi biriyle kaynaşmayı önemsemez.

General George Hammond (Don S. Davis)

Yıldız Geçidi programının uygulandığı Cheyyenne Dağı’ndaki hava kuvvetleri üssünün komutanı General Hammond’dır.  Gerek sinema gerekse televizyonda bu tip karakterlerin ortak noktasıdır, sağa sola emirler verip bencil tavırlar takınmak. Hammond bunun aksine kendini beğenmiş değil, etrafına emirler yağdırmıyor ve bu da karaktere büyük bir saygınlık kazandırıyor.

Janet Fraiser (Teryl Rothery)

Yıldız Geçidi Komutanlığı’nın tıbbi ekip lideridir.  En zor iş onun aslında, sıra dışı hastalıkların çözümü onun yetenekli ve şefkatli elinden geçiyor.

Apophis (Peter Williams)

Filmde Ra öldükten sonra, Düzen Efendileri arasında en güçlü tanrı konumuna yükselir. En tehditkar düşmanı olarak Dünya’yı görür. Daha fazlası için ilk bölüme bakınız.

ASGARDLAR

Jack O’Neill; ”Ben bu adamları çok seviyorum.”

Aşağıdaki bilgiler 1. sezonu izlemeyenler için ispiyondur.

İlk olarak İskandinavya tanrısı Thor kılığında Cimmeria gezegeninde karşımıza çıktılar. Asgardlar, son derece yüksek teknolojiye sahip bir ırktır. Türleri bir hastalık neticesinde üreyemez. Geliştirdikleri teknoloji ile klonlanma yöntemiyle çoğalırlar. Bu yöntemle belleklerini de transfer ederek ortalama ömürlerini 1000 yıla kadar çıkarabilirler. Goau’uldlar ile aralarında korunan gezegenler antlaşması vardır. Dolayısıyla Asgardların himayesinde bulunan hiçbir gezegene Goa’uldlar saldıramaz. Dünya’nın en büyük müttefiğidir.

REPLICATOR

Reese; ‘‘Korkmayın, onlar sadece bir oyuncak!”

Aşağıdaki bilgiler ilk 3 sezonu izlemeyenler için ispiyondur.

 

 

 

Durdurulamaz bir düşman ile karşı karşıyayız. Daha doğrusu Asgardların bunlarla başı beladadır. Onları belki yendiğinizi düşünürsünüz fakat onlar daha büyük, daha güçlü ve daha yıkıcı bir şekilde tekrar ortaya çıkarlar. Onlar Çoğalıcılar! Çoğalmak ve daha dayanıklı olmak için karşılaştıkları her şeyi yiyip bitirirler. Ayrıca örümceklerden uzay gemilerine ve hatta insana kadar her şeyi taklit ederler. Birbirleriyle zihinsel düzeyde iletişim kurabilirler. Karakteristik özelliklerinden biri durdurulamaz öğrenme isteğidir. Nerede olurlarsa olsunlar, daha zeki ve daha güçlü olmak isterler.

 

STARGATE FİLMLERİ

İlk olarak 11 Mart 2008’de The Ark of Truth, 29 Temmuz da ise Continuum ile buluştu Stargate hayranları, geleceği söylenen 3. film Extinction ise bir hayal olmaktan öteye geçemeyip iptal oldu.

DEVAM DİZİLERİ

Stargate Atlantis

Stargate Sg-1’ın 8. sezonunun 3. bölümünden itibaren eş zamanlı olarak yayınlanmaya başlamıştır. Dizi toplamda 5 sezon sürdü. Sg-1’in 8. sezonuna geldiğinizde iki diziyi ve filmleri de bir arada götürmek isterseniz şu sırayı takip edebilirsiniz;

Stargate SG-1: Bölüm 1.1 –  8.2Stargate Atlantis: Bölüm 1.1 – 1.15Stargate SG-1: Bölüm  8.3 – 8.20Stargate Atlantis: Bölüm 1.16 – 2.1Stargate SG-1: Bölüm 9.1 – 10.2Stargate Atlantis: Bölüm 2.2 ve 3.4Stargate SG-1: Bölüm 10.3 – 10.12Stargate Atlantis: Bölüm 3.5 – 3.19Stargate SG-1: Bölüm 10.13 ve 10.20Stargate: The Ark of TruthStargate Atlantis: Bölüm 3.20 – 5.1Stargate: ContinuumStargate Atlantis: Bölüm 5.2 – 5.20Stargate Universe

Stargate Sg-1’in son 3 sezonunu kısa bir sürede izlerseniz bu sıraya takılmanıza gerek yok.

Stargate Universe

Serinin 3. dizisi olan Universe 2009 yılında yayın hayatına başladı. 2 sezon yayın hayatında kalan dizi, Syfy‘ın dizilerini bir bir katlettiği bir zamanda, bıraktığı güzel anılarla aramızdan ayrıldı. Ayrıntılı tanıtımına şuradan ulaşabilirsiniz.

STARGATE İLE İLGİLİ BELGESELLER

”True Science”, Stargate bilim kurgu fantazilerini örnekleriyle gerçeklerle yoğuran bir belgeseldir. Solucan deliği teorisinden, zaman yolculuğuna kadar birçok konuya bilimsel olarak açıklık getiriyorlar. Herhangi bir kaza kurşununa gitmemek için 9. sezonun 1. yarısından sonra izleyebilirsiniz. Belgeseli Amanda Tapping sunuyor.

Stargate Sg-1’ın başarısının en büyük sebeplerinden biri, Dünya temelli mitolojinin dizinin kumaşına dokunmuş olmasıydı. On sezon boyunca bu dizi mitolojiye ”Yıldız Geçidi” sokmanın hep eğlenceli bir yolunu buldu. Stargate mitolojisinin derinliklerine bir yolculuk etmek isterseniz “Behind The Miythology” tam size göre..

Stargate, kendinden önceki bilim kurgulardan ne kadar beslendiyse, ondan sonra da bu tür Stargate’in ekmeğini çok yedi. Daha önce üstünde kamuflajlarıyla, elinde makinalı tüfekleriyle bir bilim kurgu izlememiştiniz. Keza ziyaret edilen dünyalardaki gibi geri kalmış toplum örnekleriyle karşılaşmamıştık. En önemlisi ise daha önce kimsenin aklına gelmemiş bir şeyi, Eski Mısırlıların tamamen uzaylılar tarafından inşaa edildiği fikri ile bilim kurgu yaptılar. Bu türün klişelerinin de bir güzel hakkını verdiler. Paralel evrenler ve zaman yolculukları ile ilgili bölümler en favorileriniz arasına girebilir.

80’den fazla ülkede 10 sezon boyunca kendisine milyonlarca sayıda ciddi bir hayran kitlesi yaratan dizi, şu ana kadar ben bilim kurgu hayranıyım ama daha diziyi izlemedim diyen sizleri bekliyor. Ne kadar da şanslısınız!

TANITIM FRAGMANI

5 Ocak 2015 Pazartesi

Mozart in the Jungle: Tanıtım

Günümüzde internet üzerinen yayınlanan diziler çok popülerleşti. Mozart in the Jungle da onlardan biri. Amazon Prime üzerinden yayınlanan dizinin ilk sezonu 10 bölümden oluşmakta. Ayrıca tüm bölümleri de aynı gün içerisinde yayınlanmıştır. Daha çiçeği burnunda bir dizi.

New York’ta yaşayan bir obua sanatçısı Blair Tindall‘ın yazdığı Mozart in the Jungle: Sex, Drugs and Classical Music adlı kitaptan uyarlama bir dizidir. Evet, bu sefer Rock N Roll’un yerini klasik müzik almakta.

Dizinin yaratıclığını ve yapımcılığını ünlü yönetmen Francis Ford Coppola‘nın oğlu Roman Coppola ve yeğeni Jason Schwartzman üstlenmekte. Jason Schwartzman‘ı ayrıca dizide konuk oyuncu olarakta görmekteyiz.

Dizi New York Senfoni Orkestrası’nın etrafında geçmekte. Olay orkestranın başına artık yaşlanmış olan maestronun (maystronun) yerine yeni, zeki ve genç bir maestro (küçük sopasıyla orkestrayı yöneten kişi) getirtilmesiyle başlar.  Diğer gelişmeler ise orkestranın yeni maestro ile uyum süreci üzerinden gider. Ayrıca bu olayların dışındaki genç bir obua sanatçısı da bu orkestraya girmeye çalışmaktadır.

Kısacası orkestra üyelerinin birbirleriyle ilişkilerini anlatmakta bu dizimiz.

Karakterler

Aslında çok fazla karakter var ama bu üç önemli karakteri tanıtmak istedim.

Hailey

Karakteri Lola Kirke canlandırmaktadır. Hailey azimli bir obua sanatçısıdır. Hayali New York Senfoni Orkestrası’na girmektir. Bir yandan amacına ulaşmaya çalışırken diğer yandan bir çocuğa özel obua dersleri vermektedir. Böylelikle ev arkadaşı Lizzie’yle beraber oturduğu dairenin kirasını ödeyebilmektedir. Her ne kadar olay orkestra ve yeni maestronun üzerinden geçse de hikayenin baş kahramanlarından biridir.

Rodrigo

Karakteri Gael García Bernal canlandırmaktadır. Rodrigo orkestranın yeni maestrosudur. Mozart’ı üstadı olarak görmektedir. Çok zeki ve çok başarılıdır. Daha küçük yaşlardan itibaren ödüller kazanmıştır. Ayrıca biraz da çılgındır. Ve göreve geldiğinden itibaren yeni değişimler yapmaktadır. Bu özelliği nedeniyle sık sık orkestra ve yönetici Gloria’ya ters düşer.

Cynthia

Karakteri Saffron Burrows canlandırmaktadır. Cynthia orkestranın çellistlerinden biridir. Hafifmeşrep bir kadındır. Orkestranın bazı üyeleri gibi uyuşturucu kullanır. Grubun eski maestrosuyla bir ilişkisi vardır.

Yazarın Yorumu

Sadece müzikleri için izlenir diye bir söylem var ya, aynen bu diziye uyuyor. Üstüne bir de klasik müzik dinlemeyi ve izlemeyi seviyorsanız kaçırmayın derim.

Her ne kadar “Sex, Drugs and Classical Music” (Seks, Uyuşturucu ve Klasik Müzik) gibi bir alt başlığı olsada cinsellik pek fazla yok. Olan sahnelerde ise bir HBO veya Showtime açıklığı yok. Yani böyle sahnelerden rahatsızlık duyanlar içinde ideal.

Son olarak dizi 30 dakika, yani izleme zevkinizde farklılık hissedebilirsiniz.

3 Ocak 2015 Cumartesi

Marco Polo — Tanıtım

Hepimiz Marco Polo’nun o bilindik hikayesine aşinayızdır. Doğu Asya’ya kadar seyahat edip, bunun kayıtlarını da tutan Avrupalı gezgindir. İşte Netflix de demiş ki gelin biz bunu dizi yapalım, üstüne bir de 90 milyon dolar harcayalım. 12 Aralık’ta 10 bölümünün tamamı yayınlanan dizinin çekimleri Venedik, Kazakistan ve Malezya’da gerçekleştirilmiş.

 Konu:

13. yüzyıl Çin’inde geçen hikaye,, Marco Polo’nun babası tarafından İpek Yolu’nda rahatça seyahat edip ticaret yapabilmek adına hediye/hizmetçi/rehine olarak Kubilay Han’a bırakılmasıyla başlıyor. Kahramanımız siyasi hesaplaşmalar ve kültürel farklılıklarla dolu bu yeni yaşamında hayatta kalmak adına uğraşıp dururken, Kubilay Han’ın hükümdarlığını korumak için karşılaştığı zorluklara tanık oluyoruz.

Kadro Ve Karakterler:

 

Marco Polo (Lorenzo Richelmy): İtalyan aktör Lorenzo Richelmy tarafından canlandırılan karakter, gözlemlediklerini şiirsel bir dille anlatmasıyla Han’ın dikkatini çekiyor. Ancak bilmediği bu topraklarda hayatta kalabilmek için hiç şüphesiz daha fazlasına ihtiyacı var. Aktör şurada sırf bu rol için İngilizce öğrendiğinden bahsediyor.

 

 

Kubilay Han (Benedict Wong): Prometheus‘dan tanıyabileceğimiz Benedict Wong‘un hayat verdiği, koca bir imparatorluk emrinde olan Han; zaman zaman acımasız, kısmen felsefik ve tabii ki de daha fazla toprak ve daha fazla ün arayışındadır.

 

 

 

 

Jia Sidao (Chin Han): Çıkarcı, fazlasıyla gaddar, kısacası su katılmamış kötü olan Song Hanedanlığı’nın reisini de Chin Han canlandırıyor.

 

 

 

 

Prens Jingim (Remy Hii): Babasına kendisini çaresizce kanıtlamaya çalışan toy, biraz da saf prensi oynayan oyuncu ise Remy Hii.

 

 

 

Hundred Eyes (Tom Wu): Marco Polo’ya dövüş sanatları eğitimi veren, gözleri görmeyen bir Kung-fu ustasını canlandırıyor Tom Wu.

 

 

 

 

 

Niccolo Polo (Pierfrancesco Favino): Diyar diyar gezen bir tüccarı canlandırıyor Pierfrancesco Favino. Niccolo Polo pek de babalık hamuru olmayan bir karakter.

 

 

Mavi Prenses (Zhu Zhu): İlerleyen bölümlerde daha çok bilgi sahibi olacağımız ama dizi için önemli olan karakteri Zhu Zhu oynuyor.

 

 

 

 

 

 

Mei Lin (Olivia Cheng): Jia Sidao’nun kardeşi olan Mei Lin’i Olivia Cheng canlandırıyor.

 

 

 

 

Son Söz :

Bazı medya organlarının Netflix’in Game of Thrones‘u olarak lanse edilen Marco Polo’nun bu seviyeye maalesef ulaşamadığını söyleyelim. Diziyi izlerken aklınıza, Marco Polo’yu canlandıran İtalyan oyuncunun ana karakter olarak pek de göz dolduramadığını, biraz silik kaldığını, hatta bu dizinin adı Kubilay Han olmalıymış fikri düşüyor. Öte yandan muhteşem kıyafet tasarımı ve alabildiğine görsel ziyafet sunan açık alan çekimleri sizi içine çekiyor. Durağan bir tempoda ilerleyen dizi, tarihi dram sevenleri tatmin edecektir diye tahmin ediyorum.

Not: Beni biraz sinirlendiren de hiç güçlü bir kadın karakter olmaması. Tamam anladık 13. yüzyıl da bu kadar da olmaz be kardeşim.

Not 2: Dizide savaş koreografı Brett Chan ile çalışması planlanan Stuntman Ju, kaybolan Malezya MH370’in içindekilerden birisidir.

Tanıtım Filmi:

2 Ocak 2015 Cuma

Kayıp — Tanıtım

Kayıp, 13 Eylül 2013 ve 27 Ocak 2014 tarihleri arasında Kanal D’de yayınlanan bir polisiye-gizem dizisidir. Dizi Türk televizyon tarihinde bir ilki gerçekleştirmiş ve ilk bölümünden 3 gün önce bir dizinin ortasında 14 dakika 41 saniyelik ön gösterimi yapılmıştır. Dizi ilk başlarda iyi reyting yapsa da sonradan gün ve saat değişikliği ile düşüşe geçmiş; 18. bölümde final yaparak aramızdan ayrılmıştır.

İlk başta dizi Cuma gününden Pazartesi gününe alındıktan bir süre sonra, yani 14. bölümde final kararı yapma kararı alındı; ancak daha sonra sosyal medyada alınan tepki üzerine bu karardan vazgeçildi. Normalde her 13 bölümün kendi içinde bir final olacağı, dizinin başta tasarlandığı gibi 39 bölüm süreceği açıklanmıştı. Yine de hayranların sevinci kısa sürmüş, devam edeceği belirtildikten bir ay sonra dizi yeniden final kararı almıştır.

Yapılan gün değişikliklerinden dolayı ilk bölümlerindeki rating başarısını sürdüremese de dizinin sosyal medyada çok geniş bir takipçi kitlesi olmuştur. Dizinin ses ve efektleri Hollywood’a iş yapan bir şirket tarafından gerçekleştirilmiştir.

KONU

Kemal ve eşi Leyla’nın, çocukları Kerem ve Yasemin’le birlikte herkesi kıskandıracak bir hayatları vardır. Büyük bir aile şirketi, güzel bir ev, dışarıdan her şeye sahip kusursuz bir aile. Ancak bu muhteşem aile tablosu bir gecede yerle bir olur. Şarman Holding’in veliahtı, Leyla Şarman Özdemir ve Kemal Özdemir’in oğulları Kerem, annesi ve babasının evde olmadığı bir gece iki polis tarafından götürülür ve daha sonra kendisinden haber alınamaz. Ailenin oğullarını bulmak için verdikleri mücadele, aile içerisindeki ilişkilerin sarsılmasına ve herkesin sakladığı sırların açığa çıkmasına da neden olur.

Dizinin sloganı: “Herkesin bir sırrı, her sırrın bir bedeli vardır!”

KARAKTERLER VE OYUNCULAR

Mehmet Katrancı (Mete Horozoğlu)

Mehmet’in kendine has sakin bir hayatı vardır. Hatta bu sakin hayat için  komiser yardımcısı olacakken polislikten istifa ederek hukuk fakültesini bitirir ve ceza avukatı olur.

Kıramadığı bir arkadaşı yüzünden Şarman ailesinin kayıp olan veliahtı Kerem’i bulma görevini üstlenir. Fakat bu işte tek başınadır. Polisle irtibat kuramaz, yardım alamaz; çünkü polis karışırsa kaçıranlar çocuğa zarar vereceğini söylemektedir. Bu yüzden Mehmet’i seçmişlerdir. Başta paraya ihtiyacı olduğu için girdiği bir iş ve çözmesi gereken bir problem olarak gördüğü kaçırılma olayı, giderek kişisel bir mesele haline gelir.

Özlem Albayrak (Aslı Enver)

Kenar mahallede doğup büyümüş alt sınıftan gelen biri olmasına rağmen asil ve zarif bir havası vardır.  Leyla Şarman’ın yakın arkadaşı olan Özlem, aynı zamanda holdingde kocası Kemal Özdemir’ın asistanlığını yapmaktadır. Ama Kemal’in sadece asistanlığını yapmakla kalmaz, onunla birlikte de olur. Tabii bu da bazı talihsiz olaylar yaşamasına sebep olur. Kendisi hakkında dizinin ilerleyen bölümlerinde geçmişine dair bilgiler elde ediyoruz.

Faik Şaşmaz (FALKO) (İlker Kaleli)

Kerem’i kaçıran çetenin elebaşıdır. Dizinin karizma karakterlerinden birisidir.  Basit bir kavga yüzünden hapishaneye giren Falko, üzerine iftira atılınca uzun bir süre hapis yatmıştır ve intikam yemini etmiştir. Aslında  özünde iyi biri olmasına rağmen zamanla, gözünü kırpmadan insan öldürebilen, bir çocuğa bile zarar verebilecek kadar acımasız ve kötü birine dönüşmüştür. Onun için tek bir adalet anlayışı vardır: Her şeyin bir bedeli vardır. İntikam değildir bu, ADALET!

Kemal Özdemir (Kaan Taşaner)

Leyla’nın kocası, Kerem ile Yasemin’in babası. Orta halli bir aileden gelen Kemal, Leyla ile tanışınca talihi yüzüne gülmüş; inanılmaz bir güç ve paranın sahibi olmuştur. Sürekli kendini geliştirme ve evlilik yoluyla konduğu servete layık olma çabası içindedir. Kerem’in kaçırılması ile bütün sırları, kariyeri, zenginliği tehlikeye girer. Aslında hiç de dışarıdan görüldüğü kadar temiz biri değildir…

Leyla Şarman Özdemir (Dolunay Soysert)

Kerem ile Yasemin’in annesi, Kemal’in karısıdır. Varlıklı bir ailenin kızıdır. Ancak dış görünüşüyle de tavırlarıyla da bunu vurgulamaz. Hayatında hiç maddi sıkıntı çekmemiş, büyük bir trajedi yaşamamıştır. Kerem’in kaybolmasıyla büyük bir travma geçirir. Oğlunu bulmaya çalışırken kendiyle ve hayatının gerçekleri ile de yüzleşmek zorunda kalır. (Gerçekten Dolunay Soysert bu rolüyle oyunculuğunda zirve yapmıştır. Hakkını vermek lazım. )

Murat Şarman (Kürşat Alnıaçık)

Leyla’nın abisi. Kardeşi Leyla ve karısı Defne dışında sevdiği pek insan olmamıştır. Yeğenlerine karşı bile sevgi dolu bir dayı olduğu söylenemez. Kemal’den ise hiç hoşlanmaz. Yıllar geçmesine rağmen onu kabullenememiştir. Yeğeninin kaçırıldığı gün, onun için de geri dönülmez bir noktadır. Aynı gün iki büyük suçun işlenmiş olması onun hem yardımcısı hem de kâbusu olur. Katı biri olsa da yeğeninin bulunması için elinden geleni yapar, fakat Mehmet’e hiç güvenmez.

Yasemin Özdemir (Zeynep Altıner)

Leyla ile Kemal’in ikinci çocukları Yasemin, 4-5 yaşlarında, sevimli bir küçük kızdır. Abisinin kaçırılması ondan bir şekilde gizlenir. Fakat anne ve babasının yeterince ona ilgi göstermemesine ve bir de abisinin olmayışına üzgündür.

Kerem Özdemir (Erhan Can Kartal)

Şarman holdingin veliahtı… Henüz 14 yaşında, yaşına göre çok olgun bir çocuk. Çok sevimli, neşeli, sevgi dolu.  Annesini çok seviyor. Babasının ise bazı sırlarını öğrendikten sonra ondan soğuyor.

Kerem’in sevgi dolu hayatı bir gecede, kaçırılması ile değişecek.  İlk başlarda ne olduğunu anlayamayan Kerem, umutsuzca kurtarılmayı bekleyecek ve umudu tükenmeye başladığında ise kendi başını çaresine kendi bakmak zorunda kalacak. Kerem’in kaçırılmadan önce öğrendiği bir büyük sır vardır…

DİZİ HAKKINDA GENEL YORUM

Türk dizileri ile yabancı diziler arasındaki farkları bir önceki Reaksiyon tanıtımımda anlatmıştım, o yüzden buna değinmeyeceğim. Kayıp, geçen sene severek izlediğim sayılı Türk dizisinden biriydi. Hikayesi, kurgusu, oyuncuları, kısacası her şeyiyle kendini sevdiren ve izleten bir diziydi. Türk dizilerinde de arada sırada böyle güzel diziler çıkıyor. Fakat biz böyle dizilerin kıymetini bilemiyoruz, saçma sapan dizileri tutuyoruz onların yerine…

Ama yine de hayran zoruyla da olsa Kayıp’ın bir sonu oldu. 2-3 bölümde ortadan kaldırılan yapımlara benzemedi sonu. Finali de gayet güzeldi ve tadında bitti diyebilirim. Ucu açık kalmadı emin olabilirsiniz. Eğer kısa dizileri seviyorsanız, Türk dizisi izlemek istiyorsanız hiç düşünmeden başlayın derim. Hepinize şiddetle tavsiye ederim.  İzleyecek olanlara iyi seyirler…

Ek Not: Tanıtımı yaparken 1 sene geçmiş olsa da anılarım depreşti, diziyi yad ettim. Buna vesile olduğunuz için hepinize teşekkür ederim.

TANITIM FİLMİ

 

Buyurun  karakterler ile ilgili  fotoğraflara…